18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ARALIK 2013 CUMARTESİ 12 DIŞ HABERLER [email protected] Güney Afrika’yı siyahlar ve beyazların birlikte yaşadığı ‘Gökkuşağı Ulusu’ yapan Madiba’yı bütün dünya anıyor Bu dünyadan Mandela geçti Dış Haberler Servisi Güney Afrikalılar, barışın dilini konuşan, uzlaşmacı, ırkçılık nefretini yenerek bir Gökkuşağı Ulusu ortaya çıkaran “Tata”ları için yas tutuyor. Gözyaşları, dualar, şarkılar, danslar, dünyanın en çok özleyeceği lider olarak tarihe geçen Nelson Mandela için. Halkı vedaya hazırlanırken bir yandan da affedici, empati kurmayı bilen, hazırcevap, esprili, yoksullarla aynı dili konuşabilen kişiliğiyle, hayatını adadığı isyanı anlatırcasına renkli gömlekleriyle, danslarıyla tanınan efsanevi liderlerinin yaşamını da bir anlamda kutluyor gibi. Tata’larının (üyesi olduğu kabilenin dilinde baba anlamına geliyor) ölüm haberini alan yüzlerce kişi, önceki gece ve dün Mandela’nın Johannesburg ve Soweto’daki evlerinin önüne akın etti. Kimi pijamalı, kimi sabahlıkları üzerlerinde, kimi gelenekleri çerçevesinde dans ederken Mandela’nın evi adeta çiçekler, mumlarla örtüldü. Onlarca güvercin göklere uçuruldu, kalabalıklar arasında Hıristiyan, Müslüman liderlerin de olduğu kimi ajanslarda yer aldı. Kalabalıktan birinin şu sözleri dikkat çekiciydi: “Buraya yas duymaya gelmedim, büyük bir adamın hayatını kutluyoruz, büyük birleştiricinin... Zamanımızda başka bir Mandela daha olmayacağını kabul etmemiz gerekir.” Uzun süredir ciddi sağlık sorunları yaşayan 95 yaşındaki Mandela’nın önceki gün evinde yaşamını yitirmesinin ardından ülke genelinde yas ilan edilirken bayraklar yarıya indi. Devlet Başkanı Jacop Zuma devlet töreninin 15 Aralık pazar günü yapılmasının planlandığını açıkladı. Törene aralarında dünya liderlerinin de olduğu yoğun bir katılım bekleniyor. Mandela için gelecek salı günü Johannesburg yakınlarındaki 95 bin kişilik bir stadyumda anma tö Güney Afrikalılar, geleneklerine uygun olarak ‘Tata’larının yaşamını kutlamak için dans etti, şarkılar söyledi. Johannesburg’taki evinin önü de ziyaretçi akınına uğradı. (Fotoğraflar: AP) Obama: O bütün zamanların kahramanı reni düzenlenecek. Ardından naaşı başkent Pretoria’da 3 gün süreyle katafalka konacak, sonrasında büyüdüğü Kunu kasabasında defnedilecek. Ölüm haberini televizyonda duyuran Cumhurbaşkanı Zuma, “Ulusumuz en yüce evladını yitirdi” dedi. Zuma şu ifadeleri kullandı: “Mandela’yı büyük yapan şey, onu insan yapan şeydi. Onda gördüğümüz şey kendimizde aradığımızdır... Sevgili Güney Afrikalılar, Nelson Mandela bizi bir araya getirdi ve biz ona bir arada hoşça kal diyeceğiz.” Nobel Barış Ödülü sahibi Güney Afrika Anglikan Kilisesi’nin emekli başpiskoposu Desmond Tutu da kilise ayininde yaptığı konuşmada, Mandela’nın isteğinin Güney Afrika halkının birlik ve deHindistan’da bazı okullarda Mandela için saygı duruşu yapıldı. (AP) mokrasi değerlerine bağlı kalmaları olduğunu söyledi. İktidara gelen birçok liderin aksine Mandela, gücün esiri olmadan, koltuğundan kendi isteğiyle ayrılmıştı. Apartheid rejiminin 27 yıl demir parmaklıklar arkasına koyduğu Mandela, basının da her zaman ilgi odağı oldu. Gittiği birçok yerde kameralar flaşsız onu görüntülüyordu, nedeni ise 18 yılı aşkın Robben Adası’ndaki cezaevi yıllarında kireç taşı ocağında çalıştırıldığı zamanlarda gözlerinin iyice zayıflamasıydı. Sözünü sakınmayan kişiliğiyle de bilinen Mandela, Irak işgaline karşı çıkarken dönemin ABD Başkanı Bush için de “doğru dürüst düşünemeyen başkan” tanımlaması yapmıştı. Tembu kabilesi Madiba klanından olan Mandela için sayısız tanımladan biri de “Madiba büyüsü”. Kimi kaynağa göre nedeni ise ne zaman Güney Afrika’nın oynadığı ulusal bir spor karşılaşmasını izlemeye gitse takımın yenilmemesi. Kendi sözleriyle Mandela... Dış Haberler Servisi Güney Afrika’da ırkçılığa karşı mücadelenin efsanevi lideri Nelson Mandela’nın ölümünün ardından, dünya liderleri mesajlar yayımladı. ABD Başkanı Barack Obama, Mandela’nın bir insandan beklenebileceklerden daha fazlasını başardığını belirterek “Bu dünyadaki en etkili, cesur ve son derece iyi bir insanı kaybettik. O artık sadece bizim zamanımıza ait değil, bütün çağlara ait biri” dedi. Mandela’nın demokratik ve özgür bir toplum idealini gerçeğe dönüştürdüğünü söyleyen Obama, başkalarının özgürlüğü için kendi özgürlüğünden vazgeçen Mandela’nın, kendisini hapse atanlarla bile uzlaşıya varmasının tüm insanlığa ilham kaynağı olması gerektiğini vurguladı. ABD Başkanı, “Ben de Nelson Mandela’nın hayatından ilham alan milyonlarca insandan biriyim. Benim ilk siyasi eylemim, ırkçılık üzerine olmuştu. Onun sözlerini ve yazılarını çalıştım. Onun hapisten bırakıldığı gün, korkular değil de umutlar rehberlik ettiğinde insanoğlunun neler yapabileceğini algıladım. Dünyadaki birçok insan gibi ben de Mandela’nın oluşturduğu örnek olmadan kendi hayatımı bütünüyle hayal edemem” dedi. İngiltere Başbakanı David Cameron da resmi twitter hesabından paylaştığı mesajında, “Dünyadan büyük bir ışık geçti. Nelson Mandela zamanımızın kahramanıydı” diye yazdı. Hindistan Başbakanı Manmohan Sing ülkesinin bağımsızlık liderlerinden Gandi ile karşılaştırdığı Mandela için “Mandela, gerçek bir Gandiciydi. Mandela’nın yaşamı ve çalışmaları gelecek nesiller için ölümsüz bir ilham kaynağı olacaktır” diye konuştu. Gelmiş geçmiş en büyük boksörlerden, eski dünya ağır sıklet boks şampiyonu Muhammed Ali, Mandela hakkında en çok hatırlayacağı şeyin, kalbinin ve ruhunun nefret ve intikam duyguları taşımaması olduğunu ifade ederek “O bize büyük ölçüde affetmeyi öğretti, tüm kardeşlerimizin tüm renklerden geldiğini fark ettirdi” dedi. Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande, “Mandela’nın insanlığa özgürlük ve adalet için verdiği ilham sürecek,” derken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Mandela’nın “modern zamanların en büyük politikacılarından biri olduğunu” söyledi. Mandela’nın ölümü nedeniyle Avrupa Birliği (AB) Komisyonu önündeki bayraklar, çok ender görülen bir uygulamayla yarıya indirildi. Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz da “Güney Afrika babasını, dünya bir kahramanı kaybetti. Mirası sonsuza dek yaşayacak. Bir savaşçı, bir lider, Afrika, Avrupa ve tüm dünyada çok sayıda insan için bir ilham kaynağıydı” diye konuştu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Kimun, Mandela’nın, “inanarak, hayal ederek ve birlikte çalışarak insanlık ve adalet için neler yapılabileceğini gösterdiğini” söyledi. 1995’te rugby takım kaptanı ile. (AFP) ‘MADİBA BÜYÜSÜ’ B ‘Gerçek bir Gandiciydi’ eyazların ırkçı uygulamalarına yönelik protestolar çerçevesinde kürsüde konuşma yaptığı sırada kalabalığın arkalarında duran beyaz bir kadını yanına çağırır. Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle kadına sarılırken kalabalığa onun hayatını kurtaran bir hemşire olduğunu anlatır. Cezaevi yıllarında tüberküloz olup hastaneye gönderildiğinden, bu beyaz kadının dikkatli bakımıyla hayata tutunduğundan bahseder. Beyazların şiddetine karşı intikam diye bağıran kalabalığın sesi artık o kadar yüksek çıkmıyordur. 1995’te devlet başkanı iken oyuncuları beyaz olan Güney Afrika rugby takımının maçını izlemeye gider. Takım ülkede Apartheid rejiminin adeta bir yansımasıdır. Bir yıl önce aynı sahada bir hazırlık maçına gittiği zaman stadyumu dolduran yaklaşık 65 bin beyaz izleyici tarafından yuhalanması onu yıldırmamıştır. Bu kez ulusal takımın şapkasıyla kalabalığı selamlarken yine çoğu beyaz 65 bin kişi Mandela’nın anılarından “Nelson Nelson” diye tezarühat yapmaktadır. Maçtan 5 yıl sonra birkaçı... ise şu değerlendirmeyi yapar: “Spor dünyayı değiştirebilecek, Ölümüyle birlikte birçok yorumda öne çıkan soru, onu böylesine özel biri haline getiren neydi?.. Yanıtlar çoktu ama içlerinde en dikkat çekeni hiç kuşkusuz ırkçı rejimin özgürlüğünden 27 yılı çalmasına karşın serbest kalmasının ardından içinde beyazlara kin gütmeden, ayrımcılığa karşı dik duruşu, eşit ve demokratik bir ulusu bir araya getirme amacıyla uzlaşmacı bir tutumdan ısrarla vazgeçmemesiydi. KİN GÜTMEDEN DİK DURDU ilham kaynağı olabilecek, insanları birleştirecek bir güce sahip.” Afrikalı liderlerin ekonomik sorunları masaya yatırdığı bir toplantı da Mandela’nın 7’den 77’ye herkesle iletişim kurabildiğini gösteren bir olaya sahne olur. Bir kadın gazeteci, okuldan aldığı, bırakacak yer bulamadığı küçük çocuğuyla birlikte basın toplantısına katılmıştır. Mandela çocuğu görünce doğrudan yanına gider, elini sıkar ve “Merhaba, bugün yoğun gündemin arasında seni burada aramızda görmek ne kadar güzel” der. Çocuğun ve annesinin yüzü aydınlanırken diğer liderler şaşkınlık içindedir. 1994’te siyah, beyaz herkesin katıldığı ilk seçimlerde Mandela oyunu mutluluk içinde sandığa atarken şunları söyler: “Tüm Güney Afrikalıların eşit olduğu yeni bir Güney Afrika’ya...” ‘Hiçbir zaman aziz olmadım’ l1964’teki yargılanması sırasındaki savunmasından: “Beyaz hâkimiyetine ve siyah hâkimiyetine karşı savaştım. Bütün insanların birlikte, uyum içinde ve eşit fırsatlarla yaşadığı demokratik ve özgür bir toplumu savundum. Uğruna yaşamayı ve başarmayı umduğum bir ideal. Ama gerekirse uğruna ölmeye hazırım.” Affetmeyi öğreten dev Mandela’nın iki kızı, babalarını kaybettikleri haberini, yaşamının anlatıldığı “Long Walk to Freedom” filminin Londra’daki ilk gösterimine katıldıkları sırada öğrendi. Zindzi ve Zenani Mandela’nın haberi almalarının ardından film gösterimine ara verilmesi yönündeki talebi reddettiği iddialar arasında. Onlarla birlikte filmi izleyenler arasında İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton da vardı. Filmin sonunda saygı duruşunda bulunulduğu belirtilirken Prens William “Üzücü ve trajik bir haber aldık. Bu film bize bir kez daha Nelson Mandela’nın ne kadar olağandışı bir insan olduğunu gösterdi. Ailesine başsağlığı diliyorum” diye konuştu. (Fotoğraf: REUTERS) AB Komisyonu’nda bayraklar yarıya indi Haberi galada aldılar Dış Haberler Servisi Nelson Mandela’nın ölümü, dünya medyasında geniş yankı buldu. İngiliz Daily Mail gazetesi, Mandela’yı “Dünyaya affetmenin anlamını öğreten dev” diye niteledi. İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesi de başyazısında uzun yıllarını hapishanede geçiren Mandela ile yıllarca demir parmaklıklar arkasında yaşayan Hindistan’ın kurucularından Cevahirlal Nehru, Myanmar’ın muhalefet lideri Aung Sang Suu Çii ile PKK’nin hapisteki lideri Abdullah Öcalan arasında benzerlikler olduğunu yazdı. Gazete, “Mandela 20’nci yüzyılın özgürlükçü liderleri arasında hapishanede itibar kazanan liderlerdendi. En yakın benzerlik, ev hapsi döneminde kendi hayatında neredeyse ‘azizelik mertebesine’ ulaşan Aung Sang Suu Çii ile kurulabilir” diye yazdı. Yazıda daha sonra şöyle denildi: “Uzaktan bir benzerlik de kendi ada hapishanesinden de destekçileriyle olağanüstü bağını koruyan ve hatta şimdi Türkiye hükümetiyle bir anlamda eşit şartlar için müzakereler yürüten Öcalan’la kurulabilir. Fakat, Öcalan’ı kült gibi takip eden yandaşları Mandela’nın şablonuna uymuyor. Öcalan korkulan ve tapılan biri. Mandela ise saygı duyulan, sevilen biriydi. Mandela’nın liderliğindeki sır, karakteri ve onu uzun bir dönem sahnelerden uzak tutan hayatının, bilgelik ve masumiyetin oluşturduğu özgün karışımda gizli.” “Hücre cezası, hapishane hayatının en korkutucu yanı. Sonu ve başı yok, sadece insanın oyunlar oynayabilen kendi aklı. Rüya mıydı, gerçek miydi? İnsan her şeyi sorgulamaya başlıyor. Doğru kararı mı verdim, yaptığım fedakârlığa değer miydi? Hücrede bu acıtan sorulardan kaçış yok. Ama insan şartlara uyum sağlama konusunda olağanüstü bir yeteneğe sahip. Maneviyatını güçlü tutarsa insanın kaldırılamayacak güçlüklerin üstesinden gelebileceğini anladım.” lHapishane hayatı hakkında: lHapishane hakkında: “Bir başkasının l10 Mayıs 1994’te devlet başkanlığı yemin lİkinci otobiyografisi “Kendimle özgürlüğünü alan kişi nefret mahkumudur, önyargı ve dar görüşlülük hapishanesine kapatılmıştır. Mazlum ve zalim, insanlıklarının çalınmışlığı bakımından birbirinin aynıdır.” töreninde: “Bu güzel ülke, insanın insana yaptığı zulmü bir daha asla asla asla yaşamayacak. Siyah ve beyaz her Güney Afrikalı, kalbinde korku taşımadan, insanlık onuru güvenceye alınmış, kendi içinde ve dünya ile barış içinde bir Gökkuşağı Ulusunda yaşayabilecek.” Konuşmalar”dan: “Beni hapiste derinden endişelendiren konu, dış dünyaya farkında olmadan yansıttığım, bir aziz olduğum yönündeki yanlış imajdı. Hiçbir zaman bir aziz olmadım.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle