Katalog

19 MART 2013 SALI Sanıklar: Tanımıyoruz Sanıkların açıklamasını avukatları okudu. (Fotoğraf: AA) HABERLER CUMHURİYET SAYFA 7 Savcının mütalaasının ardından yapılan ortak açıklamada ‘Hukukun bütün temel ilkeleri çiğnenmiştir. Savunmalar, lehe deliller tamamen yok sayılmıştır. Sözde tanıkların akıl ve mantıktan uzak iddiaları kesin delil sayılmıştır’ denildi İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında Mustafa Balbay’ın da aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar, mütalaaya tepkilerini “Bu davanın hedefi cumhuriyetin değerleri, kurumları, Atatürk ilke ve devrimleridir. Bu nedenlerle savcılığın sözde esas hakkındaki mütalaasını tanımıyoruz, reddediyoruz” ifadeleriyle gösterdiler. Ergenekon davasında esas hakkındaki mütalaanın açıklanması üzerine tüm sanıklar avukatları aracılığıyla yazılı basın açıklaması gönderdi. “Ergenekon tutsaklarının esas hakkındaki mütalaasına cevabıdır” başlıklı açıklamada “Bugün (dün) Silivri’de adalet, hukuk ve insan hakları bir kez daha ayaklar altına alınmıştır” denildi. Açıklamalarda şu görüşlere yer verdi: “Savcılar, Meclis’in çıkardığı yasaları hiçe saymıştır. Hukukun bütün temel ilkeleri çiğnenmiştir. Sanıkların, savunmaları, gösterdikleri lehe deliller tamamen yok sayılmıştır. Güvenilirliği tartışmalı, gizli tanıkların, sanıklarla arasında açıkça husumet bulunan sözde tanıkların akıl ve mantıktan uzak iddiaları, kesin delil sayılmıştır. Mahkeme heyeti, savcıların iddialarına karşılık sanıkların ve avukatların savunma taleplerini reddetmiş, maddi gerçeğe ulaşmak için ayağına kadar gelen tanıkları dahi dinlemeyi reddetmiştir. İddianame, delil değeri olmayan, sonradan üretilmiş, çoğu sahte delillere dayandırılmış, yargılama aşamasında hukuka aykırı deliller hiçbir şekilde ayıklanmamıştır.” olduğunu ortaya koymuştur. Bu davanın hedefi cumhuriyetin değerleri, kurumları, Atatürk ilke ve devrimleridir. Bu nedenlerle savcılığın sözde esas hakkındaki mütalaasını tanımıyoruz, reddediyoruz. Gelinen noktada hukuku, halkı birlikte arama mücadelesini sürdüreceğiz. Davanın bundan sonraki aşamalarında mahkeme heyetine ve savcılığa rağmen adaleti ve özgürlüğü istemeye devam edeceğiz. Bu dava Türkiye’nin hukuk imtihanıdır. Tüm halkımızı Ergenekon tutsaklarının hukuk mücadelesine omuz vermeye çağırıyoruz.” Önceden hazırlandı Sanıklar, belgelerin savunma tarafına ve iddia makamına sunulmadan esas hakkındaki mütaalanın okunduğunu dikkat çekerek şunları kaydetti: “Bu durum mütalaanın da tıpkı karar gibi önceden hazırlanmış Avukatların itirazlarına karşın mütalaa okunmaya başlayınca Özkan salona seslendi ‘Ne olacağı belli’ BALBAY: HÜKÜMET GÜVENLİK MAHKEMESİ İstanbul Haber Servisi Savcılar esas hakkındaki mütalaanın 90 sayfalık özetini okumaya saat 14.00’te başlayıp saat 18.30’da tamamladılar. Sanıklar mütalaaya büyük tepki gösterdi. Mustafa Balbay izleyicilere “Burada mahkeme bütün suçlamaları ‘hükümete karşı suçlara’ indirgemiştir. Burası artık hükümet güvenlik mahkemesidir” diye seslendi. Balbay “5 yıldır sanıkların ve avukatların talepleri reddedildi. Böyle yargılama olmaz. Buradan hukuk çıkmaz. Mütalaayı reddediyoruz” diye konuştu. 96 kişiye örgüt üyeliğinden İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in oğlu Mehmet Perinçek, gazeteci Güler Kömürcü, Akın Birdal’a yönelik suikastı azmettirmekten hükümlü Semih Tufan Gülaltay, Ali Yasak (Drej Ali), eski AKP milletvekili ve Genç Partili Emin Şirin, Sedat Peker, İP Merkez Karar Kurulu üyesi Turan Özlü, stratejist yazar Erol Mütercimler ve Balyoz davasından da 16 yıl hapse çarptırılan emekli Albay Cengiz Köylü’nün de aralarında bulunuduğu 96 kişinin “terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla 7.5 yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. İstanbul Haber Servisi Ekim 2008’de başlayan ve birleştirilen dosyalarla giderek büyüyen davada bugüne kadar 580 duruşma yapıldı. Birleştirilen dosyalar kapatılıp 20 Temmuz 2009’da başlayan 2. Ergenekon davasının duruşma sayısı üzerinden hesaplanması nedeniyle dünkü duruşma tutanaklara 281 olarak geçti. Silivri Cezaevi yerleşkesinde görülen 67’si tutuklu 275 sanıklı davada Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, üye hâkimler Fatih Mehmet Uslu ve Ercan Fırat’tan oluşan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, saat 11.45 sıralarında salona girdi. Duruşmaya CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, emekli orgeneraller Hurşit Tolon, Hasan Iğsız’ın da aralarında bulunduğu 41 tutuklu sanık geldi. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli korgeneraller Mehmet Eröz, İsmail Hakkı Pekin’in de aralarında bulunduğu 26 tutuklu sanık duruşmaya gelmedi. Duruşmada bazı avukatların yakalarına “savunmaya dokunma” kokartları taktıkları görüldü. Başkan Özese, dosyadaki deliller ve tanık beyanlarına ilişkin daha önce söz almayan avukatlara söz verileceğini açıkladı. Bunun üzerine avukatlar Zeynep Küçük, Sezer ve Dizdar’dan itiraz sesleri yükseldi. ‘Miting yapmayı, bre oyun mu sandın?’ Ergenekon davasında savcının mütalaasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen gazeteci Tuncay Özkan’ın kızı Nazlıcan Özkan, Twitter’daki hesabından savcının istediği cezaya tepki gösterdi. Özkan hesabından “Bizim payımıza da ağırlaştırılmış müebbet düştü hayatta. Miting yapmayı, bre Tuncay, sen oyun mu sandın?”derken bir başka tweetinde ise “53. maddeyle babamın babalık hakkı men edilecekmiş o hak bendedir” ifadesini kullandı. Başbuğ: Bu suçlama onuruma dokunuyor ‘İmralı’ya heyet Türk askerine müebbet’ İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ adına açılan Twitter hesabında “İmralı’ya heyet, Türk askerine müebbet” mesajı yazıldı. Başbuğ dün mütalaanın açıklandığı saatlerde Silivri Cezaevi’nde Erzurum Baro Başkanı Faruk Terzioğlu ile görüştü. ANKA’ya açıklama yapan Erzurum Barosu Başkanı Terzioğlu, Başbuğ’un hakkındaki suçlamalarla ilgili “Bu suçlama onuruma dokunuyor. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanıyım. Böyle bir silahlı terör örgütü üyeliğiyle suçlanmak tirajikomik bir durum. Hakkımızda verilecek kararı biliyorum. Takdiri Türk milletine bırakıyorum. Bunun için de savunma yapmayacağım” dediğini aktardı. Terzioğlu, Başbuğ’un, “Hayatımda hiç hukuksuz davranmadım. Demokrasiye olan bağlılığım da ortadadır” dediğini vurguladı. Terzioğlu görüşmeyle ilgili şunları söyledi: “Sayın Başbuğ, hayatının son 20 yılını terörle mücadele ile geçirdiğini ifade etti. Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı ve Genelkurmay Başkanı olduğu yıllarda da, birilerinin düşündüğü ve iddia ettiği şekilde değil, bütün maddi ve manevi varlığını ortaya koyarak, ülkemizin başına bela edilen terör sorununun ortadan kaldırılması için çalıştığını anlattı. Başbuğ, ‘Şimdi bana terör örgütü yöneticisi diyenlere şaşarım’ dedi.” Tuncay Özkan ve kızı Nazlıcan. ‘Yerinize oturun, çıkarırım!’ Davanın dünkü duruşmasının 3 saat gecikmesi mütalaa beklentisine neden oldu. Salon kapıları saat 11.40 sıralarında açıldığında iddia makamında cumhuriyet savcıları Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın ve Murat Dalkuş’un önlerinde bilgisayarları açık olduğu halde hazır bulundukları görüldü. Üç savcının da salonda bulunması “mütalaa” beklentisini güçlendirdi. Özese’nin oturumu açması, salonda bir anda hiç olmadığı kadar bir sessizlik içinde beklendi. Gazeteci Özkan izleyicileri “Ne olacağı belli gerilmeyin” diye seslendi. Mütalaanın okunmaya başlaması üzerine avukatların çoğu itiraz etti. Ancak Başkan Özese “Yerinize oturun, dışarı çıkarırım” gibi uyarılarda bulundu. Bazı sanıklar ve avukatlar salondan çıktı. Ancak daha sonra tekrar içeri geldiler. Sanık avukatları, kendilerine söz verilmeden savcıya mütalaa için söz verilmesi üzerine reddi hâkim talebinde bulundu. Davanın mütalaası, az sayıda izleyicinin olduğu ortamda açıklandı. Ancak mütalaanın açıklandığının duyulması üzerine yurttaşlar Silivri’ye gelmeye başladı. Adil yargıyı özlüyoruz Hukuka sahip çıkan yargıçlara ihtiyaç olduğunu vurgulayan avukat Celal Ülgen ‘Yargıç çok ama adalet yok. Biz adalet istiyoruz’ dedi Avukat Celal Ülgen, duruşmada söz alarak 2. Ergenekon davasında savunma avukatı olarak görev yapmaya başladığını, birleştirme kararından sonra 1. Ergenekon dosyasındaki binlerce evrakı incelemek durumunda kaldıklarını anlattı. Ülgen, “Hukuka sahip çıkan yargıçlar gerekli. Adil yargılanma hakkını her zamankinden daha çok özlüyoruz. Yargıç çok, ama adalet yok” dedi. Mahkemenin 18 Şubat’ta verdiği evraklar arasında Özkan ile tutuksuz sanıklar Adil Serdan Saçan ve Gürbüz Çapan hakkında bir bilgi notu bulunduğunu anlatan Ülgen “Tam bir dedikodu metni” dedi. Ülgen, iddianamede yasama organı ile hükümeti devirmeye karşı ve örgüt üyeliği suçlarından ayrı ayrı dava açıldığını ifade ederek “Geldiğimiz noktada sadece ‘Hükümeti cebir ve şiddet kullanarak devirme kapsamlı’ genel ve toptan bir mahkumiyet isteniyor. Bu konuda Alparslan Arslan da eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ da işledikleri iddia edilen suç açısından eşitlenmiş oldular” dedi. Selçuk’un dosyası düşürüldü 21 Haziran 2010’da yaşamını yitiren eski Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve başyazarımız İlhan Selçuk ile yaşamlarını yitiren gazeteci Engin Aydın ve Murat Özkan’ın dava dosyaları düşürüldü. Haberal: Artık gün 48 saatmiş gibi çalışmalıyız Mütalaada hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen Prof. Dr. Haberal şu değerlendirmeye yaptı: “Ben ömrüm boyunca sadece hizmete talip oldum. Savcılığın hukuksal hiçbir delil içermeyen mütalaası karşısında ülkemin her zamankinden daha da fazla hizmete ve gelişmeye ihtiyacı olduğunu gördüm ve çok üzüldüm. Daha önce ‘Yedi gün yirmi dört saat çalışmalıyız’ diyordum şimdi ‘Gün 48 saatmiş gibi çalışmalıyız’ diyorum.” Gazeteci Bulut: Şeref madalyası sayarım Ergenekon davasında tutuksuz yargılanan gazeteci Adnan Bulut, savcının hakkında istediği 15 yıl hapis cezasına sosyal paylaşım sitesindeki hesabından yanıt verdi. Gazeteci Adnan Bulut, “Savcının mütalaasındaki şahsımla ilgili kısmı şeref madalyası sayarım. Faşizme ve karanlığa karşı bir adım geri durursam alçak oğlu alçağım” dedi.