12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4 HABERLER CUMHURİYET 19 MART 2013 SALI Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder’den oluşan heyet Öcalan’la görüştü CHP’den Ne İsteniyor? Türkiye’nin 12 Eylül 1980 darbesiyle içine sokulduğu ve halen de sürmekte olan sürecin amacına ulaşması için CHP’nin de kendisine yüklenen işlevi yerine getirmesi şarttı. Büyük çalkantılara, yasaklamalara, parti kapatmalara, bölünmelere, iç ve dış saldırılara karşın CHP’nin kendisine yüklenmek istenen bu misyonu yerine getirmesi konusunda kimi önemli girişimler de olmuş olmakla birlikte, bu alanda tam anlamıyla başarı kazanıldığı da söylenemez. Durumun böyle sürmesi, CHP’nin hem ilginin hem de saldırıların odağı olma halinin devamına neden oluyor. Çünkü AKP’nin mutlak egemenliğini sağlayan ezici çoğunluğuna, CHP’nin oy oranının durağanlığına rağmen, bu partinin katkısı olmaksızın amaca ulaşılamıyor. CHP, yüzde 25 oy oranında, sosyal demokrat yapısı tartışılır bir parti olmanın ötesindedir. O her şeyden önce, devletin ve Cumhuriyetin kurucu partisidir. O, emperyalizme başkaldırışın partisidir. O bir kimliğin partisidir. O toplumun belleğidir. Toplumun belleğindeki bütün kırıntıların, son kişinin zihnindekiler de dahil olmak üzere tümden silinmesi sağlanmadan şu anda AKP ile sivil şeriatçı manto altında yürütülen 12 Eylül rejiminin amacına ulaşması mümkün değildir. ??? Şu anda bu amaca uygun olarak CHP’den istenmekte olan, Cumhuriyetin temel ilkelerinden, ayrım yapmadan vazgeçmek, geçmişini kimliğini yadsımayı da içerebilecek biçimde, yeniden inkârcı bir biçimde yorumlamak, antiemperyalist eğilimlerini unutarak, bölgenin yeniden oluşumunda “BOP’un eşbaşkanı” gibi işbirlikçi bir rol üstlenmesidir. Bunun için partiye yönelik saldırılar yoğunlaşmış, kuruluşun “yetmez ama evet”çilerin safına göçertilmeleri hamleleri sıklaştırılmış bulunmaktaydı. Bu tür girişimlere karşı çıkmak ise “ulusalcı”, “milliyetçi” ,“şoven”, hatta “faşist” olarak etiketlenmeye neden olmaktaydı. Oysa zaman zaman gecikmiş ulusçuluğun kimi sınırı aşan dürtülerinin etkilerinin toplumda hissedilmiş olduğu yadsınamaz ise de (kaldı ki tarihin her zamanında ve mekânında ulus devletin oluşumunda kimi sancılı aşırı uygulamaların olduğu da yadsınamaz) sübjektivist denen, birlikte yaşama arzusuna bağlı bir ulusçuluğun mümkün olduğu yaşanarak görülmüştü. CHP’nin 60’lı yıllarda “ortanın solu” olarak benimsediği sosyal demokrat eğilimin, birlikte yaşama mutabakatına dayalı sübjektivist ulusçuluk ve ulus devlet ile çelişme halinde olmadığı da kanıtlanmıştı. ??? Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğindeki parti, böyle kritik bir dönemde tavır almak konumundaydı. Kimilerinin kendisinden beklediği, belleğin yok edilmesi, kimliğin yadsınması, 12 Eylül sürecinin dümen suyusuna girilmesiydi. Buna karşılık, CHP’nin gelecekte hâlâ bir işlevi olabileceğine inananlar, CHP’nin şovenizm ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan, bir arada yaşama iradesine dayalı bir ulusalcı kimlikten vazgeçmeden, bunu çağın ve toplumun gereksinimlerinin zorunlu kıldığı sosyal demokrat ilkelerle de zenginleştirerek sürdürecek bir çizgiyi benimsemesi, Kürtlerin eşit yurttaşlık haklarını görmezden gelmeden, Kürt sorununun bir demokrasi sorunu olduğunu hiçbir zaman unutmadan görüşmelerle çözümü destekleyen, ama bunu meçhule destek verir biçime dönüştürmeden, açıklık politikasıyla zenginleştirmesinin mümkün olduğunu düşünmekteydiler. Bu arada, sosyal demokrat partiler içinde partinin ana doğrultusunu tümden reddetmeyen sınırlar içinde kalmak kaydıyla değişik görüşleri dile getiren kanatların olmasını da doğal karşılamak gerektiğini de unutmamak gerekir. CHP’deki son gelişmeleri bu gerçeklerin ışığında değerlendirmek yararlı olur sanırım. ‘Tarihi çağrı’ 21 Mart’ta ? BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Öcalan’ın 21 Mart’ta tarihi bir çağrı yapacağını belirtti. Demirtaş‘ın aktardığı mesajında Öcalan, silah meselesini hızla ve zaman kaybetmeden, bir tek can dahi yitirilmeden çözmek istediğini kaydetti. Öcalan PKK’lilerin Türkiye’den çıkması için parlamentonun da üzerine düşeni yapmasını umduğunu belirtti. BDP KAYNAKLARI: PKK’LİLER İÇİN DÜZENLEME YAPILMALI İlk adım Meclis Barış Komisyonu AYŞE SAYIN Fotoğraf: SALİH ZEKİ FAZLIOĞLU/AA İstanbul Haber Servisi BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ile BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’den oluşan üçüncü heyet dün İmralı Adası’nda PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüştü. Öcalan’ın mesajını kamuoyu ile paylaşan Demirtaş, Öcalan’ın 21 Mart’ta tarihi bir çağrı yapacağını belirtti. Öcalan mesajında silah meselesini hızla ve zaman kaybetmeden, bir tek can dahi yitirilmeden çözmek istediğini kaydetti. BDP’lilerden oluşan heyet dün 16.20 sıralarında Sahil Güvenlik’e ait “Kıyı Emniyeti 4” isimli tekne ile İmralı’dan İstanbul Ataköy Marina’ya geldi. Heyet adına açıklama yapan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Öcalan ile önemli toplantılarından birini gerçekleştirdiklerini ifade ederek kendisinin kamuoyuna kısa bir mesajını ileteceğini açıkladı. eclis üzerine düşeni yapsın Demirtaş’ın aktardığı mesajda Öcalan, “Mevcut çözüm süreci olumlu anlamda ilerleyerek devam ediyor. Hedefimiz tüm Türkiye’nin demokratikleşmesidir. Çabalarımız da bunun içindir. Bu amaca hizmet edecek çerçevede 21 Mart Nevruz kutlamasında bir çağrı yapmak üzere hazırlıklarımı sürdürüyorum. Hazırlayacağım bildiri tarihi nitelikte bir çağrı olacaktır. Bu çağrı çözümün askeri ve siyasi bütün ayaklarına dair doyurucu bilgiler içeriyor olacaktır” dedi. Öca M lan mesajında silah meselesini de hızla ve zaman kaybetmeden, bir tek can dahi yitirilmeden çözmek istediğini belirtti. Bütün bunların pratikleşmesi için yüce bir iradeyi temsil eden parlamentonun ve siyasi partilerin sunacağı desteği çok değerli bulduğunu kaydeden Öcalan, mesajında şunları kaydetti: “Geri çekilmenin hızla gerçekleşmesi ve barışın kalıcı hale gelmesi için ümit ediyorum ki parlamento da aynı hızla üzerine düşen tarihi misyonun gereğini yapacaktır. Süreç ilerledikçe kamuoyunu kendi adıma daha detaylı bir şekilde bilgilendirebilmeyi umuyor; herkese bir kez daha selam ve sevgilerimi iletiyorum.” Heyet, soruları yanıtlamadan marinadan ayrıldı. ANKARA İmralı’ya giden BDP heyetine, tamamını Nevruz’da açıklayacağı “yol haritası”na ilişkin mesajlarını ileten Abdullah Öcalan, “askeri ve siyasi” çözüm konusundaki önerilerinin yaşama geçmesi için TBMM’yi işaret ederken, BDP içinde bu konuda Öcalan’ın 2009 ve 2011’deki “yol haritaları”nı ve dünya örneklerini içeren bir “dosya” hazırladı. BDP kaynakları Öcalan’a da iletilen bu çalışma kapsamında özellikle eyleme katılmamış PKK’liler için “demokratik siyasal yaşama katılım yasası” adıyla bir düzenleme yapılması, gerek silah bırakma, gerekse PKK’lilerin sınırdışına çıkarılması ve bu yönde yapılacak düzenlemeler konusunda, öneride bulunmak ve süreci izlemek için “barış komisyonu” önerilerine yer verdi. Öcalan’ın Nevruz’da açıklayacağı yeni “yol haritası” konusunda BDP yönetimi de yoğun bir çalışma içine girdi. BDP kaynakları ilk aşama olarak Meclis’te bütün süreçle ilgili döneme özgü yasalar çıkarmak üzere adı “Barış komisyonu” da olabilecek bir özel komisyon kurulabileceğine işaret ediyorlar. Bu kapsamda, özellikle eyleme katılmamış PKK’lilerin Türkiye’de kalmaları ve hatta “siyasete katılımının” sağlanmasına ilişkin bir yasal düzenleme yapılması gerektiği ifade ediliyor. Bu kapsamda içeriği ve ismi farklı olmakla birlikte bu düzenlemenin “Pişmanlık yasası” benzeri bir düzenleme olabileceği belirtiliyor. BDP kaynakları, “Elbette ‘pişmanlık’ şeklinde ifade edilen ve neredeyse geçmişte hiç kimsenin yararlanamadığı içerikte bir düzenleme hiçbir şekilde kabul edilemez. Ancak format olarak böyle bir düzenleme öngörülebilir” değerlendirmesinde bulundular. TBMM’de kurulması planlanan “Barış Komisyonu” aynı zamanda atılması gereken yasal adımları da belirleyecek. BDP kaynakları, gerek sınırdışına çıkacak, gerekse 3. ülkelere gönderilecek PKK’liler ile ilgili de “operasyonların durdurulması” ve bu çıkışların güvenliğinin sağlanmasına dönük parlamentodan “güvence” anlamına gelebilecek bir karar çıkması gerektiğini ifade ediyorlar. BDP kaynakları 1999’da, “çatışmasızlık” sürecinde bin dolayında PKK’linin sınırdışına çekilmesi sırasında düzenlenen askeri operasyon nedeniyle öldürüldüğüne dikkat çekerek, benzer bir sürecin yaşanmaması için “parlamento güvencesinde” bir çekilmenin mutlaka sağlanması gerektiğini ifade ediyorlar. 1999 tekrarlanmasın KIŞANAK HAKKÂRİ’DEKİ MİTİNGE KATILDI Güneydoğu Nevruz’u kutladı MAHMUT ORAL DİYARBAKIR BDP’nin organizasyonuyla başlatılan Nevruz kutlamaları dün de sürdü. HAKKÂRİ: Merzan alanında yapılan mitingde konuşan BDP Eş Genel Başkanı Gülten Kışanak, “Çok kısa bir sürede Sayın Abdullah Öcalan aramızda olacaktır. Sayın Öcalan 21 Mart’ta, Amed Nevruzu’nda, demokratik çözümün yol haritasını açıklayacaktır” dedi. DİYARBAKIR: Dicle ilçesindeki etkinlikte konuşan BDP Milletvekili Nursel Aydoğan, “Kürtler için Nevruz başkaldırıdır, direniştir, özgürlüktür, yeniden doğuştur. Bugünlere Kürt halkının direnişiyle geldik” diye konuştu. Hani ilçesindeki kutlamalarda konuşan BDP Milletvekili Emine Ayna da nevruz ateşini yaktı. MARDİN: Derik ilçesindeki kutlamalarda kadınların yöresel kıyafetleri renk cümbüşü oluşturdu. PKK ve Öcalan lehine sloganların atıldığı, posterlerin taşındığı etkinlikte DTK Eş Başkanı Ahmet Türk, BDP milletvekilleri Erol Dora, Ayla Akat tarafından Nevruz ateşi yakıldı. CHP’DEN İSTİFA EDEN SALİH FIRAT’IN AKP’YE GEÇİŞİNE TEPKİ Tarhan: Acıklı transfer rısında olduğu gibi, birileri için de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) başkanlığın ‘hayati’ olduğu ortadadır, CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker bu nedenle transferi karşılıklı bir alışTarhan, CHP’den istifa eden Adıyaveriş olarak görmek yanlış olmaz” göman Milletvekili Salih Fırat’ın rüşünü dile getirdi. AKP’ye katılım kararını, “acıklı transfer” sözleriyle değerlendirdi. elerin pazarlığını yaptın’ CHP Milletvekili Birgül Ayman GüCHP Tunceli Milletvekili Hüseyin ler’in “Türk ulusuyla Kürt milliyetini Aygün de AKP’ye geçen Fırat’a tepki eşit, eşdeğerde gördüremezsiniz” sözgösterdi. Fırat’ın “Adıyaman’da seçlerini bahane ederek CHP’den istifa Salih Fırat menimle konuştum, AKP’ye geçmemi eden Fırat’ın, AKP’ye katılacağı açıklauygun buldular” dediğini anımsatan Aygün, masına Tarhan yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Fırat’ın AKP’ye transferinin kendilerini “şa Twitter hesabında “Salih Fırat ile AKP arasında nelerin pazarlığı yapıldı? Başta Salih şırtmadığını” belirten Tarhan, “Görünen o ki Fırat’ın dürüstçe bunu açıklaması gerekir! Başbakan, başkanlık dışında bir şansı olmadığının farkındadır. Referandum öncesi biri Adıyaman’ın CHP’li seçmeniyle alay etmek kimsenin haddi değildir!” ifadesini kullandı. lerinin ‘ölüleri uyandırıp oy kullandırtma’ çağ ‘N
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle