13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ARALIK 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 zamanı kapıyı çalmış demektir. HHH Atasözünün güvenilirliğine en büyük kanıtlardan biri de Washington’ın desteğiyle iktidara gelmektir. O rüzgârla uçmayı kabul ettiğinizde, aynı rüzgârla alabora olmayı da kabullenmişsiniz demektir. Amerikan rüzgârı bu, belli mi olur; gün gelir esintiyi Pensilvanya’dan yana döndürür, Ankara’da ampulleri söndürür. Şimdilerde Ankara’da çok etkili bir Batılı büyükelçinin, bir eski siyasetçiye “Türkiye’de yakında tarih değişecek, hazırlıklı olun” dediği konuşuluyor. Atalar ne güzel söylemiş: “Siyasette nasıl gelirsen, öyle gidersin.” Bir insanı daha çürüttüler l Osman Erdem’e, sağlam şekilde girdiği cezaevinin 4. ayında mide yanması teşhisi konuldu. Bir deri bir kemik kalan Erdem, geçen hafta kaldırıldığı Numune Hastanesi’nde acı gerçekle yüzleşti. Mide kanserinin son evresiydi. ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Türkiye’deki cezaevlerinde mahkumların ölüme giden yolculuğunun son örneği gurbetçi Osman Erdem (37) oldu. Norveç’in başkenti Oslo’da bir Türk vatandaşına karşı işlediği yaralama suçu nedeniyle Ankara’da geçen mayısta tutuklanarak Sincan Cezaevi’ne konulan Erdem’e cezaevi hastanesinde eylül ayında mide yanması teşhisi konuldu. İlaçlarla hastalığı geçiştirilen Erdem, cezaevinde kilo vermeye başladı. Rahatsızlığı artan ve sık sık bayılan Erdem, bu teşhisten iki ay sonra kaldırıldığı Numune Hastanesi’nde geçen cuma günü yapılan tetkikler sonucu büyük bir şokla karşılaştı. Cezaeevi hastanesinin yanlış teşhis koyduğu anlaşılan ve mide kanseri olduğu belirlenen Erdem’e doktorlar bir yıl ömür biçti. Osman Erdem’i Ankara’da yargılayan mahkeme de, Oslo’dan tanık ifadeleri gelmediği için tahliye kararı vermiyor. Eğer ilk anda doğru teşhis konulsaydı Osman Erdem, bugün hastalığının son evresinde olmayacaktı ve tedavi için geç kalınmayacaktı. Karagöz, Erdem’in “ülser” rahatsızlığı olduğu yanıtını aldı. Erdem, sonraki günlerde cezaevinde sık sık bayılmaya başladı ve diğer taraftan oldukça zayıfladı. Ancak her defasında cezaevinin içindeki hastaneye kaldırılan Erdem’e iğne yapılıp gönderildi. Erdem, cezaevine girmeden bir süre önce Türkiye’de kapsamlı bir sağlık kontrolünden (checkup) geçmişti ve hiçbir sağlık problemi yoktu. Osman Erdem, geçen ay sonunda rahatsızlığı artınca Numune Hastanesi’ne kaldırıldı ve midesinden örnek alındı. Patoloji servisinde yapılan inceleme geçen cuma günü sonuçlandı. Başından beri cezaevi hastanesi yanlış teşhis koymuştu ve Erdem mide kanseriydi. Üstelik kanser son safhasındaydı. Kanser olmasına karşın hastanenin tutuklu koğuşunda 5 kişilik daracık odaya alınan Erdem’e kemoterapi uygulanmaya başlandı. Doktorlar, artık ameliyat aşamasını geçen ve midesinden 1.5 litre su boşaltılan Erdem’in bir yıllık ömrünün kaldığını söylüyor. Eğer eylül ayında doğru teşhis konulsaydı, Erdem için umut olacaktı. Avukat Derya Karagöz, Erdem’in bu hale gelmesinin nedenini cezaevi hastanesinin yanlış teşhis koyması olarak gösterdi. Eylül ayında müvekkiline doğru teşhis konulması halinde tedavisinin daha hızlı yapılacağını ve Erdem’in bu hale gelmeyeceğini dile getiren Karagöz, “Cezaevindeki insanlar devlete emanettir. Ama sonuçta bir hayat ihmaller nedeniyle sona eriyor” dedi. Erdem’in davasında mahkemenin Oslo’dan tanık ifadelerini beklediği için tahliye kararı vermediğini anlatan Karagöz, “Oysa onun yürüyecek hali yok. Müvekkilim nereye kaçacak? Tahliye kararı çıksa en azından Osman’ı daha iyi bir hastaneye yatırırız, tedavisi daha iyi koşullarda yapılır” diye konuştu. Siyasette Nasıl Geldiysen Öyle Gidersin Diyelim ki bir bavul dosyanın depremiyle iktidara geldiniz. O dosyalar olmasa, yine hükümet olmuştunuz belki, ama iktidar olamazdınız. Bir bavul dosya, önünüzdeki en büyük engeli temizledi. İşte öyle koltuğa oturduysanız, bu meşhur Ankara atasözüne göre yine bir bavul evrakla koltuktan düşersiniz. Dün sarayınızın kapısına basamak olan “bavul”, bir bakarsınız bugün aynı kapıya barikat kurmuş. HHH Ankara’da her siyasetçi bilir bu atasözünü... Mesela ihanetle geldiyseniz, gidişiniz de ihanetle olur. Demirel partinin başına geçtiğinde, Celal Bayar, “Tapulu arazimize gecekondu yapıyorlar” demişti. Sonra Demirel yasaklıyken Özal, ona yaptı aynısını... Sonra Özal Köşk’e çıkınca, sözünü dinlemeyen Mesut Yılmaz’ın ardından, “İhanet, ihanet” diye bağırmaya başladı. Tıpkı Erbakan’ın, Erdoğan’ın ardından bağırdığı gibi... Şimdi “Nankörler, ne istediniz de vermedik” dövünmeleri, hem ihanet fişeği, hem de gidiş alametidir. Siyasette âdet, geldiğiniz yoldan dönmektir. HHH O meşhur Ankara atasözüne göre mağduriyet hissine sığınarak gelenler, iktidarda fazla şişip saldırganlaşınca kendi mağdurlarını yaratır. Ve yeni mağdurlar, kendilerini ezmeye başlayan mağrurların bir zamanlar kullandığı mağduriyet silahıyla iktidara yürür. Diyelim MGK kararlarıyla “mürteci” diye hedef gösterildiniz. Takip edildiniz. Bunu kullanarak iktidara geldiniz. Bir de bakarsınız, koltuğun pişkinliğiyle, askerlerle el ele, dünkü yol arkadaşlarınıza “mürteci” damgası vurup takibe başlamışsınız. “Diklenmedik, dik durduk” efsanenizi yere çalmışsınız. Geldiğiniz yoldan gitme l Soru önergesine trajikomik yanıt Soyuyoruz ama utandırmıyoruz bulunduğuna dair makul ve ciddi emarelerin bulunması ve kurum müdürünün uygun görmesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde anılan mevzuatta belirtilen usule göre ve hükümlünün utanma duygusunu ihlal etmeyecek şekilde yapıldığı anlaşılmıştır.” Ergin’in çıplak aramaya ilişkin “utanma duygusunu ihlal etmeyecek şekilde” vurgusuna karşın CHP Cezaevi İnceleme Komisyonu’nun raporu aksini ortaya koydu. Raporda Kocaeli Açık Cezaevi raporunda adı saklanan bir mahkumun, “İzinden her gelişimizde çıplak arama yapılıyor. Bazen izinden döndüğümde regl oluyorum. Pedimizi dahi çıkarttıkları için bu zamanlarda çıplak arama tam bir işkence haline geliyor benim için” sözleri yer almıştı. Bakan Ergin’in çıplak aramayla ilgili yanıtı Twitter’da tepki topladı. Strestendir! Erdem’e Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde üç arkadaşıyla birlikte adam öldürmeye teşebbüs suçundan dava açıldı. Erdem, cezaevinde tutukluyken eylül ayı içinde mide şikâyeti nedeniyle cezaevi hastanesinde doktor muayenesinden geçti. Doktorlar, Erdem’e mide yanması teşhisi koydu ve ilaç yazdı. Cezaevi doktorları, Erdem’e “Cezaevine girdiğin için stresten miden yanıyordur” diyerek olayı geçiştirdi. İlaç kullanmaya başlayan Erdem’in rahatsızlığı geçmedi. Ekim ayı içinde cezaevine ziyarete giden avukat Derya Karagöz, Erdem’in zayıfladığını gördü. Bunun üzerine cezaevi yetkilileriyle görüşen ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün cezaevlerindeki çıplak aramalara ilişkin soru önergesini yanıtladı. Ergin yanıtında, “Hükümlünün utanma duygusunu ihlal etmeyecek şekilde yapıldığı anlaşılmıştır” ifadesini kullandı. Bakan Ergin’in yanıtı Twitter’da tepki topladı. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün cezaevlerindeki çıplak aramalara ilişkin soru önergesini yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, şunları söyledi: “Çıplak arama olarak tabir edilen arama çeşidinin, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 46. maddesinde düzenlediği ve istisnai durumlarda başvurulduğu; bu aramanın, hükümlünün üzerinde, kuruma sokulması veya bulundurulması yasak madde veya eşya CHPBDP ittifakında yolun sonu Mustafa Sarıgül’ün adaylığının açıklanmasının ardından gözler yeniden Sırrı Süreyya Önder’e çevrildi. Acaba kulislerde söylendiği gibi bir CHPBDP ittifakı olabilir mi? Bazı ilçe belediyeleri karşılığı BDP, İstanbul’da aday göstermekten vazgeçebilir mi? Dün son durumu Sırrı Süreyya Önder’e sordum. Yanıtı şu oldu: “İlkesel ve açık bir ittifak olursa adaylığımı yeniden gözden geçiririm.” Bu cevap, içinde itirazı da barındırıyor. Çünkü görünen o ki, iki parti arasında “ilkesel” ve “açık” bir ittifak yok. Sadece örtülü ve dolaylı müzakereler var. Önder, “Kürt hareketi de HDP de tarihinde olmadığı kadar esnek davrandı, ama maalesef beklediğimiz feraseti göremedik” diyor. Görünen o ki, ittifak kapısı büyük ölçüde kapandı. Yerel seçimde herkes kendi kulvarında koşacak. Gezi’den tutuklanan Elif Kaya’ya 8 gardiyan tarafından yapılan çıplak aramanın görüntüleri ortaya çıkmıştı. ‘Devrimci avukatlar serbest bırakılsın’ Hedef Malatya mı? Şakran’daki çocuklara ilaçlı işkence İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Barosu, Aliağa Şakran Cezaevi’ndeki tutuklu ve hükümlü çocuklara, uyku ilacı yerine ağır ruh hastalıklarının tedavilerinde kullanılan ilaçların içirildiğine ilişkin rapor hazırladı. Şakran Cezaevi’ndeki çocuklara kötü muamele ve işkence yapıldığı savları, CHP Cezaevi Komisyonu’nun geçen mayıstaki çalışmalarıyla gündeme gelmişti. İzmir Barosu, iddiaların ardından cezaevine bir heyet göndererek inceleme yaptı. Hürriyet’in haberine göre baronun hazırladığı rapor, Dünya Çocuk Hakları Günü’nde açıklandı. Raporda, çocukların neredeyse tamamına “uyku ilacı” denilerek manik depresif, şizofreni gibi ağır ruh hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçların yüksek dozda içirildiği belirtildi. Ayrıca baronun istemi doğrultusunda Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı da ilaçların yol açabileceği etkilerle ilgili ayrıntılı rapor hazırladı. İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş, hazırladıkları raporu Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumlara göndermelerine karşın geri dönüş almadıklarını da vurguladı. l Suriyelilerin üstünden askeri harita çıktı l İstanbul Haber Servisi Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) üyeleri, 18 Ocak tarihinde DHKPC operasyonu kapsamında tutuklanan Halkın Hukuk Bürosu ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatların serbest bırakılması istemiyle protesto gösterisi yaptı. Grup adına basın açıklaması yapan tutuklu avukat Naciye Demir’in kızı Güleycan Demir tutuklu yargılanan avukatların serbest bırakılması istemiyle Bakırköy Adliyesi’ne dilekçe verdiklerini belirtti. Türbanlı vekillerin fotoğrafları değişti KİLİS (Cumhuriyet) Kilis’te sınır hattında devriye görevi yapan jandarma ekipleri, gece Akçabağlar köyünde askeri yasak bölgede 6 kişinin dolaştığını belirledi. Bunun üzerine harekete geçen jandarma, birinci derece yasak olan bölgeye giren 6 kişiyi yakaladı. Suriye uyruklu olduğu saptanan şüphelilerden S.E’nin yapılan üst aramasında, Malatya iline ait askeri haritanın 24x21 ebatında bir parçasının olduğu belirlendi. Bunun üzerine gözaltına alınan şüphelilerden O.T. ve Z.O. yaşları 18’den küçük olduğu için kontrol altına alınırken üzerinde askeri harita bulunan S.E. ile A.M.D., A.I.H. ve H.T. ise ifadesinin alınması ardından serbest bırakıldı. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türban takma kararı alarak TBMM Genel Kurulu’na gelen AKP’li milletvekillerinin Meclis internet sitesindeki fotoğrafları da değişti. AKP milletvekillerinden Sevde Kaçar ile Gönül Şahkulubey’in türbanlı fotoğrafları bir süre önce siteye konulmuştu. Diğer milletvekilleri Gülay Samancı, Nurcan Dalbudak ve Genel Kurul’a 5 Kasım’da türbanla gören Canan Candemir Çelik’in Meclis’in internet adresindeki fotoğrafları değiştirildi. Alçı’nın sözleri için inceleme istemi l Haber Merkezi RTÜK üyesi Ali Öztunç, gazeteci Nagehan Alçı’nın CNN Türk televizyonunda yayımlanan “Dört Bir Taraf” adlı programda Gezi Direnişi’nin “Alevi ayaklanması” olarak nitelemesinin RTÜK gündemine alınmasını istedi. Öztunç, Alçı’nın sözleri için RTÜK yasasının “Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez” hükmünü içeren 8/b maddesi uyarınca rapor edilmesini istedi. 3. Basım
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle