18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 NİSAN 2013 PAZARTESİ HABERLER CUMHURİYET SAYFA Başbakan’ın yeni anayasa için verdiği son süre dün doldu. Gözler Çiçek’e çevrildi Tamam mı devam mı ERDEM GÜL ÇİÇEK: 5 NİSAN’A KADAR HER PARTİ ÖNERİSİNİ VERECEK TBMM Başkanı Çiçek Kanaltürk’e yaptığı açıklamada, komisyonun cuma günü önemli kararlar aldığını belirterek “Bunlardan bir tanesi mutabık kalınamayan kaidelerle ilgili olarak nasıl bir yöntemle biz bu işlerde mutabakat sayısını, mutabık kalınan madde sayısını artırırız şeklinde, bu önemli bence. 2830 madde civarında bir görüş birliği var” dedi. Komisyonun bugün yapacağı toplantıda partiler arasındaki anlaşmazlıkların nasıl ortadan kaldırılacağına yönelik bir yöntemin tartışılacağını belirten Çiçek, “Şimdi bir karar aldılar. 5 Nisan’a kadar başlangıç, geri kalan maddeler ile ilgili her parti ne düşünüyorsa, görüşü neyse onu verecek. İlk defadır ki hangi siyasi partinin hangi konuda ne düşündüğünü bilebileceksiniz” diye konuştu. ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, yeni anayasa için TBMM Uzlaşma Komisyonu’na tanıdığı süre dün sona ererken AKP de kendi anayasa taslağı için karar aşamasına geldi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in istemesi halinde nisan sonuna kadar bekleme eğiliminde olan AKP, bunun için de partilerden anayasaya ilişkin tüm önerilerini iletmeleri ve “uzlaşmayla bitireceğiz” bildiriminde bulunmalarının istenmesini tartışıyor. Erdoğan, en son 2012’nin sonunda Çiçek’in ek süre istemesi üzerine, 3 aylık süre daha vermişti. Bu süre dün dolarken Erdoğan da cuma günü, komisyonun geçen sürede 100 kadar maddeyi görüşüp ancak 30’dan biraz fazla maddede uzlaşabildiğini belirterek “...oldu oldu, olmadığı takdirde alternatiflerin peşinde koşalım” açıklaması yaptı. Erdoğan’ın bu açıklaması üzerine gözler, Çiçek’in alacağı tavra ve AKP’nin ayı sonuna kadar bitireceğiz” bildiriminde bulunmalarının istenmesi de AKP içinde öneriliyor. ? TBMM’de RTE Testi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın pek çok konuda çelişkili açıklamalar yapmasından yola çıkan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, TBMM Genel Kurulu’nda milletvekillerini ilginç bir testten geçirdi. Muhalefetin “yıldızlı pekiyi”, iktidarın ise “sıfır” çektiği testin soru ve yanıtları şöyle: Soru Başbakan 2010 yılında “Değerli arkadaşlarım, benim milletimin dili tektir” demiştir. Mayıs 2011’de “Ben ne ‘tek dil’ dedim ne ‘tek din’ dedim, sadece ‘tek din’ dedim, ‘dil’ değil, din, din” sözünü kim söylemiştir? Doğru yanıt: Recep Tayyip Erdoğan. Soru Başbakan Mart 2011’de bedelli askerlik konusunda “Şahsen ben böyle bir sorumluluğun altına Recep Tayyip Erdoğan olarak giremem çünkü parası olan var, parası olmayan var. Parası olan bastıracak, askerlikten kurtulacak. E, parası olmayan ne yapacak?” ifadelerini kullanmıştır. Kasım 2011’de “Şu anda çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Bu işi 5 süre konusunda vereceği karara çevrildi. Edinilen bilgilere göre, Erdoğan geçen hafta AKP’nin komisyon üyesi kurmaylarına, “Süre doluyor, ne yaptınız bir değerlendirelim” diyerek karar aşamasına geldiklerinin işaretini vermişti. Erdoğan’ın bugün yapılması planlanan AKP Merkez Yürütme Kurulu’nda konuyu masaya yatırarak karara bağlaması bekleniyor. AKP’de daha önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ortaya attığı “23 Nisan anlamlı bir tarih olur” formülü çerçevesinde sürenin dolmasına karşın nisan ayı sonuna kadar Uzlaşma Komisyonu’na süre tanınması eğilimi ifade ediliyor. Ancak AKP’de, nisan ayı süresince bir ay daha verilecek sürenin, koşulsuz olmayacağı konusunda tam bir görüş birliği bulunuyor. Buna göre nisan sonuna kadar süre tanınırken partilerin şimdiden anayasanın tamamı için önerilerini TBMM Başkanlığı’na getirmelerinin ve “Nisan AKP’de, komisyonun bu zamana kadar yürüttüğü çalışma sonucu ortaya çıkan tablonun son bir ayda anayasanın tamamlanması konusunda umut verici olmadığı değerlendirmesiyle, partinin başta B planı olmak üzere diğer planlarına yönelik hazırlıkları da yoğunlaştırıldı. Partilerin koşulları kabul etmemesi durumunda, Uzlaşma Komisyonu sona erecek ve AKP, kendi anayasa taslağını getirmek için süreci hızla başlatacak. AKP’nin taslağının büyük ölçüde hazır olduğu belirtiliyor. Ancak, komisyonun sona ermesi halinde ilk olarak uygulanacak B Planı gereği önce CHP ve MHP’ye “üç parti birlikte yapalım” önerisi götürülecek. Ardından CHP ile ikili yapma olanağı denenecek, bu da olmazsa AKP kendi taslağını Meclis’e getirip referanduma gitme şansını arayacak. AKP’nin taslağı hazır Adalet Bakanlığı ve AKP’ye yönelik saldırılardan sonra güvenlik en üst düzeye çıkarıldı Yok böyle koruma SAVCIYA İFADE VERDİ FIRAT KOZOK sorgusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ergenekon ve Zirve Yayınevi katliamı davalarının tutuklu sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölümüyle ilgili soruşturma kapsamında ifade verdi. İki gizli tanığın ifadelerine dayanılarak “şüpheli” olarak sorgulanan Tolon, Özal’ı “TUSHAD’a bağlı çalışan Beyaz Kuvvetler zehirledi” iddiasını kabul etmedi ve böyle bir yapılanmanın olmadığını söyledi. Tolon, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden dün sabah saatlerinde uçakla başkente getirildi. Ankara Adliyesi’ne çıkarılan Tolon, yaklaşık 4 saat soruşturma savcısı Kemal Çetin tarafından sorgulandı. Tolon’a Ergenekon davasında bir gizli tanık ile Zirve Yayınevi davasındaki gizli tanık eski Uzman Çavuş İlker Çınar’ın kendisine yönelik suçlamaları soru olarak yönetildi. 5 Şubat 2012 günü savcılığa verdiği ifadede, TSK içerisinde Türkiye Ulusal Stratejiler ve Hareket Dairesi’nin (TUSHAD) 1993’te ToFotoğraf: AA lon tarafından yeniden yapılandırıldığını iddia eden Çınar, şunları ileri sürmüştü: “TUSHAD bir Ergenekon yapılanmasıdır. JİTEM de bu birime bağlıdır. Ben de TUSHAD’a bağlı çalışan Beyaz Kuvvetler’de görev yaptım. Eşref Bitlis ve Turgut Özal’a suikast yapıldığını burada öğrendim. Kalp krizine yol açacak ilaçlardan olan ve her Beyaz Kuvvet mensubunun da bildiği ve bulundurduğu Polonyum 210 ve Amerikyum 241 isimli radyoaktif ilaçlar Turgut Özal’a verilmişti. Özal, bu ilaçlar nedeniyle kalp krizinin meydana gelmesi sonucu vefat etmiştir.” Savcıya 12 sayfalık ifade veren ve tüm suçlamaları reddeden Tolon, Beyaz Kuvvetler diye bir yapılanmanın olmadığını kaydetti. Tolon’un avukatı İlkay Sezer, gazetecilerin soruları üzerine, “Müvekkilim bugüne kadar hiçbir iddiasını somut olarak destekleyememiş bir şahsın yakışıksız, asılsız, onur kırıcı iddialarıyla ilgili ifade verdi. Savcı bey de ifadenin ardından serbest bıraktı” dedi. Tolon’a Özal ANKARA Çevresinde adeta “kuş uçurtulmayan” Başbakan Tayyip Erdoğan’a yönelik koruma, AKP Genel Merkezi’ne ve Adalet Bakanlığı’na gerçekleştirilen saldırıların ardından tavan yaptı. Başbakan’ın giriş çıkış saatlerinde Başbakanlık personelinin koridorlara çıkması bile yasaklandı. Başbakan’ın katıldığı programlarda yurttaşlar iki güvenlik kapısından geçirilip yüz tarayıcı kimlik aracıyla tek tek taranırken, Başbakanlık çevresindeki güvenlik önlemleri de en üst düzeye çıkarıldı. Erdoğan’ın yakın koruma ekibi geçtiğimiz yıl baştan sonra yenilenmişti. Ekibin değişmesiyle birlikte yeni motorsikletler ve araçlar da devreye sokulmuştu. Ancak DHKPC’nin Türkiye’nin en iyi korunan yerlerinden Adalet Bakanlığı’na ve AKP Genel Merkezi’ne yönelik saldırıları, güvenlik alarmını en üst seviyeye çıkardı. Bu çerçevede ilk olarak Başbakanlık girişinde bulunan araç kontrol noktasına üst düzey kameralar yerleştirildi. Yere monte edilen kameralar, üzerlerinden geçen arabaların altının rahatlıkla görülebilmesini sağlıyor. Özellikle Bakanlar Kurulu toplantılarının yapıldığı günlerde çevrede önlem alan polis yoldan geçen yurttaşları durdurup kimlik sorabiliyor. tamamlayıp hemen adımını atacağız ve bedelli askerlikle ilgili yasayı inşallah çıkarmış olacağız” cümlesini kim kullanmıştır? Doğru yanıt: Recep Tayyip Erdoğan. Soru Başbakan NATO’nun Libya’ya müdahalesi konusunda Şubat 2011’de, “NATO Libya’ya müdahale etmeli midir? Bu saçmalık olabilir mi ya! NATO’nun ne işi var Libya’da!” demiştir. Aynı konuda Mart 2011’de “NATO Libya’nın Libyalılara ait olduğunun tespit ve tescili için oraya gitmelidir” sözlerini kim söylemiştir? Doğru yanıt: Recep Tayyip Erdoğan. Soru Başbakan füze kalkanı konusunda Kasım 2010’da, “Topraklarımızın genelinde böyle bir şey düşünülüyorsa zaten bunun komutası bize verilmeli, aksi takdirde böyle bir şeyin kabulü mümkün değil” ifadelerini kullanmıştır. Kasım 2010 tarihinde “Buranın komuta sisteminin tamamen NATO’da olması gerektiğini söyledik” cümlesini kuran kimdir? Doğru yanıt: Recep Tayyip Erdoğan. ‘Cumhuriyet Bütün Muhalefeti Temsil Eder’ Türkiye’de yasal olarak dinleme yapmakla yetkili MİT, Emniyet, jandarma ve TİB’den bilgi alan ve ziyaret eden Böcek Komisyonu’nun resmi kurumların yasadışı dinlemeler konusunda üç maymunu oynamasından sonra oluşturulan alt komisyon bu konuda siyasi parti liderleri, eski istihbaratçı ve basın kuruluşlarıyla bu haftadan itibaren görüşmeye başlayacak. Komisyon yasal dinmelerin nasıl medyaya sızdırıldığını ve medyanın bu konudaki önerilerini almak için gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle de görüşecek. Bu kapsamda aralarında gazetemiz Cumhuriyet’in de bulunduğu 10 gazete ve bir haber ajansı komisyona davet edilecek. Komisyonda hangi medya kuruluşlarının davet edileceği tartışılırken, CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’nın, Sözcü ve Aydınlık gibi gazetelerin belirlenen listede olmamasını eleştirmesi üzerine AKP’li Alt Komisyon Başkanı Şuay Alpay, her gruba ait gazetelere yer verildiğini ve muhalif gazetelerin de temsil edildiğini söylediği sırada BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan araya girdi: “Cumhuriyet bütün muhalefeti temsil eder.” Böyle korunuyor: Keskin nişancılar, motorize ve cipli ekipler, Sikorsky ve Kobra helikopterler, yüz tarama cihazları, çelik yelekler, toplantılar öncesinde iki aşamalı güvenlik kapıları, araçları kontrol eden kameralar ve Başbakanlık’ta koridor yasağı... lendiği alan üzerinde ise polis helikopteri turladı. Alana hâkim olan her noktaya keskin nişancılar yerleştirilirken, Erdoğan’ın konuşması sırasında bir koruma da sürekli çelik yelek ile bekledi, yüz tarayıcı kimlik aracı miting alanında bulunanlar üzerinde sürekli tarama yaptı. Erdoğan’ın çevresindeki güvenlik alarmı önceki gün Suriye Türkmenleri Platformu’nca Ankara Dedeman Otel’de düzenlenen “Suriye Türkmenleri Meclisi Kuruluş Toplantısı”nda da kendini gösterdi. Otel çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, salona girenler iki ayrı noktasında üst aramasından geçirildi. Başbakan Ne İstiyor? Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 2023 vizyonuna koyduğu “eyalet sistemi” kamuoyunda tartışma yarattı. Ancak Erdoğan’ın bu “hayaline” en ilginç yorum, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’den geldi. “Başbakan ne istiyor?” diye soran Güler, yanıtını da yine kendisi verdi: “Başkanlık rejimi getirmek istiyor. AKP Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na bu öneriyi verdi. Ama Başbakan ‘bugün eyalet sistemi olmaz’ demiş. O halde Başbakan, başkanlık değil, devlet başkanlığı sistemi istiyor. Yani 12 Eylül 1980’den 1983’e kadar süren sistemi ya da Güney Amerika tipi bir rejimi istiyor. 19801983 arasında cumhurbaşkanı yoktu; devlet başkanlığı vardı. Başbakan demek ki darbeye hazırlanıyor, 30 yıl sonra ‘sivil 12 Eylül anayasası’ getirmeye çalışıyor!” avadan Sikorsky, yerden yüz tarama Erdoğan’ın çevresindeki güvenlik önlemleri bununla da sınırlı kalmadı. Önceki hafta Eskişehir’de iki gün boyunca çeşitli programlara katılan Başbakan’ın helikopterini Sikorsky ve Kobra helikopterleri korurken, halka ses H ersonelinden bile koruyorlar Tüm bu önlemlerin ardından belki de en çarpıcı uygulama Başbakanlık’ta başlatıldı. Özellikle Erdoğan’ın binaya giriş çıkışlarında koridorlardaki korumalar, bürokratların odalarında görev yapan sekreterlerin bile çıkmalarına izin vermiyor. Personel, hareketlilik bitene kadar bekletiliyor. P Ayşe Sayın, Erdem Gül, Mahmut Lıcalı [email protected] Erdoğan’dan İsmet İnönü’süz mesaj Grup Yorum 14 Nisan’a hazırlanıyor Grup Yorum, DHKPC operasyonu kapsamında öğrenci, avukat, sendikacı ve sanatçıların tutuklanmasını Okmeydanı İdil Kültür Merkezi önünde protesto etti, 14 Nisan’daki Bakırköy konserine katılım çağrısı yaptı. Grup Yorum üyeleri her hafta tutuklu bulunanlara destek olmak ve tutuklu Grup Yorum üyelerinin serbest bırakılması istemiyle düzenlediği dayanışma konserine dün de Okmeydanı’nda devam etti. Gösteride “Sizin gücünüz bizim türkülerimezi yetmez... Korkutmaya devam edecek türkülerimiz” yazılı pankart açıldı.. Burada Grup Yorum adına açıklama yapan solist Caner Bozkurt, “Onlar albüm çalışmamıza el koysalar da daha güçlü ve daha kitlelere ulaşacak bir albüm yapacağız. Bu albümümüzü de 14 Nisan’daki Bakırköy’de gerçekleştireceğimiz büyük konserde daha geniş kitlelere duyuracağız. Tüm devrimci ve ilericileri Bakırköy’e bekliyoruz” diye konuştu. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, İkinci İnönü Zaferi’nin 92. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda geçen yılki mesajının aksine zafere adını veren İsmet İnönü’nün adını bile anmadı. İkinci İnönü Zaferi’nin 92. yıldönümü dolayısıyla devlet erkânı yayımlanan mesajlarda zaferi anarken, Erdoğan partisinin grup toplantılarında Hitler’e benzettiği İsmet İnönü’nün adını bile anmadı. Erdoğan, mesajında “Yakın tarihimize damgasını vuran İkinci İnönü Zaferi’nin yıldönümü dolayısıyla, istiklal mücadelemizin bütün kahramanlarını rahmetle ve şükranla yâd ediyorum...” ifadelerini kullandı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek mesajında Atatürk ve İnönü başta olmak üzere şehit ve gazileri şükranla andığını kaydetti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da mesajında bugün tarihi tersinden okuyan ve çöp sepetine atılmış anlaşmaların hayalini kuranların İkinci İnönü Zaferi’nden sonra Atatürk ile İnönü arasındaki mesajları tekrar okuması ve sorumluluğunu hatırlaması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Hatırlamalılar ki, her fırsatta Atatürk’e, İnönü’ye, CHP’ye ve yurtseverlere saldırmanın dayanılmaz hafifliğini yaşayanların yüzü kızarsın” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle