13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 6 HABERLER CUMHURİYET 19 MART 2013 SALI Ergenekon savcıları; Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, Fatih Hilmioğlu, Erol Manisalı ve İlker Başbuğ’un da aralarında bulunduğu 64 kişi için ağırlaştırılmış müebbet istedi İşte Silivri adaleti ? Silivri Cezaevi’nde 5 yıldır devam eden Ergenekon davasında esas hakkındaki 2 bin 271 sayfalık mütalaalarını açıklayan savcılar, “Ergenekon terör örgütünün varlığının sabit olduğu anlaşılmıştır” dedi. HATİCE TUNCER Ergenekon’a İdam Kararı Baroyu, yiğit avukatlarımızı yazacaktım ki Ergenekon mütalaası patladı! Şu ülkeye bak... Neyse, baro dışarıda bekleyebilir; içeridekilere öncelik vereceğiz... Savcı, kardeşim Mustafa Balbay, İlker Başbuğ, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal, Doğu Perinçek, Fatih Hilmioğlu, Erol Manisalı ve daha çok sayıda kişi için idam kararı verilmesini istedi… Şaşırdım mı, zerre kadar hayır; beklediğim buydu, aslan savcılar, siz orada oturduğunuz sürece biz hep haklı çıkacağız! İki seçenek vardı önlerinde. İlki şuydu, o yüksek yerdeki kürsüden mahkemeye ve yargılananlara dönerek diyeceklerdi ki dün: “Sayın mahkeme heyeti, sayın sanıklar... İddianamemizi açıkladıktan bu yana yıllar geçti.. Son ana kadar, son duruşmaya kadar bu umudumuzu koruduk, bir belge çıkacak ve işteeee Ergenekon Terör Örgütü diye takdim edeceğiz... Ama aradık taradık, sorduk soruşturduk, taktık takıştırdık, ne yazık ki şu Ergenekon isimli örgütü bulamadık... Ne liderini keşfedebildik ve ortaya çıkartabildik, ne üyelerini... Ne tüzüğü var ortada, ne talimatları... Ne başkanını keşfedebildik ne üyelerini... Ne şema var, ne emir, ne kumanda... Ortada hiçbir belge yok... Sadece bazılarının aralarındaki telefon görüşmelerine dayanarak, sadece bazılarının resmi ve yasal toplantılara katılmalarına bakarak… bunların darbeterör örgütü olduğunu ileri sürdük... Ama geçen beş yıl içinde, bu iddiamızı kanıtlayan hiçbir belge bulamadık. Yüzlerce tanık dinledik, hiç kimse Ergenekon örgütünün adını duymadığını söyledi. Devletin resmi kurumlarından MİT’ten, Emniyet Müdürlüğü’nden, Genelkurmay’dan var mı böyle bir örgüt diye sorduk... Hepsi, bilmiyoruz, görmedik, duymadık dediler... Toronto’da yaşayan imam, pardon papaz da, bu bir siyasi projeydi, böyle bir örgüt yok, dedi... Son ana kadar umudumuzu koruduk ama şimdi işin sonuna geldik... Gönlümüz hiç rahat olmasa da, böyle bir terör örgütünün varlığını kanıtlayamadık... Bu bakımdan, bütün sanıkların beraatını ve hemen serbest bırakılmalarını istiyoruz. Esas hakkındaki mütalaamız bu kadardır...” ??? Bunu diyebilirler miydi? Dünkü taleplerinin haklı olduğuna inanıyorlar mı? Bence inanmıyorlar. Eğer inanıyorlarsa, namusları, onurları, çocukları ve eşlerinin başları, kutsal inandıkları, Tanrı, cennetcehennem, cemaatçi iseler Pensilvanya ve eğer inanıyorlarsa Kuran üzerine yemin etsinler... Tabii, savcılara uyarak benzer cezaları verecek olan mahkemenin her bir kişisi için de aynı şeyi söylüyorum. Bunu yapamayacakları için, ellerinde baştan beri tek seçenek olan, mahkumiyet istediler. Heyet de buna uyacak, zaten sanıkların tanık dinletme isteklerini, “konu bizim için aydınlığa kavuşmuştur, bu talebi gereksiz buluyoruz..” gibi sözlerle reddetmişlerdi... Burada hukuk yok; hukukun, yasaların zerresi yok... siyasi davada ancak siyaset konuşulur... Balyoz gibi cehennemi bir şaklabanlığın ciddi ciddi sürdürüldüğü ve ağır cezaların verildiği bu tür bir yargılamada, Ergenekon’un farklı sonuçlanmasını beklemek, eşyanın tabiatına aykırı olurdu. Bu iki dava, ülkenin nasıl bir keyfi yönetim batağı içinde çırpındığının somut kanıtlarıdır. Bu iki dava, bu ülkeden bir Tayyibistan ve Cemaatistan yaratma davasıdır. Bir dikta rejiminin alabildiğine ve dizginsiz egemen kılınması davasıdır... Ama yanlış yapıyorlar. Bu yanlışa da inanıyorlar... Bu ülkeden ne Tayyibistan çıkar ne Cemaatistan... Sultanlık tahtı kurulamaz burada. Bu ülkeyi savaşa da sürükleyemeyeceklerdir. Medyayı satın alarak yarattıkları büyük suskunluk altında, demokrasinin ve özgürlüğün ayaklar altında çiğnendiği bir ortamda, Kürt meselesini de çözemeyeceklerdir. RTEApo arasındaki ‘alver’e destek için ortaya dökülüp bildiri yayımlayanlar; ülkede demokrasi, insan hak ve özgürlükleri, hukuk ve yasalara saygı, baskılara son, özgürlük, daha çok demokrasi, inadına en çok demokrasi için kıllarını kıpırdatmamış, ortalığa dökülmemişler ve bu amaçla bir bildiri yayımlamamışlardır... Bu dönem, ancak krallığın soytarılığına soyunmanın izinli olduğu bir dönemdir... ??? Ergenekon savcısı idam istedi. Evet aslında tabii ki idam istedi; ama idam kalktığı için idamı dile getiremedi, onun yerine ağırlaştırılmış müebbet hapis istedi... Yüzleri kızardı mı bilemiyorum. En azından ruhları kızardı mı, bunu da bilemem. Duruşmada olsaydım, bu okutmayı yapardım... Çünkü insanın söyledikleri ile gerçekler birbirine uyuşmadığında hemen yüzüne yansır, gözlerinden mutlaka bir karanlık ışık çakar... Bedeninde mutlaka bir titreme olur, gözü seyirtir, dilinde en incesinden bile olsa mutlaka bir sürçme olur... Ben de onu yakalarım! Ama rahatlıkla söyleyebilirim ki, bunlardan bir veya birkaçı mutlaka olmuştur! Bu kadar absürd bir dava, şüphesiz absürd cezalarla sonuçlanacaktır. Ama hepsi yok hükmündedir. Ben ülkeme güveniyorum. Bunlar ancak zulümleri kadar yer yakacaklar... Ben olsaydım, tutuksuz yargılansaydım, açıkça yazıyorum: Artık bu noktada haksızlığa zerre kadar gider teslim olmazdım… YAKALAMA İSTEMİNİ MAHKEME REDDETTİ Müebbet ARSLAN’A 4 MÜEBBET: Mütalaada Danıştay baskını tetikçisi Alparslan Arslan’ın 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Mütalaada Arslan hakkında 4 Danıştay üyesine yönelik “adam öldürmeye teşebbüs etmek” suçundan 4 kez, 13 yıldan 20’şer yıla kadar hapis cezası, Danıştay hâkimi Yücel Özbilgin’i kasten öldürmek suçundan 1 kez ağırlaştırılmış müebA. Arslan bet hapis cezası ve hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan da ayrıca bir kez daha ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi istendi. Savcılar Sanık Alparslan Arslan’ın kendisine Cumhuriyet’e atılan bombaları verdiğini iddia ettiğini söylediği avukat Süleyman Esen’in beraatini istedi. Esen, Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada müebbet hapsi çarptırılmıştı. Tarikat lideri olduğu öne sürelen Alparslan Arslan’ın kendisine ruh çıkarma seansı yaptıdığını söylediği ‘Şeyh Salih’ adıyla tanınan Salih Kurter’in de beraati istendi. KÜÇÜK’E 6, TEKİN’E 4 MÜEBBET : Emekli Tümgeneral Veli Küçük hakkında “darbeye teşebbüs”ün yanı sıra Danıştay hakimi Mustafa Özbilgin ve 4 hâkimin yaralanmasına neden olan saldırıyı azmettirmekten 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin hakkında ise 3121 uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis Veli Küçük istendi. Tekin hakkında ayrıca Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılmasına azmettirmekten 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. YILDIRIM GÖNÜLLÜ VAZGEÇMİŞ: Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine bombalı saldırı dosyasının Ergenekon ile birleştirilmesine neden olan tutuklu sanık Osman Yıldırım hakkında Danıştay saldırısına ilişkin “adam öldürmeye iştirak” suçundan “gönüllü olarak vazgeçtiği” gerekçesiyle ceza istenmedi. Yıldırım hakkında, darbeye teşebbüsten 3121’e göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Osman Yıldırım’ın gazetemize bomba atılması olayıyla ilgili olarak da diğer sanıkları vazgeçirmeye çalıştığı ve eyleme katıldığına dair yeterli kanıt bulunmadığından beraatı istendi. İBRAHİM ŞAHİN’E İNDİRİM: Eski Özel Harekât Daire Başkan vekili İbrahim Şahin hakkında 3121’e göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngörüldü. Ancak ağır hastalığı nedeniyle cezasının 37 yıla indirilmesi talep edildi. 20 SANIĞA YAKALAMA İSTEMİ: Savcılar, Haklarında “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” istenen Doç. Dr. Emin Gürses, Prof. Dr. Erol Manisalı, İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever, Prof. Dr. Kemal Gürüz, Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Prof. Dr. Mustafa Abbas Yurtkuran, Prof. Dr. Rıza Ferit Bernay, Albay Mustafa Koç, Türk MeKemal Gürüz tal Sendikası eski genel başkanı Mustafa Özbek’in de aralarında bulunduğu 20 kişi hakkında yakalama kararı çıkarılmasını istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, bu istemi reddetti. BERAATI İSTENENLER: 12 Haziran 2007’de Ümraniye’de 27 adet bombanın ele geçirildiği gecekonduda kiracı olan ve babası Şevki Yiğit iddianamede ihbarcı olarak yer alan Ali Yiğit’in beraatı istendi. FİRARİ SANIKLAR: Davanın firari sanıklarından eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, eski AKP milletvekili Turan Çömez, emekli tümgeneral Mustafa Bakıcı, Emrah Gönenci, ve Saipir Debzlelvidze’nin de firari sanık olması nedeniyle haklarındaki B. Dalan dosyanın ayrılması istendi. Bedrettin Dalan’ın uyararak kaçmasına neden olduğu iddia edilen Eski İstanbul MİT Bölge müdürü Özel Yılmaz’ın dosyasının “MİT yasasına göre MİT personelinin yargılanması ve soruşturmasının Başbakanlık’ın iznine bağlı olduğu” gerekçesiyle ayrılması istendi. SELÇUK’UN DOSYASI: Mütalaada, dava açıldıktan sonra yaşamını yitiren gazetemiz eski İmtiyaz Sahibi ve yazarı İlhan Selçuk ile Engin Aydın ve Murat Özkan’ın da dosyalarının ölüm nedeniyle ayrılması talep edildi. 6 SANIĞA TAHLİYE İSTEMİ: Savcılar, Fatma Cengiz, Bülent Sarıkahya, emekli yüzbaşı Zekeriya Öztürk, İbrahim Özcan, eski Sıvas Ülkü Ocakları Başkanı Oğuz Bulut, İbrahim Özcan ve TİKKO itirafçısı Şile kazısı dosyası sanığı Ulaş Özel’in tahliyesini talep etti. Mahkeme tahliye taleplerini reddetti. 64 kişi 1 Hurşit Tolon 2 Tuncay Özkan 3 Alaettin Sevim 4 Alparslan Arslan 5 Bekir Öztürk 6 Cemal Gökçeoğlu 7 Cihandar Hasan Hanoğlu 8 Doğu Perinçek 9 Durmuş Ali Özoğlu 10 Dursun Çiçek 11 Emin Gürses 12 Ergün Poyraz 13 Erhan Timuroğlu 14 Erol Manisa 15 Fatih Hilmioğlu 16 Ferit İlsever 17 Fuat Selvi 18 Ümit Sayın 19 Kemal Gürüz 20 Hasan Ataman Yıldırım 21 Hasan Atilla Uğur 22 Hasan Iğsız 23 Hayrettin Ertekin 24 Hayrullah Mahmut Özgür 25 Hıfzı Çubuklu 26 Hulusi Gülbahar 27 Hüseyin Görüm 28 Nusret Taşdeler 29 İbrahim Şahin 30 İsmail Hakkı Pekin 31 İsmail Sağı 32 İsmail Yıldız 33 Kemal Aydın 34 Kemal Kerinçsiz 35 Kemal Alemdaroğlu 36 Levent Ersöz 37 Mehmet Eröz 38 Mehmet Fikri Karadağ 39 Mehmet Haberal 40 İlker Başbuğ 41 Mehmet Otuzbiroğlu 42 Şener Eruygur 43 Muammer Karabulut 44 Muhittin Erdal Şenel 45 Murat Uslukılıç 46 Mustafa Yurtkuran 47 Mustafa Balbay 48 Mustafa Dönmez 49 Mustafa Koç 50 Ferit Bernay 51 Muzaffer Tekin 52 Neriman Aydın 53 Oktay Yıldırım 54 Orhan Güçlü 55 Osman Yıldırım 56 Sedat Özüer 57 Serhan Bolluk 58 Sevgi Erenerol 59 Sinan Aygün 60 Tekin Irşi 61 Veli Küçük 62 Yalçın Küçük 63 Yusuf Erikel 64 Ziya İlker Göktaş istenen Ergenekon davasında 5 yıl ve 600’e yakın duruşma sonunda savcılar esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Savcılar, CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP Ankara Milletvekili Sinan Aygün, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon, Gazeteci Tuncay Özkan, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, gazetemiz yazarı Prof. Dr. Erol Manisalı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Mütalaada eski rektörler Prof. Dr. Abbas Yurtkuran ve Rıza Ferit Bernay’ın da aralarında bulduğu 20 kişi hakkında yakalama emri çıkarılması istendi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen 67’si tutuklu 275 sanıklı dava, 281. duruşmasında mütalaa aşamasına geldi. Duruşmada mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin söz verdiği savcı Mehmet Ali Pekgüzel, iddia makamının tevsii tahkikat talebi olmadığını ve esas hakkındaki mütalaanın hazır olduğunu belirtti. Pekgüzel, mütalaanın 2 bin 271 sayfa olduğunu belirterek özetinin okunacağını söyledi. Üç savcı, esas hakkındaki mütalaayı saat 14.00’ten itibaren okumaya başladı. “Ergenekon terör örgütünün varlığının sabit olduğu anlaşılmıştır” ifadesiyle başlayan mütalaada sanıklar ve haklarında iddia makamının istediği cezalar sıralandı. Savcıların mütalaadaki değerlendirmeleri isim sırasına göre okumaları nedeniyle Balbay’ın bölümü saat 17.30 sıralarında okundu. Mütalaada Balbay’a TCK 3121 gereği “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası öngörülürken TCK 314’te belirlenen “örgüt yöneticiliğinden” Yargıtay içtihatlarına ceza vermeye gerek olmadığı kaydedildi. Savcılar, Balbay hakkında “yasaklanan bilgileri temin ve yayma” suçlarını düzenleyen TCK 3261 3271 ve 3341 maddelerinden yaklaşık 14.5 yıldan 33 yıla kadar ceza istedi. Mütalaada İnternet Andıcı dosyasının 16 sanığı hakkında müebbet hapis cezası istenildi. Mütalaada İnternet Andıcı sanıkları emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Orgeneral Nusret Taşdeler, emekli orgeneraller Hasan Iğsız, emekli Korgamiral Alaettin Sevim, Korgeneraller İsmail Hakkı Pekin, Mehmet Eröz, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, emekli Albaylar Dursun Çiçek, Fuat Selvi, Cemal Gökçeoğlu, Hulusi Gülbahar, Ziya İlker Göktaş hakkında TCK’nin 312/1 maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi. Mütalaada Yargıtay içtihadına gönderme yapılarak TCK 3121 maddesinden ceza verilenlere ayrıca TCK 314’te belirlenen “örgüt yöneticiğinden” ceza vermeye yer olmadığı kaydedildi. Gazetemiz yazarı tutuksuz sanık Erol Manisalı hakkında “hükümete darbeye teşebbüs”ten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilirken hakkında yakalama kararı çıkarılması istendi. Tutuklu sanık gazeteci Tuncay Özkan, tutuksuz sanık Eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur, Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, Eski YÖK Başkanı ve 28 Şubat soruşturmasından da tutuklu Prof. Dr. Kemal Gürüz, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, eski İnönü Üniversitesi rektörü Fatih Hilmioğlu, Odatv davasından tutuklu olan Prof. Dr. Yalçın Küçük ve tutuksuz sanık Doç. Dr. Ümit Sayın’a da TCK’nin 312/1 maddesi gereğince “Hükümeti, cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen ya da tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi istendi. Ergenekon’un ‘varlığı’ Balbay’a iki suçlama Generallere müebbet hapis Manisalı’ya müebbet istendi ‘Küçük ve Tekin azmettirdi’ Cumhuriyet gazetesine 5 Mayıs, 6 Mayıs ve 10 Mayıs tarihlerinde bomba atılmasına ilişkin olarak ayrı ayrı görüş belirtildi. Mütalaada Danıştay saldırısı ve gazetemize yönelik bombalı saldırı eylemlerinin Veli Küçük ve Muzaffer Tekin’in talimatı ile gerçekleştirildiğinin anlaşıldığı ifade edildi. Tutuklu sanık Oktay Yıldırım’ın 10 Mayıs 2006 tarihinde atılan bombayı temin ettiği kaydedildi. Alparslan Arslan’ın Cumhuriyet gazetesine 5 ve 10 Mayıs 2006 tarihlerinde atılan bombaları azmettirdiği ve eylemi kendisinin gerçekleştirdiği anlatıldı. 10 Mayıs’taki bombanın pimini çekmiş olması nedeniyle İsmail Sağır’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Tekin İrşi’nin 5 Mayıs 2006 tarihinde bizzat kendisi tarafindan, 10 Mayıs 2006 tarihinde İsmail Sağır ile birlikte Cumhuriyet gazetesine el bombası eylemini gerçekleştirdiği belirtildi. Erhan Timuroğlu’nun ise her üç bomba eylemine de katıldığı anlatıldı. TCK 3121 gereği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenenler şöyle: Emekli tuğgeneral Levent Ersöz, eski avukat Kemal Kerinçsiz, Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılması sanığı Erhan Timuroğlu. A ğırlaştırılmış müebbet istenen diğer sanıklar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle