21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ARALIK 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA Tam iki yıl geçti ŞırnakUludere yakınlarında 28 Aralık 2011’de TSK’ye bağlı askeri jetlerin “sınır ötesi operasyon” kapsamında gerçekleştirdiği bombardıman sonucu 34 yurttaşın yaşamını yitirdiği Uludere olayının üzerinden tam 2 yıl geçti. Çoğu çocuktu “PKK unsurlarına” dönük gerçekleştirildiği açıklanan operasyonda, Irak sınırında mazotsigara kaçakçılığı yapan çoğu çocuk Ortasu ve Gülyazı köylüleri bombaların hedefi oldu. Açıklama bildik Başta Başbakan Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümet yetkilileri “olayın karanlıkta kalmayacağını” ısrarla vurgulamasına karşın, ne “vur emrini” veren ne de olayın siyasi sorumluları ortaya çıkarıldı. HABERLER 9 TBMM Uludere Komisyonu üyesi Levent Gök, 2. yılında Uludere’de gelinen noktayı anlattı ‘Emri bile bile verdiler’ AYŞE SAYIN ANKARA TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ve CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, 15 ay Uludere Alt Komisyonu Üyesi olarak görev yaptı. Komisyondaki AKP çoğunluğunun “bombardımanda kasıt bulunamadığı” saptamasına yer verilen ve Uludere olayını “failsiz” bırakmayı amaçlayan raporuna karşı, “alternatif rapor” niteliğinde muhalefet şerhiyle, failleri işaret etti. Gök, 2. yılında “kapatılmaya” çalışan Uludere dosyası konusunda Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Uludere’nin üzerinden 2 yıl geçti, sorumlular bulunamadı, yargı önüne çıkarılan tek kişi yok. Uludere dosyası kapatıldı mı? Başbakan, 34 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği hava harekâtı sonrasında yaptığı açıklamalarda, “Bu olay  karanlık dehlizlerde kalmayacak, her şey ortaya çıkacak” demişti. Gerçekten de Meclis’te Uludere Alt Komisyonu kuruldu, İçişleri müfettişleri görevlendirildi ve Diyarbakır Savcılığı da soruşturma başlattı, yani 3 ana eksenden olayın aydınlatılması için yola çıkıldı. Komisyon çalışmaya başladıktan yaklaşık 14 ay sonra komisyon rapor yazım kararı aldı ve yazım kararı aldıktan sonra AKP’li üyeler kendilerinin dahi bilmediği bir raporu son toplantıda önümüze koydular, “kasıt olduğuna dair bilgi belge bulunamadı” diye... Nereden biliyoruz? Çünkü Komisyon Başkanı o zaman kendisi de raporu ilk deLevent Gök, Meclis’te Uludere faciasıyla ilgili basın toplantısı yaptı. (DHA) fa gördüğünü dile getirmişti. Bu da bizim raporun “başka odaklarca hazırlandığı” görüşümüzü doğrulayan bir açıklamaydı. Uludere olayında iktidar, işin ucu kendisine dokunacağı için olayın kapatılmasına dönük senaryoyu uygulamakta. Başbakan’ın dediğinin aksine, Uludere olayı iktidar tarafından karanlık dehlizlere terk edilmiştir! Tıpkı bu son günlerdeki rüşvet operasyonunda olduğu gibi... Rapor başka odaklarca hazırlandı dediniz, kimdir bu odaklar? LEVENT GÖK Bu Genelkurmay ve hükümetin işbirliği ile hazırlanmış bir rapordur. Bu raporlarda ölen 34 kişi arasında 2 PKK’li olduğunu söyleyerek bölgede ölen çocuklarını arayan kişileri, montaj oyunu ile PKK’li gibi gösterdiler. Köylülerin arasına PKK’lilerin karıştığı algısı yaratarak olayın bir meşru olay olduğunu raporlarında kanıtlamaya çalıştı. Uludere olayının bugüne kadar aydınlatılmamasının nedeni, devletin tüm üst kademesinin bu olaydan sorumlu olmasıdır. Size göre ‘vur emrini’ kim verdi? Sorumlular kim? GÖK Sınır ötesi harekât emrini ve “vur emrini” verme yetkisi olan tek kişi var o da Genelkurmay Başkanı’dır. Genelkurmay Başkanı’nın emriyle gerçekleşen bir karardır. Ve Genelkurmay Başkanı’nın da böyle bir önemli harekâtı Başbakan’ın bilgisi olmadan yaptığını söylemek mümkün değildir. Kaldı ki harekâtın yürütüldüğü gün MGK toplanmış ve PKK ile ilgili bir gün önceki istihbarat bilgileri de bu MGK’de değerlendirilmiştir. Dolayısıyla Uludere olayının, MGK’ye katılan herkesin bilgisi dahilinde olduğunu net olarak söylemek mümkündür. TBMM zemini ve hukuki yollar kapandığına göre ailelere AİHM yolu mu kalıyor? GÖK Geçen ay içerisinde AİHM yine Şırnak’ın Kuşkonar ve Koçağılı köylerinde 1994 yılında yine TSK uçaklarının bombalanması sonucu 38 yurttaşın ölümüyle ilgili önemli bir karar verdi. Türkiye’yi yeterli soruşturma yapmadığı gerekçesiyle 2 milyon 305 Avro tazminata mahkum etti. Bu olay Uludere ile tıpatıp benzer bir olaydır. Muhtemeldir ki Uludereli aileler de AİHM’ye bir müddet sonra başvuracaklardır ve AİHM de bu kararda olduğu gibi Türkiye’yi yine ağır cezalara mahkum edecektir. VAN ludere katliamında yaşamını yitirenler yurtta etkinliklerle anıldı. BDP Hakkâri il örgütü tarafından kentte bir yürüyüş düzenlendi. “Roboski’yi unutmadık unutturmayacağız”, “Katil devlet hesap verecek” pankartları taşıyan yüzlere kişi katliamın aydınlatılmasını istedi. Van’da ise protestocular ellerinde temsili 34 siyah tabut taşıyarak yürüdü. Gaziantep Nar Sanat Derneği, Roboski katliamının ikinci yıldönümüne ilişkin dernek binasında “Roboski Mon Amour” isimli belgesel film gösterimi yaptı. Gösterime filmin yönetmeni Bülent Gündüz, HDK, BDP, EMEP ve ESP temsilcileri yanı sıra onlarca kişi katıldı. Halkların Demokratik Kongresi İstanbul Gençlik Meclisi, Demokratik Yurtsever Öğrenci Meclisi ve Demokratik Öğrenci Dernekleri Federasyonu üyeleri, Uludere katliamının 2. yıldönümünde İstanbul’da Aksaray’dan Beyazıt Meydanı’na dek yürüyüş yaparak protesto etti. Akdeniz Üniversitesi Yerleşkesi’nde de 300’e yakın öğrenci basın açıklaması yapmak isterken karşılarında özel güvenlik görevlilerini ve Çevik Kuvvet polislerini buldu. (Fotoğraf: DHA) ‘Askerler boğazımıza ip geçirdi’ ürperten ifadeler MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Kulp ilçesinde 1993’te 11 köylünün öldürülmesine ilişkin dönemin Bolu 2. Komando Tugay Komutanı emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk’ün yargılandığı Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya devam edildi. Öldürülen 11 kişiden Mehmet Salih Akdeniz’in oğlu Zeki Akdeniz, “Askerler köyümüz ve çevre köyleri yaktılar. Olay yerinde babama ait tütün tabakasını gördüm. Kemiklerin çoğu yanmıştı” dedi. Kayıplardan Nasrettin Yerlikaya’nın ağabeyi Ramazan Yerlikaya ise “Askerler ellerimizi bağlayarak, aynı ipi boğazımıza geçirdiler. Muş Alayı’nda 9 gün boyunca sabahlara kadar işkence ettiler” diye konuştu. Davaya tutuksuz sanık emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk, GATA’da tedavisi sürdüğü için katılmazken mağdurlar ve mağdur avukatları hazır bulundu. Kayıplardan Hasan Avar’ın oğlu Erhan Avar da olay tarihinde 15 yaşında olduğunu ifade ederek “Operasyonun ikinci günü asker evimize baskın yaptı. Annem 1.5 yaşındaki kardeşimi emziriyordu. Annem ve babamın ellerini bağlayıp götürdüler. Biz ortada yemeksiz ve karanlıkta tek başımıza kaldık. 3. gün annem geri geldi. Daha sonra evlerimizi yaktılar. Babam ve diğerlerinin tutuldukları yere yemek götürüyordum. Babamı öyle görünce çok ağladım. Son yemeği götürdüğümde, ‘Annenize söyleyin, çocukları alsın gitsin’ dedi. O günden sonra bir daha babamı görmedim” diye konuştu. Kulp’tan tüyler 30 yıl sonra Cilo’da l HAKKÂRİ (AA) Merkezi İstanbul’da bulunan Klos Dağcılık Kulübü üyesi 9 kişilik dağcı grubu Cilo dağlarına tırmanış düzenledi. Bir hafta önce Hakkâri Yüksekova’ya gelen grup, geçmiş yıllarda operasyonların ve çatışmaların odağında bulunan ilçeye 45 kilometre uzaklıktaki Yeşiltaş köyüne gitti. Köylüler tarafından misafir edilen grup daha sonra tırmanışa geçti. Dağcılar, 3 gün süren zorlu tırmanışın ardından Cilo dağlarının 4135 rakımlı Uludoruk doruğuna ulaştı. Dağcılardan Sönmez Erkaya, “Çözüm sürecinin başlamasıyla 30 yıl aradan sonra düzenlediğimiz etkinliği barış ve huzur tırmanışı sloganıyla gerçekleştirdik” dedi. ‘Erdal’ın mezarında diz çöküp özür dile’ l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı 12 Eylül davasına Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşma başlarken fotoğraf çeken bir kişi dışarı çıkarıldı. Darbe döneminde öldürülen Cemil Kırbayır’ın ailesinin avukatı Fikret Babaoğlu, sanıkların insanlığa karşı suçtan yargılanmamasını eleştirdi. Babaoğlu, “Buraya sanıkların cezalandırılması, ipte sallandırılması, cezaevinde çürümesi umuduyla gelmedik. 12 Eylül’le yüzleşilmesi, varsa suçların ortaya konulması için geldik. Kenan Evren, Erdal Eren’in mezarına gitsin, diz çöküp özür dilesin. Tarihe kötü, faşist bir diktatör olarak geçti, böylece tarihe iyi, vicdanlı bir ihtiyar olarak geçebilir” dedi. Darbenin sivil ayağının da ortaya çıkarılması talebinde bulunan müdahil avukatı Ergin Cinmen, 12 Eylül davasının müştekilerinin, bütün Türkiye halkı olduğunu ifade etti. Siyah tabutlarla anıldılar U
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle