10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 2013 SALI HABERLER Beş tutuklu ve hükümlüye mezar olan nakil aracı yangından bir saat önce arızalanmış, söndürme tüpü de bozukmuş CUMHURİYET SAYFA 3 Otostopçu... Amacına doğru yol alırken her zaman bir “yüce değeri” çevirip biniyor üzerine: “Demokrasi...” “Hukuk...” “İnsan hakları...” “Millet...” “Dil...” “Din...” “Barış...” “Kardeşlik...” Şimdi sıradaki: “Anaların gözyaşı...” ? “Demokrasi” diye diye hem dünyayı, hem bizim salakları uyuttu... ? “Hukuk” dersen, kendisi de beğenmedi zaten “Tarih affetmez sonra” dedi... ? “İnsan hakları”; yeryüzünde belki ilk kez “bağırma ihtimali” olanları dahi alıp götürdüler, ikisi simitçi çıktı... ? “Tek dil, tek vatan, tek bayrak...” Türkiye, bugünlerde her birinden kaçar tane olacağını tartışıyor... ? “Millet” derseniz, kendisinde dahi iki tane var: Biri dilinde, öbürü ayaklarının altına aldığı... ? “Din...” Dinden her şey yaptılar; sermaye, medya, sendika, yargı, üniversite, dershane, kolej, plaj, otel, defile, moda... Terfi, koltuk, makam arabası... Market... Cip... Gemi... ? “Barış, kardeşlik” dersen... Paramparça Türkiye... ? Şimdi... Otostopçu yeni araç buldu gideceği yöne: “Anaların gözyaşı...” ? Otur ağla... Hepimizin bir damlası için canımızı vereceğimiz... Öpülesi yanaklardan süzülen, evrenin en büyük acısının izidir... Asla kıyamazsın... ? İnansak... Susarız... Dilini kesip atar insan... Ama neresine inanacaksın Osman?.. Bile bile ölüm KAYSERİ (Cumhuriyet) Kayseri’de 2011 yılında cezaevi nakil aracında çıkan yangında 5 tutuklu ve hükümlünün yanarak ölmesiyle ilgili davada ifade veren tanık er M.Ç., “Araç yanmadan 1 saat önce kapı sistemleri bozuldu. Servisi aradık, kapıları kemerle bağlayarak devam etmemizi söylediler. Yangın esnasında araçta bulunan yangın tüpünü kullanmak istedik, ancak tüpten sadece ‘fıs’ diye bir ses geldi” dedi. Olay günü cezaevi nakil aracında görevli olan M.Ç., Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin daha önce görülen duruşmadaki ara kararı uyarınca, mahkeme başkanına ifade verdi. Araç yanmadan 1 saat önce kapı sistemlerinin bozulduğunu anlatan M.Ç. şunları söyledi: “Aynı araçla daha önce de göreve gitmiştim. Araç sık sık arıza veriyordu. Araç, yola çıkmadan birkaç gün önce servise gitti, ama sorunları giderilmeden geri döndü. Zaten araç yapılsaydı bu facia olmazdı. Biz mahkumları kurtarmak için elimizden geleni yaptık ama yangın bir anda tüm aracı sardı. Bizim arkadaşlarımızdan da dumandan etkilenenler oldu.” Araçta yedek şoför olarak görev yapan S.O. da talimatla alınan ifadesinde şunları anlattı: “Olay sırasında uyuyordum. Yangın, başladıktan kısa süre sonra bütün arabayı sardı. Çünkü arabanın büyük bir bölümü fiber kaplıydı. Kapı sistemleri havalıydı. Sistem hortumları yangından zarar görünce biz de camları kırarak dışarı çıkmak zorunda kaldık. Bize araçla ilgili herhangi bir uyarı gelmedi. Bilirkişi raporuna göre akü ve elektrik aksamından kaynaklanan bir yangınmış.” Din ve Milliyet Tartışmalarındaki Anakronizm Her küreselleşme, her insanlık devrimi, kendi ideolojisini de birlikte getirir. Her yeni ideoloji eski ideolojinin üzerine gelir ama onu tümüyle yok etmez. Hem ondan belli biçimde etkilenmiştir, hem de bir bütün olarak onunla birlikte yaşar. İlk küreselleşme tarım devrimidir. İdeolojisi tek tanrılı dinlerdir. Tek tanrılı dinler, toplayıcılık ve avcılık dönemlerinin üzerine gelmiş, pek çok pagan âdetini benimsemiş, ama Musevilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık olarak yepyeni bir ideoloji niteliğiyle tüm dünyayı sarıp sarmalamıştır. İkinci küreselleşme endüstri devrimidir. İdeolojisi milliyetçiliktir. Milliyetçilik, tek tanrılı dinleri yok etmemiş, kimi zaman onlarla çatışmış, ama genellikle onlarla bir ittifak kurarak gelişmiştir. Üçüncü küreselleşme, içinde bulunduğumuz bilişim devrimidir. İdeolojisi insan hakları ve demokrasidir. İnsan hakları ve demokrasi de dinleri ve milliyetçilikleri yok etmemiş, tam tersine, hem onlarla birlikte yaşamanın, hem de onların barış içinde birlikte yaşamalarının ahlaki, felsefi ve siyasal altyapısını oluşturmuştur. ??? Her küresel ideoloji, ilk çıktığında devrimci, sonradan mutlak iktidarların ideolojisi haline gelince, tutucu olmuştur. Tek tanrılı dinler için de milliyetçilik için de bu söz konusudur. İnsan hakları ve demokrasi ise daha şimdiden, pek çok iktidar tarafından, savaş ve işgal için ya da “ileri demokrasi” adı altında “çoğunluk diktatörlüğü” olarak yozlaştırılmaya başlanmıştır bile. ??? Bir tarihte devrimci olup sonradan tutuculuğa kaymış, insanlığı biçimlendirmiş tek tanrılı dinler veya milliyetçilik gibi ideolojileri günümüzde tartışırken, onların ilk çıkıştaki devrimci niteliklerine ya da sonradan sergiledikleri tutucu aşamalardaki özelliklerine takılıp kalmamalıyız. Tam tersine, din gibi, milliyetçilik gibi küresel ideolojilerin, günümüzün insan hakları ve demokrasi anlayışı içindeki yerlerini iyi değerlendirmeli, onları günümüzün gerçekleri ve gereksinmeleri içinde ileriye doğru yorumlayarak benimsemeliyiz. İnsan hakları ve demokrasi ideolojisini, tarihsel ağırlıkları olan din ve milliyetçilik ideolojilerine alet ve kurban etmemeli, tam tersine din ve milliyet ideolojilerini insan hakları ve demokrasi bağlamında değerlendirmeliyiz. ??? Türkiye’de, bugünkü toplumumuzun iki kültürel ve ideolojik kaynağı vardır: Herkes tarafından farklı yorumlansa, benimsense ve eleştirilse de bunlardan birisi Müslümanlıktır, öteki Atatürkçülük. Ama artık ne din, Hazreti Muhammed ve Dört Halife dönemindeki gibi yaşanır, ne de milliyetçilik, Atatürk veya Tek Parti Yönetimi dönemindeki gibi. Gerek dini gerekse milliyetçiliği, günümüzün egemen küresel ideolojisi olan insan hakları ve demokrasi bağlamında görmemiz, yorumlamamız ve yaşamamız gerekir. Bu çerçevede hem Müslümanlığı, Kuranıkerim’i, Hazreti Muhammed’i, sünneti ve hadisleri, hem de Atatürkçülüğü, Atatürk milliyetçiliğini, Atatürk ve Tek Parti Dönemi uygulamalarını, bu ideolojilerin ilk çıktıkları sıradaki ya da daha sonra tutuculaştırıldıkları zamanlardaki uygulamalarla övmek ya da eleştirmek, yanlıştır. Böyle övgüler ya da eleştiriler bizi hiçbir yere götürmez, sadece geçmişe saplanıp kalmamıza, sorunların çözümlerinin ertelenmesine yol açar! ??? Türkiye, insanlık tarihinin geçirdiği ikinci küreselleşmeyi, yani endüstri devrimini ve milliyetçiliği, ancak Cumhuriyet döneminde, çok hızlı yaşamıştır. Bu nedenle din üzerine gelen milliyetçilik, yani Müslümanlık üzerine gelen Türk milliyetçiliği, henüz tam yerleşemeden, üçüncü küreselleşmenin etkisine girmiştir. Elbette toplumumuzdaki Kürt milliyetçiliği ve öteki milliyetçilikler için de geçerlidir bu durum. Esas olarak bugün yaşadığımız toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar bu değişimin hızından ve üç küresel ideolojinin birbirinin içine, birbirini hem destekleyecek hem de engelleyecek biçimde, geçmesinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, legal ve illegal siyasal liderlerin, özellikle geniş kitleleri etkileyen Başbakan’ın, söylem ve eylemlerinde dikkatli olmasında yarar vardır: “Yüzleşme” ve “Hesaplaşma” adı altındaki popülist, ayrımcı, düşmanlaştırıcı nefret söylemleri, Türkiye’nin sorunlarının çözümüne destek değil köstek olur! ‘Kadın istihdamını ve doğurganlığı artırmak için’ gündeme getirilen esnek çalışma modeli yerine sendikaların önerisi: İnsan onuruna yaraşır bir ücret ve kadrolu çalışma MUSTAFA ÇAKIR ? İstanbul Haber Servisi Uluslararası Hukuk Öğrencileri Birliği’nce (ILSA) bu yıl 54.’sü düzenlenen Philip C. Jessup Uluslararası Hukuk Yarışması’nda Türkiye’yi Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi takımı temsil edecek. Alfurna ve Rutasia adlı farazi iki devlet arasında çıkan ihtilafın tartışıldığı yarışmada, tüm müsabakaları kazanan Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi takımı, 31 Mart6 Nisan tarihleri arasında Washington’da gerçekleşecek uluslararası etapta Türkiye’yi temsil edecek. ? ORDU (Cumhuriyet) Ordu’nun Fatsa ilçesi Şerefiye Mahallesi Samsun Sokak’ta daha önceden göçük meydana gelen yolun kenarına yapılan istinat duvarının patlaması sonucu park halindeki 4 otomobil 50 metre aşağıya yuvarlandı. 24 daireli apartman da yıkılma olasılığına karşı boşaltıldı. ? BALIKESİR (AA) Erdek Balıkçılar Derneği Başkanı Ali Demiray, Erdek’te 5.5 metrelik tekneleriyle cumartesi akşam saatlerinde denize açılan Selçuk Eğritepe (26), Nahit Doğruel (31) ve Tanay Koska’dan (30) haber alınamadığını söyledi. Demiray, son olarak Erdek Körfezi’ndeki Tavşan Adası ile Edincik altı sahilindeki bir bölgede görülen balıkçılara ulaşılmaya çalışıldığını bildirdi. ? MUĞLA/MARDİN (AA) Bodrum’un Kaynar mevkisindeki bir otelin inşaatında çalışan Seçkin Güneş (47), dengesini kaybetmesi sonucu 4 metre yükseklikten beton zemine düştü. Başına aldığı darbeyle ağır yaralanan Güneş, hastanede yaşamını yitirdi. Öte yandan Mardin’in Midyat ilçesinde inşaatta çalışan Cemal Akıncı (32) adlı işçi de asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. Türkiye’yi Koç temsil edecek Fatsa’da faciadan dönüldü rüşlerini Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na gönderdi. Esnek çalışmanın işçilerin, örgütlenme hakkı, toplu pazarlık hakkı ve iş güvencesi gibi sosyal haklardan faydalanmasını olanaksız hale getirdiğine dikkat çeken Türkİş “Pek çok işveren, ucuz emek ve düşük ücretli çalıştırmanın yanı sıra esnek çalışma saatlerini tercih etmekte; örgütsüz ve savunmasız bireyleri istihdam etmek istemektedir” dedi. ? İşveren tercihi Türkİş de gö ANKARA Hükümet, Ulusal İstihdam Stratejisi ile 2013 programında da yer alan “esnek çalışmadan” vazgeçmiyor. Son olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu kez kadın istihdamı ve doğurganlığı artırmak için “evden, yarı zamanlı ve çağrı üzerine çalışmayı” öngören “esnek çalışmayı” gündeme getirirken sendikalar düzenlemeye tepki gösteriyor. Kısa bir süre sonra tamamlanacağı belirtilen çalışmayı değerlendiren DİSK’e bağlı Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (DevSağlıkİş) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “ibretle” izledikleri açıklamaların, kadınlar için güvencesizliği daha da derinleştiren bir yaklaşım olduğunu söyledi. Çalışmanın AKP’nin kadına bakışını da yansıttığına dikkat çeken Çerkezoğlu, Başbakan’ın her konuşmasında kadınlara “3 çocuk yapın, 5 çocuk yapın” diye seslendiğini, ancak Türkiye’deki gelir dağılımı ve yoksulluk verilerinin de ortada olduğunu belirtti. Çerkezoğlu, çok daha kötü koşullarda çalışan kadınların, aynı zamanda her kriz döneminde de ilk işten çıkarılanlar olduklarına dikkat çekerken, gelişmelerin iktidarın “kadını eve kapatan ve ucuzgüvencesiz işçi olarak gören gerici politikalarının” bir sonucu olduğunu söyledi. Yapılması gerekenin insan onuruna yaraşır bir ücret ile kadrolu çalışmanın önünün açılması olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, çocukların yetiştirilmesi de dahil olmak üzere konunun sosyal devlet anlayışı ile ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Ermeni asıllı Türk Erdek’te üç balıkçı kayıp Samatya zanlısı yakalandı İstanbul Haber Servisi Samatya’da Ermeni asıllı yaşlı kadınlara yönelik şiddet olaylarının faili olduğu iddia edilen Murat N. (38) adlı bir kişi gözaltına alındı. Şüpheli Murat N.’nin, Ermeni asıllı Türk vatandaşı olduğu belirlendi. Polis, Murat N. isimli şüpheliyi biri ölümle sonuçlanan 5 kadına yönelik saldırının faili olarak gözaltına aldı. Fatih’te kaldığı pansiyonda yakalanan şüphelinin, benzer suçlardan sabıka kaydının olduğu tesbit edildi. Zanlının yalnız yaşadığını tespit ettiği kadınlara yönelik saldırıları, soygun amacıyla yaptığı düşünülüyor. Saldırganın bir süre çay bahçesinde temizlikçi olarak çalıştığı ve şu an işsiz olduğu kaydedildi. Polis, en önemli delili Samatya’daki evinde öldürülen Marissa Küçük’ün çantasında buldu. Küçük’ün çantasına bulaşan kan ile şüpheli Murat N.’nin kan örneğinin uyuştuğu tespit edilirken, Murat N.’nin delil listesini görünce suçlamayı kabul ettiği iddia edildi. Murat N. “kasten adam öldürmek” suçlamasıyla tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. Samatya’da son 2 ayda biri ölümle sonuçlanan saldırılarda, Ermeni asıllı vatandaşların özellikle hedef seçildiği öne sürülmüştü. Saldırganı yakalamak için 155 Güven Timi, 55 resmi ekip ve 25 yunus ekibi görev yaptı. İki işçi daha yaşamını yitirdi İstanbul Haber Servisi Ekolojik yaşamı destekleme konusunda öncü projelerin yaratıcısı, Buğday Derneği’nin kurucusu Victor Ananias, ölümünün ikinci yılında anıldı. Ananias için Bodrum Bitez’deki mezarı başında ve kurucusu olduğu Şişli ile Kartal’daki ekolojik pazarlarda tören düzenlendi. Kartal yüzde 100 Ekolojik Pazar’da düzenlenen anma programında Viktor Ananias için helva, organik ürünlerden oluşan meyve ve sebzeler katılanlara ikram edildi. Ananias, 3 Mart 2011’de Fethiye’de yaşadığı evinde hayatını kaybetmişti. Doğal yaşamın öncülerindendi 3 kişiye 85’er bin lira ? ANKARA (AA) On Numara oyununun bu haftaki çekilişinde 10 bilen 3 kişi, 85 bin 87 lira 25’er kuruş ikramiye kazandı. Şanslı numaraların; 3, 14, 19, 20, 26, 28, 32, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 45, 48, 55, 59, 68, 74, 75, 76 ve 80 olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler 1719 lira 80’er kuruş, 8 bilenler 95 lira 35’er kuruş, 7 bilenler 17 lira 95’er kuruş, 6 bilenler 3 lira 10’ar kuruş ve hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler 2 lira 35’er kuruş ikramiye alacak. Öğretmene veli dayağı AHMET KURT KOCAELİ Kocaeli’nin Darıca ilçesinde Süleyman Kulavuz, bir öğrenci velisi tarafından okulda dövülerek hastanelik edildi. Saldırgan veli ise serbest bırakıldı. Darıca Zeki Gezer İlkokulu’nda sınıf öğretmeni Süleyman Kulavuz, bir süre önce veli A.S. tarafından hakarete uğradı ve tehdit edildi. Kulavuz, bunun üzerine can güvenliğinin olmadığını belirterek okul yönetimine başvurdu. Okul yönetimi, görüştükleri öğrenci velisinin özür dileyeceğini belirterek iki tarafı geçen cuma günü okulda yönetim odasında bir araya getirdi. Ancak bu buluşmada veli ve öğretmen bir süre sonra yine tartışma çıktı. Veli A.S., iddiaya göre sınıf öğretmeni Süleyman Kulavuz’a saldırarak yumrukladı. Öğretmenler tarafından kurtarılan Kulavuz, hastaneye kaldırıldı. İlk müdahalesinin ardından darp raporu alan Kulavuz, A.S’den şikâyetçi oldu. Ancak A.S, çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle