12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 MART 2013 CUMARTESİ 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada oturan yandaşlarına göre Allah’ın bu ülkeye lütfü dedikleri siyaset adamının başındaki partiye bakınız: On yıl söylemediğini bırakmadığı terör örgütünün ve Meclis’teki siyasal uzantısının desteğinde ülkede barış ve yeni ikbal yolları arıyor. Muhalefete bakalım: Çözüm sürecini destekleyelim mi desteklemeyelim mi?.. Yeni anayasadan Türk ve Türk milleti sözcüklerini dışlamak için AKP+ BDP işbirliğine karşı çıkalım mı çıkmayalım mı?.. Fazla umut öngörmüyor ama rivayet edildiği gibi, acaba yeni anayasada da ilk üç madde kırmızı çizgilerimizdir diyecek mi diyebilecek mi?.. Terör örgütü “önderi” ile devleti masaya oturtan hükümetin çözüm sürecini destekleyelim mi, ne ölçüde destekleyelim... sorularına yanıtlar saptanır ve.... …inşallahhh bugün olağanüstü toplanan Parti Meclisi bildirgesinde bu sorulara berrak, CHP içinde ve dışında tartışmalara yol açmayacak biçim ve özde açıklamalar yapılır ve de böylece… CHP’nin yeni anayasada örneğin ’82 Anayasası’ndaki ilk üç değiştirilemez maddesiyle ilgili bakış açısı açık seçik içerikte ortaya konulur. “Çözüm süreci CHP’yi bozdu. 3 ay öncesine göre oylarında yüzde 3.5 puan (yüzde 27.7’den 24.2’ye ) düşüş saptandı” diyen Habertürk’ün anketi, üç ay sonra (içten temennimiz odur ki ) CHP oyları yüzde 3.5 arttı, yüzde 30’lara dayandı diyecek anket sonuçlarıyla yanıtlanır. ??? Hemen her çevrede, siyasal alanda, medyada, İmralı sürecinde CHP’nin daha aktif rol oynamasını isteyenlerle (bunlar CHP’de “ilericiler, solcular” diye anılıyor), neredeyse statükocu, sağcı diye yorumlanacak, oysa ülkenin ulusal yararlarını, birlik ve beraberliğini, bağımsızlığını her şeyin üstünde tutan, hükümete verilen ve verilecek desteğin aşırıya kaçmasından kaygılanan partideki ulusalcılar arasında günlerdir görüş çatışmaları, tartışmalar yaşanıyor. Bu ortamdan RTE yararlanıyor. Başkanlık ihtirası ön planda. Olmadı ’82 Anayasası’ndaki ilk üç değişmez maddeyi kendi anlayışına göre yeniden düzenleyerek partiler arası uzlaşma komisyonuna getirmeye hazırlanıyor. Ana muhalefet, devlete yeni bir yön ve biçim getirecek bu ve benzeri girişimlere karşı duruşunu bugüne dek bir bildirgeyle somut biçimde açıklayamadı. Bu, iktidarın önerilerinin ön plana çıkmasına neden oluyor. ??? RTE ve iktidarı ile savaşmak? Evet ama nasıl? Genel başkan; haftalık grup konuşmalarında ya da RTE’nin güncel açıklamalarına ne diyeceğini soran medyaya verdiği güncel yanıtlarda, yeni anayasadan başkanlık sistemine, şeffaf olmadığını söylediği İmralı görüşmelerine kadar pek çok önemli, ulusal konuda açıklamalar yapıyor ama bu yöntemin başarıya ulaştığını söyleyene de rastlanmıyor. ??? Birinci elden aldığım bilgilere göre: Bugünkü tarihsel Parti Meclisi’nde Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun İmralı sürecine, iktidarın yeni anayasadaki olası dayatmalarına karşı görüşlerini açık seçik ortaya koyması ve… …toplantıda alınan kararları özetleyecek, ne ki CHP’nin önümüzdeki süreçte izleyeceği politikaları eğip bükmeden içerecek Parti Meclisi bildirisinde; CHP’nin iktidar dayatmalarına karşı her konudaki bakış açısını, nedenlerini ve önerilerini olmazsa olmaz diyen bir anlayışla açıklaması bekleniyor. ??? Bugün CHP; ya PM’de parti disiplinini sağlayacak, ulusal sorunlarda ülkeye güven aşılacak kararlar alacak… Ya da?.. HABERLER TİB: MİT sınırsız iletişim tespiti yapıyor MİT: Böyle bir şey mümkün değil GÜNDEM MUSTAFA BALBAY ‘Dinleme’ kavgası MAHMUT LICALI ? Baştarafı 1. Sayfada bir yeri olacak. Duruşma salonuna gelişten başlayalım... Mahkemeden umudu kesince adaleti halkla birlikte arama çağrısına yanıt verenlerin artmasıyla birlikte güvenlik önlemleri de artırıldı. 13 Aralık 2012’deki büyük buluşmanın ardından 10 Ocak ve 18 Şubat’ta da binlerce kişi Silivri kırsal alanındaki cezaevinin içinde bulunan duruşma salonuna gelmek istedi. Her buluşmada zaman zaman güvenlik güçleriyle halk karşı karşıya geldi. 11 Mart’ta ise bu mümkün değildi! Zira cezaevinin en dış kapısına art arda sıralı barikatlar kurulmuştu. Önlemler bir hafta önceden alınmaya başlanmıştı. Duruşmayı izlemek için gelenler labirent gibi sabitlenmiş çelik barikatlardan geçecekler, içeri tek tek alınacaklar, birkaç kez kimlik kontrolü ve üst araması yapılacak, ondan sonra 1520 dakika yürüyerek duruşma salonuna gelecekler. Sonra da duruşma şu sözlerle başlayacak: “Açık yargılamaya devam olundu...” ??? Silivri yargılamaları her şeyden önce hukuksuzluğa açık. 11 Mart günü daha duruşma başlarken hukuksuzluk da başlamış oldu. Davanın geldiği aşama itibarıyla atılan her adımın büyük önemi var. Bu adımların her biriminin hukuka uygun olmasını istemek sanıkların başlıca hakkı. Sanıklar bu haklarını öncelikle avukatları aracılığıyla kullanabilecekler. Tabii mahkeme heyeti izin verirse. 11 Mart duruşmasının başlıca önemi şuydu: Mahkeme sanıklara ve avukatlara son gelen ve dosyaya giren bilgi, belge ve tanık beyanlarıyla ilgili 15’er dakikalık söz hakkı veriyordu. Avukatlar, bu söz hakkının sadece 18 Şubat günü verilen yeni ek klasörlere ilişkin olabileceğini, davanın tüm aşamalarıyla ilgili olamayacağını ısrarla vurguladılar. Mahkeme başkanı çok önemli olan bu ayrımı net olarak çizmedi. Zira sadece 18 Şubat günü avukatlara verilen 28 yeni ek klasör 90 bin sayfadan fazlaydı. 15 dakika 90 bin sayfa için bile yetersizken daha önceki tüm klasörlerin de bu kapsamda “savunulması” söz konusuydu. 23 iddianameden oluşan davanın tümü yaklaşık 120 milyon sayfayı buluyor. Mahkeme heyeti neden böyle bir oldubitti peşindeydi? Sanıkların ve avukatların tahmini şuydu: 15 dakikalık “tümü içeren” konuşmalarla birlikte delillerin değerlendirilmesi aşaması geçilmiş olacak, böylece daha önceden hazırlanmış olan karar istenildiği an açıklanabilecek. Sanıklar ve avukatlar bu oldubittiye karşı çıktılar. Ellerindeki tek güç de yasa maddeleriydi. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 215. ve 216. maddelerini anımsatıp olması gerekeni dile getirdiler. Bunda da ısrar ettiler; bu onların hem hakları hem görevleriydi. Bütün enerjilerini, mahkeme heyetini hukuk zeminine çekmek için kullandılar. ??? Mahkeme başkanının buna yanıtı şu sözlerle oldu: “Size söz hakkı vermiyorum...” “Konuşamazsınız...” “Oturun yerinize...” “İtirazınızı kabul etmiyorum...” Devamında yanıt sertleşti, salondaki jandarmalara ek olarak robokoplar devreye girdi. Mahkeme başkanı yargılama için gereksinimi olan her türlü güvenlik unsurunu önceden hazır ettirmişti. Daha çok geniş meydanlardaki, açık alanlardaki insanlara müdahale etmekte olan baştan ayağa sert plastik görünümlü robokoplar vahşi bir uzay filminin örnek parçaları gibi duruyordu. Copları, gaz kutuları, köşeli kalkanları herkese istediği kadar adalet dağıtabilecek güçteydi. Mahkeme başkanı bir ara salondaki birlikleri yönetti! Bu yönetim sırasında avukat Hüseyin Ersöz sert bir yumrukla adil yargılama ortamından payını aldı. Avukatlar Celal Ülgen ve Murat Ergün fiziki ve hukuki ağırlıklarının da etkisiyle bir süre ambulansa alındılar. 11 Mart duruşmasına ilişkin yazıyı, hiç davanın içeriğinden söz etmeksizin noktaladık. Silivri’de hukuk yok sözü artık çok hafif kalıyor. Yargının bütün unsurlarının işkence aleti olarak kullanıldığı bu ortamın ne kadar süreceği, sessiz insanların vereceği izne bağlı! CASUSLUK DAVASINDA BİLGİ VERİLMEDİ Kamuoyuna casusluk davası olarak yansıyan davaların çoğunluğu kolluk tarafından başlatılmış çalışmalardır. Cumhuriyet savcılıkları bu davaları casusluk suçu ile değil, örgütlü suç gibi nedenlerle açmıştır. Basına casusluk davası olarak yansıyan hususlara ilişkin ilgili savcılık tarafından konunun casusluk olmadığı açıklaması da yapılmıştır. İzmir’deki bahse konu olayla ilgili MİT’e bilgi verilmemiştir. ANKARA Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB), MİT ve Emniyet’in “kimin, kiminle, ne zaman, ne kadar süreyle konuştuğu”nu belirleyen “iletişim tespitini” tüm Türkiye genelinde sınırsız bir şekilde yaptığını bildirirken; MİT iletişimin tespiti amacıyla Türkiye’nin tamamına yönelik mahkeme kararı alınmasının mümkün olmadığını savundu. TİB iletişim tespitinin iletişimin içeriğinin dinlenmesi kadar önemli bir bilgi olduğu görüşünde. Yasadışı dinlemeleri araştırmak üzere kurulan TBMM Böcek Araştırma Komisyonu’nun TİB ve MİT’e yaptığı ziyaretler kurumlar arasında “iletişimin tespiti” konusunda görüş ayrılığı yaşandığını ortaya çıkardı. “İletişimin tespiti” uygulamasının kolluk kuvvetleri tarafından 2008 yılına kadar sınırsızca kullanıldığı bilgisini veren TİB yetkilileri, yaptıkları itiraz üzerine Jandarma Genel Komutanlığı’nın bu uygulamadan yargı kararıyla vazgeçtiğini, ancak MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün mahkemeden 3 ay süreyle karar alarak bu uygulamayı sürdürdüğünü ifade etti. TİB Başkanvekili Nihat Şen, komisyonun TBMM’deki toplantısında da iletişimin tespitinde elde edilen bilginin en az iletişimin içeriğinin dinlenmesi kadar önemli bir bilgi olduğunu ifade etmişti. TİB yetkilileri iletişimin tespitinin sınırsızca kullanılmasının özel hayatın gizliliğini Başbakan, Baykal ve MHP olayı (Başbakan, Deniz Baykal ve MHP’ye ilişkin olayların yurtdışından servis edilmesine ne diyorsunuz?) Siyasi partilere yönelik olarak yabancı ülkeler veya istihbarat servisleri tarafından bir sızma girişimi veya diğer tehdit algılanması halinde, istihbarata karşı koyma kapsamında çalışmalarda bulunulmaktadır. Bunun dışında siyasi partilere yönelik istihbarat yapılmamaktadır. ihlal ettiği gerekçesiyle sı kurulduğu, anılan şirketin nırlandırılmasını talep edi TTNet’le yaptığı anlaşmaya dayanarak kullanıcıların ziyor. MİT ise, böyle bir uygula yaret ettikleri siteleri, izlenen ma yapılmadığını savunuyor. reklamları, videoları kaydetKomisyonun MİT’e yaptığı meye başladığı, doldurulan ziyarette yetkililer, “İletişi formlar üzerinden kişisel eğimin tespiti amacıyla Tür limleri çıkarabildiği hususlakiye’nin tamamına yönelik rında intikal etmiş bilgiler mahkeme kararı alınması bulunmaktadır. Konu bir casusluk olayı olarak değil, mümkün değildir” dedi. MİT yetkilileri, ayrıca elektronik haberleşme sekTBMM’deki toplantıda mil töründe kişisel verilerin gizletvekillerinin yönelttiği so liliğinin ihlali olarak değerlendirilmiştir. rulara şu yanıtları verdi: (Darbeler ve önlenmesihorm gizliliği nin hiçbir yerinde MİT yok ihlal etti mu?) Söz konusu hususlarda Türk Telekom’un inter elde edilen bilgiler ve belgenet şirkesi TTNet’in müşte ler, ilgili kanun çerçevesinde rilerinin ilgi alanlarındaki ilgili kurumlarla paylaşıldı. (Bizi dinliyor musureklamlara ulaşmasını sağlamak amacıyla oluşturulan ge nuz?) Mahkeme kararı getirzinti servisinin altyapısının medikçe sizi dinleyip dinlePhorm isimli firma tarafından yemediğimizi söyleyemeyiz. BİLGİSAYARA YÜKLEME YAPILMASI (Odatv davasında bilgisayara ABD’den eposta ile yükleme yapılması) Bu tür saldırıların vuku bulması, adli bilişim alanında kullanılan çok gelişmiş yöntemlerle teyit ya da tekzip edilmesi mümkün olabilmektedir. MİT’in bu alanda daha ziyade kurumsal ve kişisel önlemlerin alınmasına yönelik koordinasyon çalışmaları yürüttüğü söylenebilecektir. PROMOSYON TELEFONA DİKKAT (Milletvekillerine dağıtılan telefonlar güvenli mi?) Her türlü elektronik cihazın gizli dinleme/gözetleme yapmak için hasım unsurlar tarafından kullanılabileceği göz önünde bulundurulmalı, özellikle promosyon cihazlarla ilgili kişisel bazda önlemler alınmalıdır. P Karayılan, Öcalan’ın yapacağı açıklamaya bağlı olacaklarını söyledi ‘Nevruz’u bekliyoruz’ MAHMUT ORAL Başbakan, Fidan’la görüştü ? İstanbul Haber Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan gribal enfeksiyon nedeniyle dinlendiği Kısıklı’daki konutunda dün akşam saatlerinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile bir araya geldi. Görüşme yaklaşık 2.5 saat sürerken içeriğe dair bilgi verilmedi. Fidan’dan 1 saat sonra Adalet Bakanı Sadullah Ergin de konuta ziyarette bulundu. Taraftarlara Nevruz gözaltısı ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’de pazar günü oynanacak GöztepeKarşıyaka maçı ile Nevruz kutlamalarının aynı güne denk gelmesi üzerine bir araya gelen iki takımın taraftarları kentte Nevruz kutlaması yaptırmamak için sosyal medya üzerinden kampanya başlattı. İzmir emniyeti ise olası olayları engellemek için internet üzerinden çağrı yapan 8 kişiyi gözaltına aldı. 8 kişi hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettikleri” iddiasıyla işlem yapıldığı öğrenildi. ? ELAZIĞ (Cumhuriyet) Elazığ İl Jandarma Komutanlığı’nda görev yapan ve adları öğrenilemeyen iki uzman çavuş dün akşam bulundukları odada tabancayla birbirlerine ateş açtı. Odaya giren personel, bir askerin öldüğünü, diğerinin de ağır yaralı olduğuru belirledi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ergenekon davasında tutuklu olan Sedat Peker, yasadışı dinlemeleri araştırmak amacıyla kurulan Böcek Komisyonu’na başvurarak yasadışı olarak dinlendiğini ifade etti. Peker, başvuru dilekçesinde “Evimin oturma ve yatak odalarında kamera buldum” dedi. DİYARBAKIR Terör örgütü PKK’nin Kandil’deki yöneticisi Murat Karayılan, Abdullah Öcalan’ın mektubuna yanıt gönderdiklerini, bazı kaygıları olmasına karşın çözüm sürecini desteklediklerini belirtti. Öcalan’ın Nevruz’da yapacağı açıklamayı beklediklerini ifade eden Karayılan, “Başkan Apo’nun yapacağı açıklama, tüm hareketimizi, tüm yurtsever halkımızı bağlayan bir çerçevede olacaktır” dedi. ANF’ye konuşan Karayılan, Öcalan’ın mektubu kendilerine ulaştıktan sonra PKK’nin karar organlarında çok yoğun toplantılar yaptıklarını belirtti. Karayılan, “Bu dönem, Kürt sorununun çözülebileceği bir dönemdir. Sorunun barışçıl yöntemlerle de çözülebileceği koşullar mevcuttur. Önderliğimizin ortaya koymuş olduğu stratejik perspektifin daha doğru olduğunu, buna çok güçlü bir biçimde katılmanın kararlaşması oybirliğiyle gerçekleşmiştir. Fakat giderilmesi gereken birtakım kaygı ve pürüzler de vardır. Önderliğin ortaya koyduğu perspektifin doğru olduğuna ve katılacağımıza dair karar kılmış bulunuyoruz; ancak birtakım görüş ve önerilerimizi de cevabı mektubumuzda sunmuş bulunmaktayız” diye konuştu. Eski eşkıya çözüm istiyor ADNAN AVUKA ‘Kürt tarafı nettir, sorun çıkmaz’ Avrupa ve BDP’nin de Öcalan’a yanıt mektuplarını gönderdiklerini ifade eden Karayılan, “Artık önderlik bunları değerlendirecek ve son kararı önderliğimiz verecektir. Gerekenlerin yapılması halinde biz bu konuda üstümüze düşeni yapmada tereddüt göstermeyeceğiz ve oldukça açık ve samimi davranacağız. Hareketemizin duruşu nettir. Hiçbir sorunun çıkması da söz konusu değildir” dedi. Sorunun çözümünün kolay olmadığını vurgulayan Karayılan, “Bu konuda gerçekten kararlılık, cesaret ve samimiyete ihtiyaç vardır. Yoksa herhangi bir tarafın diğer tarafı yok etme, zayıflatma ve eritme niyetiyle yaklaşımı olursa, bu tekrardan sil baştan olur. Umarım artık böyle bir şey olmaz” diye konuştu. Öcalan’ın Nevruz’da yapacağı açıklamayı beklediklerini vurgulayan Karayılan, “Başkan Apo’nun açıklama çerçevesi önemlidir” dedi. 8 kamu görevlisinin pazarlık yaparak değil Öcalan istediği için bırakıldığını belirten Karayılan, KCK tutuklularının da serbest bırakılmasını istedi. MARDİN Bir zamanlar eşkıyalık ve kaçakçılık yapan “Çarşaflı Eşkıya Edo” adıyla bilinen Edip Saitoğlu, 25 yıl sonra memleketine dönerek çözüm süreci için sivil toplum kuruluşlarıyla görüştü. Saitoğlu, çözüm sürecine destek istedi. Edip Saitoğlu, 20 yaşındayken Mardin’de dağa çıkarak eşkıyalık ve kaçakçılık yaptı. Çarşaflı Eşkıya Edo adıyla bilinen Saitoğlu, Diyarbakır’da yakalanıp 4.5 yıl hapis yattı. Hapisten çıkınca Ordu’ya yerleşen ve Suriye’de silah ka çakçılığı yapan Saitoğlu, dönemin Ordu Valisi Cemal Orhan Mirkelamoğlu ile görüşerek kaçakçılığı bıraktı. Ortaokulu dışarıdan bitiren Saitoğlu, polis oldu. Uzun yıllar İzmir’de yaşayan Saitoğlu, 25 yıl sonra memleketi Mardin’e döndü. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla görüşen Saitoğlu, hükümetin Kürt sorununun çözümü için başlattığı sürece destek istedi. Saitoğlu, “Bir zamanlar yanımdan silahları hiç ayırmadım. Bugün ise silahtan nefret ediyorum. Analar, babalar, sevdalılar gözyaşı döküyor. Yazıktır” dedi. KCK davasında 7 kişi tahliye edildi İstanbul Haber Servisi PKK üst yapılanması KCK örgütenmesi suçlamasıyla 205 kişinin yargılandığı İstanbul 1. KCK davasında 7 kişinin tahliyesine karar verildi. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi, Pervin Tungul, Şükrü Zeren, üniversite öğrencisi İdil Aydınoğlu, Mehmet Şerif Mergen, Metin Eren, Mehmet Baki Bingöl ve avukat Gönül Erdem’in tahliyesini kararlaştırdı. Mahkeme “Türkçe dışında tercih edecekleri başka bir dil ile savunma yapmak istemeleri halinde kendilerinin hazır edecekleri tercüman aracılığıyla sözlü savunmalarının alınmasına” hükmetti. Mahkeme, ciddi rahatsızlığı olan Celallettin Delibaş, Ülker Özadikti ve Mehmet Mesut Tanrıkulu’nun Adli Tıp Kurumu’na sevkini kararlaştırdı. Davanın sabahki oturumunda konuşan tüm sanıkların avukatı Ercan Kanar, iddianamenin siyasal iktidarın kurallarıyla hazırlandığını savundu. Savunma aşamasında Kürtçe tercüman getirtilebilceğine ilişkin kararı eleştiren Kanar, yargılanamanın her aşamasında anadilinde savunma hakkı verilmemesinin anayasaya aykırı olduğunu söyledi. Askerler birbirini vurdu Selahattin Demirtaş: ‘Özgürlükleri genişleten Cevaplar bize ulaştı yorum yapabiliriz’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, PKK’nin Kandil, Avrupa kanatlarını Öcalan’a yazdıkları yanıt mektuplarının ellerine ulaştığını belirtti. Bunları BDP’nin mektubuyla birlikte önümüzdeki günlerde Öcalan’a ileteceklerini ifade ederek, “İmralı Adası’na gidecek üçüncü heyetin ne zaman gideceği ve kimlerden oluşacağı henüz belli değil” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, anayasanın ilk üç maddesiyle ilgili olarak, “İlk üç maddenin ruhuyla çelişen bir düşüncemiz yok. Ancak özgürlükleri genişletici yorum yapabiliriz” dedi. Aydın, 4. yargı paketinde komisyon aşamasında değişiklikler yapılabileceğini ancak tutuklu vekil konusunun bulunmadığını söyledi. Peker komisyona başvurdu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle