Katalog

SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 5 MART 2013 SALI Yağmur ve Deniz’e hasret 4 yıl İZMİR / ANKARA (Cumhuriyet) Gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, yarın “Silivri esaretinin” 4. yılını dolduruyor. Gazetecilik meslek örgütleri, Balbay’ın gazeteciliğinin de 4 yıldır tutsak edildiğini vurguladı. Balbay için Ankara ve İzmir’de etkinlikler düzenlenecek. Milletvekili seçildiği kent olan İzmir’de yarın CHP İzmir il örgütü sokağa çıkarak Balbay’a özgürlük isteyecek. Etkinliğe “Yağmur’a ve Deniz’e Hasret 4 Yıl” adı verildi. Partililer ve yurttaşlar Karşıyaka’da, partinin ilçe binası önünde 12.00’de toplanacak. Etkinliğe Balbay’ın annesi Melek, babası Fevzi Balbay’la kardeşi Suat Balbay’ın da katılacağı bildirildi. Balbay için Ankara’da yarın Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde “Zulümhanede 4. Yıl” başlıklı bir etkinlik düzenlenecek. Etkinliğe CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve TBMM Başkanvekili, CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu ile CHP milletvekilleri Bülent Tezcan ve Rıza Türmen, tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter, Ankara Temsilcimiz Utku Çakırözer ve yazarımız Bekir Coşkun katılacak. Etkinlik 18.30’da. Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilli Sertel, Türkiye’de adalete artık güven kalmadığını vurgularken Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi de Türkiye’de “basın ve ifade özgürlüğünün hapiste” olduğunu söyledi. Denklemler, Nelere Gebe? 2013 çok şeye gebe.. Dananın kuyruğu bu yıl kopacak, 2014 ve 2015’te neler olacağını daha net göreceğiz. Ufukta görünen NisanMayıs’ta Başbakan’ın anayasasının Meclis’e gelmesi.. Gelir mi? Bu amaçla soralım, “Pardon.. Bu korku ne? Yeri göğü inletiyorsunuz: Bu bize sabotaj! diye. Yoksa milletin ‘ayıp’ diyeceği bir şey mi var ortalıkta?” Kopartılan gürültüye, esip gürlemelere bakılacak olursa, öyle! Millet bu anlaşmayı bir ayıp olarak algılarsa, ki bu güçlü bir olasılıktır, o zaman dananın kuyruğunda ilk kopuk yaşanır. Tabii CHP içindekiler, sözde “Kürt meselesi çözülsün de” gibi başka bir ayıp politikaya yatmazsa.. diktacı bir başkanlığın kendilerinin de defterini iyice düreceği gerçeğini görmez, TÜSİAD ve ortalıktaki yüzergezer serseri mayınların “Katıl sürece, çözün şunu” gibi, kendilerini bitirecek aptalca dayatmalarına boyun eğmezse... CHP bu sürecin kendisini iktidar bile yapabileceği gerçeğini görebilir mi?.. ??? RTE’nin yaptığı açıklamalara bakılacak olursa, henüz sürecin arkasındalar. Bir iki ay daha ölçüp biçerler; kamuoyu araştırması yaptırırlar çeşitli açılardan, RTE önündeki rakamlara, BDP ve PKK’nin anayasaya karşı tavrına bakar. Apo ve BDP’den bazıları dedi ya, her ne kadar bence ağırlıklı olarak palavra bir itiraz olarak ortadaysa da, “yooo demokrasi de olmalı, anayasada diktaya gidecek yolu desteklemeyiz” diye.. Olur a, bakarlar ki öyle bir anayasa ortaya çıkıyor, RTE bununla kendilerini de derdest edip bir kenara koyabilir!! Danadan kuyruk kopmaları hızlanır... RTE’nin önündeki seçenek bu durumda milliyetçiliğe keskin bir geri dönüştür tekrar... Bunu hep yaptı, yine yapar! Daha geçen yıl asmaktan kesmekten bahsettikleriyle bugün anlaşma yapıp, hem Türklüğü hem Kürtlüğü ayaklarımın altına alırım, dedi... Başbakan’a hiçbir şey yabancı değildir! ??? RTE için süreci zorlaştıracak bir etken, örneğin Cumhurbaşkanı Gül’dür. Gül, Taha Akyol’un, hiç çanak olmayan, iyi hazırlanmış sorularını, CNNTürk’te yanıtladı. Ben daha cesur yanıtlar bekliyordum, ama Gül politik durumunsürecin karmaşıklığından, bir adım geride kalmayı yeğledi. Fakat mesajlarını verdi. Örneğin RTE’nin açıkladığı başkanlık sistemine karşı çıktı. Başkanlık olabilir ama bunun demokratik mekanizmalarla desteklenmesi, kontrol sistemlerinin kurulması gerekir, dedi. RTE’nin diktacı anayasasına hayır dedi... Türk usulü olmaz! Gül, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için geri çekilmedi, “Vakti gelince durumu arkadaşlarla tartışacağız, ona göre karar vereceğiz” dedi. “Arkadaşları” kim? Erdoğan değilse, AKP içinde ve çevresinde “Gül’cü” diyebileceğimiz çevreleri aklıma getiriyorum. Çünkü Cumhurbaşkanlığı konusunu, o makama hem de diktacı bir hukukla talip olan Erdoğan’la konuşacak hali yok! Gül, anayasadan Türk sözcüğünün çıkartılmasına karşı. Taha Akyol da benzer görüşte ve ikilem içinde de... Gül bekliyor. Diktacı anayasa dayatılır ama bir şekilde yol kazasına uğrarsa.. Gül’e yeni yollar açılır. RTE’ye düz cumhurbaşkanlığı mı kalır, yoksa parti tüzüğünü değiştirir ve yeniden başbakanlığını mı gündeme getirir, Gül Çankaya’da oturmaya mı devam eder.. Yoksa bütün bu hesaplamalar ve kargaşalar içinde Köşk’e milletten başka bir aday mı oturur... RTE siyasi olarak başaşağı mı tam gider?.. Bütün bunları göreceğiz. Şunu da belirteyim, vurgusunu yapmıştım daha önce, ABD’nin de gönlü Gül’den yana. Kerry’nin ziyaretinde bunu daha net gördük.. ABD özellikle RTE’nin Ortadoğu, Suriye ve Irak politikalarından çok hoşnut değil. ABD şimdi süreçte Irak’ın ve Suriye’nin bölünmesine tam karar vermiş değil. Çünkü sonrasını pek göremiyor ve kriz içindeyken başına yeni ve büyük belalar almak istemiyor.. Ama RTE onu savaşa zorluyor. Gül, ABD için daha uyumlu.. Bu konuyu ayrıca yazacağım. Bu durum bile RTE’nin önünde epey bir engel... Bir yıldır Gül’ün siyasi programını ve profilini yükseltme çalışmaları içinde olduğunu yazıp duruyorum.. Eğer kendisine Başbakanlık yolu açılmazsa, Gül’ü yabana atmayın derim... ??? Başa dönersek: Zabıtların açıklanması ile ayıp bir durum mu ortaya çıktı, yoksa gizli saklı bir konuda apansız mı yakalandınız da, yeri göğü inletiyorsunuz? Yeri göğü inletmesi gereken bir parti daha var aslında... Ama sesi hâlâ cılız çıkıyor! Art arda açılan yeni üniversitelerin ilk mezunları da eklenince iş arayanların sayısı katlandı Her ile binlerce işsiz MAHMUT LICALI ANKARA AKP iktidarında “her ile bir üniversite” sloganıyla 2007 ve 2008’de kurulan devlet üniversiteleri geçen yıl ilk kez mezun vermeye başlarken iş arayan üniversite mezunlarının sayısı 2012’de 2.5 kat artarak 168 binden 446 bine çıktı. İş arayan her 5 kişiden 1’ini üniversite mezunları oluştururken çalışmak isteyen ve iş arayan kayıtlı işsizlerin sayısı da toplamda 527 bin kişi artarak 2 milyon 372 bin kişiye çıktı. AKP iktidarında plansız bir şekilde “her ile bir üniversite” sloganıyla kurulan onlarca devlet üniversitesi yeterli altyapının olmaması ve öğretim üyesi sıkıntısı nedeniyle pek çok eleştiriye neden olurken kurulan yeni üniversiteler geçen yıl iti barıyla mezun vermeye başladı. 2007’de 17, 2008’de 23 olmak üzere kurulan 40 yeni devlet üniversitesinden geçen yıl mezun olanlar üniversite mezunu işsiz sayısını artırdı. MHP’li Özcan Yeniçeri ve Erkan Akçay’ın soru öngergelerini yanıtlayan Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Türkiye’deki kayıtlı işsiz verilerini açıkladı. İŞKUR’un verilerine göre kayıtlı işsiz sayısı bir yılda yarım milyonun üzerinde arttı. Çalışma çağında ve gücünde olan, çalışmak isteyen, İŞKUR’a başvurduğunda gelir getirici bir işi olmayan, henüz işi olmayan, emekli olup iş arayanlar ve çalıştığı işten çıkarılanlar aktif kayıtlı iş arayanların sayısını ifade eden “kayıtlı işsizler” 2011’de toplam 1 milyon 844 bin 965 kişiyken, 2012’de 527 bin 297 kişi artarak 2 milyon 372 bin 262’ye çıktı. rı oluşturdu. Buna göre Türkiye’de İŞKUR tarafından kayıtlı işsiz olarak tanımlanan 5 kişiden 1’ini üniversite mezunları oluşturuyor. 2011’de 610 bin olan ilköğretim mezunu işsiz sayısı 1 milyon 110 bine çıkarken, 342 bin olan ortaöğretim mezunu işsiz sayısı da 708 bine yükseldi. Okuma yazma bilmeyen işsizlerin sayısı 211 bin 208’den 30 bin 604’e düştü. İŞKUR’un verilerine göre kayıtlı işsizlerin 219 bin 911’ini önlisans, 217 bin 317’sini lisans, 8 bin 851’ini yüksek lisans ve 389’unu doktora olmak üzere 446 bin 448’ini üniversite mezunla er 5 işsizden 1’i mezunu Hüniversite Yeni kurulan devlet üniversitelerinin ilk kez mezun vermeye başladığı 2012 yılında işsiz üniversite mezunları sayısında rekor oranda artış yaşandı. 2011 yılında toplam 168 bin 454 üniversite mezunu iş ararken, 2012’de iş arayan işsiz üniversite mezunlarının sayısı 383 bin 931 kişiye çıktı. İş arayan üniversite mezunlarından lisans programını bitirenlerin sayısı 2011’de 83 bin 332 olurken 2012’de 185 bin 39’a yükseldi. Önlisans, lisans ve yükseklisans programını bitiren üniversite mezunu iş arayanların sayısı toplamda bir yıl içinde 2.2 kat artmış oldu. arayan üniversite İş mezunu 2.2 kat arttı Kayseri’deki ‘rüşvet’ iddialarını kapatmakla suçlanan vali yardımcısı dinlemeye takılmış YUNANİSTAN’IN ÖZELLEŞTİRME PROGRAMI İSTANBUL’DA TANITILDI ‘Konuşursam ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’li Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ndeki “rüşvet çetesi” iddialarını kapatmakla suçlanan dönemin Kayseri Vali Yardımcısı Ali Yener Erçin’in sanık olduğu Kayseri Şeker Fabrikası’ndaki yolsuzluk davasında dinlemeye takıldığı ve “Soruşturmayı kapattım. Ak Parti’nin sonunu getirecek bir olaydı” dediği ortaya çıktı. İsteği dışında Kayseri’den Antalya’ya tayininin bu olay yüzünden yaşandığını anlatan Erçin, “Yarın gideceğim belediyeye, 100 bin liramı verin ben s... olup gideyim” diyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Koordinasyon (UKOME) Merkezi’nde çalışan Hacı Ali Hamurcu’nun 17 Temmuz 2007 tarihinde polise verdiği ifadelerle Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki dahil 49 kişi hakkında, yolsuzluk iddiasıyla hem idari hem adli soruşturma başlatılmıştı. Soruşturmada Kayseri Vali Yardımcısı Ali Yener Erçin başkanlığında bir heyet görevlendirildi. Heyet usulsüzlük olmadığı konusunda rapor hazırladı. Rapor, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Başsavcı Vekili İsmail Dalan tarafından yürütülen soruşturmada “kovuşturmaya yer yoktur” kararı verildi. Raporu hazırlayan Kayseri Vali Yardımcısı Erçin, önce Antalya Vali Yardımcılığı’na atandı. Erçin, emeklilik hakkı kazandıktan bir gün sonra görevinden alındı. Türkiye yıkılır’ “Antalya’ya tayinim çıktı. Mahsus yaptı. Ben büyükşehir belediyesinin bir soruşturmasını kapattım. Ak Parti’nin sonunu getirecek bir olaydı. Ortada bir diyet meselesi var. Hiç haberim yokken tayinimizi çıkardılar” diye yakınıyor. Kayseri Şeker davasının sanıklarından Savaş Özışık ile konuşan Erçin, “Bizi bırakıp gidiyor musun” sözüne “Belediye hakkında çok şey biliyor diye ayağımı kaydırıyorlar” yanıtını veriyor. CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu’nun yolsuzluğun üstüne gitmesi nedeniyle Antalya’ya tayin edildiğini söyleyen Yener, belediyenin bu yolla kendisini gözden uzaklaştırdığını ve diyet ödediğini anlatıyor. Vali Yardımcısı Erçin, bu sırada belediyeden ihale alan Anadolu Yapı yetkilileriyle de “iş görüşmeleri” yapmaya devam ediyor. Kayseri Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın ve Genel Sekreter Yardımcısı Avukat Hüseyin Beyhan’la görüşerek grubun almak istediği teleferik hattı projesinde aracılık yapıyor. Mahkeme dosyasına giren ses kayıtlarında; Anadolu Yapı Sahibi Osman Özkan, bağladığı ihaleler ve kapattığı yolsuzluklar karşısında beklediği parayı alamayınca “Basının karşısına geçerim, çatır çatır herkesi kendimi de onları da yakarım; onların bileceği iş, blöfü görürlerse görürler, ben kartları koyarım” diyen Erçin’i “çok fazla konuşuyorsun” diye uyarıyor. Erçin, buna karşılık, “Yarın gideceğim belediyeye, 100 bin liramı verin ben s... olup gideyim. Ben konuştuğum zaman Kayseri yıkılır, Türkiye yıkılır” diye devam ediyor. “AK Parti bizim, zarar vermeyelim” uyarılarına ise Erçin, kapattığı yolsuzlukları kastederek “Abi bunlar 45 milyon dolar götürmüşler, yalvardılar bana dediler ki, hakkını helal et dediler, ben de bu hak burada değil ahirette zor ödenir dedim” yanıtını veriyor. Yatırımcıya çağrı Ekonomi Servisi Türkiye, içinde bulunduğu krizin ağır etkileriyle boğuşan Yunanistan’ın umudu oldu. Kurulduğu 2010 yılından bu yana dünkü toplantı ile birlikte sadece ikinci kez bir araya gelen “Türkiye Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi” (YDİK), komşunun özelleştirme programı için Türk yatırımcılara yaptığı sunumlara sahne oldu. Çırağan Sarayı’nda Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarıyla başlayan toplantıya 90’ı Yunanistan’dan olmak üzere yaklaşık 700 iş insanı katıldı. Erdoğan, iki ülke arasındaki ticaret hacmini 10 milyar dolara çıkarmak istediklerini söyledi. Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu ile Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) işbirliğinde gerçekleştirilen forumda Yunanistan’ın toplam 70 milyar dolarlık özelleştirme programına aldığı piyango idaresinden limanlara, adalardan doğalgaz şirketine kadar 10 kadar kuruluşun “road show” denilen tanıtımı yapıldı. Toplantıya katılan İddaa’nın ortaklarından Intralot’un Üst Yöneticisi Constantinos Antonopoulos, Milli Piyango’nun özelleştirilmesine ilişkin, süreçle çok yakından ilgilendiklerini söyledi. Antonopoulos, “Türkiye’ye yıllar içerisinde yıllık 100 milyon doların üzerinde yatırım yaptık. Geri dönüşünü de aldık. Çok büyük fırsatların olduğu ülkelere Türkiye üzerinden gitmek istiyoruz” dedi. Öte yandan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çırağan toplantısı öncesi Yunan Başbakanı Samaras’ı İstanbul Tarabya Köşkü’nde kabul etti. Projeye ‘aracılık’ yapıyor ‘5 milyon götürmüşler’ ‘Patlayıcı TSK’nin değil’ Çukurca’da 7 askerin şehit olmasıyla ilgili olarak yargılanan Tuğgeneral Zeki Es, askeri savcıyı ve medyayı eleştirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde konuşlu Hantepe Üs Bölgesi’nden operasyona giden birliğin 28 Mayıs 2009’da el yapımı patlayıca basması sonucu 7 askerin şehit olmasına ilişkin davada esas hakkındaki savunmasını yapan sanık Tuğgeneral Zeki Es, suçlamaları reddetti. Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde görülen davada 25.5 yıla kadar mahkumiyeti istenen Es, savunması boyunca askeri savcılığı eleştirdi. Es, kamuoyu ve şehit ailelerine karşı hedef haline getirildiğini, görevi nedeniyle bu haberlere karşı açıklama yapamadığını, Jandarma Genel Komutanlığı ile Genelkurmay’ın da aleyhindeki haberlere karşı önlem almadığını kaydetti. Operasyonun çok zor bir operasyon olduğunu belirten Es, “8. Bölük operasyon bölgesine yürüyüşe 1 saat geç başlamıştır, bu durum bile operasyonu etkilemiştir. Tugay Harekât Emrine tam olarak uyulmamıştır. El yapımı patlayıcılar konusunda ast birlikleri yeterince bilgilendirdik” dedi. Kendilerinin döşediği el yapımı patlayıcının çok yakınına teröristlerce patlayıcı döşendiğini, olay sırasında da bunun patladığını ileri süren Es, “Patlayan el yapımı patlayıcı bizim değildir, teröristlere aittir” dedi. 8. Komando Bölüğü Komutanı Yüzbaşı Nurettin Altay’ın haber vermeden güzergâh değiştirdiğini ileri süren Es, “Olay, Nurettin’in bu eylemi nedeniyle meydana gelmiştir” dedi. Alevilerden yeni bir sayfa ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşlarının, AB tarafından desteklenen “Alevi yurttaşların insan hakları, ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik için hareketlenmesi projesi” kapsamında 18 aylık bir çalışma yürüteceklerini açıkladı. Erdemir, CHP’li Hüseyin Aygün ve Alevi Kültür Dernekleri üyeleri ile TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “Alevi Kültür Dernekleri” başkanlığında yürütülen “Alevi yurttaşların insan hakları, ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik için hareketlenmesi projesini” AB projesi olarak hayata geçireceklerini kaydetti. Erdemir, proje kapsamında sivil toplum kuruluşlarının ve bilim kurullarının, TBMM’de konu üzerine çalışan 10 milletvekili ile gelecek 18 ay boyunca eşgüdümlü bir çalışma yürüteceğini bildirdi. Projenin direktörü Cahit Korkmaz da projeyle Türkiye’de başta Aleviler olmak üzere, din ve inanç alanında temel hak ve özgürlüklere dayanan yeni bir anlayışın başlatılması ve sürdürülmesi amacında olduklarını belirtti. Vali Yardımcısı Erçin’in Kayseri Şeker Fabrikası’ndaki yolsuzluk soruşturmasında teknik takibe takıldığı ve Kayseri Belediyesi’ndeki yolsuzluk dosyasını nasıl kapattığını anlattığı ortaya çıktı. ODATV.com’dan Barış Terkoğlu’nun haberinde yayımlanan ses kayıtlarına göre, Kayseri Şeker davasında örgüt üyeliği ile suçlanan ve sanık olarak yargılanan Erçin’in bu konuşmaları Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava dosyasında yer alıyor. Soruşturmayı usulsüz bir şekilde kapattığını açıkça itiraf eden Kayseri Vali Yardımcısı Yener, konuştuğu İsmet adlı kişiye sonunu ‘AKP’nin getirecek bir olaydı’