12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MART 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Kaddumi’nin İstanbul Haber Servisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suriye’ye giden CHP heyetine yönelik Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ ın eleştirilerini “Suriye konusunda, milletvekili arkadaşlarımızın oraya niçin gittiğini bütün dünya biliyor ama Recep Tayyip Erdoğan bilmiyor. Kaddumi’nin ailesine bir sorsun bakalım... Hapiste gazeteciler var, yabancı gazeteciler var” sözleri ile yanıtladı. Kılıçda roğlu, 8 Mart Dünya Emek çi Kadınlar Günü nedeniyle Swiss Otel’de düzenlenen etkinlikte gazeteciAYŞE SAYIN ailesine sorsun ‘Kuvvetli kanı: Öldü’ ANKARA Suriye’ye giderek Devlet Başkanı Beşşar Essad’la görüşen CHP heyetinde yer alan Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, bu ülkede kaybolan gazeteci Başar Kaddumi’nin “öldüğü yönünde kuvvetli kanı” olduğunu söyledi. CHP heyeti dün Türkiye’ye döndü. CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, Esma Esad ile görüşürken gerek Beşşar Esad gerekse eşine Suriye’de kaybolan gazeteci Kaddumi’nin durumunu sordu. Cumhuriyet’e değerlendirmede bulunan Atıcı, Suriyeli yetkililerin Kaddumi’yle ilgili “Kayıtlarımızda yok, ülkeye kaçak girmiş olabilir” dediklerini aktardı. Suriyeli yetkililer de Kaddumi’nin ölmüş olabileceğine dair güçlü bir kanı olduğunu aktaran Atıcı, bu konudaki somut bilgi talebinde de bulunduklarını anlattı. Kılıçdaroğlu neden Suriye’ye gittiler diye soran Başbakan’a sert yanıt verdi: Korkmayın, Rahat Uyuyun!.. Kükredikçe kükrüyor, gözdağı veriyor, hesap soruyor... Suskun, kendisine “biat” eden, her buyruğunu yerine getiren bir muhalefet ve medya istiyor... Bir sabah uyandığımızda yumruğunu sıkıp, kaşlarını çatıp, işaretparmağını sallıyor: “Batsın bu medya!” Şurada hepi topu kaç gazete, televizyon kaldı? Dedim ya “biat kültürü”, toplumu tepeden tırnağa kuşatıyor. Oyların çoğunu kadınlardan alarak iktidara geldi, erkek egemen Türkiye’de... Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlamak için Siirt’e gitti... Gitmeden bir gün önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na seslendi... İşaretparmağını gösterip kaşlarını çatarak: “Milletvekillerini o zalime niye gönderdin?” Dört CHP milletvekili Şam’a gitmişti... CHP Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey, milletvekilleri Aytuğ Atıcı, Mevlüt Dudu, Hasan Akgöl, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’la görüştü. Suriye’nin elinde bulunan ABD’li gazeteci Austin Tice’nin özgür bırakılmasını istiyorlardı. Başbakan Erdoğan niçin tedirgin olmuştu bundan? Bir süre önce bir başka CHP heyeti Şam’a gidip, Suriye’nin elinde bulunan Türk gazeteci Cüneyt Ünal’ı alıp Türkiye’ye getirmemiş miydi? O tarihte Erdoğan, ne kaşlarını çatmış, ne işaretparmağını kaldırmıştı... Suriyeli muhalifler, El Kaide’nin sözcüsü Türkiye’de cirit atarken, muhaliflerle toplantılar düzenlerken hiçbir şey olmuyor, CHP heyeti Esad’la görüşünce Erdoğan içine sindiremiyor. Dini, dili, ırkı ne olursa olsun Suriye’nin elinde bulunan bir gazeteci... Demokrasi, özgürlük herkes için geçerlidir... Düşünce şu: “Batsın şu medya!” HHH Bugün Türkiye’de tutuklu gazetecilerin sayısı bir hayli ermesi, eskiden olduğu gibi Suriye ile aramızdaki ilişkilerin düzelmesi için oradayız” diye konuştu. Kürt sorununun çözümü için başlatılan süreçte Başbakan’ın kadınlara yaptığı çağrı ile ilgili Kılıçdaroğlu, “Yıllar yılı Cumartesi Anneleri soylu bir duruş sergiledi; çamurda, yağmurda, karda, kışta... Direndiler, onların sesi şimdi amacına ulaşacaksa bundan mutluluk duyarız” dedi. lerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. CHP’li milletvekillerinin Şam’da Suriye Devlet Başkanı ve Beşşar Esad ile yaptığı görüşmeyle ilgili soru üzerine Kılıçdaroğlu hükümetin izlediği Suriye politikasının doğru bulmadıklarını belirtti. Başbakan’ın Batılı ülkeleri suçlarken kullandığı “Suriye konusunda kıyıda, kenarda kalan 23 ülke sorumluluk almaya başladı” sözüne atıfta bulunan Kılıçdaroğlu, “O kıyıda, kenarda kalan 23 ülke hangisi? Türkiye, Katar, Suudi Arabistan... Hani siz oyun kurucuydunuz? Hani siz Ortadoğu’da istediğinizi yapıyordunuz?” diye konuştu. Suriye’de her iki tarafla da görüştüklerini, muhalefetin de Esad ile görüşmek istediğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’de sağlıklı dengelerin oluşması için çaba harcadıklarını, Suriye’ye barışın gelmesini istediklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Bu istismar edilecek bir alan değildir. Türkiye’nin çıkarları ülkenin, Ortadoğu’da saygınlığı, Suriye’de kavganın sona Barışın bu toplumun ortak talebi olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Süreç kendi içinde sağlıklı, toplumun kabul ettiği toplumsal uzlaşmanın sağlandığı bir süreç olacak mı, olmayacak mı? Toplumun kaygısı var. Bunların giderilmesi gerekiyor. Hukukun dışına çıktığınız andan itibaren süreci gayrimeşru bir alanın içine sokmuş olursunuz, batıda da doğuda da kendinizi anlatamazsınız. Devlet, bütün sorunları hukuk içinde çözmek zorundadır. Temel kaygımız bu. Bu kaygıyı da aktardık” dedi. Barış ortak talep fazla... Siyasal iktidara sorarsanız, tutuklu gazeteci sayısı üçübeşi geçmiyor... Neden? Basın kartları yokmuş! O kadar çok kişi var ki basın kartı olup da gazetecilik yapmayan... Bunları geçelim! Türkiye’de düşünceyi ifade özgürlüğü falan yok! Kimse kimseyi kandırmasın! Medyanın durumu ortada... Yıllardır gazetecilik yapıyorum, böylesine bir baskıyı hiçbir iktidar döneminde görmedim. İktidar buyruğunu veriyor medya patronlarına: “Şu kişi, ipin ucunu kaçırdı, fazla konuşmaya başladı... Ona yol ver...” İsterse buyruğu yerine getirmesin medya patronu! Yargısız infazlar, sahte belgeler, yasadışı telefon dinlemeleri... Dört yıldızlı komutanlar, genelkurmay başkanları dışarıda... İçeride olan arkadaşları için tanıklık bile yapmıyor... Ne diyorlar: “Vallahi böyle bir andıçtan haberim yoktu!” Bir başkası: “Ne konuşayım ben!.. Konuşanlar zindanda!..” Bizim tosuncuklar hâlâ korku içinde... Ya bir darbe olursa! Olmaz koçum, aslanım, için rahat olsun! Dört yıldızlı komutanların tanıklık yaptığı, “Andıçtan haberim yok” dediği ülkede, muvazzaflar darbe mi yapar? Darbeler emirkomuta zincirinde, ABD’nin desteğinde yapılır. Korkmayın! Geceleri rahat uyuyun! Bir operasyon daha patlatılır, muhalefet yapan iki elin parmağı kadar yazar, biraz sanatçı, bilim insanı gözaltına alınıp, ardından Silivri’ye ya da Sincan’a postalanır, olur biter! HHH Bir de başkanlık sistemine geçilirse işlem tamamlanmıştır... İnsan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeni... Paylaşım, yaşam hakkı... Cumhuriyetin getirdiği kazanımlar... Biat kültürü. Hepsi bir arada olur, yurdumun insanı uyanıncaya kadar... Not: Değerli bilim insanı Prof. Dr. Aydın Aybay’ı dün sonsuzluğa uğurladık. Ailesine, yakınlarına ve öğrencilerine başsağlığı diliyorum. BASIN TOPLANTISI YAPMALARI YASAKLANIYOR Sivil toplum örgütleri Meclis’e fazla geldi MAHMUT LICALI ANKARA TBMM’de milletvekillerinin öğretmen, öğrenci, mağdur aileler ve sivil toplum örgütleriyle birlikte basın toplantısı yapmaları “güvenlik zaafiyeti” yarattığı gerekçesiyle tüm partilerin verdiği destekle yasaklandı. TBMM’de siyasi partilerin grup toplantılarında yaşanan güvenlik sorunlarına karşı alınacak önlemleri görüşmek üzere dün TBMM Başkanı Cemil Çiçek başkanlığında siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla toplantı düzenlendi. Edinilen bilgiyi göre, toplantıda TBMM Başkanı Çiçek, Emniyet yetkililerinin TBMM’de eylem ve saldırı yapılacağına ilişkin bazı istihbaratlar aldığı ve ziyaretçi yoğunluğunun ciddi bir güvenlik zaafiyetine neden olduğu gerekçesiyle bazı önlemler alınması gerektiğini ifade etti. Toplantıda alınan kararlar şöyle: Ziyaretçilere kulis yasağı: TBMM Genel Kurulu’nun açık olduğu sırada milletvekilleriyle görüşmek üzere Meclis’e gelen ziyaretçilerin kulise girmesi tüm partilerin desteğiyle yasaklandı. TBMM Genel Kurulu’nun kapalı olduğu saatlerde milletvekilleri ziyaretçilerini kuliste ağırlayabilecek. Sivil topluma yasak: Milletvekilleri dışında hiç kimse basın toplantısı salonuna da giremeyecek.Öğrenciler, öğretmenler, Uludere’de ya u Saldırı yapılacağı gerekçesiyle Meclis’te vekillerin sivil toplum örgütleri ve yurttaşlarla birlikte basın toplantısı yapması yasaklandı. kınlarını yitiren aileler, gaziler, şehit yakınları, ölümü şüpheli olan askerlerin aileleri, okulda çocukları ölen aileler ve Grup Yorum üyeleri gibi pek çok farklı kesim milletvekilleriyle TBMM’de basın toplantısı yaparak sesini duyuramayacak. Danışmanlar ayakta bekleyecek: Milletvekilleri danışmanlarının özellikle muhalefet kulisinde uygun olmayan davranışlar sergilemesi nedeniyle burada yer alan koltuklarda oturması da yasaklandı. Buna göre danışmanlar kuliste ayakta bekleyecek. Personele yaka kartı: Danışmanlar ve sekreterlerin TBMM içinde yaka kartlarını takmaları zorunlu hale getirilecek. Toplantıda siyasi partilerin salı günleri düzenlenen grup toplantılarına gelen ziyaretçilerin sayısının azaltılması için görüşme yapılmasına karşın bu konuda herhangi bir uzlaşma sağlanamadı. Çiçek, toplantıda milletvekillerinin şikâyetlerini parti temsilcilerine aktardı. Milletvekili danışmanlarına yönelik sert eleştiriler yönelten Çiçek, “Danışmanlar adeta vekillere posta koyuyor” dedi. anışman vekile posta koyuyor’ ‘D
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle