17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 2013 CUMA 6 HABERLER mettir. Parlamementodan güvenoyu alıp almaması da çok önemli değil. Halkın güvenini zaten kaybetmiş durumda.” Savcı Akkaş, Başbakan’ın oğlunun da adının geçtiği 2. soruşturmadan alındı ‘Engellendim’ CANAN COŞKUN Türkiye’yi sarsan tarihi rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının Başbakan Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile işadamlarının da aralarında olduğu 2. dalgası için 25 Aralık’ta, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne talimat veren, Ergenekon savcısı olarak da tanınan TMK’nın 10. maddesi ile yetkili savcı Muammer Akkaş dün soruşturmadan alındı. Akkaş, cumhuriyet savcısı olarak soruşturma yapma görevinin engellendiğini belirterek “Bugün itibarıyla bu soruşturma dosyasının, içerisinde yer alan arama, el koyma ve gözaltı kararları ile birlikte gerekçe gösterilmeden uhdemden alındığını öğrendim. Bundan sonra sorumluluk İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ve Başsavcı Vekili’ndedir. Tüm BİLAL ERDOĞAN BABASININ KISIKLI’DAKİ EVİNDE Bilal Erdoğan’ın savcı Akkaş tarafından önceki gün şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldığı ortaya çıktı. 100 milyar dolarlık kara para aklama, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma ve yolsuzluk soruşturmasında adı geçen Erdoğan’ın yurtdışına kaçtığı öne sürülmüştü. Ancak Bilal Erdoğan’ın polisin baskın yapamayacağı Başbakan’ın Üsküdar’daki evine yerleştiği söyleniyor. Bilal Erdoğan’ın Yasin el Kadı’nın oğlu Muaz el Kadı ile ortakları arasında olduğu Bosphorus 360 şirketinin, imar sorunu yaşayan işadamlarına rüşvet karşılığı yardımcı olduğu iddia ediliyordu. İşadamlarının aldıkları kamu ihalelerine karşılık, rüşvet olarak Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu TÜRGEV’e bağış adı altında yardım yaptıkları savunuluyor. Öte yandan savcı Akkaş’ın dün yaptığı açıklamanın ardından Bilal Erdoğan’ın şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldığını gösteren belge ortaya çıktı. 25.12.2013 tarihli belgede Erdoğan’dan 02.01.2014 tarihinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelmesi istendiği aksi halde zorla ifadeye getirileceği belirtiliyor. Kılıçdaroğlu: Bozdağ’ı “Bu saatten sonBaşbakan’ı ne yeni Adalet Bakanı Yapmak ra kabine ne de başka bir şey kurtaramaz. ‘Yargıya Müdahale’ Yolsuzlukların üzerine gitmeyip yolsuzluklaMesajıdır rı örtmeye çalışan bir Başbakan Tayyip Erdoğan 10 bakan değiştirdiği yeni kabinesini açıklarken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu CNNTürk’teki Tarafsız Bölge programının konuğuydu. Program sonrasında yeni Bakanlar Kurulu’nun kritik isimleri üzerinde ilk değerlendirmelerini Cumhuriyet’e yaptı. Öncelikle 10 bakanın değişmesi konusu. Kabinenin yarısı değişmiş durumda. Ana muhalefet partisi buna nasıl bakıyor? başbakan, hem Türkiye hem de dünyada saygınlıgı olmayan bir başbakandır. Bakın AB başta olmak üzere demokrasisi gelişmiş ülkelerde hükümetin bu tutumundan kaygı duyuluyor, şikâyet ediliyor. Yolsuzlukların üzerini kapatmayın diyorlar. Yarın öbür gün uluslararası şeffaflık kuruluşları ve dünyanın yolsuzluklar konusunda duyarlı sivil toplum örgütleri bu konulara tepki göstereceklerdir. Tayyip Erdoğan’ın bırakın Köşk’e çıkmayı başbakanlık yapması bile tartışmalıdır. Ahlaki değerleri bu kadar zafiyete uğramış bir kişinin cumhurbaşkanı olmasını herhalde kimse bekleyemez.” Erdoğan Köşk’e çıkamaz rahim Kaboğlu da durumu “Adli Kolluk Yönetmeliği’ndeki değişiklik etkisini gösterdi” sözleri ile yorumladı. Cihaner, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın yeni bir yolsuzluk ve rüşvet soruşturması başlattığı ve bu kapsamda bazı kişiler için verilen gözaltı talimatının İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından uygulanmadığı iddialarını değerlendirdi. Cihaner, “Olay doğruysa, bu hukuki bir sorun değil. Hukuki metinleri yasalar yaşanabilecek her türlü krizi öngörüp ona göre çözüm yazmaz. Bu bir siyasi kriz. Dolayısıyla çözümü orada değil” dedi. Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Kaboğlu da eğer iddialar doğru ise hâkimin kararını birtakım belgelere dayalı olarak verdiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bu belgeleri veren Emniyet mensupları nerede? Acaba emniyet müdürü polislere operasyon yapmama talimatını yazılı olarak mı, sözlü olarak mı verdi? Bu, anayasanın 137. maddesine gö turmanın deşifre edilip basına yansımaya başlaması ve delillerin kameslektaşlarım ve kamuoyu bilrartılmasına yönelik olarak önlem melidir ki, bir cumhuriyet savcısı alındığını tespit etmesi üzerine haolarak soruşturma yapmam enrekete geçmeden önce dosyayı 24 gellenmiştir” dedi. Aralık 2013 günü İstanbul CumhuSavcı Akkaş dün, Çağlayan’daki eliller karartıldı’ riyet Başsavcısı Turan Çolakkadı İstanbul Adliyesi’nin protokol kapıAkkaş, kanun emri gereği gizli ve başsavcı vekili Oktay Erdoğan’a sından çıkış yaparak, yazılı açıklamasını basın mensuplarına verdikayrıntısı ile arz ettiğini anlattı. olarak yürütülmesi gereken soruşSuçlarla ilgili delillerin karartılmadan bir an önce toplanılabilmesi için nöbetçi POLİSİN SAVCILIK TALİMATINA DİRENMESİ hâkimlikten soruşturma ile ilgili alınan arama ve el koyma kararları ile gözaltına alma kararını dün (25 Aralık) sabah itibarı ile İstanbul Emniyet’e gereğinin yerine getirilmesi için gönderdiğini aktaran Akkaş, şöyle devam etti: “Bilahare basın yayın organlarında ve internet sitelerinre ‘kanunsuz emir’ olade gözaltına alınacak bazı HATİCE TUNCER/ rak değerlendirilebi isimlerin yer aldığını ve deÖZLEM GÜVEMLİ lir. Hâkimin Emniyet’e lillerin karartılmaya başlaemir vermesi ve onun CHP Denizli Milletdığını tespit ettim. Aynı gün hayır demesi ‘emre itavekili emekli Cumhurisaat 19.00 sıralarında opeatsizlik’ olarak görüyet Savcısı İlhan Ciharasyonda görev alacak şulebilir. Ceza hukuku ner, yeni yolsuzluk opebe müdürleri ile adliye biiçinde farklı açılardan rasyonunda Emniyet’in nasında yaptığım görüşmebağlantı kurulabilir.” savcılık talimatına direnKaboğlu, savcının ye rağmen mahkeme karamesine ilişkin “Normal elinden dosyanın alınhukuk sisteminde böyrının ve gözaltına alma kamasını da tıpkı Ad le bir şey düşünülerarının yerine getirilmedivar öğleden sonra bize anlattı. İstanbul Haber Servisi İstanli Kolluk Yönetmeli mez” dedi. Prof. Dr. İbğini belirledim.” Vekiliyle beraber geldi, vekilin bul Cumhuriyet Başsavcısı ği’ndeki değişiklik giten sonra tekrar adliye binasına girdi. Akkaş, açıklamasında yürütülen soruşturmada karşılaştığı baskılar nedeniyle açıklama yapma zorunluluğunda bulunduğunda dikkat çekti. Güvenoyu alması gerekir Kılıçdaroğlu’na göre hükümetin ‘güvenoyu’ istemesi şart. Değerlendirmeleri şöyle: “Kabinenin yarısı değişmişse ve hele de bu değişimin gerekçesi rüşvet ve yolsuzluk operasyonundan kaynaklanıyorsa hükümet artık topluma güven veren bir hükümet olmaktan çıkmıştır. Aslında Başbakan da, Cumhurbaşkanı da, halk da bunun farkında. Sağlıklı işleyen bir demokraside yeni kabinenin önce gelip parlamentodan güvenoyu alması lazım. Ancak güçler ayrılığına inanmayan bir başbakanın böyle bir siyasi incelik içine girmesi düşünülemez bile.” ‘D Bozdağ gözdağının karşılığını aldı Yeni açıklanan kabine listesinde CHP liderinin en çok tepki gösterdiği isim Başbakan Yardımcılığı görevinden Adalet Bakanlığı koltuğuna kaydırılan Bekir Bozdağ. Bozdağ İstanbul’da yürütülen yolsuzluk soruşturması çıkar çıkmaz, soruşturmayı yürüten savcılar hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. İşte bu tavra tepki gösteren CHP lideri, “Henüz Adalet Bakanı bile değilken savcılara adeta gözdağı verdi. Şimdi bu gözdağı vermenin bedeli olarak Başbakan’ın güvenini kazandı ve Adalet Bakanlığı’na getirildi. Bozdağ’ın Adalet Bakanlığı’na getirilmesi en büyük yanlışlardan birisidir. Başbakan bu görevlendirmesiyle açıkça ‘Ben yargıya müdahale edeceğim’ mesajını vermiştir” ifadesini kullandı. ‘Kriz hukuki değil siyasi’ AKP’li vekiller bile rahatsız “Tabii bir de işin şu boyutu var: Erdoğan da çok iyi biliyor ki AKP içinde bile yeni kabineye güvenoyu vermeyecek kişiler vardır. Böyle bir oylama olsa elini vicdanına koyan AKP’lilerin lehte oy vereceğini sanmam. Bu Başbakan’ın ülkeye vereceği hiçbir şey yoktur artık. Kendisi sorun yaratan bir hükümet, ülkenin sorunlarını kesinlikle çözemez. Bu hükümet demokrasi konusunda, özgürlükler, hukukun üstünlüğü, kadın erkek eşitliği konularında temel sorun yaratan bir hükümettir. Türkiye’yi çağdaş dünyadan koparan bir hükü soruşturma başlatamaz Turan Çolakkadı, dosyası elinden alınan Muammer Akkaş’ın açıklamasından dakikalar sonra basının karşısına çıktı. Akkaş’ın yazılı açıklamasını “yalan yanlış bilgilerde dolu kâğıt” olarak niteleyen Çolakkadı, “Elindeki soruşturma bilgilerini medyaya aktaranlar, hukuka uygun soruşturma yürütemeyenlerin soruşturması başka savcılara verilir. Savcılar rasgele soruşturma başlatıp bitiremez” dedi. Çolakkadı, söz konusu soruşturmanın 2 yıldır hiçbir bilgi verilmeden devam ettiğini öğrendiklerini söyleyedi. Soruşturmanın şu an bir başsavcı vekili ve TMK’den sorumlu vekil olmak üzere beş savcı tarafından incelendiğini açıklayan Çolakkadı, “Böyle bir dosyası Çolakkadı: Rasgele bi hukuken açıklamanın mümkün olmadığına dikkat çekti. Burada amacı sorgulamak gerektiğini dile getiren Kaboğlu şöyle konuştu: “Amaç dosyanın kapatılması ise operasyon kararını alan hâkimin dosyayı biliyor olması savcının dosyanın birer örneğinin elinde bulunması gibi varsayımlarla dosyalar arası bir savaşa tanıklık edebiliriz. Artık iş hâkimlerin elinde. Son kararı verecek olan onlar.” Eski Cumhuriyet Savcısı ve CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, savcı Muammer Akkaş’ın görevden alınmasının yargıda darbe olduğunu söyledi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı’nın yürütme ile birlikte hareket ederek suç işlediğini belirten Özgündüz, “Bir başsavcı meslektaşına alalenen darbe girişimi yapmıştır. Bu durum karşısında cumharbaşkanı ve HSYK olaya el koymalı ve başsavcı’yı görevden almalıdır”diye konuştu. haberi yok. Arkadaşımız bazı bilgileri verdi ama... Dedim ki, dosyayı iyice, başsavcı vekilimizle okuyun, kapsamlı bana bilgi verin. Eksiğimiz olmasın, fazlamız olmasın, noksanlıklar olmasın. Anlaştık, yarın bilgi veririz diye gittiler. Ama sabahleyin geldik ki olay medyada. Yani dün akşama kadar bu olay medyadaydı. Medyanın gücüyle savcı çalışır mı? Soruşturmalar böyle orta yerde yapılabilir mi? Medyaya aktarmak suç değil mi?” Hiçbir delilin karartılamayacağını söyleyen Çolakkadı, “Kim suçluysa, kimin oğlu olursa olsun. Biz yargıyı yıpratmak istemiyoruz. Ha o taraftan ha bu taraftan... Adalet, hukuk neyi gerektiriyorsa bunlar yapılacaktır” diye konuştu. Koç: Yargı diktanın emrine verildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, düzenlediği basın toplantısında savcı Muammer Akkaş ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı’nın açıklamalarını değerlendirdi. Çolakkadı’nın “vahim gelişmelere savcı olarak değil hükümet sözcüsüymüş gibi yaklaştığını” söyleyen Koç, “Bu müdahaleden sonra, açık ve net kamuoyunun şunu bilmesini istiyoruz; Türkiye artık bir hukuk devleti olmaktan çıkmış bulunmaktadır. Yargı açıkça dikta yönetiminin emrine verilmiştir” dedi. Rüşvet ve yolsuzluğun bu iktidar ve uzantıları için suç olmaktan çıktığını savunan Koç, “Açıkça, Başbakan’ın kendisine ve birinci derece yakınlarına uzanan tüm yolsuzluk iddiaları bundan sonra soruşturulamaz, yargılanamaz noktasına getirilmiştir” dedi. Akkaş, “Dolayısıyla hem Başsavcılık üzerinden hem de yargılama kararlarını uygulama durumunda olan Adli Kolluk üzerinden yargıya açıkça baskı yapılmış ve mahkeme kararlarının uygulanması önlenmiştir. Mahkeme kararlarını uygulamayarak sıralı amirler suç işlemiştir. Şüphelilerin önlem alması, kaçması ve delil karartmasına imkân verilmiştir” ifadelerini kullandı. Akkaş, özetle açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “... yargı erkinin bir mensubu olarak bizlerden beklenen, mevzuatın bize vermiş olduğu yetki çerçevesinde işlenen suçlar ve suç işleyenler hakkında gereğinin yapılmasıdır. Görevimiz, baskılardan korkarak ve çekinerek milletin hukukunu çiğnetmek değil, milletimizin hukukunu koruma yolunda görevimizi hakkıyla yerine getirmeye çalışmaktır. Bu zorlu süreçte, en başta meslek büyüklerimiz olmak üzere bütün hukuk camiasından yargı bağımsızlığına sahip çıkmalarını bekliyorum.” ‘Yargıya açık baskı’ Ala’ya AKP’den tepki gelir Kabinenin dikkat çekici atamalarından biri de Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’nın İçişleri Bakanı yapılması. Kılıçdaroğlu’na göre bu görevlendirmeye AKP grubundan dahi tepki gelebilir. Değerlendirmesi şöyle: “Elini vicdanına koyup, AKP’li milletvekilleri kendilerine soracaklardır, ‘Bu kadar yolsuzluk varken Efkan Ala’nın bu kabinede ne işi var’ diye. 300 kişilik AKP grubu kendi içinden bir içişleri bakanı çıkaramıyor mu? Bence grupla Başbakan arasında bir güvensizlik var. Bu güvensizliğin temellerini atanlardan biri de Başbakan’ın bu davranışıdır. Başbakan’ın her söylediğini sorgulamadan yerine getirme misyonu var. Efkan Ala AKP’nin derin devletinin başaktörüdür.” Yabancı yatırımcı gelmez Yolsuzluk soruşturması ve sonrasında ortaya çıkan siyasi krizin ekonomiye etkisi olabilir mi? CHP lideri ekonomik göstergeleri yakından takip ediyor. Dolardaki yükselişin Amerikan Merkez Bankası Fed’in son kararlarıyla ilgisi olduğu düşüncesinde. Ancak operasyonun içeride ve dışarıda ‘psikolojik yansımaları’ olabileceği kaygısını taşıyor: “Yatırımcı önünü göremediği için yatırım yapmak istemeycektir. Yabancı sermaye gelmek istemeyecektir. Çünkü bu ülkede demokrasi yok. Yatırımcı özgürlük ortamında gelmek ister, saydam bir devlet görmek ister. Önünü görmek, kuralları bilmek ister. Türkiye’de ise her tür karar Başbakan’ın iki dudağı arasına kilitlenmiş durumda. Başbakan’a ulaşıyorsanız sorunlarınız çözülüyor. Ulaşmıyorsanız sorunlarla karşı karşıyasınız. Çünkü sağlıklı çalışan bir devlet mekanizması kalmadı. Bakanlar bile ona sormadan karar alamıyor. Bakın Erdoğan Bayraktar ne diyor? Başbakan talimat verdi, biz imzaladık diyor. Yani kendi bakanlığının yasalarının gereklerini değil, Başbakan’ın talimatlarını yerine getirme rolünü üstlenmiş. Bunu söylüyor.” AKP’li Mustafa Şentop’tan HSYK’ye tepki Soruşturmaların amirlerine bildirilmesini isteyen yönetmeliği hukuka aykırı buldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), yapılacak operasyonları polisin amirlerine bildirmesini düzenleyen Adli Kolluk Yönetmeliği bildirmesi düzenlemesini sert dille eleştirerek yapılanın “yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleri ile anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu’na” açıkça aykırı olduğunu vurguladı. Yolsuzluk soruşturmasında savcıların yetkisini aştığı iddiasına ise HSYK, gerektiğinde savcıların da soruşturulabileceğine işaret ederken “Yargı mensuplarını zan altında bırakan beyan ve yazıların da hukukun üstünlüğü ve çağdaş demokrasinin unsuru olan bağımsız yargıya zarar vereceği hususu gözden ırak tutulmamalıdır” değerlendirmesiyle soruşturmacılara sahip çıktı. HSYK, önceki gün toplanarak kamuoyunda tartışmalara neden olan Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişikliği genel kurulda masaya yatırdı. Hazırla HSYK’den iktidara sert uyarı nan açıklamaya 13 üye katılırken Adalet Bakanlığı Müsteşarı ile 4 üye muhalefet şerhi yazdı. Açıklamada öne çıkan değerlendirmeler şöyle: Polisler bilgiyi veremez, savcının emrinde: Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre soruşturmanın gizli olduğu; ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiğini öğrenen cumhuriyet savcısının emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle doğrudan doğruya her türlü araştırmayı yapabileceği; adli kolluk görevlilerinin el koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri emrinde çalıştıkları cumhuriyet savcısına derhal bildirmek ve bu cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlü oldukları; adli kolluk görevlilerinin adli görevlerin haricindeki hizmetlerde üstlerinin emrinde oldukları, ancak soruşturma işlemlerinde sadece cumhuriyet savcısının emirlerini yerine getirecekleri; cumhuriyet savcılarının sözlü veya yazılı istem ve emirlerini yapmakta kötüye kullanma veya ihmalleri görülen kolluk amir ve memurları hakkında da cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılacağı hususları açıkça vurgulanmıştır. Adli görevi bulunmayan mülki idare amirlerinin de bilgilendirilmesini içeren 21.12.2013 tarihli “Adli Kolluk Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”in 2. ve 3. maddeleri yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı ilkeleri ile anayasanın ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ilgili hükümlerine açıkça aykırıdır. Yargı zan altında bırakılamaz: HSYK, hâkim ve savcıların görevlerinden dolayı veya görevleri sırasında suç işleyip işlemediklerini, hal ve eylemlerinin sıfat ve görevlerinin icaplarına uyup uymadığını titizlikle araştırmakta ve eylemleri sabit görülenler hakkında gereken disiplin cezalarını uygulamaktadır. Bu itibarla; hâkim ve savcıların yasalara ‘Korsan bildiri’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HSYK’nin Adli Kontrol Yönetmeliği’ne ilişkin açıklamasına AKP kanadından sert tepki verildi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop bildiriye, “Sadece 13 üye korsan bildiri yayımladı” dedi. Anayasa Mahkemesi’nin eski raportörü ve AKP MKYK üyesi Osman Can, “HSYK’nin açıklamasının ardından hukuku konuşacağımız boyutu çoktan geçtik. Bu hukuk mücadelesi değil başka bir şey” diye konuştu. AKP’li Şentop ise açıklamasında HSYK’ye yönelik sert ifadeler kullandı. Şentop, “Türkiye bu süreçleri 28 Şubat’ta yaşamıştı. Burda sayın savcı olayı çok iyi izah etti. Savcılar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı adına iş ve işlem yapıyor fakat ordaki savcı arkadaş kimsenin bilgisi olmadan iş yapıyor. Şimdi bu arkadaş kendisi adına mı yoksa savcılık adına mı iş yapıyor” dedi. HSYK’nin hazırladığı bildiriyi “korsan” olarak nitelendiren Şentop, bildiriyi 22 üyeli HSYK’nin sadece 13’ünün hazırladığına dikkat çekti. Şentop, “Eskiden asker adına bildiri yayınlanırdı, şimdi HSYK yayınlıyor. Siyasi sonuç almak için savcılığın ve hâkimliğin gücünü istismar etmeyelim. Şahıslar biz 13 üyeyiz deyip böyle bir açıklama yapabilir ama HSYK adına bir bildiri yayınlayamaz, bu bir suç teşkil eder ” ifadelerini kullandı. aykırı davranışta bulunduğunu veya sıfat ve görevlerine uygun davranmadığını düşünen herkesin HSYK’ye şikâyette bulunması mümkündür. Görev sınırlarını aşan veya suç teşkil eden eylemlerde bulunan hâkim ve savcı varsa o hâkim ve savcılarla ilgili bugüne kadar gereğince tevessül edildiği gibi bundan sonra da edileceği izahtan varestedir. Gerektiğinde ceza veriyoruz: HSYK, anayasanın ve kanunun kendisine verdiği yetki ve görev çerçevesinde, hâkimler ve savcılar hakkında bugüne kadar gelen tüm ihbar ve şikâyetleri titizlikle değerlendirmiş ve ilgili kanunlarda yer alan disipline ilişkin hükümleri uygulamıştır. Nitekim 2013 yılı içerisinde kurulumuza gelen ihbar ve şikâyetler üzerine 13 bin 500 hâkim ve savcıdan 331’i hakkında soruşturma izni verilmiş ve 19’u meslekten çıkarma cezası olmak üzere toplam 288 hâkim ve savcıya değişik disiplin cezaları verilmiştir. AKP’de çatlak ses AKP Burdur Milletvekili Hasan Hami Yıldırım konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Yıldırım açıklamasında şunları kaydetti: “Basında yer alan bilgilere göre soruşturma yürüten Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş’ın soruşturma yapması engellenmiştir. Bu olayların yargı bağımsızlığı açısından vahim ve ağır sonuçlar doğurma ihtimali vardır. Yapılan bu uygulamalar yargı bağımsızlığını, yargıya ve hükümetimize olan güveni zedelemektedir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle