18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ARALIK 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER n Baştarafı 1. Sayfada 11 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Maraş katliamının 35. yıldönümü Bir kez hiçbir eylem, hiçbir soruşturma; hükümetin çarpık icraatına karşı değil. Hiçbir yolsuzluğa, bilinen anlamında yolsuzluk denilemez... Gezi eylemleri mi? AKP iktidarının sık boğaz ettiği demokrasi anlayışından kaynaklanan demokratik bir başkaldırı değil... Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, soruşturmalar mı? Gerçek anlamıyla yolsuzluk ve rüşvet olayı diye yorumlanamaz. Ya, nedir bu olaylar? Gezi eylemleri, son yolsuzluk ve rüşvet soruşturması, nedir? Bütçe görüşmelerinin sona erdiği önceki gece AKP milletvekillerine verdiği yemekte: Söylediğine göre; örneğin son yolsuzluk soruşturması: “Hükümete yönelik bir operasyondur!” HHH Gezi olayları mı; içeriden dışarıdan kışkırtılan hükümeti devirme girişimi... Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu mu? Hükümetin artık içeride, dışarıda tartışma konusu olan itibarını sarsmayı hedef alan yapay operasyonlar ve... ... Her biri asıl, gerçek anlamlarıyla yorumlanamaz; zira Başbakan’a göre Gezi olayları da yolsuzluk ve rüşvet operasyonu da hükümeti devirmeye ya da itibarını sarsmaya yönelik olaylardır. Belki de ayakkabı kutusu içindeki milyon dolarlar; hükümeti devirmeye ya da zaten giderek sıfır noktasına doğru hızla ilerleyen itibarını zedelemeye yönelik, dışarıdan şu veya bu yoldan getirilmiş paralardır. Gezi eylemleriyle istedikleri amaca ulaşamayan iç ve dış güçler; Gezi eylemleriyle yarıda kalan amaçlarını bu kez, yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile tamamlamayı denemiş olmalılar. Bu yorumsal olasılıklar Başbakan’ın bugüne dek sergilediği mantığın özeti! HHH Bu olayların içeriden kimlerin marifeti olduğunu, operasyonun arkasındaki “piyonları” açıklayınca göreceğiz. Oysa iktidar çevrelerinde piyonların kimler olduğu söyleniyor. Yandaş medya, Gezi eylemleri gibi yolsuzluk operasyonunu da dışarıdan kimin kışkırttığını günlerdir TV’lerde açıklıyor... Öncelikle İsrail... Arkasında da Amerika! ABD Kongresi’nde hatırı sayılır sayıda temsilcinin Halkbank’ın İran’la ilişkilerini eleştiren yazılı açıklamaları... Büyükelçi Ricciardone’nin 17 Aralık’ta AB büyükelçilerine, “Halkbank’ın İran’la ilişkilerinin kesilmesini istedik. Dinlemediler. Bir imparatorluğun çöküşünü izliyorsunuz” dediği, yandaş medyada da manşetlere taşındığı da dikkate alınırsa... ... İktidar çevrelerine göre son soruşturmanın arkasında olanlar zaten biliniyor!.. HHH 2003’teki seçimlerde AKP iktidarının “yasaklar, yoksulluk ve yolsuzlukla” mücadele edeceğini açıklayan Başbakan, bu üç temel öğede terse düşmenin telaşı içinde... Yasakları sona erdireceğini söyledi; uygulamaya koyduğu yasaklarla eski günleri aratıyor. Yoksulluk ise yerinde bile saymıyor. Her ay 15 milyondan fazla insanın yoksulluk sınırında yaşadığını gösteren araştırmalar açıklanıyor. Yolsuzluklar ise, zaten dillere destandı... Şimdi engelleyeceği korkusuyla hükümetten gizli yapılan teknik izlemeler sonucu açıklanan yolsuzlukların daniskası 17 Aralık’ta Türkiye’yi sarstı ve… ... Tabii Başbakan’ı da sinir bastı HHH En kolay yoldan savunuyor hükümetini, tabii aslında kendisini! Olayları yorumlama mantığı herkese Mersin’i gösteriyorsa, RTE de tersine işliyor ve bu nedenle her eylem, her yolsuzluk... Başarılarını kıskanan, bir türlü kurumsal adlarını, kimliklerini açıklayamadığı, genel ifadelerle suçladığı gizli iç ve dış güçlerin AKP iktidarını devirme ya da itibarını sarsmaya yönelik girişimler... imiş, miş de miş! Büyüklere küçüklere masallara yeni bir sayfa! Bakan Oğlu Olmak İstiyorum! GaziantepKahramanmaraş karayolu Narlı otoban gişeleri çıkışında oluşturulan kontrol noktasına gelen Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Gaziantep Merkez İlçe Başkanı Ali Şimşek’in de aralarında bulunduğu minibüs durduruldu. Jandarma ekipleri tarafından şehre girişlerine izin verilmeyen grup, Gaziantep’e döndü. (AA) Yine yol verilmedi SERMET ÇUHADAR KAHRAMANMARAŞ Maraş olaylarının 35. yıldönümü dolayısıyla etkinlik düzenlemek isteyen gruplar güvenlik gerekçesiyle kente alınmadı. Kahramanmaraş’ta 1978’de 1924 Aralık arasında meydana gelen ve 111 kişinin öldüğü olayların yıldönümü kapsamında İl Güvenlik Kurulu’nun kararı uyarınca anma etkinliklerine katılmak için gelenlerin kente girişine izin verilmedi. Şehrin girişlerinde kontrol noktası oluşturan ekipler, araçları inceleyerek şüpheli gördükleri kişileri kimlik kontrolünden geçirdi. Katliamın yıldönümü olması nedeniyle dün olayların yaşandığı Yörükselim Mahallesi’ndeki Erenler Kültür ve Dayanışma Derneği’nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, Britanya Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi Başkanı İsrafil Erbil, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül, Hacı Bektaş Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Turgut Öker, Kahramanmaraş Erenler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Müslüm İbili ile bazı Alevi derneklerinin temsilcileri katıldı. Erenler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Müslüm İbili “Biz 35 yıl önce bu topraklarda katledilenleri anmak için buradayız. Katliamı anlatmaya ne sözcükler yeter ne de yürekler dayanır. Türkiye tarihine kara leke olarak sürülen bu katliamı tertipleyen karanlık güçleri kınıyoruz” dedi. ‘Kara lekeyi kınıyoruz’ Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül ise Maraş Katliamı’nın insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu söyledi. Bülbül, “Bu suçun bir numaralı sanığı devlettir. Bizi koruma adı altında bu anmayı yapmamıza izin vermiyorlar” diye konuştu. Bülbül, Maraş katliamıyla ilgili dosyaların yeniden açılarak suçluların yargılanmasını da istedi. ‘İnsanlığa karşı suç işlendi’ Baştürk unutulmadı İstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) genel başkanlarından, sendikalı mücadelenin önderlerinden Abdullah Baştürk, aramızdan ayrılışının 22. yıldönümünde Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen törenle anıldı. Törene DİSK Başkanı Kani Beko, DİSK Genel Başkan Yardımcısı Muzaffer Subaşı, Baştürk’ün ailesi, torunları ve DİSK’li işçiler katıldı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, “Her yeni gün yolsuzluklarla uyanıyoruz. Çocuklarımızı katledenlere ödül dağıtılırken AKP yönetimi yolsuzlukları ortaya çıkaranları cezalandırdı. Bu 100 milyar dolarlık yolsuzluk Türkiye’nin kara lekesidir” dedi. DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Tekstil İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Muzaffer Subaşı anma töreninde yaptığı konuşmada, “Abdullah Baştürk’ü unutmayıp sözlerini ve hatırasını 2000’li yıllara biz taşıyacağız” dedi. Kendilerinin de yolsuzluklarla savaştıklarını belirten Yunan konuklar, Soyer’e ayakkabı kutusunda dolarların altına gizledikleri kurabiyeleri ikram etti . CHP’li Başkan Soyer’e ayakkabı kutusunda dolar armağan ettiler operasyon esprisi OYA UĞRAL AYVALIK Türkiye’deki yolsuzluk operasyonuna göndermede bulunan Yunanlılar, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’e ayakkabı kutusu içinde örnek dolarların altına gizledikleri kurabiyeleri ikram ettiler. Ege’nin iki yakası dostluk ve barış için Ayvalık’ta buluştu. Soyer ve Nelly Chatzidaki’nin başkanlığını yürüttüğü Ege’de Barış ve İletişim Derneği’nin (SİNİPARKSİ) toplantısı Ayvalık’ta yapıldı. Ayvalık Belediye Başkanvekili Fatih Ayyürek’in ev sahipliğindeki toplantıya, Bergama Belediye Başkanı Mehmet Gönenç, eski Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, Çankaya Belediye Komşudan bezi kutusuydu’ Başkanı Bülent Tanık, belediye meclis üyeleri ve demokratik kitle örgütleri temsilcileri ile Midilli’den kalabalık bir heyet katıldı. Dualar Fadime ‘Bizde bebek anne içindi Aile toplanmış, anneanneler, dedeler yılbaşını kutlamaya hazırlar. Evin küçük oğlu, suratı bir karış dolaşıyor, anne oğlunu bir kenara çekip soruyor, “Ne var, hediyeni mi beğenmedin?” Oğlan avazı çıktığı kadar bağırıyor: “Evet!”, anne şaşkın, “Sana istediğin bilgisayar oyununu aldık, sevinmelisin.” Oğlan ağlamaya başlıyor: “Bir bilgisayar oyunu nedir ki, ben bir para sayma makinesi istiyorum! Ve çok para istiyorum, o paraları saymak istiyorum, arkadaşlarıma dağıtmak istiyorum, acayip bir havam olsun istiyorum! Anne ben bakan oğlu olmak istiyorum!” Öğretmen anaokulunda çocukları toplamış, çocuklar birbirlerine hediye almışlar ve hediyeler açılmış, kimsede bir sevinç yok. Kös kös duruyorlar, öğretmen soruyor, “Ne oldu çocuklar?” İçlerinden biri el kaldırıyor: “Öğretmenim bu hediyeler hiç iyi değil. Keşke biz de bakan oğlu olsak, diye düşünüyoruz. O zaman çok paramız olur, size de en güzel hediyeyi alırız.” Adam çok öfkeli, yılbaşı gelirken mal verdiği esnaftan alacağını alamamış, durum vahim, bu kaçıncı telefonu, karşısındaki her seferinde, “Abi ayağına düştüm. Malı satamadım vallahi billahi yılbaşına kuruşsuz giriyorum” diye başlıyor ağlamaya, adam delirecek, çeklerinin vadesi gelmiş ama para yok. Yok! “Ah anacığım” diye başlıyor söze, “ah, bir bakan bulamadın evlenecek, sevdiğin adama gittin de ne oldu? Ah, anacığım ah, bari bir bakan bulamadın bir müsteşar bulaydın da şu gariban oğlun, yılbaşında hanımına bir Mercedes, oğullarına birer cip alaydı. Ah kader ah!” Genç adamın canı çok sıkkın, kredi alıp bir kaferestoran açtı ama içki ruhsatını bir türlü alamıyor. Üç aydır uğraşıyor, ama içki ruhsatı bir türlü çıkmıyor. İçki vermeyince de yaptığı onca masrafı çıkarmak bir yana, içeriden yiyor. Karar verdi, kendi kendine şöyle düşündü. “Bu ülkede bakan oğlu olmaya na ekmek yok. Bizim babamız da bakan değil, o zaman daha küçüklere ba Tetsuya Ishida’nın tablosu. kacağız, en iyisi ben belediyede bir torpil bulmalıyım.” Buldu da. Mahallesinde bir belediye zabıtası oturmaktaydı ve adamın son model bir Audi’si vardı. Patronların prestij arabası Audi olduğuna göre bu adam işini iyi bilen bir adamdı. Adamın kapısını çaldı, anlaştılar ve üç gün sonra genç adam içki ruhsatını aldı. Televizyonda, bakan oğullarının para tomarlarını gören genç bir kız, “Vay canına!” dedi, “zengin koca için yaptığım planları değiştirsem iyi olacak. Hemen başlamalıyım. Kaç bakan var, kaçının oğlu var, internetten bulurum. Sonra Facebook’a girip ilgi çekici bir kimlikle işe başlarım. Yoksa bir banka müdürü mü tavlamalıyım? Ama para koymak için ayakkabı paketi çok riskli. Hele şimdiden sonra, çünkü bundan böyle hırsızların ilk bakacağı yer ayakkabı kutuları olacaktır. En iyisi parayı davlumbaza yerleştirmek. İyi akıl ama hemen internetin başına oturup işe koyulmalıyım.” Üç sokak çocuğu, ellerinde tinere batırılmış pamuklar, sahildeki çimenlerin üstüne yayılmış hayal kuruyorlar. İçlerinden biri, arkadaşına döndü, “Oğlum bugün ne hayali görüyorsun?” diye sordu. Öteki kıkır kıkır gülerek, “Arkadaş, ben bugün bakan oğluyum” dedi, “paralardan üstüme sıcacık bir battaniye yaptım. Bu arada Başbakan da beni ziyarete geldi. Arkandayım evladım, diyerek sırtımı okşadı. Hadi bu kadar, paradan battaniye de pek sıcak tutuyor.” Bu satırları yazan yazarın notu: Ben de bakan kızı olmak istiyorum. Ayrıca bir arkadaşım hemen bir hesap yaptı, ortaya çıkan rüşvet olayındaki paraları topladı ve 70 milyona böldü. Kişi başına 4532 Türk Lirası düştü. Yılbaşı öncesi hiç de fena değil. Bakancığım hepsi senin mi? Ben de isterim ben de! SESSİZ ÇIĞLIK’TA GÜNDEM OPERASYON ‘Sözlüğümüzde söz bulamıyoruz’ l İstanbul Haber Servisi Balyoz davasından yargılanıp hüküm giyen emekli ve muvazzaf askerlerin yakınlarının oluşturduğu Vardiya Bizde Platformu, Beşiktaş’taki Demokrasi Anıtı önünde yaptıkları “Sessiz Çığlık” eyleminde yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna dikkat çekti. “Bu hafta herkesin şahit olduğu olaylar zincirinde gerçekten artık sözün bittiği yerdeyiz” ifadeleriyle başlanan platform açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Türk ordusuna yönelik itibarsızlaştırma operasyonları başladığında kanunsuz faaliyetleri hoşgören, hatta destek veren iktidar güçleri, kendilerini de içine alan ağır yolsuzluk davalarında yargı, Emniyet ve medyayı suçlamakta, soruşturmanın gizliliği ilkesini öne sürmekte ve devlet içinde yuvalanmış bir çeteden söz etmektedir. Bu ikiyüzlü ve çirkin tavır için söylenecek ağırlıkta bir sözü maalesef sözlüğümüzde bulamıyoruz.” Yunanlılar, “Bizde paralar bebek bezi kutusundan çıktı, sizde ayakkabı kutusundan” dedi. Ayakkabı kutusu esprisi salonda gülüşmelere neden oldu. Etkinlikte yer alan Osman Özgüven, 15 yıl önce TürkYunan dostluk girişimini başlattığında kendisine vatan haini denildiğini anımsatarak, “Ne kadar iyi bir iş yapmışım ki bugün Türk ve Yunan dostluğu bu seviyelere geldi. Yıllar önce attığımız adımların büyüdüğünü görmek mutlulukların en güzeli” dedi. İstanbul Haber Servisi Gezi Parkı Direnişi sırasında Ümraniye’de eylem yapan kalabalığa giren cipin çarpması sonucu 1 Haziran günü yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi Fadime Ayvalıtaş’ın ölümünün yedinci gününde “yedi yemeği” verildi. Eski adı 1 Mayıs Mahallesi olan Ataşehir Mustafa Kemal Cemevi’ndeki yemekte Fadime Ayvalıtaş’ın eşi Ali Ayvalıtaş ve kardeşi Hüseyin Karagöz, acılarını paylaşanları kapıda karşıladı. Gezi Direnişi’nde öldürülen gençlerin yakınlarının da katıldığı yedi yemeğinde dualar okundu. Fotoğraf: ÜNAL BÜYÜKDERE Engin Alan’ın acı günü ‘İsmail Bahçeci’ye l İstanbul Haber Servisi Balyoz davasından 18 yıl hükümlü, MHP İstanbul Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan, annesi Ayşe Alan’ın cenaze törenine izinli olarak geldi. Alan’ın oldukça üzgün olduğu cenaze törenine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Şişli Belediye Başkanı ve CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan aday adayı Mustafa Sarıgül de katıldı. Eyüp Sultan Camii’nde cenaze namazı öncesi Engin Alan eşi Nevin Alan ile taziyeleri kabul etti. MHP lideri Devlet Bahçeli, camiye Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili Meral Akşener, MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, MHP milletvekilleriyle gelerek Alan’a başsağlığı diledi. CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ise cenazeye çelenk gönderdi. İkindi namazı sonrası kılınan cenaze namazında Engin Alan gözyaşlarını zor tuttu. Namazın ardından Ayşe Alan’ın tabutuna Engin Alan ile birlikte MHP lideri de omuz verdi. Ayşe Alan, Eyüp Mezarlığı’nda toprağa verildi. Engin Alan gazetecilerin soruları üzerine “Anama son görevimi yapmaya geldim. Siyaset konuşulacak yer değil” diye konuştu. Engin Alan özel izin alarak ağır hasta olan annesi Ayşe Alan’ı (89) Haydarpaşa GATA Hastanesi’nde ziyaret etmişti. Engin Alan’a cenaze töreni için İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi dün yol hariç 2 gün izin verdi. ne yaptınız?’ İstanbul Haber Servisi Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nda dün 456. oturma eylemlerinde yine yakınlarının akıbetini sorup kaybedenlerin adalet önünde hesap vermesini istedi. “Failler belli kayıplar nerede?” pankartı açan kayıp yakınları, 24 Aralık 1994’te Levent’te gözaltına alındıktan sonra haber alınamayan ve o dönem Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu Başkanı olan İsmail Bahçeci’ye ne olduğunu sordular. Bahçeci’nin kardeşi Umut Bahçeci konuşmasında, “İsmail gözaltına alındığında ben 20 yaşındaydım, şimdi 40 yaşındayım. Kardeşim sorgusuz bir şekilde götürülerek öldürüldü. Ağabeyim çalmadı, rüşvet vermedi. Ağabeyimin gemicikleri hiç olmadı” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle