Katalog

23 MART 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yargıyı yıktılar; 60 kişi toplandı... Aydınını, gazetecini, yazarını, askerini, bilim adamını götürdüler; 20 kişi geldi... Mahkeme hukuksuz infaza başladı; toplana toplana Kızılay’da; 100 kişi... ? Çocukları aldılar elinizden... 4+4+4 itirazı için 40 kişi toplanabildi anca... Öğretmen gitti; 30 kişi... Okul gitti; 10 kişi... ? Laikliği yıktılar... 150 kişi zar zor... Biber gazı gelince 2 kişi kaldı... Onlar da gidecekti, polis otobüsünden çıkamadılar... ? Cumhuriyet gitti... Partiler, dernekler, sendikalar, üniversiteler, vakıflar el ele verdiler... 1000 kişi var, yok... Sivil polisler yemeğe gidince baktık; 300 kişiymişiz... 100 bin kişi mi?.. 200 bin mi?.. Sadece görevli sayısı; 5000... İzlemeye gelen gazeteci sayısı 2000... Otuz kişiyle izlediler büyük gazeteler... “Yerinde izliyoruz” diye yazar, muhabir, karikatürist, ambar müdürü bile gidip baktı... “Basına özgürlük” yürüyüşü yapıldı Taksim’de, foto muhabiri bile göndermediler... ? Bu acı yazıdır... Ben yazarken, siz okurken ağlayın... ? Sonunda... Kürtler başardılar... Sinmiş, korkmuş, sessiz, öyle umursamaz, zahmet edip biraz kıpırdasaydı ya iki gözüm... Evde televizyonun karşısına oturup söyleneceğine... Yol, yürüyen için vardır... ? Bir de Kürtlere kızıyorsun: “Türk bayrağı niye yoktu?..” 3 Acı Yazı... ? Hadi bir daha “Cumhuriyetimiz için” yeniden meydana... “Kim konuşacak?” kavgası çıktı... Konuşamayanlar küsüp gittiler... ? Bayrağı topladılar... Atatürk’e çiçek sunmayı engellediler... Marş okuyanı kovaladılar... Konuşmayı, söylemeyi, yazmayı yasakladılar... Sıhhiye’de 200 kişi anca toplandı... ? Diyarbakır’daki meydana bak: Barış İçinde Ortak Yaşam İradesi… Bu yıl bahar, barış özlemi ve umuduyla birlikte geldi. Barış, bir savaşın sonlandırılması demektir… Savaşan taraflar, artık barışın tarafları olacaktır. Savaşta olduğu gibi barış sürecinde de tarafların beklentileri pek ender olarak çakışır ya da uyuşur… Zaten taraflar arasında beklentiler bakımından önemli farklar olduğu için savaş çıkmıştır. ??? Barış özlemi ve umudu nereden kaynaklanır, barışı gündeme getiren zorunluluklar nelerdir? Taraflardan birinin kesin zafer kazanamaması, ötekini yok edememesi… Ve savaş yorgunluğu! ??? Barış üzerinde yoğunlaşan özlem ve umutlar, savaşan tarafların birbirlerinden olan beklentilerinin değiştiği anlamına gelmeyebilir. Hatta belki de savaşın getirdiği birikimler, olumsuz olaylar, duygular, bu beklentileri biraz hırçınlaştırmış, keskinleştirmiş dahi olabilir. Öte yandan her barış masasına oturan taraf, belli ödünler vermesi gerektiğinin de bilincindedir. “Beyaz sayfa” önerisi bu bilincin bir yansımasıdır! Barış özlem ve umudunun gücü ve başarısı ise: Ulaşılacak hedefin ne olduğuna… Ne kadar arzu edildiğine… Tarafların bu hedef ve hedefi gerçekleştirme arzusunda ne derece uzlaştıklarına bağlıdır. ??? Bahar ve barış sarhoşluğundan uyanıp, her şeyden önce ulaşılmak istenen hedefe ya da hedeflere bakmak gerekiyor: 1) Türkiye Cumhuriyeti üniter bir devlet olarak devam edecek midir? 2) Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik ve laik, sosyal bir hukuk devleti yapısı sürdürülecek midir? 3) Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları değişecek midir? 4) Türkiye’nin Ortadoğu’daki, Batı’daki ve dünyadaki pozisyonu değişecek midir? 5) Türkler ve Kürtler barış içinde birlikte ortak bir yaşam sürdürmek istiyorlar mıdır, istiyorlarsa böyle bir yaşamı sürdürebilecekler midir? ??? Barış, devekuşu gibi kafalar kuma gömülerek götürülebilecek bir süreç değildir. Öyle götürülürse, sadece yeni savaşlara kapı açar… Sanıyorum en kritik soru, Türklerin ve Kürtlerin birlikte yaşama iradelerinin olup olmadığıdır! Bu irade doğru saptanabilirse, barış özlemi ve umudu daha güçlenebilecektir. İBB zabıtaları, 200 kişinin ekmek kapısı 27 yıllık El Sanatları Pazarı’nı yerle bir etti Ortaköy’de gece yıkımı Önce kızını attı, sonra kendisi atladı BARIŞ YAMAN KONYA Selçuklu’da psikolojik rahatsızlığı olan ev kadını F.S., ilköğretim 4. sınıf öğrencisi kızı A.S. (10) ile salonda oturduğu sırada, belirlenemeyen nedenle aniden kızını kucağına alarak pencereden aşağı attı. Peşinden de kendisi atladı. Toprak zemine düşen A.S.’nin çığlıklarını duyan dedesi yardıma koştu. Çeşitli yerlerinde kırıklar oluşan anne ve kızı hastaneye kaldırıldı. F.S.’nin durumunun iyi olduğu, A.S.’nin hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi. İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) zabıtaları önceki gece Ortaköy’deki “El Sanatları ve Hediyelik Eşya Pazarı”nı yıktı. Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, kendilerine herhangi bir açıklama yapılmadığını söyledi. Ortaköy Meydanı’nda pazarda tezgâh açarak ürettikleri hediyelik eşyaları satan kadınlar dün büyük bir şaşkınlıkla güne başladı. Beşiktaş Belediye Başkanı Ünal, 1986’dan bu yana kadınların bu tezgâhlarda çalıştıklarını belirterek olayı şöyle anlattı: “Gece 03.30 sularında İBB zabıta ekipleri gelip yıkmış. Burada çalışanlar kazandıkları paralarla evlerini geçindiriyor. 200’e yakın esnafı biz yalnız bırakmayacağız.” Tezgâhı yıkılan Hayriye Sü zal da, “24 senedir burada çalıştım ve üç çocuğumu okuttum. Burası geçim kaynağım. 62 yaşındayım, beni başka işe de almazlar” dedi. Öte yandan İBB’den yapılan açıklamada, mülkiyeti büyükşehirde bulunan Ortaköy Meydanı’ndaki ahşaptan imal edilmiş sundurmaların izinsiz işgal nedeniyle kaldırıldığı belirtildi. Yıkıma tepki gösteren Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal, İBB’nin 200 esnafın ekmeğini elinden aldığını söyledi. Öldürüp iki gün bagajda gizlemiş ? KÜTAHYA (Cumhuriyet) Park halindeki otomobilin arka koltuğunda göğsünden av tüfeğiyle vurulmuş çıplak halde bir kadın cesedi bulundu. Cesedin, konsomatris Ümit Zehra A’ya (31) ait olduğu belirlendi. Semih D’nin (24), sevgilisi olduğu öne sürülen Ümit Zehra A’yı kıskançlık yüzünden öldürdüğü ve cesedi babasına ait araca koyup iki gün kent merkezinde gezdiği iddia edildi. Semih D. gözaltına alındı. Otomobilin bagajında da olayda kullanıldığı sanılan av tüfeği bulundu. CHP’li vekillerden ‘Su yürüyüşü’ vekilleri, ‘Su Yürüyüşü’ başlattı. Bursa Milletvekili Sena Kaleli’nin yöresel kıyafetlerle oyun havası eşliğinde yaptığı gösteri büyük ilgi gördü. Kaleli, doğa talanına ve su kirliliğine karşı kadınlarla birlikte mücadele edeceklerini söyledi. (Fotoğraf: DHA) ü nya Su Günü nedeniyle Bursa’da su D kirliliğinin yaşandığı ve kaynakların yok edildiği köyleri gezen CHP kadın millet Sevgilisinin boğazını kesti ? SAMSUN(Cumhuriyet) İlkadım İlçesi’nde dün, Ondokuz Mayıs Üniversitesi öğrencisi Murat Ö., kız arkadaşı Serpil Ö. ile belirlenemeyen bir nedenle tartıştı. Karşılıklı hakaretlerle büyüyen tartışma kavgaya dönüştü. Murat Ö., üzerindeki ekmek bıçağıyla Serpil Ö’nün boğazını kesip, göğsünden yaraladı. Genç kızın durumunun ağır olduğu belirtilirken, Murat Ö, gözaltına alındı. ? Haber Merkezi Kızamık salgınının gizlendiğini öne süren Türk Tabipleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Bayazıt İlhan’ın, iki bebeğin bu hastalıktan öldüğünü söylemesi üzerine Sağlık Bakanlığı açıklama yaptı. Bakanlık Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, kızamık vakalarının gizlenmesinin söz konusu olmadığını vurguladı. Öte yandan kızamık aşısının yaşını 9. aya çeken bakanlık, ana sınıfındakileri ve 1991’den önce doğan askerleri aşılayacak, 20 yaş üstündeki isteklilere de aşı yapılacak. Kızamık kafa karıştırdı Feneryolu’nda ölüme davetiye ? İstanbul Haber Servisi Feneryolu İstasyonu’nda, geçen yıl temmuzda bebek arabasındaki oğluyla trene binmek isterken trenin hareket etmesi sonucu peron ile tren arasına sıkışarak yaşamını yitiren akademisyen Ebru Gültekin Ilıcalı’nın (41) ölümüyle ilgili olay yerinde keşif yapıldı. Keşif sırasında kapılar kapanmadan trenin hareket edebildiği görüldü.