Katalog

12 NİSAN 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 yargılanmıyorlar mı? Evet! O zaman Başbakan savcının mütalaasını bilmiyor ya da bildiği halde böyle söylüyor... Üniter devlet tartışmasının, TC’nin gündemden düşmesini ‘Örgüt’ rötuşu 4. yargı paketi TBMM’de kabul edildi. BDP’leri memnun etmeyen paketle 32 yıldır cezaevinde olan Tahir Ceylan’a özgürlük yolu açıldı AYŞE SAYIN Yalan Söyleme Arkadaş!.. Hani “barış”, hani “kardeşlik” diyorduk, habire çocuklarımızı, insanlarımızı çok seviyorduk! Kendi avuntularımızın gelgitlerinde, zamanın o derin boşluğuna bırakmıştık her şeyimizi... Yaşamın o sevecen yüzünü göstermek istemiyorduk, ihanetin diz boyu olduğu bir ülkede din eksenli politikaları benimsiyorduk. Oysa ellerimizi uzatmıştık barışa, kardeşliğe giden yolda... Aslında hepsinin yalan dolan olduğunu biliyorduk... Halkın yumuşak karnını bulmuştu yönetenler... Muhalefete vurup işi çıkmaza sürüklemek istiyordu onlar. Bir baktık ki, oyunun kuralıymış bu! Sabah oldu, gün ağardı... Kimileri gözünü açtı, kimileri yumdu, kimileri erken yatıp geç uyandı. Üniter devlet yapısı tartışmaya açıldı... Yavaş yavaş! Halkın gazı alınarak! HHH Önce Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurumlardan “Türkiye Cumhuriyeti” kaldırıldı. Tepki alınınca hemen geri adım atıldı... Kaçırtıldı... Tartışmanın bitmesi için Başbakan Erdoğan Kırgızistan’dan açıklama yaptı: “Ergenekon’u savunmak suçtur!” Ergenekon’u savunan falan yok! O davanın içinde kimler var, kimler... Bir yanda JİTEM’ciler, faili meçhul cinayetlerin arkasında bulunan güçler, mafya babaları, katliam sanıkları... Öte yanda Mustafa Balbay, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan ve diğerleri... Savcılara göre hepsi aynı örgütte beraber çalışıyorlar. Daha neler... Bunlar demokratik ülkelerde konuşulur, tartışılır. Düşünceyi ifade özgürlüğü herkes için vardır... Başbakan için de geçerlidir bu, 4 yılı aşkın süredir zindanda tutuklu yargılanan Mustafa Balbay için de... HHH Çok şey yazılıp çizildi, çoğu kof çıktı... Ergenekon’a gelince... Üstelik ağırlaştırılmış yaşam boyu hapis cezası almaları ihtimali büyük olan tutukluların birçoğu “örgüt üyeliği”nden değil, hükümeti devirmekten ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 4. yargı paketi, kabul edildi. Pakette yapılan bir başka değişiklikle de “terör örgütü üyesi olmamakla birlikte, örgütün propagandasını yapanlara ayrıca terör örgütüne üye olma” suçunda cezalandırılamayacağı hükme bağlandı. Çok az sayıda KCK tutuklusunun da yararlanacağı belirtilen düzenleme BDP’yi memnun etmedi. Yapılan bir başka düzenlemeyle de “silahsız örgüt”ler de bu kapsama alındı. Bu düzenlemeden, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın yanı sıra aralarında Hizbut Tahrir’in de bulunduğu bazı “dinci” ve sol örgüte üye olduğu gerekçesiyle yargılanan üniversite öğrencilerinin de yararlanacağı belirtildi. 4. yargı paketi olarak bilinen yasa tasarısının 8. maddesi üzerinde AKP’nin verdiği önergeyle, terör ör ‘KCK’lileri etkilemez’ BDP’li Hasip Kaplan, düzenlemelerin KCK tutuklularını etkilemeyeceğini belirtti. KCK tutuklularının çoğunluğunun TCY’nin 314. maddesi kapsamında yargılandığını söyleyen Kaplan, TCY’nin “220. maddesinin tamamen kaldırılmasını ve 314. maddedeki silahlı eylem ve şiddet kriterinin yeniden düzenlenmesini istediklerini ifade etti. Adalet Bakanı Sadullah Ergin de tasarının 8. maddesinde yapılan değişiklikten KCK tutuklularının yararlanamayacağını söyledi. meyen aralarında Hizbut Tahrir ile bazı sol örgütlere mensup üniversite öğrencilerini de kapsadığı belirtildi. Buna göre Grup Yorum bileti sattığı gerekçesiyle tutuklanan öğrenciler, “örgüt üyesi olmaktan” ayrıca yargılanmayacak. AKP ve CHP’lilerin ortak önergesiyle yapılan düzenleme ile ihaleye fesat karıştırma suçunun “cebir veya tehdit” kullanmak suretiyle işlenmesi halinde temel cezanın alt sınırının 5 yıldan az olamayacağı hükmü getirildi. 4 partinin ortak önergesiyle “Türkiye’nin en uzun süre hapis yatan ismi” olarak tarihe geçen Tahir Ceylan’a özgürlük yolu açıldı. Canan, koşullu salıverme kararının geri alınması nedeniyle 1981’den bu yana cezaevinde bulunuyordu. İhale düzenlemesi gütünün propagandasını yapma ve yasadışı toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılma suçunu işleyenlerin, ayrıca “terör örgütü üyeliği” suçundan yargılanamayacağı hükme bağlandı. Tasarının 11. maddesinde yapılan düzenlemeyle de Türk Ceza Yasası’nın 220. maddesindeki “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye ol mak suçundan dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir” hükmünün sadece silahlı örgütler hakkında uygulanması öngörüldü. Bu değişiklikten, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın yargılandığı “şike davası” ile operasyon düzenlenen bazı belediyelerin başkan ve yöneticilerinin de yararlanacığı belirtildi. Ancak “örgüt” olarak tanımlanmakla birlikte “silahlı örgüt” olarak değerlendiril Canan’a özgürlük yolu KOMİSYON BAŞKANI AÇIKLADI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Böcek Araştırma Hukuk Alt Komisyonu Başkanı Şuay Alpay, geçen hafta mera problemiyle ilgili olarak bir valiyi telefonla ararken dinlendiğini gösteren bir olay yaşadığını söyledi. Alpay, “Dinleyenler selam gönderdi” dedi. Araştırma komisyonu bünyesinde oluşturulan Hukuk Alt Komisyonu’na bilgi veren Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, 1998 yılında yasadışı dinlemelerin mağduru olduğunu belirterek dönemin DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşener’in basın toplantısıyla açıkladığı telefon dinlemelerini anımsattı. Türkiye’de 2007’den sonra dava dosyalarına özel hayata ilişkin telefon dinlemelerinin konulduğunu kaydeden Ergin, Odatv davası kapsamında tutuklanan Nedim Şener’in 2009 yılında dinlendiğini ancak 6 Mart 2013’te tutuklandığını belirterek “Dinlemelerin imha edilmesi gerekirken polis imha etmemiş, arşivinde tutmuş. Kolluk herkesi dinleyerek arşive koyup günü geldiğinde kullanabilir” dedi. kesildiğini bir insan nefesi duyduğunu kaydeden Alpay, “Bildiğiniz bir insan sesi üfler gibiydi. Bunun üzerine ben valinin telefonu açtığını sanıp, ‘Merhaba sayın valim’ dedim ancak hemen ardından telefon arama yapmaya devam etti” diye konuştu. Alpay, dinlendiğini düşündüğünü açıkladığı için kendisine bir selam gönderildiğini kaydetti. Fotoğraf: KAYHAN AYHAN u TBMM Böcek Araştırma Hukuk Alt Komisyonu Başkanı Alpay daha önce gündeme getirdiği ‘dinleniyorum’ iddiasının doğrulandığını açıkladı. Bir valiyle görüşmesi sırasında telefonda başka bir kişinin nefesini duyduğunu söyleyen Alpay, “Dinleyenler selam gönderdi” dedi. Dinlemeyi araştıranı dinliyorlar ‘Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü’ Yılmaz Büyükerşen’e İstanbul Haber Servisi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) tarafından verilen “Çağdaş Yaşam Cumhuriyet Ödülü”nün 7’ncisi önceki akşam düzenlenen törenle Cumhuriyet’in temel değerlerinin korunması, laiklik ve siyasi yaşamında ilkeli duruşu, örnek bir siyasetçi olarak eğitim, sanat ve şehircilik konusundaki çağdaş projelere verdiği önem ve katkılarından dolayı Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen’e verildi. Bahçeşehir Üniversitesi’nin Beşiktaş’ta bulunan yerleşkesinde önceki akşam gerçekleştirilen ve çok sayıda yurttaşın katıldığı tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Törende açılış konuşmasını yapan ÇYDD Başkanı Aysel Çelikel, toplumun 10 yıldır Cumhuriyetin değerlerini, devrimlerini, milli bayramlarını ve Atatürk’ü unutturmaya yönelik bir projeyle karşı karşıya kaldığını belirterek, “Toplumun ve ülkenin ayrıştırılması ve parçalanmasından siyasal ve ekonomik çıkar isteyenler işbaşında” dedi. Siyasal iktidarın itibarsızlaştırmak için gece yarıları kapıları kırarak baskınlar düzenlediği belediyelerin iktidara rağmen itibarlarını korumaya devam ettiğini vurgulayan Çelikel “Halkımız nezdinde yıldızlaşıyorlar. Bu yıldız başkanlarımızın biri de huzurlarınızda Cumhuriyet ile ödüllendiriliyor” dedi. Çelikel’in konuşmasının ardından Prof. Büyükerşen’in hayatını anlatan bir belgesel gösterimi yapıldı. Gösterimin ardından ödülünü Çelikel’in elinden alan Büyükerşen de Türkan Saylan’ın, Cumhuriyeti “Cumhurdan korunacak bir şey” olarak görmeyen ilk Cumhuriyetçilerden birisi olduğunu dile getirdi. Bugün başımıza gelen her şeyin herkesin eseri olduğunu kaydeden Büyükerşen, “Eğer memnun değilsek, şikâyet edebileceğimiz kimse yok bizden gayrı. İşlerin yolunda gitmesi için başkalarının ne yapması gerektiğini değil, her birimizin üzerimize neyin düştüğünü düşünmek zorundayız. Türkan Hanım öyle yapmıştı. Ben de öyle yapmaya çalıştım hayatım boyunca... Sanırım ve umarım, bu ödül bana böyle davrandığım düşüncesiyle verilmiştir” ifadelerini kullandı. Büyükerşen’in ayakta alkışlandığı tören genç piyanist Malik Halçe’nin dinletisiyle sona erdi. istiyor. Gözdağı veriyor! Peki nerede kaldı hukuk devleti, yargının bağımsızlığı? Havada!.. Şu faili meçhul cinayetler, Susurluk, KCK, Devrimci Karargâh Örgütü... 7 bin KCK’li tutuklu... BDP’nin sesi soluğu çıkmıyor, AKP’yle uzlaşıyor, bizim akil arkadaşlar kendi bölgelerinde toplantılar düzenliyor... Dicle Üniversitesi’nin içinde eli baltalı, kılıçlı Hizbullah militanları polislerle birlikte dolaşıyor... BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş söylüyor bunları... Bir yandan yasakçı zihniyet, öte yandan ahlaksızlık diz boyu... Mardin’de N.Ç, Sakarya’da Ö. C davaları vicdanları nasıl yaralamıştı bu “kördüğümün” içinde... Şimdi de Gölcük’te 13 yaşındaki liseli kıza toplu cinsel istismar. TV’lerde ise yasaklar... Alkollü içkiler buzlanıyor, sigara buzlanıyor... HHH Yağmurlu bir İstanbul... Hiç sevmiyorum gri gökyüzünü! Nice ölümler, acılar geçiyor gözlerimden... 11 Nisan 1980... Günlerden cuma... Sabah 8.30’da Mecidiyeköy Ortaklar Caddesi’ndeki evinden 12 yaşındaki kızını okula götürmek için çıkan edebiyatçı, TRT yapımcısı Ümit Kaftancıoğlu, 33 yıl önce 1820 yaşalarındaki iki faşist tarafından beş kurşunla vurulup öldürülmüştü. Kızı yara almadan kurtulmuştu! Kaftancıoğlu, roman, öykü, röportaj dallarında seçkin yapıtlar yazdı, ödüller aldı. Dağların ardında yaşayan yoksul köy çocuklarını, insanların umutlarını, acılarını yazdı. Okuma olanağı bulunmayan Ardahan’ın Hanak ilçesinin Koyunpınar çocuklarını... HHH O köyde doğmuş yoksul bir ailenin beşinci çocuğuydu. Mardin’de ilkokul öğretmenliği yaptı. Balıkesir Necatibey Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nden mezun oldu... 45 yaşında canına kıydılar devrimci, bir yiğit edebiyatçının... Kıydılar! ‘Böcek’ ithalatı Ekonomi Bakanlığı’nın sunumunda, Türkiye’ye böcek diye tabir edilen cihazların ithalatıyla ilgili veriler yer aldı. Buna göre Türkiye’ye ses kaydetme veya kaydedilen sesi tekrar veren cihazlardan 2010’da 22 milyon 670 bin 912 dolar, 2011’de 18 milyon 98 bin 96 dolar, 2012’de 15 milyon 414 bin 926 dolar tutarında ithal edildi. ‘SÖZ MECLİS’TEN İÇERİ’ OYUNU Gökçek, Mumcu afişlerini toplattı SELDA GÜNEYSU ‘CIA AJANI’ KRİZİ İÇİN GRUP YÖNETİMİ DEVREYE GİRDİ CHP ‘barış’ arıyor AYŞE SAYIN gönderdi’ Hukuk Alt Komisyon Başkanı Şuay Albay, komisyonun önceki toplantılarında telefonunun dinlendiğini düşündüğünü açıkladığını anımsattı. “Bu düşüncemle ilgili bir olay yaşadım” diyen Alpay, geçen hafta bir mera problemiyle ilgili olarak bir valiyi telefon ile aradığını belirtti. Telefon çalarken çalma sinyalinin birden ‘Selam ANKARA CHP’nin kapalı grup toplantısında Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nu “CIA ajanlığı” ile suçlayınca Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun tepki gösterdiği Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ı “barıştırmak” için parti yönetimi devreye girdi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Yılmaz ve Tanrıkulu’nu bir araya getirmek istedi ancak Tanrıkulu Ankara dışında olduğu için “buluşma” ileri tarihe ertelendi. CHP’nin salı günkü basına kapalı grup toplantısında Dilek Akagün Yılmaz’ın Ergenekon davasıyla ilgi li 2008’de verdiği bir röportajı gerekçe göstererek Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na “Dün gelip bugün partiyi yönetmeye kalkıyorsunuz. CIA ajanı” diye bağırması, CHP MYK’de de tepkiye neden olmuştu. Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun da “çok ağır ifadeler” diyerek tepki gösterdiği Yılmaz ile Tanrıkulu arasındaki gerginlik ve parti içi “kavga” görüntüsüne meydan vermemek için CHP grup yönetimi devreye girdi. Hem Tanrıkulu hem de Yılmaz’ın görüşlerini dinlemek için grup yönetiminin olağanüstü toplanması benimsendi. Yılmaz’ın “CIA ajanı” sözlerinin tutanaklarda olmadığını belirtmesi üzerine bazı grup yöneticilerin, “Sözlerinizi duyan arkadaşlar var” diyerek özür dileyip konunun kapatılması önerisinde bulunduğu belirtildi. Öte yandan grup yönetim kurulunda milletvekillerinin yarısının Meclis çalışmalarına katılması, kalan yarısının ise illere giderek buralarda çalışma yapması konusu görüşüldü. Buna göre grup yönetimi, milletvekillerini kendi seçim bölgeleri dışındaki illere görevlendirecek. Bu milletvekilleri gittikleri illerde halkın sorunlarını dinleyecek. CHP’nin politikalarını da halka anlatacak. Milletvekilleri ayrıca, yerel seçimlerle ilgili olarak da adaylık konusunda nabız yoklayacak. İllere gidecekler ANKARA Ankara Anakent Belediyesi, Yenimahalle Belediyesi’nin desteğiyle Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde (NHKM) sahnelenecek Uğur Mumcu’nun yazdığı “Söz Meclisten İçeri” adlı oyunun afişlerini toplattı. Ankara Ekin Tiyatrosu, 1993’te katledilen yazarımız Uğur Mumcu’nun “Söz Meclisten İçeri” adlı eserinden Semih Çelik ’in uyarladığı oyunu sahneye taşımak istedi. Murat Atak’ın yönettiği, Tuncer Yığcı, Selim Kalıç, Hamit Demir, İhsan Ustaoğlu, Adnan Çelik, Sinan Akdoğan, Koray Ergün ve Bilal Güldere gibi oyuncuların rol aldığı oyunun dünya prömiyeri Yenimahalle Belediyesi’nin desteği ile 18 Nisan akşamı NHKM’de gerçekleştirilecek. Prömiyere CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katılacak. Söz konusu tiyatro oyunu ile ilgili Yenimahalle Belediyesi, üzerinde Uğur Mumcu’nun fotoğrafının ve “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla...” yazısının da yer aldığı oyunun afişlerini NHKM’nin önü başta olmak üzere Yenimahalle’nin çeşitli yerlerine astı. Ancak söz konusu oyunun afişlerinin Anakent Belediyesi’ne bağlı ekiplerce toplatıldığı belirtildi. Anakent Belediyesi yetkilileri, afişlerin kendi bölgelerine girdiği için toplatılmış olabileceğini belirtirken, Yenimahalle Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı yetkililerinden yapılan açıklamada “Bu oyun için gerekli afişleri Yenimahalle bölgesine astık. Anakent Belediyesi hiçbir gerekçe göstermeden afişleri toplattı. Afişleri bölgedeki ana cadde üzerindeki bazı noktalara da asmıştık. Onları da toplatmışlar. Daha önce de aynı bölgeye afiş asıyorduk ve sorun çıkmıyordu” denildi.