13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 MART 2013 CUMARTESİ 4 HABERLER Öcalan çekilme için TBMM onayı istiyor, Erdoğan ise ‘Şu anda Meclis’in yapacağı bir şey yok’ diyor Akil Adam Peşinde Delinin biri oturmuş hapishane duvarının üstüne, bir ayağını almış altına, diğerini sallandırmış aşağı, elinde bir elma koçanı, kemirip duruyor. Aşağıdan geçenlerden biri kafasını kaldırıp bakmış, bizimkini görünce sormuş: Orada kaç kişisiniz? Onu bırak da söyle bakalım, siz kaç kişisiniz? Hem sen ne arıyorsun burada? Akil adam arıyorum, herkes gibi. Diyojen’in güpegündüz elinde fenerle arayıp adam bulamadığı diyarda, sen adamı buldun da bir de akilini mi arıyorsun? Ama yine de gel içeri sana bir kolaylık yaparız. Ben akil adamı tımarhanede neden arayayım, deli miyim? Delilik neyse, daha beteri var, aptallık. Neden ki? Delilik iyileşir, aptallık iyileşmez. Üstelik deliler aslında akıllıdır. Amma yaptın ha!... Zıvanadan çıkmış halinize bak! Akıllıdırlar, yönetsinler diye başınıza oturtturduklarınızın laflarına kulak ver de söyle, bizden daha akıllıya benziyor musunuz? Hem akıl tutulmasının olduğu yerde akil adam seçmek nasıl olacak? Neden olmasın ki?... Kime göre akil olan seçilecek, aklın ölçüsü ne olacak? HHH Gerçekten karizmanın “out” kerizmanın “in” olduğu bir toplumda, seçilecek olan akil adam, ne derece akil olur? Kerizmanın “in” olduğu toplumda akil diye seçilen adam veya adamlar kaçınılmaz olarak sakil duruma düşmek konumunda değiller midir? Hem seçilecek adamlar, kime göre akil olacak, akil adamları seçenlerin ne kadar akil olduğuna kim karar verecek ki? Akil adamları seçecek olanlar, ancak kendileri akil olurlarsa seçtikleri de akil olur. Eğer seçenlerin kendileri akil olurlarsa, başkalarını seçmeye ne gerek var ki? Kendileri zaten akil olduklarına göre bu işi yürütsünler, eğer kendileri akil değillerse seçtikleri nasılsa akil olamayacaktır. Seçilenlerin gerçekten akil olduklarına kim, nasıl karar verecek? Adaletin çiğnenip paçavraya çevrildiği bir ortamda, adil ve kalıcı bir barışın kurulabileceğine inanan kişi akil olabilir mi? Böyle bir şeye inanan bir toplum akil olamayacağına göre, akil olmayan bir toplum akil adamları seçebilir mi? Genel kural, toplumların seçecekleri akil adamların akıl düzeylerinin, üç aşağı beş yukarı onları seçen, toplumun ortak akıl düzeyinden daha değişik olamayacağıdır. Toplumun şu anda karşı karşıya bulunduğu en büyük sorunun adalet olduğunu, bunu çözmeden hiçbir konuda adil ve kalıcı bir barışı getirmenin mümkün olmadığını göremeyen kişi akil olabilir mi? Bu durumda seçilen akil adam veya adamların ilk işi “Bu iş böyle olmaz, arkadaş önce adaleti egemen kılalım, sonra kalıcı barışa gideriz” demek olmayacak mıdır? Doğrunun emirle belirlendiği bir toplumda, özgür akıl kendi başına “doğru”yu nasıl arayıp bulacaktır ki? HHH Delinin biri oturmuş tımarhane duvarının üstüne, bir ayağını almış altına, diğerine sallandırmış aşağı, elinde bir elma koçanı, kemirip duruyor. Aşağıdan geçenlerden biri kafasını kaldırıp bakmış, bizimkini görünce sormuş: Orada kaç kişisiniz Onu bırak da söyle bakalım, siz orada kaç kişiniz? Hem sen ne arıyorsun buralarda? Sözde akıllı, şaşkın, mahcup yanıtlamış: Akil adam arıyorum. Boşuna uğraşma oralarda, demiş bizim deli, gel buraya! Malum ya, şu sırada akil adamlar ya bizde ya hapishanede. Başka yerde bizden akilini bulamazsın! AKP’nin Meclis korkusu ERDEM GÜL ANKARA Abdullah Öcalan’ ın Nevruz’da Diyarbakır’da okunan mesajındaki “Silahlar sussun, PKK’liler sınır dışına çıksın” çağrısının ardından, süreçte yeni bir aşamaya geçilirken bundan sonrası için “Meclis sürecin içinde yer alacak mı” tartışması başladı. Öcalan, sürece Meclis onayı isterken Başbakan Erdoğan’ın “Şu anda Meclis’in yapacağı bir şey yok” açıklaması kafaları karıştırdı. AKP’de, özellikle “büyük tepkilere neden olmaması ve halk desteğinin yitirilmemesi” kaygısıyla PKK’lilerin çekilmesinin başlaması aşamasına kadar Meclis’i sürecin dışında tut u Öcalan’ın PKK’nin Türkiye’den çekilmesi için Meclis onayı istemesi AKP’yi sıkıntıya sokuyor. AKP tepkilerden çekindiği ve halk desteğini yitirme endişesi taşıdığı için sürecin Meclis dahil olmadan yürütülmesini istiyor. AKP’de bu aşamada “siyasi” nitelikli en gerçekçi tek adım olarak akil adamlar komisyonunun oluşturulması görülüyor. Bu komisyonun da Meclis’le bir ilgisi bulunmayacak ve üyeleri de yine Meclis dışından olacak. ma tavrı benimseniyor. AKP’de, Öcalan’ın koşul öne sürmeden ve Meclis’i işaret etmeden silahların susup PKK’lilerin çekilmesi çağrısından duydukları memnuniyet, yerini yavaş yavaş “siyasi” aşamada nelerin gündeme gelebileceği sorularına yerini bırakmaya başladı. Başbakan Erdoğan, “Şu anda Meclis’in yapacağı bir şey yok” açıklaması ve “Meclis’in devreye sokulmasının PKK’ye meşruiyet kazandıracağı” yolundaki ifadelerine karşın Öcalan’ın yayımlanan tutanaklarında doğrudan sürece TBMM onayı istemesinin AKP’de yarattığı sıkıntı sürüyor. AKP’de Öcalan’ın mesajının okunmasının ardından sürecin “siyasi” aşamasının başladığı değerlendirmesi yapılıyor. AKP’de Başbakan Erdoğan’ın, “Bu ülkede hükümet var, muhatap hükümettir” sözlerine dikkat çekilerek “BDP’lilerle görüşmelerin tutanaklarında Öcalan Meclis vurgusu yapsa da bu TBMM’nin sürece dahil edilmesi anlamı taşımaz. Bu, ancak olsa olsa siyasetin kastedilmesi anlamına gelir. Erdoğan’ın hükümeti muhatap olarak göstermesi ve çekilme konusunda da infaz olmayacağı güvencesi vermesi yeterlidir” değerlendirmesi yapıldı. kaçınmasında, “Sürece en büyük tepkiyi gösteren MHP’nin yanına yeni destekçiler ekleyeceği, tepkileri daha da büyüteceği ve anketlerde görülen desteği düşüreceği” kaygısı etkili oldu. AKP’de, bu nedenle “En azından PKK’lilerin sınır dışına çekilmesinin bir gerçeklik halini almasına kadar” Meclis’in sürecin dışında tutulması görüşü dile getiriliyor. DEMİRTAŞ ÇEKİLME İÇİN İKİ KOMİSYON İSTEDİ İğneli Fırça BDP: Bayrakla sorunumuz yok DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’da Bolivyalı senatörleBDP Genel Başkanı Selahattin De ri kabul etti. DTK Eş Başkanı Tuğmirtaş, “Kürt sorunundan kaynak luk, “Kürtler direndiler ve kazanlı silahlı mücadelenin yüzde 99’u dılar. PKK ve onun önderi sayın bitti. Yüzde 1’i hükümete kaldı. Öcalan, yeni bir süreç başlattı. Ben Silahlı güçlerin ülkeden çıkışıyla bir demokratik birlik, birlikte yailgili iki komisyon oluşturulmalı” şama manifestosu olarak değerlendedi. Demirtaş, Nevruz kutlalamala diriyorum. Bu süreci artık silahlar rında Türk bayrağının olmaması ile değil, demokratik siyasetle haklailgili eleştirilere ise “Bayrak bir si rımızı alma süreci olarak görebiliyasi partinin ve anlayışın unsuru riz. Silahlı siyasetten, silahsız siyaolmaktan çıkarılırsa önümüzdeki sete geçiştir” diye konuştu. Ahmet Türk ise, “ Bugün sinevruzda asılabilir” yanıtılahlar sustuğunda artık nı verdi. “Muhalefet demokratik siyaseDemirtaş, Nevruz AKP ile baş edemediği tin önemi daha da kutlamalarıyla ilgili, için Kürtlerin savaşmasını artacaktır. Kürt“Kürt sorununler barış için budan kaynaklı siistiyor” diyen Demirtaş, Nevruz gün çok önemlahlı mücadekutlamalarında Türk bayrağının li adımlar atlenin yüzde 99 olmaması ile ilgili eleştirileri ise, tı. Şimdi dünya ’u bitti. Yüzde 1’i hükümete “Bayrak bir siyasi partinin ve anlayışın hala Kürtler’i terörist olarak kaldı. Bu, baunsuru olmaktan çıkarılırsa mı ilan edecek? rış çağrısını alönümüzdeki Nevruz’da Yoksa bu düşünmak istemeyenlecelerini değiştirerin yarattığı tartışasılabilir” sözleriyle cek mi? Kürtler bumadır. Silahlı güçleyanıtladı. nu merak ediyor. Bunrin ülkeden çıkışıyla ilgidan sonra top hükümettedir. li iki komisyon oluşturulmalı. Demokratik reform tedbirleri si Kürtler devletin bundan sonraki lahı gündemden düşürür. Bu ko pratik adımını bekleyecektir. Sümisyonlardan biri resmi diğeri si recin arkasında olduğumuzu ifavil olmalıdır. Önümüzdeki günler de ettik. Öcalan’ın gönderdiği mede İmralı’ ya 4. bir heyet gidebilir” saj açık” diye konuştu. dedi. “Muhalefet AKP ile başedeartışma anlamsız mediği için Kürtlerin savaşmasını Nevruz kutlamalarında Türk bayistiyor” diyen Demirtaş, Nevruz kutlalamalarında Türk bayrağının olma rağı olmaması ile ilgili eleştirilerin ması ile ilgili eleştirileri ise, “Bay anımsatılması üzerine Türk, “ Bizim rakla sorunumuz yok. Bayrak bir bayrağa karşı düşmanlığımız yok. siyasi partinin ve anlayışın unsu Partimizde, grubumuzda bayrak ru olmaktan çıkarılırsa önümüz var. Biz siyasi olarak karar alsak deki Nevruz’da asılabilir” sözle bile, birileri onu indirdiği zaman tartışmalara yol açardı. Bayrak riyle yanıtladı. DTK Eş Genel Başkanları Ah vardı, yoktu tartışmasının anlamet Türk ve Aysel Tuğluk da mı ve faydası yok” diye yanıtladı. AKP’de bu aşamada “siyasi” nitelikli en gerçekçi tek adım olarak alk desteği kaygısı akil adamlar komisyonunun oluşEdinilen bilgilere göre, AKP’nin turulması görülüyor. AKP’de bu TBMM bünyesinde süreçle doğru komisyonun Başbakan Erdoğan’ın dan ilgili bir komisyon kurulma da söylediği gibi Meclis’le bir ilgisı şeklinde bir yöntemden ısrarla si bulunmayacak ve üyeleri de yine Meclis dışından olacak. AKP’de akil adamlar komisyonunda kimleZAFER TEMOÇİN rin olabileceğine ilişkin görüş alışverişleri de sürerken Öcalan’ın mesajında yaptığı “İslamiyet bayrağı” vurgusunun ardından Güneydoğu’da “mele” olarak adlandırılan din adamları ve kanaat önderlerinin de akil adamlar arasında yer alabileceği belirtiliyor. Akil adamlar H AKP’de, Öcalan ve BDP’lilerin Meclis’ten beklentileri karşılığını en net biçimde yeni anayasa sürecinde görebileceği belirtiliyor. AKP’liler, kendilerinin Uzlaşma Komisyonu’na etnik vurgu yapmayan anayasal vatandaşlık önerdiklerini, bunun BDP önerisiyle çok yakın olduğunu, anadilinde eğitim konusunda da anayasada bir yasaklama önerisi bulunmadığına dikkat çekiyor. Yeni anayasa ‘Barış yasası gerekiyor’ BDP, Erdoğan’ın ‘Meclis’in yapacağı bir şey yok’ açıklamasına karşın eve dönüş için düzenleme istiyor AYŞE SAYIN T ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, PKK’nin çekilme sürecine ilişkin “Meclis’in yapacağı bir şey yok” yönündeki açıklamasına karşın BDP, hem çekilmenin hem de eyleme bulaşmamış dağdaki PKK’lilerin “eve dönüşü” için “sosyal, siyasal yaşama katılım” adı altında bir “barış yasası” çıkarılması, sürecin izlenmesi için de özel “çözüm komisyonu” kurulması ısrarını sürdürüyor. Konuya ilişkin Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan BDP Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, süreçle ilgili ilk somut adımın “geri çekilme” olacağının anlaşıldığını belirterek bunun için de Öcalan’ın işaret ettiği gibi öncelikle parlamentonun üzeri ne düşeni yapması gerektiğini ifade etti. Bu kapsamda Meclis dışında bir “akil insanlar komisyonu” kurulmasının işin bir ayağı olduğunu ifade eden Aydoğan, “Ama Meclis’in de yapması gereken görevler var. Bir barış komisyonu kurulabilir, adına başka bir şey denilebilir. Çözüm sürecini gözlemek için bir anlamda barış komisyonu diyeceğimiz böyle bir komisyon kurulmalı. Bunları yapmadan, geri çekilmenin başlaması zor” diye konuştu. Aydoğan, dağdan inen PKK’lilerin “sosyal ve siyasal yaşama” katılımının sağlanması gerektiğini belirterek “barış yasası” dedikleri düzenlemenin de bunu içerdiğine işaret etti. Aydoğan, yasal düzenlemenin tam çerçevesinin AKPBDPİmralı arasında yürütülen görüşmelerle formüle edilebileceğini belirtti. ‘DP’NİN DEVAMIYIZ’ SÖYLEMİNDEN VAZGEÇEN AKP LİDERİ ŞİMDİ DE ‘KÖKÜMÜZ MALAZGİRT’TE’ DEDİ Erdoğan köklerini arıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, lav silahı saldırısına uğrayan partisinin genel merkezinde AKP il başkanlarına seslenirken, kendisini “kefeniyle Malazgirt Savaşı’na çıkan Alparslan’a” benzetti. Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında şunları söyledi: lan, Malazgirt Savaşı’nda meydana kefeniyle çıktıysa biz de bu mücadeleye kefenimizle çıktık. Kefeniyle yola çıkanları Allah’tan başka hiç kimse korkutamaz ve biz de korkmadan Allah’ın izniyle bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Korkmayız: AKP köksüz bir parti değildir. AKP, kökleri Malazgirt’e kadar dayanan, Selçuklu’nun, Kefeniyle yola çıkanlar: Nasıl ki Sultan Alpars Osmanlı’nın, Türkiye Cumhuriyeti’nin birikimini, tecrübesini, değerlerini özümsemiş, o mecrada ilerleyen kesintisiz bir davanın, kesintisiz bir hareketin devamıdır. Bu hareketin temelinde, korkaklık ve ürkeklik yoktur. u Kendisini kefeniyle savaşa giden Alparslan’a benzeten Erdoğan, partisinin köklerini de Malazgirt’e kadar götürdü. Erdoğan Diyarbakır’daki Nevruz’da bayrak asılmamasını da provokasyon olarak nitelendirdi. mesin ve şanlı bayrağımızı orada sahnesinde dalgalandırsın. BDP de tertip komitesi de böyle ucuz bir provokasyonun içinde olmamalıydı. Bir yandan ‘çözüm istediğini’ söyleyip, bir yandan ‘çözüm için çabaladığını’ söyleyip diğer yandan Tür zerin yok. Küfür etmede, hakaret üretmede maşallah üstüne yok. İyisin, güzelsin de ya sen bu ülke için bugüne kadar ne yaptın bir de bunu söyle. Çıkar otobüs üstünden halat fırlatırsın. Yaptığı iş bu. le Diyarbakır’da meydanda ayyıldızlı bayrağımızın olmaması açık söylüyorum süreci sabote etmeye yönelik yeni bir sabotaj girişimi, bir provokasyon girişimidir. Biz isterdik ki bu parlamentonun çatısı altında olan BDP bu oyuna gel Bayrak asılmaması provokasyon: Özellik kiye Cumhuriyeti’nin bayrağını, 76 milyonun bayrağını o meydanda dalgalandırmamak büyük bir çelişkidir, büyük bir samimiyetsizlik örneğidir. Küfür etmede Bahçeli’nin üstüne yok: MHP Genel Başkanı’na soruyorum. Slogan atmada maşallah çok iyisin, eşin ben timize saldıran terör örgütünün bildirisinin ardından CHP’nin bir milletvekili, (Hüseyin Aygün) sosyal medyada partimizi ve şahsımızı hedef alan bazı ifadeler kullandı. Bunu geçmişte defalarca CHP’nin Genel Başkanı da yaptı. CHP’nin Genel Başkanı tutuklu gazeteciler diyerek eli kanlı terör örgütlerini var gücüyle destekledi. CHP Genel Başkanı bu örgütün sırtını sıvazlamak partisinin il başkangibi son derece vahim bir Erdoğan, larına seslendi. (Fotoğraf: AA / tavrın içindedir. Mahmut Serdar Alakuş) CHP terör örgütünün sırtını sıvazlıyor: Par [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle