18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 2013 PAZARTESİ 14 DIŞ HABERLER [email protected] Mısır’da Müslüman Kardeşler örgütünün kurduğu kanalın İstanbul’dan yayın yaptığı öne sürüldü ‘Rabia TV Türkiye’de’ Dış Haberler Servisi Mısır’da Müslüman Kardeşler’in kurduğu Rabia televizyonunun cuma günü yayınına başladığı ve Türkiye’den yayın yaptığı öne sürüldü. Mısır’da yayımlanan El Ahram gazetesinin internet sitesinde yer alan habere göre, adını başkent Kahire’deki Rabiat’ül Adeviye Meydanı’ndan alan ve İstanbul’dan yayın yapan kanalın en dikkat çekici isimlerinden biri, darbe karşıtı Mısırlı din adamı Yusuf el Karadavi. El Karadavi, Mısır’ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin 3 Temmuz’da darbeyle devrilmesine en sert tepki veren isimlerden biri olmuş ve protesto amacıyla El Ezher Yüksek Âlimler el Tayyib ve diğer önde gelen isimleri darbeyi desteklemekle suçlamıştı. Rabia kanalının logosu da Müslüman Kardeşler ve Mursi destekçilerinin darbe karşıtı protestolarda sık sık kullandığı, Türkiye’deki gösterilerde de görülen dört parmak işareti. Rabia televizyon kanalının kuruluşu, darbe karşıtı Ulusal İttifak’ın lideri Ehab Şiha tarafından da Facebook sayfasından duyuruldu. Konseyi’nden istifa etmişti. Karadavi istifa ederken, El Ezher Başmüftüsü İmam Ahmed Nisan liderlerine hapis Bu arada, Mısır’da Hüsnü Mübarek rejimini sona erdiren 25 Ocak devriminin önde gelen 6 oluşumlarından 6 Nisan Hareketi’nin kurucuları Ahmed Mahir, Ahmed Duma ve Muhammed Adil 3 yıl hapis ve 7 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Hareketin kurucuları Mahir, Duma ve Adil için “güvenlik güçlerine saldırı ve gösteri kanununu ihlal suçlamasıyla” yargılandıkları davada verilen cezanın temyiz yolunun açık olduğu bildirildi. Mahkeme önünde bekleyen 6 Nisan Hareketi mensupları, kararı tepkiyle karşıladı. Mahir, Duma ve Adil hakkında 30 Kasım’da başkent Kahire’de bir mahkeme önünde düzenlenen gösterilerin ardından, güvenlik güçlerine saldırı ve gösteri kanununu ihlal suçlamasıyla yakalama kararı çıkarılmıştı. INDEPENDENT YAZDI ‘Erdoğan liderliği IŞİD’ye kaptırdı’ Dış Haberler Servisi İngiliz Independent gazetesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın bu yıl Ortadoğu’nun “en başarılı lideri” olamadığını yazdı. Gazetenin tanınmış dış politika yazarı Patrick Cockburn, Türkiye’de yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile “sakar” olarak nitelediği Ankara’nın Suriye politikasına vurgu yaptığı yazısında, “Maalesef yılın en başarılı Ortadoğu lideri, El Kaide bağlantılı Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün başındaki Ebubekir el Bağdadi” dedi. Cockburn, “Yılın Ortadoğu Lideri Kim? Şaşırırsınız” başlıklı yazısı şöyle devam ediyor: “Bu çalkantılı yılda, kısa bir liste yapmak o kadar zor değil. Örneğin Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, askeri darbe çağına son vermedeki kuşku duyulmayan başarısı ve görülmemiş bir ekonomik refah dönemine başkanlık ettiği için önceki yıllarda kolayca galip gelirdi. Ancak son birkaç gün, en güçlü bakanlarının oğullarının yolsuzluk suçlamaları arasında nasıl gözaltına alındığını izledi ve Suriye’deki iç savaşa sakar müdahalesi, Türkiye’nin bölgesel güç olma umutlarını yok etti. Art arda üç seçim zaferinin yarattığı kibir, belki Sayın Erdoğan’ın neden yeteneğini kaybettiğini izah ediyor.” Cockburn, El Kaide’nin Irak kolu IŞİD’nin Suriye’deki yükselişini ise “görkemli” diye niteleyerek örgütün Suriye ordusu dışındaki “en etkin askeri grup” haline geldiğine dikkat çekti. ABD’de yayımlanan New York Times gazetesi ise Erdoğan’ın yolsuzluk soruşturmasının ardından, Türk siyasetçilerinin bir krizle karşı karşıya kaldıkları zaman geleneksel olarak başvurdukları, yabancı güçleri sorumlu tutma stratejisine sarılmaya devam ederek ABD ve Büyükelçi Francis Ricciardone’yi sorumlu tuttuğunu belirtti. Libya’da eski lider Muammer Kaddafi’nin devrilmesi sonrasında ilk kez bir intihar saldırısı düzenlendi. Bingazi kentinde bir askeri üssün girişindeki kontrol noktasında bombalı araba infilak etti. (Fotoğraf: AFP) l Türkiye, yıllardır iç savaşın sürdüğü Irak ve Suriye ile uzun sınırlara sahip. Irak üzerindeki operasyonlar 1991 Çekiç Güç’ten bu yana İncirlik’ten ve diğer noktalardan yürütüldü. l Irak Kürdistanı’nın iktisadi (ve diğer) ikmali Türkiye üzerinden yürütüldü ve yürütülmekte. l Arap Baharı sonrasında başlayan Esad’ı devirme operasyonu ve iç savaş büyük ölçüde Türkiye üzerinden yapıldı. Sınır, silah ve insan trafiğinin dünyadaki en yoğun bölgesi oldu. l İran 2010’da artan kısıtlama ve ambargoları Türkiye üzerinden aşmaya çalıştı. Ve 2003’te Irak’ın işgali ile başlatılan bölgeyi yeniden yapılandırma faaliyeti, Türkiye’den Libya’ya kadar uzanan geniş bir alana yayıldı. Türkiye her cepheye sokuldu. Bulgaristan ve Yunanistan hariç Türkiye’nin tüm sınırları silah ve para trafiğinde öne çıktı. Silah ve paraya uyuşturucu, insan, altın, sigara gibi diğer şeyleri de katmak gerekir. Kayıt dışı ve kaçak iktisadi değerler olağanüstü boyutlara ulaşınca bu kaynaktan nemalanma konusu da yaygınlaştı. Gücü fiilen ellerinde tutan iktidar çevreleri bu konuda yönlendirici olmaya başladılar. Arap ülkeleri ve İran’a, belki Rus kara parasını da eklemek gerekir. Türkiye farkında olmadan, “off shore” bir alan haline geldi. Küresel ve bölgesel “kayıt dışını” çeken bir cazibe merkezi haline dönüştü. Sıcak paranın bir kısmı da bu yolla gelmeye başladı. Başlangıçta herkes memnundu. İçerde iktisadi, mali ve idari yönetimde tamamen merkezi bir otorite haline dönüşen hükümet, “off shore alanının otoriter yöneticisi durumuna geldi”. Bu durum başlı başına bir çelişki yarattı; l Hem merkezi otorite olarak her şeye hâkimsiniz, güç elinizde, istediğinizi yapar görünüyorsunuz; l Hem de hiçbir şeyi kontrol edemiyorsunuz; sınırlarınız delik deşik, piyasa küresel motivasyonlara göre bağımsız çalışan bir konumda, bağımlısınız. Hükümeti 2002’de iktidara getiren koalisyon bozulunca masanın altında gizlenen şeyler masanın üzerine dizilip teşhir edilmeye başlandı. Sistemin destek vererek iktidara getirdiği hükümet sistemle karşı karşıya geliyordu. Bu belki de kaçınılmaz bir sonuçtu. İslami derinlikleri “stratejik derinlik” haline getirince sistemle çatışma başlamıştı. İşler Max Weber’in, “iş ahlakıprotestanlık bütünleşmesi gibi yürümüyordu”. Orası Hıristiyan dünyasıydı, Batı’ydı. Dün dündü, bugün kurallar çoktan değişmiştir; “İslamkapitalizmküresel düzen” sacayağı sadece kısa bir süre için geçerliydi; dereyi geçinceye kadar… Bütün taraflar böyle düşünüyordu. Orta vadede her taraf, belli ölçüde amaçlarına ulaşmışlardı. l Kürdistan kurulma yoluna girmişti. l Petrol ve doğalgaz kaynakları Arap dünyasında ve Akdeniz’de paylaşılmıştı. Ve, zaten en baştan çelişkili görülen ortaklık yavaş yavaş sona eriyordu. Sudan ve Hamas konularında baş veren sorunlar Müslüman Kardeşler üzerinden keskinleşti. Batı artık, laik Türkiye’ye göz kırpıyordu. Türkiye’nin şu anda yaşamakta olduğu büyük çalkantıyı yaratan nedenleri iyi görmemiz ve elmalarla armutları karıştırmamamız gerekiyor. Ortakların Uyumsuzluğu ve Kriz Ve hükümetin durumu Kaddafi sonrası ilk intihar saldırısı Dış Haberler Servisi Libya’nın Bingazi kentine 50 kilometre uzaklıktaki bir askeri kontrol noktasına dün düzenlenen intihar saldırısında en az 10 kişi hayatını kaybetti. Bölgede görev yapan güvenlik yetkilileri, bombalı kamyonla Barsis bölgesindeki askeri üssün girişinde bulunan kontrol noktasına düzenlenen saldırıda çok sayıda kişinin de yaralandığı ve bazılarının durumunun ağır olduğunu duyurdular. Bomba yüklü kamyonun kontrol noktasına yaklaşarak park ettiği, askerlerin kamyona yaklaştığı sırada aracın infilak ettiği öğrenildi. Yaralılar arasında, saldırı sırasında güvenlik noktasında kontrolden geçen sivillerin de olduğu ve bölgede bir çukur oluştuğu bildiriliyor. Yetkililer, geçen ay sonunda ülkenin güneyinden gelen silahlı 4 kişiyi tutukladıklarını, bunun ardından çok sayıda tehdit aldıklarını söylediler. Saldırının sorumluluğunu üstlenen olmazken, ülkenin eski lideri Muammer Kaddafi’nin devrilmesinden beri ilk kez bir intihar saldırısı düzenlendiğine dikkat çekiliyor. Kaddafi’ye karşı halk isyanı sırasında da intihar saldırısı görülmemişti. Bingazi kentinde İslamcı Ensar el Şeria militanları ile güvenlik kuvvetleri arasında sık sık çatışmalar yaşanıyor ve bombalı saldırılar düzenleniyor. Ensar el Şeria örgütü geçen yıl eylül ayında ABD’nin Bingazi Konsolosluğu’na düzenlenen, ABD’nin Libya Büyükelçisi ile 3 Amerikalının öldüğü saldırıdan sorumlu tutuluyor. Bir de koalisyon bozulursa Hamburg’da kültür merkezi savaşı Dış Haberler Servisi Almanya’nın Hamburg kentinde, sol grupların işgal ederek kültür merkezine dönüştürdükleri binanın boşaltılmak istenmesini protesto eylemine polis müdahale etti. Bazı sol grupların 24 yıldır işgal eylemini sürdürdüğü Rote Flora Kültür Merkezi binasının boşaltılmak istenmesi 10 bin kişi tarafından prostesto edilirken polis müdahalesi üzerine olaylar çıktı. Bazı göstericilerin yollarda çöp bidonlarını yaktıkları, polise taş ve şişe fırlattıkları görülürken polis, basınçlı su ve biber gazı kullandı. Olaylarda 70 polis yaralandı, çok sayıda gösterici de gözaltına alındı. Alman Haber Ajansı (DPA), hastaneye kaldırılan 11 polis memurundan 1’inin durumunun ağır olduğunu duyurdu. Sol gruplar, Hamburg’daREUTERS Kültür merkezinin boşaltılmak istenmesini protesto eden sol gruplara polisin müdahalesinin ardından çatışma çıktı. BAB EL HAVA KAPISI HAVADAN VURULDU Hatay yakınında MehMet Ali SolAk bombardıman HATAY Suriye’nin Hatay sınırının çok yakınında bulunan ve muhaliflerin denetimindeki Bab el Hava Sınır Kapısı havadan bombalandı. Suriye Hava Kuvvetleri’ne bağlı savaş uçaklarının, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Cilvegözü Sınır Kapısı’na 4.5 kilometre mesafede bulunan Bab el Hava Sınır Kapısı’nın bombalanması sonucu çok sayıda ölü ve yaralı olduğu bildiriliyor. Uçakların, sınır kapısında bulunan Free Shop binası ile çevresini bombaladığı belirtilirken bölgedeki yaralıları almak için Reyhanlı’dan çok sayıda ambulansın gönderildiği öğrenildi. Patlama sesleri Reyhanlı ilçesinden de duyulurken Suriye’ye yardım götürmek için Cilvegözü Sınır Kapısı’ndan sonraki ara bölgede bekleyen yardım TIR’larının patlama nedeniyle bir süre bekletildiği belirtildi. Suriye’nin Humus şehrinde de bir otomobile yerleştirilen bombanın infilak etmesi sonucu altı kişi hayatını kaybetti. Ölenler arasında çocukların bulunduğu bildirildi. İntihar saldırganının aracı, Umm el Amed kasabasında bir ilkokul yakınlarında patlattığı, patlama nedeniyle çok sayıda binanın hasar gördüğü de gelen haberler arasında. Halep kentinde de çeşitli bölgelere “ varil bombası”yla düzenlenen saldırılarda 37 kişinin öldüğü, onlarca kişinin de yaralandığı duyuruldu. Muhalif Suriye Ye rel Koordinasyon Komitesi tarafından yapılan açıklamada, Suriye Hava Kuvvetleri’ne bağlı helikopterlerin Halep’in Ahmediye, Mesekin Hananu, Ard’ul Hamra, Sahur ve Mareğ bölgelerindeki sivil yerleşim yerlerini vurduğu belirtildi. Açıklamada, ölenler arasında kadın ve çocukların da bulunduğu, patlamaların etkisiyle yıkılan evlerin enkazından ölü ve yaralıları çıkarma çalışmalarının sürdüğü de kaydedildi. ki gösteriye yaklaşık 10 bin kişinin katıldığını belirtirken, emniyet yetkilileri gösterici sayısının yaklaşık 7 bin olduğunu öne sürdüler. Protestoyu düzenleyen sol örgütler, olaylardan polisi sorumlu tutarak, güvenlik kuvvetlerini cop, biber gazı ve basınçlı suyla orantısız güç kullanmakla suçladılar. HODORKOVSKİ ‘Siyasi mahkumlar namibya’da 33 yOLCU ÖLmÜŞTÜ ‘yEmEn’dE HaTa yaPTIK’ için çalışacağım’ Dış Haberler Servisi Rusya’da on yılı aşkın süre hapiste kaldıktan sonra serbest bırakılan muhalif işadamı Mikhail Hodorkovski, gittiği Almanya’da yaptığı açıklamada, ülkesine dönmeyeceğini ancak ülkesindeki siyasi mahkumlara yardımcı olacağını söyledi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in hakkında çıkardığı afla serbest kalan Hodorkovski, Almanya’ya kendi isteğiyle gittiği yolundaki resmi açıklamaları yalanlayarak kendisine Rusya’yı terk etmekten başka şans tanınmadığını belirtti. Siyasete atılmak istemediğini ve iktidar için mücadele etmenin kendisine göre olmadığını ifade eden Hodorkovski, Rusya’daki siyasi mahkumların özgürlüklerine kavuşması için elinden gelen her şeyi yapacağını duyurdu. ‘Pilot uçağı kasten düşürdü’ Dış Haberler Servisi Namibya’da 29 Kasım’da düşen yolcu uçağının pilot tarafından bilerek düşürüldüğü ortaya çıktı. Mozambik sivil havacılık uzmanları, uçağın pilotun kasıtlı manevraları sonucu yere çakıldığını duyurdular. Pilotun uçağı neden düşürdüğü henüz anlaşılamazken olayla ilgili soruşturma sürüyor. Mozambik’in başkenti Maputo’dan Angola’ya giden uçak şiddetli yağmurda, Namibya Ulusal Parkı’na düşmüş, uçaktaki 33 kişiden kurtulan olmamıştı. Yetkililer, pilotun kokpite kendini kilitlediğini ve yardımcı pilotun içeri girmesine uçağın düşmesine çok az bir süre kala izin verdiğini bildirdiler. El Kaide tazminat sözü verdi Dış Haberler Servisi ElKaide örgütü, Yemen’in başkenti Sana’da 5 Aralık’ta Savunma Bakanlığı’nı hedef alan saldırıda yapılan “hata” nedeniyle özür dileyerek mağdurlara tazminat ödeyeceğine söz verdi. Arap Yarımadası’nda ElKaide örgütü, Savunma Bakanlığı tesislerindeki hastaneye yö nelik aralarında hastaların da bulunduğu 56 kişinin ölümü ve 167 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan saldırıda “hata” yapıldığı itirafında bulundu. Açıklamada, hastane ve ibadethanelerin hedef alınmaması gerektiği belirtilerek, saldırı sırasında meydana gelen zararın da karşılanacağı bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle