10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MART 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 13 Türkiye ve Avrupa’da artan doğalgaz tüketimi, güney gaz koridorunda işbirliğini hızlandırdı: Gazda dev işbirliği u Azeri doğalgazını Avrupa’ya taşımayı amaçlayan Nabucco, TANAP ile mutabakat zaptı imzaladı. Taraflar, her iki projenin de geliştirilmesini destekleyecek teknik ve bilgi alışverişinde bulunacak. Ekonomi Servisi Nabucco konsorsiyumu, doğalgazı Türkiye’den geçirecek grup olan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) ile güney gaz koridorunun geliştirilmesinde işbirliği yapmayı resmi olarak kabul ettiği bir mutabakat imzaladı. Açıklamaya göre mutabakat, Nabucco ve TANAP’ın teknik ve stratejik bilgi alışverişinde bulunmasını ve ilgili projelerinin geliştirilmesini destekleyecek şekilde işbirliği yapmasını öngörüyor. Mutabakatta ayrıca, Avrupa Birliği ve Güneydoğu Avrupa bölgeleri için gaz tedarikinin güvenilirliğini ve çeşitliliğini artırmak üzere doğalgaz taşıma güzergâhlarının daha da çeşitlendirilmesinin gerekliliği belirtiliyor. Nabucco Genel Müdürü Reinhard Mitschek, “Bu mutabakat, güney gaz koridorunun iki ayrılmaz parçaTrans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) Projesi hükümetler arası anlaşması Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla imzalanmıştı. sı arasındaki ilişkiyi daha da sağlamlaştırarak bizleri Avrupa’nın gaz tedarikinin çeşitlendirilmesi yönündeki ortak hedefimize bir adım daha yaklaştırdı. Bu mutabakat, bilginin ve her iki proje için de hayati önem taşıyan faaliyetlerin karşılıklı paylaşımı için bir çerçeve oluşturuyor” dedi. Nabucco Finans Direktörü Frank Siebert ise bu mutabakatı imzalamaktan mutluluk duyduklarını belirterek “Önümüzdeki aylarda Şahdeniz gazını Avrupalı tüketicilere ulaştıran değer zincirindeki tüm halkalar, proje tak vimlerini bir araya getirerek tüm paydaşlara azami ticari fayda sağlamak için işbirliği içinde çalışacaklar. İmzalanan mutabakat, bu süreç için önemli bir adım teşkil ediyor” diye konuştu. Nabucco’nun planladığı boru hattı, doğalgazın Türkiye sınırından itibaren Bulgaristan, Romanya ve Macaristan üzerinden Avusturya’ya taşınması için Azerbaycan ve Türkiye arasında kurulan TANAP hattı ile birleşecek. Rakip TAP projesi ise TANAP’la gelen doğalgazı Yunanistan, Arnavutluk ve İtalya üzerinden Avrupa’ya taşıyacak. Batık Medya Yetseydi... Başbakan en önde, son sözleri “batsın bu medya” çıkışıyla daha bir korkmuş medya, gazeteciler en arka sıralarda, ağzı olan konuşuyor. Bu ülkede kanın durmasını, barışı isteyenleri sorumluluğa davet ederlerken, sürecin gelişmelerinde haberlerin üstüne atlanmaması öneriliyor. Gazetecilik sorumluluğunun, toplumdan gerçekleri saklamak değil, tam tersine ulaşılabilen bilgileri tarafsız verme, sonuç olarak gerçekler üzerinden toplumun karar verme hakkını korumanın asıl olduğunu yoka saymaya çalışıyorlar. Son iki günün değerlendirmelerinde en çok altı çizilen örnekler ABD’nin Irak işgali üzerinden olduğu için dilimi tutamayacağım. Keşke ABD medyası bizimkilerin özendikleri ölçeklerde güdülenmese, gazeteciliğin sorumluluk, özgürlük alanı içinde görevlerini yapsalardı da ABD iktidarlarının Irak’ı işgal gerekçelerinin toptancı yalanlar üzerine oturtulduğunun kamuoyunca öğrenilmesine zamanında katkıda bulunsalardı. İşgal gerçekleşmeden işgale ilişkin gerçekmiş gibi söylenen yalanları ortaya çıkarmış olsalardı da Amerikan halkı bu gerçeklere göre bilgilenip bugünkü bakış açısıyla duruş koyabilseydi. ABD’ye de pahalıya mal olan, çok daha önemlisi, yalanlar üzerine oturtulmuş gerekçeleriyle bu kirli savaşın, milyonlarla Iraklının yaşamına, katlanan milyonlarcasının bugünleri, geleceklerinin karartılmasına, Irak bataklığının oluşmasına, halkının geleceğe dönük ırklar, mezhepler savaşlarına boğulup kalmasına karşı duruşlar güçlenebilseydi. Yine dilimi tutamayacağım; bizden örneklemelere geçersek... Yargısız infazları diz boyu, Silivri andıçlarını baş tacı edeceksiniz, sivil darbe hukuku infazları için özel hizmet, yandaş polisten sızdırılmış gerçeklik, hukuksal belge nitelikleri kanıtlanmamış binlerle, on binlerle sayfalık karalama dosyaları üzerinden en kalabalık TSK’nin her rütbeden komutanını karalayacak kamuoyu önünde mahkum edecek, içeride tutulmalarının aracı yapacaksınız... Kendinizi, andıçlık hizmetinizi darbeciliğe karşı olmakla aklayıp pakladığınızı varsayacaksınız... Hızınızı alamayıp kendi meslektaşlarınızdan, gazetecilerden, aydınlardan, bilim insanlarından, öğrencilerden oluşan binlerin daha hem yargısız infazlarına hem de tutuklanmalarına, kamuoyunda da mahkum edilmelerine hizmet edeceksiniz... Trajikomik bir tabloda, kendi cepheniz için 28 Şubat mağdurluğu, andıçlığı üzerinden siyaset yapacaksınız... HHH Cemaatçi, yandaş, teslim alınmış medya, üzerlerine binen her türden baskılar, sözün özü “batmış medya” halleri yetmemiş ki... Parmakla gösterilerek ellerinden programları alınan, işten çıkarılan gazeteciler halkasına her gün yenileri ekleniyor. Yetmiyor... İktidarlarını kızdırmamak zorunluluğu ile otosansürün sınırlarını giderek genişletmek zorunda olan profesyonel medyanın ayakta kalmak üzere yapmak zorunda kaldığı habercilik vitrininden bile iktidarlarını çok kızdıracak yeni bir şeyler çıkıyor. Şimdilerde değişen dengelerde, hangi haberler ve yorumlarda, hangi boyutlarda otosansür uygulanması gerektiğinin ölçüsünü tuturmak zor. Laf aramızda asla gerçek bilgiye değil tümden dedikodulara dayalı bir durum iktidarları içinde varsayılan iç iktidar çatışmalarında, özel yargı elindeki yargılamalar için dengeyi tuturmak çok zor. Açıklamalarına bakıp da KCKSilivri davaları üzerinden haberler, yorumlarda dengeyi bulmak olası mı?.. Yargısız infaz içerikli aylar, yıllar süren tutuklulukların yanında mı karşısında mı olmak gerek? Ya da hangilerinin yanında, hangilerinin karşısında, hangi ölçeklerle durulursa iktidar içi dengelerde, denge tutturulmuş olacak? Başbakan Cumhurbaşkanı, kimi bakanların kamuoyu açıklamaları mı, mahkeme kararlarının sınırları mı ölçü alınacak? Malum siyaset yapma adına çıkışlarla medyadan gerçek beklentiler arasındaki terazi nasıl tartılabilecek?.. Anlaşılan iktidarlarıİmralıBDP Kürt sorunu üzerinden son gelişmelerde ölçüler tümden karışık... Konuya ilişkin kimi canlı yayında, aynı cephede olduğunu bildiğim tarafların siyahbeyaz boyutunda bu gündeme ilişkin çok farklı değerlendirmelerinin sayısız tanığıyım... Apo ile BDP kadroları arasındaki görüşme notlarının sızmasının süreci etkilemeyeceği ya da ağır zarar verebileceği çok zıt yorumları gibi, sızdırılma odağı üzerinden iktidarlarına, BDP’ye, barış istemeyen başka çıkar odaklarına hizmetle bağlantılı yakınlık, çıkarımları diğer yanda... İnsan hakları, demokrasi, hukuk devleti, basın özgürlüğü kirterleri, ilkelerinin kimselerin umurunda olmadığı çırılçıplak ortada. En yüzsüz hallerde daha teslim alınmış, güdümlü medya yaratmak üzere, işten atılacak yeni gazeteciler aranıp bulunuyor. İktidarlarına, işlerin tıkırında yürütülebilmesine yönelik medyanın bu halleri bile yetmiyor. İşlerin tıkırında yürütülmesi zorlaştıkça, bir şeyler ters gittikçe, daha büyük bir öfke patlamasında daha ağır, yine medya suçlanıyor. TPAO, Afganistan’a 100 milyon dolar yatıracak Ekonomi Servisi Enerji Bakanı Taner Yıldız , Türkiye Petrolleri Ano nim Ortaklığı’nın (TPAO) Afganistan’a ilk etapta 100 milyon dolardan fazla yatırım yapacağını söyledi. Afganistan Devlet Baş kanı Hamid Karzai ta rafından kabul edi len Yıldız, Türkiye’den bir şirketin de Afganistan’da bin kilometrekare alanda altın aranmasıyla ilgili 4 ihaleyi 70 firmayı geride bırakarak kazandığını açıkladı. Yıldız, “Mezarı Şerif ve Sandıklı sahalarına yapılacak 150 milyon dolarlık yatırımın 3’te 1’ini TPAO yapacak. TPAO ayrıca, yatırım maliyeti 60 milyon dolar olan 4 kuyunun sondaj ihalesine teklif götürdü. Toplam maliyeti 10 milyon dolar olan 8 doğalgaz kuyusunun rehabilitasyonlarını da yapmaya başladı” diye konuştu. Türkiye’deki şirketle rin de Afganistan’daki yatırımlarla ilgilendiğini anlatan Yıldız “Kamu kurumu olan Maden Tetkik ve Arama Müdürlüğü’nün de Afganistan’ın zengin maden kaynaklarının değerlendirilmesiyle ilgili işleri olacak. Afganistan’da elektrik üretim sektöründe 23 bin MW’lık yatırım potansiyeli var. Bu 30 milyar dolarlık yatırım demek. Türkiye’de bunları yatırımcılarla konuşup ilgi duyanları buraya davet edeceğiz” diye konuştu. Nezih Barut Jong Wook Lee Abdi İbrahim Daewoong ile anlaştı Ekonomi Servisi Abdi İbrahim, yaptığı stratejik işbirliklerine bir yenisini daha ekledi. Şirket, Güney Kore’nin en önemli ilaç firmalarından Daewoong ile 2 yeni ürünün dağıtım hakkını içeren anlaşmayı imzaladı. Abdi İbrahim Başkanı Nezih Barut ve Daewoong Üst Yöneticisi (CEO) ve Başkanı Dr. Jong Wook Lee tarafından imzalanan sözleşme uyarınca Abdi İbrahim kronik böbrek yetmezliği anemisi ve diyabetik ayak ülseri için geliştirilen ürünlerin dağıtım hakkına sahip oldu. Nezih Barut, “Bu ürünlerin ülkemizde kullanıma sunulması ile birlikte hastaların yaşam kaliteleri belirgin bir biçimde değişecek” dedi. Turkcell’de faiz belirsizliği belirtti. Altimo’nun avukaEkonomi Servisi u Turkcell davasında taraflar dinlendi. Çukurova yüzde tı ise faiz oranının temerrüt Turkcell’in yüzde 13.8 his13.8 Turkcell hissesini almak için ödenecek tutarda sesinin sahipliğine ilişkin Çufaizi olarak hesaplanması gekurova Grubu ve Rus Altimo rektiğini belirterek, “Temerfaizin Libor+yüzde 1 olmasını, Altimo temerrüt (Alfa Grubu) arasındaki davanın rüte düşen Çukurova için faiz faizi işletilmesini istiyor. dünkü oturumunda İngiltere yüksek en az Libor+yüzde 8 olmalı” demahkemesi Privy Council, tarafları di. Altimo ve Çukurova arasında bordinlerken, Çukurova’nın hangi şart yüzde 13.8’lik hisseyi hangi koşul cun hangi tarihten itibaren temerrüde lar altında hisseleri geri alabileceğine larda alacağının görüşüleceğini du düştüğüne ilişkin de görüş ayrılıklailişkin bir açıklama yapmadı. rı bulunuyor. yurmuştu. Privy Council 30 Ocak 2013’teki Mahkeme heyeti cuma gününe kaPrivy Council’in internet üzerinden kararında, Çukurova’nın Altimo ile canlı yayımlanan ve yaklaşık 2.5 sa dar taraflardan ek bilgi sağlamalarını 2005’teki kredi anlaşmasında temerrü at süren oturumunda Çukurova Gru istedi. Kaynaklar, Turkcell’deki kontde düştüğünü ve Altimo’nun o dönem bu ve Altimo’nun avukatları söz al rolünü korumaya kararlı olan Çukuhisselere el koymasını haklı bulduğunu dılar. Çukurova Grubu’nun avukatı, rova Grubu’nun, hisseler üzerindeki belirtmiş, diğer yandan krediyi geri öde Çukurova’nın Altimo’ya olan 1.35 rehni kaldırmak için 2 milyar dolara mesi durumunda Çukurova’ya hissele milyar dolarlık ana para borcunun kadar çıkabilecek bir finansman parini geri alma imkânı tanımıştı. Mah üzerine işletilmesi gereken faiz ora keti üzerinde bankalarla görüştüğünü keme, dünkü oturumda Çukurova’nın nının ABD Libor+yüzde 1 olduğunu söylemişlerdi. Finansbank’tan 902 milyon TL net kâr Ekonomi Servisi Finansbank, 2012’yi 902 milyon TL’lik net kârla tamamladı. 2012’de özkaynaklarını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29 artırarak 7 milyar 325 milyon TL’ye çıkardı. Finansbank’ın sermaye yeterlilik oranı da yüzde 18.92 seviyesinde gerçekleşti. Finansbank Genel Müdürü Temel Güzeloğlu, Finansbank’ın sermayesini etkin bir şekilde bankacılık faaliyetlerinde kullanarak özkaynak kârlılığını 2012’de de devam ettirdiğini söyledi. Finansbank olarak 2012’de 60 yeni şube açtıklarını anlatan Güzeloğlu, “Şube sayımızı 522’den 582’ye yükseltirken bu dönemde 1.224 yeni arkadaşımızı da aramıza kattık ve önemli bir istihdam yarattık” dedi. Reel sektördeki şirketlerin sıkıntılarının arttığını ve riskli bir mali yapıya dönüştüklerini gözlemliyoruz. Bu şirketlerin mali krize girmelerindeki en önemli etkenler yönetim hataları olarak ortaya çıkmaktadır. İktisadi işletmelerde en önemli hususlardan biri beşeri unsurların etkin ve verimli çalışmasını sağlamaktır. Bunun için kimin ne işle uğraşacağının iyi tespit edilmesi gerekir. veren uzmanlardır. Bir üst yönetici, örneğin genel müdür kendisine verilen yetkileri kullanırken etki altında kalmayan, bağımsız karar verebilen, karar organlarına sadece hesap vereceğini düşünerek işletmeyi yöneten bir anlayışa sahip olmalıdır. Yöneticiden beklenen dirayetli olmasıdır Yürütme yetkisinin kullanımı en önemli husustur Bir işin yapılması veya yapılmaması hususunda üstün ast üzerinde doğrudan doğruya emir verebilme yetkisine yürütme yetkisi denir. Burada hiyerarşik düzen kurulurken resmi yaptırımlar yürütme yetkisini kullananlara verilmektedir. Kumanda eden kişi bu yetkisini teknik bilgi ve donanımından alır. Astlar kurallar ve emirlerin akılcı olduğuna inandıkları için bu emirlere itaat ederler. Bu nedenle üst, bilgisi, yeteneği ve deneyimi ile astlardan daha yetkin olmalıdır. İşletme Yönetmek Zor Bir İştir! Üst yönetimi paylaşanlar kendilerini vazgeçilmez görürlerse komuta birliği ilkesini bozarlar. Bu da çatışma yaratır. Risk yönetimi etkin bir organizasyonda başarı ile yapılır Bir işletmenin risk yönetimini gerektiği biçimde yapabilmesi için organizasyon şöyle kurulmalıdır: Yönetim kurulları sadece karar almalı ve kararlar üst yöneticiye uygulaması için verilmelidir. Yönetim kurulu üyeleri münferiden yönetime karışmamalıdır. Bütün yöneticiler yönetim kurulu üyeleri arasından seçilmemelidir. Başka bir deyişle her yönetici aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olmamalıdır. Bu yöneticileri hem karar verici hem de uygulayıcı duruma sokmaktadır. Komuta tekliği için sadece genel müdür yönetim kurulu üyesi olmalıdır. Genel müdür kararlara uyan ve onu uygulayan dirayetli kişi olmalıdır. Genel müdür danışmanlardan yararlanmalı ancak danışmanların yönetime müdahale etmesine engel olmalıdır. Üst yönetimde teklik benimsenmeli ve yönetim yetkisi paylaşılmamalıdır. Şirketlerin üst yönetiminde çatışma yaratılmamalı, astların motivasyonunu bozacak ve gelecek ile ilgili kaygılarını artıracak yetki karmaşasına ve çelişkiye meydan verilmemelidir. İç denetim mutlaka kurulmalı; şirket faaliyetleri bire bir denetlenmelidir. başarısı için şarttır Komuta birliği ilkesi işletmelerin faydalı unsurlarıdır Danışmanlar bir işletmenin Her ne konuda olursa olsun bir ast yalnız tek bir üstten emir almalıdır. Bu ilke, yönetim biliminin kurucusu Fayol’dan beri uygulanmaktadır. Bir astın iki amirinin olması halinde ast hangi amirini memnun edeceğini şaşırır, başka düşüncelere sapar ve bundan çatışma doğar. Komuta birliğini bozan hususlar çok başlılıktır Görevler ve unvanlar belirsiz ise yetki üstlenme de daha kolay olmaktadır. Her üst görevi kendi yetkisinde olduğunu sanmaktadır. İşletmelerin örgütsel büyüme ve teknik gelişmelerine paralel olarak danışmanlık işlevi doğmuştur. Bu danışmanlar uzmanlık alanlarına giren hususlarda üst yöneticilere yol gösterirler. Özel danışmanlar, üst ve astın sahip olmadığı teknik bilgi ve becerilere sahip olan kişilerdir. Mali danışmanlar, hukuk müşavirleri, sağlık, emlak, insan kaynakları danışmanları gibi danışmanlar işletme için çok faydalı olmakla birlikte formasyonları itibarıyla yönetim faaliyetlerine aktif olarak karışmamalıdırlar. Çünkü onların bakış açıları ve becerileri yol göstericiliğe yönelik olarak gelişmiştir. Genel danışmanlar, bütçe işleri, uzun vadeli programlar, masrafların kontrolü, personel politikası gibi konularda çalışan ve yöneticilere gerektiğinde bilgi n Ekonomi Servisi Yunanistan’da gazeteciler gelirlerin azaltılması ve işten çıkarılmaları protesto amacıyla dün 24 saatlik greve gitti. Medya çalışanları şubatta süresi dolan anlaşmaların yenilerinin imzalanması ve garantili asgari ücret talep ediyor. Türkiye’yi ziyaret eden Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras’ın heyetinde yer alan gazeteciler de grev kararına sadık kaldı. Yunanistan Başbakanı Samaras’ın Başbakan Tayyip Erdoğan’la gerçekleştirdiği görüşmeyi uzaktan takip eden Yunanistanlı gazeteciler, yayın yapmadı, haber yazmadı. Gazeteciler bundan önce ise Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’in ziyaret günü olan 19 Şubat’ta grev yapmışlardı. Komşuda gazeteciler grevde
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle