20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ARALIK 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 ‘Kendimi adalete adıyorum’ Balbay özgürlüğünün ilk gününde yaşadıklarını ve düşlerini anlattı İLHAN TAŞCI Hoş Geldin Mustafa Hoş geldin! Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşluğun... Hoş geldin! Ayrılık uzun sürdü Özledik Gözledik... Hoş geldin! Biz bıraktığın gibiyiz. Yalnız ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta... Hoş geldin! Yerin hazır Hoş geldin. Dinleyip diyecek çok. Fakat uzun söze vaktimiz yok. Yürüyelim... Nâzım Hikmet 1932 Birinciteşrin 5 Çarşamba gecesi ANKARA Gazetemiz yazarı, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, tahliye haberini televizyondan öğrendiğini söylerken, o anları “Elimde bulaşık eldivenleri, bulaşıkları yıkıyordum. Tahliyeyi öğrenince ‘heeeyt’ diye öyle bir haykırdım ki...” sözleriyle aktardı. Tahliyesine ilişkin “Silivri’den mezun oldum. Sincan’da yüksek lisans yaparken, doktorayı bıraktım” değerlendirmesini yapan Balbay, “Eli kalem tutan, zindan duvarlarını görmüş, Türkiye’nin tarihini bir kez daha orada yaşamış bir gazeteci ve milletvekili olarak bütün bu kimliklerimden güzel bir siyaset üretmeye çalışacağım” diye konuştu. Gazetede öğlen gündem toplantısında bir araya geldiğimiz Balbay, tahliye haberini hücresinde televizyondan öğrenmiş. Balbay, o anı “Elimde bulaşık eldivenleri vardı. Yemekten kalkmıştım. Akşam yemeğimde de kuru fasulye vardı. Hatta ‘yanında soğan yesem mi, yemesem mi’ diye düşündüm. Ondan sonra kendime ‘yeme oğlum’ dedim. Çünkü tahliye olmasa bile avukatlar gelecekti. Ama süreci beklerken, pis bırakmayayım diye bulaşıkları yıkamaya başladım” sözleriyle anlattı. Mustafa Balbay, cezaevinde ziyaretçilerine ikram ettiği havuçlu çayın sırrını da ilk kez şöyle açıkladı: “Çay semaverinde haftanın dört günü havuç ve domates kaynatıyordum. Ne kadar yıkarsam yıkayayım havucun kokusu bir türlü gitmiyordu. Kimi zaman da ziyaretçilerim geldiğinde o semaverde çay demliyordum. Çayımın tadı ondan biraz farklıydı. Havuçlu çay.” Tahliye kararının hemen ardından cezaevi yönetiminin kendisini bir an önce çıkarmaya çalıştığını anlatan Balbay, “Hatta ‘şimdi çıkın, yarın gelir alırsınız eşyalarınızı’ dediler. Ben de ‘Hayatta gelmem’ dedim. Zaten tüm eşyaları bıraktım, ama sadece kitaplarımı, bavul da verilmediği için çarşaflara sardım. Üç çarşaf dolusu kitabımı alacağız” diye konuştu. Cumhuriyet’e teşekkür Mustafa Balbay’la birlikte internet üzerinden canlı olarak Cumhuriyet yazıişleri toplantısına katılan eşi Gülşah Balbay gazetenin hep arkalarında durduğunu belirterek, “Zor günleri sizin desteğiniz olmasaydı atlatamazdık” diye konuştu. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Havuçlu çayın sırrı ‘Gezi Direnişi’nde ölenlere yandım’ lumla çok şeyin yapılabileceğine daha çok inandığını vurguladı. Balbay, Gezi Direnişi sürerken cezaevinde duyumsadıklarını, “Ben de Gezi’deydim. Ama ölenlere yandım. Hele o gençlerin art arda kıyımına demir parmaklıkların ardından ‘Ben ölseydim’ diye hayıflandım” diye anlattı. “Şimdi o gençler bize çok şey öğrettiler. Karşılıklı çok şey öğrendik” diyen Balbay, sabahleyin kızı Yağmur’u okuluna götürürken yolda çocuklarına nasıl bir miras bırakacağını düşündüğünü belirterek “Onlara kin ve intikam bırakamam. Onlara darmadağın, gerilimler içinde bir Türkiye bırakamam” dedi. ezaevinde hiçbir zaman umudunu C yitirmediğinin altını çizen Balbay, özellikle Gezi Direnişi’nden sonra top Deniz’le baş başa ba kalacaksın değil mi? Beraber uyuyacağız değil mi” diye sorduğunu anlattı. “Bugünü yeni bir doğum olarak değerlendiriyorum” diyen Balbay, “Türkiye’deki hapishaneler aydınlar için bir üretim yeri olmuştur. Ben de Silivri üniversitesinden mezun oldum. Sincan’da yüksek lisans yaparken, doktorayı bırakıp geldim. Omuzlarımda şimdi çok onurlu ve çok ağır bir yük hissediyorum. Yaşadıklarım Türkiye’de hukukun, adaletin herkes için gerekli olduğunu gösterdi. Kendimi buna adıyorum” diye konuştu. albay, evdeki konuklar giB dip de baş başa kaldıkları zaman, oğlu Deniz’in sık sık “Ba ‘İzmir’le hasret gidereceğim’ kin ise Balbay, şu değerlendirmeyi yaptı: “İlk fırsatta anne ve babamın elini öpmeye gideceğim. İzmir benim hasretim. İzmir’e kavuşmadan aile hasretinin biteceğini düşünmüyorum. Bundan sonraki temel hedefim Nadir Nadi’lerin, Kışlalı’ların İzmir milletvekilliği yaptığı TBMM’de iyi bir İzmir milletvekili olmak olacak. ” Cezaevinde halen tutuklu olanlara ilişkinse Balbay, “Tüm hapistekiler bilsin isterim ki, onların bir yanı bende; benim bir yanım da onlarda. İlk fırsatta oralara gitmek de sorumluluğum ve boynumun borcu olacak. Onların yaşadığı hukuksuzluk benim de üzerimde yüktür” dedi. albay ailesi cuma günü baba ocaB ğı Nazilli’ye, oradan da İzmir’e geçecek. Milletvekili seçildiği İzmir’e iliş ‘Özlemle bekliyoruz’ Özgürlüğüne kavuşan gazetemiz yazarı ile milletvekili seçildiği İzmir, kucaklaşmayı bekliyor. CHP İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlenen toplantıya telefonla katılan Balbay, “İzmir benim için çok önemli. Basın mensupları ile birlikte olacağım günü merakla bekliyorum. Onlarla da bir araya geleceğiz. Her şey daha da güzel olacak” diye konuştu. CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin de Balbay’a “Sizi özlemle bekliyoruz” dedi. (HAKAN DİRİK) Balbay’ın tahliyesinin ardından Ergenekon davasındaki diğer tutukluların durumu tartışılıyor Makul süre çoktan aşıldı AKP KARARDAN RAHATSIZ EMİNE KAPLAN ANKARA Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararının ardından gazetemiz yazarı, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın tahliye edilmesi, AKP’de rahatsızlık yarattı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Bireysel hak ve özgürlükler, demokratik standartlar açısından bir kazanım” diyerek memnuniyetini dile getirmesine karşın parti içinde AYM’nin kararının yanlış olduğu, yargıya baskı yaptığı, bireysel başvuruya ilişkin yasaya aykırı hareket ettiği görüşleri dile getiriliyor. Kararın siyasi olduğu değerlendirmeleri de yapılırken “Cemaat ve Çankaya Köşkü” etkisine dikkat çekiliyor. Parti içinde “Mahkemenin üyelerinin çoğunluğunu Gül atadı. Gül’ün Köşk seçimlerine ilişkin hesapları olabilir” değerlendirmeleri bile yapılıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ise konuyla ilgili hiç açıklama yapmaması da dikkat çekiyor. Balbay’ın tahliyesiyle ilgili AKP kulislerinde şu değerlendirmeler yapılıyor: Mahkemenin kararı kaos yaratır: Balbay’la ilgili henüz Yargıtay aşaması tamamlanmadan AYM bireysel başvuruyu kabul ederek ihlal kararı vermiştir. Bu kararla, kendini anayasa ve yasaların üstüne koymuştur. Balbay, milletvekili olduğu için tahliye oldu; peki, diğer insanların suçu ne? Bu karar eşitlik ilkesine de aykırıdır, kaos yaratacak bir karardır. AYM, mahkemeye baskı yaptı: AYM, kararıyla anayasanın 14. ve 83. maddelerine göre tutukluluğun devamına karar veren ve yargılama yapan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üzerinde baskı kurmuştur. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın karardan sonra yaptığı açıklamalar da yanlıştır, bu “ihsası rey” anlamına da gelir. Köşk hesapları mı?: AYM’nin verdiği karar siyasidir. Özellikle dershane tartışması nedeniyle Gülen cemaati ile hükümet arasındaki yaşanan kriz bu kararda etkili olmuş olabilir. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, baştan beri tutuklu milletvekili sorununun çözülmesi gerektiği yönünde açıklamalar yaptı. Mahkeme üyelerinin çoğunluğunu Gül atadı. Gül’e bu üyelerin ikinci kez Çankaya Köşkü’ne aday olma hakkı tanıdığı düşünülecek olursa Gül’ün Köşk seçimlerine ilişkin hesapları mı var sorusu da akıllara geliyor. Özkan: Özgürlüğü bizim özgürlüğümüz Haber Merkezi Ergenekon davasından tutuklu bulunan Tuncay Özkan bir dönem de koğuş arkadaşı olduğu Mustafa Balbay’ın tahliyesiyle ilgili açıklamada bulundu. İşte Özkan’ın twit’leri: “Balbay’ın özgürlüğü bizim özgürlüğümüzdür. Silivri zindanı yıkıldı. Balbay özgür; biz özgür!” “Yağmur ve Deniz bu akşam Nazlıcan oldu. Mustafa ruhumun özgürlüğüdür. Özgürlüğüm sana emanet Mustafa..” Özkan’ın kızı Nazlıcan ise Balbay’ın tahliye olduğu saatlerde “Darısı başına dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Balbay’ın sevinci bizim sevincimiz” tweet’ini attı. albay’ı gazetemizin Ankara Temsilciliği binasının önünde, sabah saatlerinde toplanan çok sayıdaki yurttaş karşıladı. Yurttaşlar “Balbay sen bizim her şeyimizsin”, “Her yer Taksim, her yer direniş”, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları attı. B Balbay umut oldu Savcı, BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan’ın tahliyesini istedi, karar bekleniyor MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “tutukluluğunun makul süreyi aştığı ve seçilme hakkının ihlal edildiği” kararıyla CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın önceki gece tahliye edilmesinin ardından gözler KCK davalarından tutuklu bulunan BDP’li 5 milletvekili ile YSK tarafından milletvekilliği düşürülen Hatip Dicle’nin durumuna çevrildi. Diyarbakır 5. ve 6. Ağır Ceza Mahkemeleri, dün BDP’li Milletvekillerinin tahliye taleplerini görüşmek için toplandı. BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan’ın davasına bakan 5. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı, Ayhan’ın tahliye edilmesi yönünde görüş bildirdi. BDP Hukuk Komisyonu ile Diyarba kır Barosu, geçen Cuma günü KCK davalarından tutuklu olarak yargılanan Van Milletvekili Kemal Aktaş, Şırnak milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ve Selma Irmak, Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım ve Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan için yargılandıkları Diyarbakır 5 ve 6. Ağır Ceza Mahkemeleri’ne tahliye başvurusunda bulundu. Cuma ve pazartesi günü kararı değerlendiren mahkemeler Balbay’ın tahliye edilmesinin ardından dün yeniden toplandı. Ancak mahkemelerden dün karar çıkmadı. Bugün yeniden toplanacak olan mahkemelerin kararını vermesi bekleniyor. AYM’nin Balbay hakkındaki kararının ardından KCK ana davasından tutuklanan BDP’li Batman Belediye Başkanı Nejdet Atalay’ın avukatları da tahliye başvurusunda bulundu. İstanbul Haber Servisi Anayasa Mahkemesi’nin kararına uyan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin CHP Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ı tahliye etmesinin ardından dava avukatları diğer tutuklu sanıkların da durumuna dikkat çekiyor. Ergenekon davasında çok sayıda sanığın avukatı Celal Ülgen, “Özgürlük açısından bir kişinin milletvekili olmasıyla olmaması arasında bir fark olmaz. Tüm yurttaşlara aynı kuralın uygulanması gerekir” dedi. Ülgen “Tutukluluğu makul süreyi aşanlar için de Anayasa Mahkemesi kararı kıyas yoluyla uygulanmalıdır. Kişinin mahkemeye müracaat etmesine gerek yoktur” şeklinde değerlendirmede bulundu. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 20 Ekim 2008 tarihinde görülmeye başlanan dava 5 Ağustos 2013 tarihinde hükme bağlandı. Ümraniye’de bir gecekonduda 12 Haziran 2007 tarihinde 27 adet el bombasının bulunmasıyla başlayan ve dalga dalga soruşturma sürecinde tutuklananlar 5 yılı aşkın süre tutuklu yargılandı. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek 24 Mart 2008, gazeteci Tuncay Özkan 27 Eylül 2008, ağır hastalıklarına karşın tahliye edilmeyen Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ise 16 Nisan 2009 tarihinde bu yana tutuklu bulunuyor. Emekli Astsubay Oktay Yıldırım 16 Haziran 2007, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin 19 Haziran 2007, İsmail Yıldız 21 Temmuz 2007, yazar Ergün Poyraz 30 Temmuz 2007, Fikret Emek 29 Haziran 2007, emekli Yüzbaşı Zekeriya Öztürk 20 Haziran 2007, emekli Tuğgeneral Veli Küçük 26 Ocak 2008, Türk Ortodoks Kilisesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol 26 Ocak 2008, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz:16 Ocak 2009, emekli Albay Atilla Uğur 4 Temmuz 2008, emekli Albay Dursun Çiçek 30 Nisan 2010. İkinci Ergenekon dosyasının sanığı emekli Orgeneral Hurşit Tolon, 5 Temmuz 2008’de tutuklandı ve dava başlamadan 6 Şubat 2009 tarihinde tahliye edildi. Tolon, davada savunmasını yapmasının ardından 10 Ocak 2012 tarihinde yeniden tutuklandı. ‘Geç de olsa sevindirici’ İSTANBUL /ANKARA (Cumhuriyet) CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın 4 yıl 278 gün tutukluluğun ardından tahliye edilmesi sevinçle karşılandı. Gazetemize gönderilen kutlama mesajlarında, cezaevlerinde kalan özgürlüğü kısıtlanmış tüm tutukluların serbest bırakılması dilekleri dile getirildi. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül “Geç de olsa bu hukuksuzluğun giderilmesi konusunda atılan adımlar sevindiricidir” dedi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nce yapılan açıklamada “Balbay’ın serbest bırakılması kararının cezaevindeki uzun süredir tutuklu bulunan 62 gazeteci meslektaşımız ve aynı durumdaki tüm yurttaşlar için de örnek teşkil etmesini diliyoruz” denildi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Bülent Tanla, Vecihi Timuroğlu, Can Kıraç, Ayla Kutlu da Balbay’ın tahliyesiyle ilgili kutlama mesajı gönderenler arasında yer aldı. Davutoğlu: Yargı hassas olmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Mustafa Balbay’ın tahliyesinin ardından, “Uzun tutukluluk süresinde yargı sürecinde hassas olunmalı” dedi. Davutoğlu, tahliye kararı için şunları söyledi:“Bu tahliye ailesi için ve parlamentomuz için olumludur. Mahkeme süreci devam edecek mutlaka. Ama Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının nasıl büyük bir reform niteliği taşıdığı ortaya çıkmıştır”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle