17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ARALIK 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sürpriz bir şekilde bakanlıktan alınan Ergün devir teslim töreninde sert konuştu 5 planlarının büyük bölümü Sayın Başbakan’ın talimatıyla yapılmıştır. Bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifamı açıklıyorum. Bu milleti rahatlatmak için Sayın Başbakan’ın istifa etmesi gerektiğini ifade ediyor, yüce milletimize saygılar sunuyorum...” O saatlerde, “yeni bir soruşturmada savcılıkla Emniyet karşı karşıya geldi” haberleri ayyuka çıkmış... Yine kara para aklama! Rüşvet, yolsuzluk! İhaleye fesat karıştırma! 30 kişi hakkında gözaltı ve arama kararı iddiası! Akşam saatleri... İkinci yolsuzluk, ihaleye fesat karıştırma iddialarını yürüten savcı Muammer Akkaş yazılı açıklamasında şöyle diyor: “Soruşturmayı yapmam engellendi!” Evet, her şey açık seçik ortada!.. Savcı Akkaş’a baskı yapanlar kim? HHH Altı ay önce Gezi eylemlerinde, Silivri mahkemelerinde devletin polisi, yargısı diyenler çetelerden söz ediyor şimdi... İsrail ve ABD’den... Neredeyse 40 yıldır devletin en duyarlı kurum ve kuruluşlarında örgütlenmeyi yazarken... Siz 11 yıldır iktidardayken... Göremediniz mi bunları? O zaman kahraman polis müdürleri, polisler, savcılar, yargıçlar, diye yere göğe sığdıramadıklarınızı şimdi cemaatçi olarak suçluyorsunuz! Hukuku ve adaleti dilinizden düşürmüyorsunuz! Medyanın dilini kopardınız! 2010’da “yetmez ama evet” diyenleri bile gazetelerinden attırdınız! Yitik bir ülkenin topraklarında yitik sözcükler yaratıp, korku tünellerinden geçirdiniz toplumu! Gezi’de kıydınız o gencecik çocuklara... Suriye sınırını yol geçen hanına çevirdiniz, El Kaide’ye, El Nusra’ya kucak açtınız... Silivri, KCK, Odatv, Devrimci Karargâh, Şike davaları... Gazeteciler, üniversiteli gençler, bilim insanları, askerler... Şimdi mi geldi aklınıza TSK’ye kumpas kurulduğu? HHH Parçalanmış hayatlar, intiharlar... Albay Tatar... Harp okullarını birincilikle bitirmiş subaylar... Hasta komutanlar... Ortalık toz duman! 10 bakan gitti, yerine yenileri geldi... Sanki savaş kabinesi!.. ‘Para yoldan çıkarır’ Nihat Ergün, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı koltuğunu Fikri Işık’a devretti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kabine revizyonunun ardından Ankara’nın gündemi devir teslim törenleri oldu. Törenlerdeki en dikkat çekici açıklama ise bakanlık görevinden alınması sürpriz olarak değerlendirilen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’den geldi. Ergün, bakanlık koltuğunu Fikri Işık’a devrederken “İnsanları neyin yoldan çıkaracağını biliyorum. Servet, şehvet ve şöhret arzusu insanları yoldan çıkarır. Allah’a şükür parayla pulla işimiz olmadı” açıklamasında bulundu. Başbakan Erdoğan’ın yeni kabine listesini açıklamasının ardından Ankara’nın dünkü gündemi devir teslim törenleriydi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün koltuktan alınmasıyla oluşan sürpriz algısı devir teslim törenine de yansıdı. Ergün, bakanlık görevini Fikri Işık’a devrederken dikkat çeken bir konuşma yaptı. Ergün, yolsuzluk soruşturmasını akıllara getiren açıkla masında, “İnsanları neyin yoldan çıkaracağını biliyorum. Servet, şehvet ve şöhret arzusu insanı yoldan çıkarır. Allah’a şükür parayla pulla işimiz olmadı. Makamların, mevkilerin başından beri geçici olduğunu biliyoruz. Diğer konularla da yakın bir işimiz olmadığını herkes yakından bilir. Bu konularda gönlümüz rahat. Dostlarımızın da sevenlerimizin de gönlü rahat olsun” dedi. Konuşmasında cemaat tartışmalarına değinen Ergün, “Devlet içerisinde her mezhepten kişi kamu görevlisi olarak görev alabilir. Ancak insanlar mezheplerini, meşreplerini dışarıda bırakmayı bilmelidir. Devlet devlet olmaktan çıkar. Devletle ilişkisi olan insanlar buna hassasiyet göstermelidirler. Yönetilemeyecek kadar büyürse bir yapı kendi kendini yöneten birimler ortaya çıkar. Devlet bunlara bakar, hukuk içerisinde mücadele ederler” diye konuştu. Fikri Işık ise bakanlık görevi ile ilgili olarak, “Bu görevi alırken herkes çok güzel sözler söyler ama görevlerden ayrılırken söylenen sözler insanın gerçek kalitesini ortaya çıkarır” dedi. Savaş Kabinesi İşbaşında... Yıllarca önce yazıp çizdik, hukuktan önce vicdan, diye seslendik, bize cüzdan gösterdiler... Yitik sözcüklerin içinde kayıp çocuklarımızı aradık, yıkılmış evlerin nerede olduğunu, derin güçleri arayıp bulamadık. Benim ülkemde nice insan zindanlarda diri diri yandı, kimi asit kuyularına atıldı, kimi öldürüldü... Bir değil, bin değil, binlercesi! O devlet içinde çete, derin güçler, cunta, sunta, hayali ihracat... Sıkıyönetim, DGM ve özel yetkili mahkemeler... Soruşturma ve yolsuzluk dosyaları... Rüşvet, talan! Sumen altı edildi, gücü olan hukuku ve adaleti yendi, Gaziantep’te baklava çalan çocuklar zindanlara atılıp çürütüldü. Devleti çetelerden temizlediklerini söyleyenler Hrant Dink cinayetinin üstünü örterken, tetikçi devletin polisiyle birlikte Samsun’da güle oynaya fotoğraf çektirirken kolluk kuvvetleriyle, o vicdan çoktan gitmişti yüreklerden. Bu ülkede çete de var, tırnakçı da cepçi de... İstanbul ve Ankara polisi Gezi’de copuyla, TOMA’sıyla, gazıyla eylemcileri ezip giderken kahramandı hani... Bir gecede darmadağın edildi... İç güçler ve dış güçler yok, cemaatin yargısı, polisi... O zaman iyiydi, kahramandı... Hepsi bugün kötü. Doğrusu hangisi? Bizim vergilerimizle verilen maaşlar, hak, hukuk, adalet... Zaten Silivri’de bitmiş, bir torbaya atılmıştı... Şimdi bir koğuşta gazeteci Tuncay Özkan öteki koğuşta katil Alparslan Arslan! HHH Yitik bir ülkenin yaşını başını almış, darbeler yaşamış bir kuşağıyım ben... Meclis’teki muhalefete bakıyorum... Sadece televizyon ekranlarında konuşuyorlar... Ortalık yıkılıyor, bir deprem olmuş, bakanlıktan ve milletvekilliğinden de istifa eden Bayraktar, NTV’de haykırıyor: “Operasyon dosyasında izah edemeyeceğim hiçbir husus yoktur. Dosyada var olan ve yasalara uygun olarak onaylanan imar Cemaate ve polislere sitem Güler: Helal etmiyorum ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından istifa eden Muammer Güler’den İçişleri Bakanlığı koltuğunu devralan Efkan Ala, 17 Aralık operasyonuna ilişkin, “Şimdi karşılaştığımız sorunları da bundan sonra karşılaşacağımız sorunları da aşabilecek, aşacak durumdayız. O kadroya, o bilgi birimine sahibiz. Bizim üzüldüğümüz şey milletimize ödettirilen gereksiz maliyetlerdir, bundan çok üzüntü duyuyoruz” dedi. Bakanlık koltuğunu bırakırken “Hiçbir gayri yasal işim olmadı” ifadesini kullanan Güler, “Keşke bu yanlış hareket başka yerden gelmiş olsaydı, keşke bu hançeri başkaları vurmuş olsaydı. Onlara hakkımı helal etmediğimi söylüyorum” diye sitem etti. Güler ile eski Başbakanlık Müsteşarı Ala arasındaki devir teslim töreni dün İçişleri Bakanlığı’nda gerçekleştirildi. Yolsuzluk operasyonuna değinen Güler “Operasyonun başlangıcından itibaren soruşturmaya hiçbir dahlimiz, hiçbir etkimiz olmamıştır. Zaten başlangıcından beri her şeyin kurgulandığı ve yürütüldüğü bir operasyon olmuştur. Kamuoyu, bu operasyonun hangi amacı gerçekleştirmek için kullandığını da yakından bilmektedir” ifadesini kullandı. Güler, “son sözü”nü ise şöyle açıkladı: “Keşke bu yanlış hareket başka yerden gelmiş olsaydı, keşke bu hançeri başkaları vurmuş olsaydı. Benim üzüntüm odur; ancak o yapanları bir tarafa bırakıyor, onlara hakkımı helal etmediğimi söylüyorum. Bütün bağlı kuruluşlarımızdaki arkadaşlarımızı, bu mesleğin fedekâr mensuplarını bundan ayrı tutarak onlara teşekkür ediyorum, onlardan haklarını helal etmelerini diliyorum. Varsa benim hakkım ben de onlara hakkımı helal ediyorum. Her şey açığa çıkacaktır. Eğer Türkiye’de normalleşmeye dönülecekse, bir kahır çekilecekse bu kahrı bizler çekmeye hazırız.” Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na atanan İdris Güllüce görevi dün Bayraktar’dan devraldı. Gergin devir Bayraktar’ın, istifaya çağırarak şoke ettiği Erdoğan tarafından azledildiği ortaya çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda devir teslim törenleri dün gerçekleştirildi. Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar istifa ettiğini açıklarken istifaya çağırarak şoke ettiği Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından azledildiği ortaya çıktı. Yeni bakanların atanmalarına ilişkin kararlar Resmi Gazete’de yayımlandı. Diğer tüm bakanların istifa ettikleri ve istifalarının kabul edildiği belirtilirken Başbakan’ı istifaya davet eden Bayraktar hakkında farklı bir yol izlendi. Resmi Gazete’de, Bayraktar’ın bakanlık görevinden alındığı belirtildi. Bayraktar’ın Başbakan’ı da istifaya davet etmesinin ardından böyle bir yöntem izlendiği yorumları yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na atanan İdris Güllüce görevi Bayraktar’dan devraldı. Bayraktar’ın zaman zaman gülümsemeye çalışsa da çok gergin olduğu gözlendi. Cebinden çıkardığı kâğıtta yazılanları okuyan Bayraktar, şunları söyledi: “Yaklaşık 2.5 yıldır sürdürdüğüm bakanlık görevini, arkadaşım İdris Güllüce’ye devrediyorum. Başbakanımıza, partimize ve çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 40 yıldır içinde bulunduğum bu dava ve kutsal yürüyüşün yara almadan devamı için üzerime düşen sorumluluğun bilinciyle yoluma devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum.” Bayraktar, gazetecilerin “Resmi Gazete’de görevden alındığının belirtildiği” yönündeki soruları üzerine, “Önemli değil onlar” dedi. Bayraktar ve Güllüce gazetecilerin sorularına yanıt vermedi. Bayraktar, bakanlıktan ayrılırker bir kişi Başbakan’a yönelik sözleri nedeniyle Bayraktar’ı protesto etti. Yolsuzluk operasyonu kapsamında oğlu tutuklanan ve bakanlıktan istifa eden Zafer Çağlayan da dün görevini AKP Denizli Milletvekili Nihat Zeybekci’ye devretti. Bulunduğu mevkilere “doymuş” olarak geldiğini belirten Çağlayan, “Hayatında karakol yüzü görmemiş oğlum maalesef şu anda tutuklu ama daha fazla güçlendik. Çeliğe su verilir. Çelik, dövülerek su alır. Allah’a şükür, bu konuda eskisinden daha güçlü olduğumu, psikolojik ve moral olarak çok daha yüksek seviyede olduğumu bana düşmanlık yapanlara haykırıyorum. Allah’ın izniyle göreceksiniz, her şey gün gibi ortaya çıkacak. Olay tamamen hükümetimize yöneliktir. Olay, Türkiye Cumhuriyeti’nin gelmiş geçmiş en cesur, en babayiğit, en çalışkan Başbakanı’na karşı bir olaydır” dedi. Çağlayan işi gereği ailesini çok ihmal ettiğini söylerken gözyaşlarını tutamadı. Çağlayan, 2007’de siyasete girdiğini anımsatarak “Fakirliğin, fukaralığın ne olduğunu bire bir yaşadım. Bundan dolayı 6.5 yıldır milletvekili maaşımın tek kuruşuna elimi sürmedim. Hem gönlüm zengin, hem kendim zenginim” diye konuştu. Bağış’tan koltuğuna fıkrayla veda ‘Alnımız ak devrediyoruz’ AB Bakanlığı ise Egemen Bağış’tan Mevlüt Çavuşoğlu’na devredildi. Bağış da yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan bahsettiği konuşmasında, “AK Parti ve Sayın Başbakanımızla yol arkadaşlığımız pazara kadar değil, Allah’ın izniyle mezara kadar. Biz makamların gelip geçici olduğuna ama dostlukların, dayanışmanın, kardeşliğin, hele hele davamızın kalıcı olduğuna iman etmiş, inanmış insanlarız. Bizim davamız bu ülkeye ve millete hizmet etme davasıdır. Biz, bu davanın adamıyız. Bu dava etrafında içinden geçen şu zorlu süreçte saflarımızı çok daha sıkılaştırmamızın da gerektiğinin farkındayız. Hamdolsun alnımız ak, başımız dik biçimde görevi devretmenin onurunu yaşıyoruz” dedi. “Adımız şakacıya çıkmış ya fıkra anlatmadan olmaz” diyerek “Temel bir gün uçağa binmiş koltuğuna oturmuş. Sonra bir yolcu gelip ‘burası benim yerim’ deyip kalkmasını istemiş, Temel kalkmamış. Hostesi çağırmış, kalkmamış. Olay pilota kadar gitmiş. Pilot gelmiş Temel’in kulağına eğilip bir şeyler söylemiş. Temel ‘tamam o zaman’ deyip kalkmış. Pilota sormuşlar ‘ne dediniz de kalktı’ diye. O da ‘Bu koltuk Trabzon’a gitmez’ dedim, demiş” fıkrasını anlattı. Adalet Bakanlığı’na atanan Bekir Bozdağ, Başbakan Yardımcılığı görevini Emrullah İşler’e, Binali Yıldırım da Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı görevini Lütfü Elvan’a devretti. ‘Doydum da geldim’ CHP’de 3 ayaklı strateji belirlendi AYŞE SAYIN Ağlayarak veda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda, Gaziantep Belediyesi başkan adayı Fatma Şahin bakanlık görevini, Sakarya Milletvekili Ayşenur İslam’a devretti. Törende duygulanan Şahin gözyaşlarını “Kadın bakan olunca böyle oluyor” diye açıkladı. İslam da “Evlatların benim evlatlarımdır” dedi. ANKARA Hükümeti sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun arkasından yaşanan gelişmeleri “devlet krizi” olarak gören CHP yönetimi, bundan sonra yaşanacak olası gelişmelere karşı 3 ayaklı strateji izleyecek. Süreci “Pandora’nın Kutusu açıldı” şeklinde yorumlayan CHP yönetimi, ilk aşamada hukuki sürecin izlenmesi ve müdahalelerin engellenmesi, kamuoyuna “AKPCHP kavgası” algısı yerine “AKPyolsuzluk” eksenli bir operasyon olduğunun anlatılması ve son aşama olarak da Meclis denetim yollarının işletilmesini planlıyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, süreci, kurmaylarıyla Merkez Yönetim Kurulu toplantısında masaya yatırdı. CHP yönetiminin değerlendirmeler şöyle: CHP’nin gündeminde “erken seçim çağrısı” bulunmuyor. Olası bir erken seçimin yolsuzluk ve rüşvet olayının üzerini “örtme” amaçlı kullanılacağı düşünülüyor. Erken seçim gündemde yok: yollarını işletmek için “aceleci davranmama” kararı alan CHP yönetimi, bu stratejisini bir süre daha sürdürecek. Bunun altında ise yaşananların “AKP ve yolsuzluk” ekseninden kaydırılıp “AKPCHP kavgası”na dönüşebileceği kaygısı yatıyor. CHP yönetimi, istifa eden bakanlarla ilgili AKP kendi içinde adım atmazsa Meclis denetim yollarının işletilmesini “son aşama” olarak gündeme getirmeyi planlıyor. HDP ERKEN SEÇİM İSTEDİ İstanbul Haber Servisi Halkların Demokrasi Partisi (HDP), bakanların da adının geçtiği yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna karşı kabine değişikliğinin yetmeyeceğini belirterek erken genel seçim istedi. HDP eşbaşkanları Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Beyoğlu Cezayir Restaurant’ta basın toplantısı düzenledi. Kürkçü, “Türkiye’nin gözle görülür bir temizliğe ihtiyacı var. Hükümet gövdeyi kurtarmak için kolunu ve bacağını verdi. Ancak kangrene çaresi yok” dedi. Erken genel seçim istediklerini kaydeden Kürkçü, “Halkın bu hükümetle zamanı dolmuştur. AKP hükümeti döneminde cezaevine konulan muhaliflerin, devrimcilerin, yurtseverlerin serbest bırakılması için yasal düzenlemeler yapılmalı” diye konuştu. Tuncel de AKP’nin Türkiye’yi yönetebilecek durumda olmadığını söyledi. Giderayak TOMA itirafı Haber Merkezi İçişleri Bakanlığı görevinden dün istifa ederek ayrılan Muammer Güler’den gider ayak Gezi olayları konusunda çok tartışılan bir konuda itiraf geldi. Güler, bir soru önergesine verdiği yanıtta, müdahalelerde kullanılan TOMA’ların suyuna biber gazı konulduğunu açıkladı. Güler, CHP milletvekili Muharrem Işık’ın soru önergesine verdiği yanıtta, “Toplumsal olaylara müdahale araçlarında kullanılan su, şebeke suyu olup belediye ve itfaiye hidratı bulunan vanalardan temin edilmektedir. Bununla birlikte ihtiyaç duyulması halinde OC (Oleoresin of Capsicum) gaz solüsyonu, sentetik yangın söndürme köpüğü ve gıda boyası kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı. Muammer Güler’in soru önergesi cevabında bahsettiği Oloresin of Capsicum biber gazının bilimsel adı. Gözlerde kontrolsüz gözyaşı akmasına, geçici körlüğe neden oluyor. hukuki sürecin izlenmesi ve operasyonun ayrıntılarının netleşmesini bekliyor. Bu kapsamda hükümetin “hukuki sürece müdahalesi”nin engellenmesine dönük mekanizmalar oluşturulacak. İktidarmuhalefet değil, yolsuzluk kavgası: Meclis denetim Hukuki sürece müdahale engellenecek: CHP ilk olarak
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle