22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 2013 CUMA 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 3. Havaalanı Kaçınılmaz mı? Devlet Adamlığı KOLAY değildir devlet adamlığı. Devletin herhangi bir yerinde makam ve unvan sahibi olmak olmadığı gibi, makamın çok yüce, unvanın çok şaşaalı olması da değildir. Bunlar olsa bile görevin herhangi bir anında kendinizle birlikte devleti de rezil ettiniz mi, tarihe geçersiniz; ama devleti yücelten olarak değil, batıran olarak. “Mektebi var mıdır” diye sorduğunuzda, hemen “yoktur, devlet işi karakter ve tıynet ya da sağduyu işidir, adam olmak yeter” gibi sözde akıllıca sözler duyarsınız ama bakmayın, tam tersine okulu hatta okulları vardır; çünkü bilgisiz olmaz. “Olur” diyenler olsa da başta böyle konuşanlar olmak üzere, cahillerden devlet adamı hiç çıkmaz, çıkmak isteyenler çok kısa zamanda cehaletlerinin bedelini öderler yahut devlete ödetirler. Evet, bilgisiz ve hele tarih ve hukuk bilgisi olmadan olmadığı için, siyasal bilgiler, diplomasi ve hukuk öğreten okullar vardır. Daha doğrusu, öyle bir öğrenim yetmez, başka donanımlar gerekir; böyle bir öğrenimsiz becerikli politikacı falan olunur, ama devlet adamı hiç olmaz. rnekler mi? Çoook. Fazla uzaklara gitmeye hacet yok, devletimizin başına gelenleri izlemek yeter; devlet adamlığı yokluğunu ya da sahtesini, kötüsünü görmek için. Çok zeki, çok becerikli, çok çalışkan olduğu söylenenler kendileri de bu söylentiye kanıp bunu yeterli bularak devlet adamlığına heveslenince, ne durumlara düştüklerini ve devleti düşürdüklerini gösteren örnekler bugünlerde fazlasıyla var. ç politikada başarı sağlayan “iyi laf etmek, insanları şu ya da bu yöne çekebilmek, komploları bozup üste çıkabilmek” başarılı politikacılıktır ama devlet adamlığı demek değildir. Devlet adamlığı, yönetilen devletin başarısıyla ölçülür. Her yönüyle ele aldığımız projenin bir de ekonomik tarafını mukayese edersek, havaalanı projesi ile devletin beklentisinin 22 milyar dolar olup, proje imalat maliyetinin 11 milyar dolar olduğu belirtilmiştir. Tabii işin jeoteknik açıdan zeminin zayıflığını ve bunun sonucunda yüksek güçlendirme maliyetlerini de dikkate alırsak; 15 milyar dolara kadar ulaşabileceği görülmektedir. Prof. Dr. ALİ KAHRİMAN Maden Y. Müh. havaalanı neden yapılmalı ve havada olan değişim diğer canlı türneden yanlıştır? Seçenekleri lerinin aleyhine işleyen bir süreç yayok mudur? “Kanal İstan ratmaktadır. Yeryüzünde en az bizim bul, 3. Köprü ve 3. Hava kadar yaşama hakkına sahip olan dialanı Projeleri’nin” lokasyonlarına ğer canlılar bu süreçten olumsuz etgöz attığımızda ne yazık ki ekonomik, kilenmekte, genetik çeşitlilik giderek sosyal ve kültürel boyutuyla eleştiri azalmakta ve türler, evrimsel potansi bir yana, konsantrasyona yöneldiği siyellerini yitirmektedir. Bu sebepve İstanbul’a yeni bir İstanbul katacak le değinmek istediğim nokta; 3. habir konseptte olduğu anlaşılmaktadır. vaalanının gerçekleşmesi durumunKentsel dönüşüm kapsamında risk al da, canlı hayatına olumsuz etkilerini tında olduğu öne sürülen Tuzla’dan yaptığım projelere dayandırarak açıkSilivri’ye kadar ki E5 ile sahil şeridi lamak isteyişimdir. Bilindiği gibi 3. arasındaki bölgede mevcut yapı sto havaalanı yapılması planlanan bölgeku yerine daha yoğunluklu yeni ya de çok sayıda maden ruhsatı bulunpılanmalara gidildiğini görmekteyiz. maktadır. Oluşumu 510 milyon yıÖte yandan da TOKİ aracılığı ile daha lı bulan ve Tanrı’nın bizlere bahşetsağlam kaya birimlerinin olduğu Ka miş olduğu kömür, kil, kum ve kalker radeniz sahillerine kadar ki kuzey ek gibi hammadde kaynaklarının bulunsende de çok yoğun yüksek yapılaş duğu bu bölgede, yaptığım rezerv hemalara da hızlı bir şekilde gidilmek saplamaları sonucu yaklaşık 25 miltedir. Bu bağlamda akıllara ilk gelen yar dolarlık bir varlığın olduğu anlaşılmaktadır. soru şu olmaktadır; Öte yandan bu bölgede ilk 60’lı yılok uluslu bir yapı mı? larda düzensiz olarak ortaya konan “Amaç bu projeler sonucunda madencilik faaliyetleri, son 20 yılda İstanbul’da yeni bir özerk yapı mı çevre dostu yaklaşımlar sergilemekkurmak? Yoksa İstanbul’u çoku te, bilimsel ve ekolojik dengeler göluslu bir yapıya mı kavuşturmak?” zetilerek rehabilite edilmektedir. Bu Değilse; bilerek ya da bilmeyerek çalışmalar sonucu ortaya çıkan yaAnadolu insansızlaşmaya yol aça pay göl, gölet ve düzenli ağaçlandırcak bir adımla karşı karşıya kalmış malar da uygulanan proje ve çalışmatır. İnsanlar bugün yeryüzünde ekolo ların doğru yolda ilerlediğinin bir kajik yıkımlara yol açabilecek kadar et nıtı olmaktadır. İstanbul Üniversitekin olabilmektedir. Özellikle dizgin si Maden Mühendisliği Bölüm Başlenemeyen kâr hırsı ve plansız prog kanlığı yaptığım dönemde, öncülük ramsız sanayileşme, çevreyi bir da ettiğim çevre dostu madencilik çalışha onarılmayacak şekilde talan et malarına öğrencilerimle birlikte katmektedir. Kentleri birbirine bağla kı sağlamış, yapay göl ve göletlerin, yan yol çalışmaları, ormanların yok ağaçların, yaban hayatının oluşumuedilmesi gibi pek çok etkeni de buna na destek verilmiştir. Sonucunda yaeklediğimizde dünyamızın nasıl hız şam yeniden canlı bir hale dönüşmüş, la tüketildiğini anlayabilmek hiç zor su ürünleri oluşmuş, yeni bir yapılanolmasa gerek. ma, yeni bir hayat doğmuştur. İnsanın doğaya karşı mutlak egeTüm bu olumsuzluklara inat yaptımenliği ile birlikte karada, denizde ve ğımız çalışmaların amacı çevre, or 3. man ve göletlerin var olduğu flora ve faunanın çeşitliliğine, yaban hayatının yeniden oluşturulmasına ve milli parka dönüştürülmesine destek vermektir. İstanbulluların, nefes alabileceği, geniş, modern, ferah ve yaşanılabilir bir alan için yapılan tüm bu rehabilitasyon çalışmaları İstanbul halkının mutluluğu içindir. Fosil yakıtların enerji kullanımına katkı amaçlı kullanımını ve sonrasında da rekreasyon amaçlı düzenlemelerle halkın hizmetine sunulması olanaklı olduğu gerçeği varken atıl bırakılması gayri ekonomik bir yaklaşım olacaktır. Silivri Kararları Yok Hükmünde mi? Dr. Yalçın Akdoğan sıradan bir politikacı değildir: Gazete ve kitap yazarıdır... Üniversitede ders vermektedir... Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanı ve AKP milletvekilidir. Daha da önemlisi, “Milli Görüş” gömleğini çıkardığını iddia eden AKP’nin, demokratik ve laik rejim içindeki yeri ve ideolojisi hakkında öneriler içeren “Ak Parti ve Muhafazakâr Demokrasi” kitabının yazarıdır... Bu nedenle, zaten pek fazla entelektüel birikimi olmayan partinin ideologu sayılabilir... Halen, Yeni Şafak gazetesinde Yasin Doğan takma ismiyle, Star gazetesinde ise kendi adıyla köşe yazıları yazmaktadır. HHH 24 Aralık günü, yani 17 Aralık 2013 rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun başlamasından bir hafta ve Fethullah Gülen’in kamuoyunda “beddua” olarak algılanan ama sonradan “mübahale”, yani “lanetleşme” biçimde tefsir edilen konuşmasından üç gün sonra, Star gazetesinde yayımlanan yazısında çok önemli bazı iddialar dile getirdi: Akdoğan, Erdoğan’ın olaylara ve insanlara nasıl baktığını anlatırken Cemaati kastederek şu ifadeleri kullanıyor: “Kendi ülkesinin milli ordusuna, milli istihbaratına, milli bankasına, milletin gönlünde yer edinen sivil iktidarına kumpas kuranların bu ülkenin hayrına bir iş yapmış olmayacağını çok iyi bilir. Amaca ulaşmak için her yolu mubah görenlerin nasıl hastalıklı anlayışlar ürettiğini çok iyi bilir.” HHH Silivri’de yargılanan ve mahkum edilenlerin yıllardır söylediklerini destekleyen, onaylayan bu iddialar, aslında iki noktaya işaret ediyor: 1) Cemaat orduya, MİT’e, bir milli bankaya ve sivil iktidara karşı bir kumpas içindedir. 2) Silivri’de yargılananlar, özellikle de ordu mensupları, bu kumpasın (moda terimiyle, komplonun) kurbanıdırlar. Bu iki noktadan birincisinin hukuksal sonuçlarını bilemem; orası savcıların işi... Ama ordu mensupları hakkındaki iddiası, Silivri davalarının yeniden görülmesine yol açacak kadar vahim ve önemlidir... Hele hele bu davaları gören mahkemelerin iktidar tarafından kapatıldığı da düşünülürse! Devletin beklentisi Her yönüyle ele aldığımız projenin bir de ekonomik tarafını mukayese edersek, havaalanı projesi ile devletin beklentisinin 22 milyar dolar olup, proje imalat maliyetinin 11 milyar dolar olduğu belirtilmiştir. Tabii işin jeoteknik açıdan zeminin zayıflığını ve bunun sonucunda yüksek güçlendirme maliyetlerini de dikkate alırsak; 15 milyar dolara kadar ulaşabileceği görülmektedir. Dolayısıyla çevre riskleri bir tarafa, bu projeyle ortaya çıkacak katma değer, mevcut varlıktan daha düşük olacaktır. Önerimizse; çok daha ekonomik boyutlarla Marmara ve Batı Karadeniz Bölgesi’nin tümüne hizmet edecek İzmitSakarya, ÇorluTekirdağ, YalovaBursaBandırma, GeliboluÇanakkale yörelerine küçükorta büyüklükte havaalanı ile İstanbul ve çevresine ise küçük boyuttaki hava taşıtlarına ve hava dolmuş sistemine hizmet edecek Anadolu ve Avrupa yakalarında ikişer adet mini havaalanlarının yapılabilirliği söz konusu olup, daha verimli, daha ekonomik ve daha pratik projeler olacağı aşikârdır. Sonuç olarak 3. havaalanı projesi bu lokasyonda kaçınılmaz değildir. Bu sebeple ülke için, dünya için ve İstanbul için son derece önemli olan bu alanın, insan eksenini yaşanabilir kılması adına projenin revizyonunu önemsiyor ve sunduğum önerilerin dikkate alınacağına inanıyorum. Ç Ö İ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle