Katalog

16 MART 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR YOLSUZLUK İDDİALARINI BAKANLIK ARAŞTIRACAK 17 Hollanda caz rönesansının sacayaklarından birini oluşturan Tin Men & the Telephone üçlüsü bu akşam Borusan Müzik Evi’nde. Grubun piyanisti Tony Roe, topluluğun adının, müzik şirketlerinden randevu almak için telefondaki beklemeler ve konuşmalardan doğduğunu söylüyor. Milli Kütüphane Başkanı açığa alındı SELDA GÜNEYSU ANKARA Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik’in, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Milli Kütüphane’de geçen ocak ayında, onarım, temizlik ve Osmanlıca eserlerin dijital ortama aktarılması ve kitap ciltleme ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla başlattığı soruşturma nedeniyle Başkan Tuncel Acar’ı “açığa” aldığı öğrenildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Milli Kütüphane’nin onarım, temizlik ve Osmanlıca eserlerin dijital ortama aktarılması ve kitap ciltleme ihalelerinde yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla geçen ocak ayında soruşturma başlatmış ve soruşturma kapsamında Kütüphane Başkanı Tuncel Acar ve 3 daire başkanının da aralarında bulunduğu 20 kişiyi gözaltına almıştı. Mahkeme kararıyla serbest bırakılan Acar ve diğer personelle ilgili “çıkar amaçlı suç örgütü kurarak ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullan ma ve ihmal” suçlamasıyla savcılık tarafından yürütülen soruşturma ise sürüyor. Bakan Çelik de Acar’ı “devam eden soruşturmayı gerekçe göstererek” açığa aldı. Çelik, Acar’ın yerine “vekâleten” daha önce Sinema Genel Müdürlüğü’nde şube müdürü olarak görev yapan Zekeriya Batmazoğlu’nu atadı. Bakanlığın söz konusu olay nedeniyle Acar ve Milli Kütüphane yöneticileri hakkında soruşturma başlattığı öğrenildi. Bakanlık yetkilileri, Acar’ın “soruşturmanın selameti açısından açığa alındığını” belirtti. Öte yandan bakanlıktaki görev değişiklikleri devam ediyor. Bakan Çelik, Kültür ve Turizm Bakanlığı Döner Sermaye İşletmesi (DÖSİMM) Merkez Müdürü Murat Usta’yı da görevden aldı. Usta’nın yerine Çetin Arslan atandı. Arslan’ın, “Türk Akıncı Beyleri ve Balkanlar’ın İmarına Katkıları, 13001451” isimli çalışması bulunuyor. Telefon başında doğdu SAMİ KISAOĞLU Hollanda caz sahnesinden farklı bir ses: Tin Men & the Telephone Çok kültürlü toplumsal yapısının sağladığı renkliliği caz müziğine ustalıkla uyarlamayı başaran bir ülke olan Hollanda’nın caz sahnesi 1960’lardan günümüze yepyeni çehrelere büründü. Şüphesiz bu yazının asıl öznesi konumunda olan Amsterdam kökenli Tin Men & the Telephone grubu da sözünü ettiğimiz Hollanda caz rönesansının sacayaklarından birini oluşturuyor. Tony Roe (piyano), Lucas Dols (kontrbas) ve Borislav Petrov’dan (davul) oluşan üçlü, müzikte açık fikirliliğin yenilikçi örnekleriyle dinleyicilerini her daim şaşırtmayı başaran bir topluluk. “Moetjenou?!” (RoeM Records, 2010), isimli ikinci abümlerinde onlarca çeşit ses kolajını besteleriyle ustalıkla birleştiren topluluk şu sıralar Ürdün ve Lübnan’ı kapsayan bir Ortadoğu turnesinde. Bu turne kapsamında bu akşam saat 20.00’de Borusan Müzik Evi’nde İstanbullular ile buluşacak grubun piyanisti Tony Roe ile konuştuk. Tin Men & the Telephone grubunun nasıl kurulduğundan ve bu adı nasıl aldığından söz eder misiniz? Aslında uzun yıllar konservatuvarda birlikte çaldık ve birlikte okuduk. Albümü kaydettikten sonra plak şirketlerinden randevu almak için telefon görüşmelerine başlamıştım. Tabii bu süreç hiç de kolay değildi. Her defasında telefona çıkan birileri hatta beklememi söylüyordu. Bu süreç bazen 15 dakikayı geçebiliyordu. Ben de o sırada telefon açıkken piyanonun başına dönüp çalışıyordum. Tüm bunlar yaşanırken telefondaki konuşmaları da bir şekilde müziğe dahil edebileceğimi düşündüm. İşte her şey biraz böyle başladı. İkinci albümünüz “Moetjenou?!” birçok farklı müzikal perspektifi içeriyor. Bu albüm üzerine konuşabilir miyiz? Piyano üçlüleri ilk bakışta bize çok da özgün bir fikir gibi gelmiyordu. Çünkü her piyanistin bir piyano triosu var ve bizim yapmak istediğimiz daha farklı bir şeyler üretmekti. Böylelikle müzikte beklenmedik ses kolajlarını kullanmaya başladık. İkinci albümümüzde kullandığımız telefonda konuşan insan sesleri, kuş sesleri, komedi filmlerinde duymaya alışkın olduğumuz ses efektleri, vb. Tüm bunların yanı sıra dinlediğimiz her şeyin bu albüm üzerine bir etkisi var. Kendi adıma bir örnek verecek olursam, her ne kadar caz piyanisti olsam da tabii ki sadece cazdan beslenmiyorum. Hip hop sıklıkla dinlediğim türlerden biri ve bu türün etkilerini konuştuğumuz al bümde de görmeniz olası. Birçok farklı bağlamda yenilikçi bir çalışma olarak tanımlayabileceğiz ikinci albümünüzün üstünden 2 yıl geçti. Yeni albüm hazırlıklarınız nasıl gidiyor? Müzikte yapmak istediğimiz, müzik dışından ya da müzikal olarak değerlendiremeyecek olduğumuz öğeleri de bir şekilde kendi yaptığımız müziğin içine dahil etmek. Yeni albüm de bu doğrultuda olacak. Yeni albüm fiziksel bir çalışma değil. Bu nedenle CD ya da plak formatında satışta olmayacak. MP3 olarak sitemizden yayımlıyor olacağız. Albümdeki parçaları dijital ortamda yayımlamamızın nedeni ise kimi parçaların dinleyici tarafından farklı versiyonlarda değiştirilmesine izin verecek olmamız. Yani parçayı dinleyecek olan her bir dinleyici o parçanın kendisine göre bir versiyonunu yapabilecek. Sahneler kapanmasın! ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı’nca düzenlenen “24. Ankara Uluslararası Film Festivali” dün başladı. Festivalin açılış töreni, satışı için ikinci kez ihaleye çıkılan Akün Sahnesi’nde yapılırken, vakıf başkanı İrfan Demirkol “Bu sahnelerin kapanmasına nasıl yüreğiniz elverecek?” diye sordu. Demirkol, Akün Sahnesi’nin Ankaralıların yaşamında önemli bir yeri olduğunu belirterek sahnenin satılma aşamasında olduğunu anımsattı. Demirkol ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Faruk Şahin’e, “Bakanlığın festivale vereceği destek için hazırladığımız dosya hâlâ bakanlıkta bekliyor” dedi. Şahin ise “Bakanlığımız başarılarından dolayı festivali ilgiyle izlemektedir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da maddi ve manevi desteğini sürdürecektir. Bundan herkesin emin olmasını istirham ediyorum. Bazen bürokrasilerde aksamalar olur” şeklinde yanıt verdi. Sunuculuğunu Yekta Kopan ve Devin Özgür Çınar’ın üstlendiği gecede “Aziz Nesin Emek Ödülü” karikatürist Tonguç Yaşar’a, “Kitle İletişim Ödülü” Stüdyo FM radyo programı adına Şebnem Savaşçı ve Yavuz Aydar’a ve “Sanat Çınarı” ödülü ressam Nevzat Akoral’a verildi. Törende dört oktavlık sesi ve doğaçlama yeteneğiyle tanınan caz sanatçısı Yıldız İbrahimova da mini konser verdi. Festival 24 Mart’a dek sürecek. AnkArA Film FestivAli’nin AÇIlIŞ tÖreninDe iHAleYe ÇIkArIlAn iki sAHne GÜnDemDeYDi Yıldız İbrahimova