17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 KASIM 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Beklenen Kılıçdaroğlu Sarıgül görüşmesi gerçekleşti. Af dilekçesi CHP’ye ulaştı 5 ders çıkarmıyor. Baskılara, zulümlere, haksızlığa karşı direnmek suç! Kışladaki askeri, işçiyi, öğrenciyi ezen düşünce toplumda tepki görmüyor. Tepki gösteren bir avuç insan “terörist yaftasıyla” gözaltına alınıp zindana atılıyor... Kan gölünden kurtulmak için çabalayanlar, yazı yazanlar, düşünenler düşman! Onun için demokrasi, barış, özgürlük, kardeşlik istiyorum ben. Başka derdim yok! İnsan sevgisi ve vicdan! HHH Atamasını bekleyen binlerce öğretmen adayı var bugün Türkiye’de... Genç ve pırıl pırıl insanlar! İşsiz! Örgütleri yok! Mücadele edemiyor bu genç öğretmenler... Sekiz yıl önce Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümü’nden mezun olan ve atama bekleyan 33 yaşındaki Alim Koç Kuyucak ilçesinde intihar etti. Öğretmen adayı bunalıma girmiş, tedavi olmuş... Bu utanç yetmez mi? Atama bekleyen pek çok kişi tanıyorum... İnşaatlarda çalışıyor yaşamak için! Bilmem içiniz acıyor mu bu yaşananlara? Devlet okullarında başı açık kadın öğretmenlere veliler ve öğrenciler “Türban tak öğretmenim” diye baskı yapmaya başlamış bile... Merak etmeyin, yakında takarlar başka bir kente atanmamak için. Takmazlarsa bir kulp bulurlar, disiplin soruşturması açarlar... Gezi eylemlerinden ders çıkarmayan iktidar ve muhalefet var... Acı ama gerçek! Gezi eylemlerine katılan üniversiteli gençler devlet yurtlarından atılırken kimi üniversitelerde de disiplin soruşturması başlatılıyor... HHH Kolay değil demokrasi ve özgürlükleri yaşam biçimine dönüştürmek... Öyle gökten zembille falan inmiyor! Sandıktan çıkmakla olmuyor! Değişen bir şey yok! Bakmayın siz “Türkiye çağ atladı” diye atıp tutanlara televizyon ekranlarında... Gün onların, ekran onların... Sakın muhalif olmayın; barış, demokrasi, özgürlük, kardeşlik istemeyin, emekçiyi falan savunmayın, örgütlü toplum demeyin. Uslu uslu oturun yerinizde, konuşmayın! Uslu çocuk olun! Yoksa yanarsınız! ‘Kavga lüksümüz yok’ AYŞE SAYIN ANKARA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday göstermeye hazırlandığı Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ile Ankara’da “kahvaltıda” buluşarak adaylık önerisini “resmen” götürdü. İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın da katıldığı görüşmede Kılıçdaroğlu, ülkenin kaderini değiştirmek için CHP’nin iktidar olması gerektiğini belirterek “Bunda hepimizin ortak sorumluluğu var, sorumluluktan kaçma, kavga ayrışma lüksümüz yok” derken davetten çok duygulandığını belirten Sarıgül, “Ben bu partinin ocağında yetiştim. Kavgaya değil, barış ve kardeşliğe geliyorum. Partimi iktidara taşımak için elimden geleni yapmaya hazırım” karşılığını verdi. Salıcı, Sarıgül’ün “Büyük demokrasi buluşması için üyeliğinin iadesini” istediği “af dilekçesi”ni dün genel merkeze ileti. Sarıgül’ün MYK’de görüşülen af dilekçesi bugün de parti meclisinde oylanarak karara bağlanacak. Kılıçdaroğlu ile Sarıgül arasında aylardır “ikinci kişiler” aracılığıyla yürütülen görüşmeler, dün ilk kez yüz yüze gerçekleşti. Sarıgül, ilk kez Kurban Bayramı kutlaması için telefonla görüştüğü Kılıçdaroğlu’nun daveti doğrultusunda dün sabah Salıcı ile Ankara’ya gelerek CHP Genel Merkezi’nin karşısındaki Marriot Otel’de birlikte kahvaltı ettiler. Buluşma CHP tarafından, “CHP lideri Kılıçdaroğlu Şişli Belediye Başkanı Sarıgül ile kahvaltıda buluştu. CHP üyesi olduktan sonra CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan aday adayı olacağı bildirilen Sarıgül, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ile birlikte İstanbul’dan Ankara’ya geldi” ifadeleri ile duyurulurken buluşmanın fotoğrafları da servis edildi. Uslu Çocuk Ol, Konuşma!.. İnsanlık tarihinin derinliğinde neler görürsünüz hayata dair... Kavga mı, mücadele mi, savaş mı? Hangisini? İktidarların sürmesi salt “biat” üzerine midir, nice özgürlüklerin kazanımının arkasında yatan mücadele midir? Soruları peşi peşine sıralayabilirim aslında. Hukuk, demokrasi, özgürlük, adalette eşitlik... Sınıf savaşları... Rus devrimi böyledir, Fransız devrimi de... Çin ve Küba devrimleri... Aydınlanma devrimi... Kurtuluş ve kuruluş, toprakları emperyalist güçlerce işgal edilen yoksul bir halkın direnişidir. 1923, Türk devrimidir... Derin milliyetçilikle hiç ilgisi yoktur. Bu devrimde hem Rus hem de Fransız devrimlerinden esintiler vardır. Savaş; düşmanlık, kin, intikam, nefret duygularını körükler! Olan halklara olur! Türkler ve Kürtler... Bu topraklarda yüzyıllardır birlikte yaşadılar... Kirli savaş, iç ve dış güçlerin desteğiyle tırmandı, olan yine birlikte yaşayan iki halkın çocuklarına oldu. Kırıldılar, öldürüldüler! O güçler Türk ve Kürt emekçilerini, sosyalistlerini böldü. Birbirlerine düşman ilan etti. Bir yanda Uğur Mumcu, öte yanda Musa Anter! Bir milliyetçilik başka bir milliyetçiliği tetikledi... Güneydoğu’da meydan AKP’ye, biraz da BDP’ye kaldı... AKP yüzde 50 oy oranıyla iktidara gelirken BDP yüzde 67 oranını aşamadı. HHH Türkiye bir açmazın içinde çoğulcu demokrasiye geçtiğinden bu yana... Sınıf ve özgürlük mücadelelerinin “terör hukuku”yla ezildiğine hep tanık olduk. Her mücadelenin arkasında ve önünde “terör yargısı ve önyargısı”nın olması, Hopa’da, Erzurum’da, Bergama’da, Kaz Dağları’nda, Kaçkarlar’da HES’lere, siyanürlü altın avcılarına karşı savaşımı engellemek için hemen devreye sokuluyor. Olağanüstü hukuk olağanüstü adaletsizliğe dönüşüyor... ODTÜ’de orman kıyımı, Gezi eylemleri... Hiçbir siyasal parti bundan Ülkenin kaderini değiştirmek için Kılıçdaroğlu’nun sıcak bir şekilde karşıladığı Sarıgül ile kahvaltısı basına kapalı olarak gerçekleşti. Edinilen bilgiye göre görüşmede doğrudan “adaylık” konusu gündeme gelmezken ilk sözü alan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin sıkıntılı ve kritik bir eşikten geçtiğine dikkat çekti. Kılıçdaroğlu şu görüşleri dile getirdi: “Bu süreçte hepimizin önemli sorumlulukları, görevleri var. Hiçbirimizin bu sorumluluktan kaçma, kavga, ayrışma lüksümüz yok. En üst yöneticisinden, en sade üyeye kadar, ülkenin kaderini değiştirmek için partimizi büyütmemiz, iktidar yapmamız gerekiyor. Bunun için de Türkiye’nin, Cumhuriyetin temel değerleri konusunda ortak paydada buluşan insanların bir araya gelmesi, birlikte olması gerekiyor. Bu açıdan sizin CHP’ye katılmak istemeniz çok önemli, çok anlamlı buluyorum. Bu kararınızdan dolayı çok mutlu oldum. Hoş geldiniz diyorum.” Kılıçdaroğlu, Sarıgül ve Salıcı Ankara’da kahvaltıda buluştu. Buluşmanın fotoğrafları CHP Genel Merkezi tarafından servis edildi. Tuzak endişesi Uzlaşılan 60 madde konusunu MYK’de değerlendiren CHP, MHP ve BDP’nin görüşünün alınmasını isteyecek AYŞE SAYIN ANKARA AKP’nin “Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda uzlaşılan 60 maddeyi Meclis’ten geçirelim” önerisini dün MYK’de masaya yatıran CHP; AKP’nin tutuklu millevtekilleri konusunda “4 parti uzlaşırsa olur” tavrı nedeniyle, 60 maddenin Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi için BDP ve MHP’nin de görüşünün alınmasını isteyecek. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında toplanan MYK’de, CHP 60 maddelik paketin geçirilmesi önerisi için tavrını netleştiremedi. CHP kararını çarşamba günkü MYK’de netleştirdikten sonra, grup başkanvekilleri perşembe günü saat 12.00’de AKP grup başkanvekillerine partinin yanıtını iletecek. Toplantıda, 60 maddelik paketin Meclis’ten geçirilmesine ilke olarak karşı olunmadığı konusunda birleşilmesine karşın AKP’nin, tutuklu milletvekilleri konusundaki tavrı kaygı yarattı. Bu nedenle de perşembe günü yapılacak görüşmede AKP’ye “MHP ve BDP’nin de görüşünü alın ve tutuklu vekil konusunda görüşler netleşsin” önerisinin götürülmesi görüşü ağırlık kazandı. MYK toplantısında bazı üyeler, “60 madde önerisi, AKP’nin komisyonu dağıtma planı da olabilir” görüşünü dile getirdiler. Ayrıca CHP’nin AKP ile birlikte anayasa yapmasının olumsuz siyasi sonuçları olacağına da dikkat çekilen MYK’de bazı üyeler, CHP’nin geçmişte Tayyip Erdoğan’a milletvekilliği yolunu “önkoşulsuz” açtığına dikkat çekerek tutuklu milletvekilleri konusunda AKP’nin de benzer tavrı sergilemesi gerektiğine işaret etti. ‘Partimi iktidar yapmak isterim’ Bunun üzerine çok duygulandığını belirten Sarıgül’ün, Kılıçdaroğlu’na sarılarak teşekkür ettiği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre Sarıgül ise “Ben CHP ocağında yetiştim, bu partinin talebesiyim. Bir dönem parti dışında olduk ama o dönemde de görüşümüz, düşüncelerimiz, ideallerimiz hiç değişmedi. Ben de partimi iktidar yapmak isterim, başarılı olmak isterim. Bunun için de elimden geleni yapmaya hazırım. İl başkanımızın talimatlarına ve partimizin disiplinine uymaya hazırım” görüşünü iletti. Kılıçdaroğlu’na, “Sizin genel başkan oluşunuzla partide büyük değişim gerçekleşti” diyen Sarıgül, parti disiplinine uyacağını belirtirken “Ben kimseyle kavga etmeye gelmiyorum. Barış ve kardeşlik için buradayım ve çok mutluyum” ifadesini kullandı. 295 aday belirlendi CHP, MYK’de aralarında çok sayıda ilin de bulunduğu 295 yerde belediye başkan adayı netleştirilerek bugünkü parti meclisine sunulması kararlaştırıldı. Sinop, Ordu, Giresun’da mevcut belediye başkanlarıyla yola devam edilmesi kararlaştırılırken Karaman, Sivas ve Bolu’dan kadın aday gösterilecek. Sivas’ta Gülümser Heper, Bolu’da Mehtap Özcan Mısırlıoğlu, Bodrum’da mevcut belediye başkanı Mehmet Kocadon aday gösterilecek. Kocaeli’nde ise daha önce Büyükşehir Belediye Başkanı olan Sefa Sirmen’in İzmit Merkez ilçe adayı yapılması kararlaştırıldı. Ayrıca, Burdur’da Ali Orkun Ercengiz, Adıyaman’da Zeynel Bakır, Afyon’da Mehmet Ecer, Alanya’da Şefik Türktaş, Kemer’de Umut Güneş, Manavgat’ta Şükrü Sözen, Çankırı’da Taner Karagözü, Sarıkamış’ta eski DSP Milletvekili Yavuz Bildik, Gümüşhane’de Cem Köksal, Isparta’da eski Süleyman Demirel Üniversitesi rektörü Lütfü Çakmakçı, Gerze’de Osman Belovacıklı, Osmaniye’de Haydar Aktürk’ün adaylıkları kesinleşti. Bu arada MYK toplantısına katılan Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey’i, MYK üyeleri büyük alkış alan konuşmasından dolayı tek tek kutladı. Pavey’in teşekkür mesajları aldığı da öğrenildi. ‘Kim bir oy fazla alırsa aday o’ Kılıçdaroğlu, CHP’nin önce yerelde sonra da genelde iktidarı hedeflediğini belirtirken başta İstanbul olmak üzere “Kim bir oy fazla alırsa onu aday göstereceklerini” bildirdi. Sarıgül de İstanbul’un ilçe adaylarının seçiminin önemine değinerek “Çok ciddi mücadele var, eğer ilçelerde isimler iyi seçilmezse, büyükşehir de kaybedilebilir. En iyi adayları takdir edeceğinize kuşkum yok” görüşünü dile getirdi. Görüşmenin ardından Sarıgül İstanbul’a dönerken “af” dilekçesini iletti. Sarıgül dilekçesinde, “CHP gibi bir ulu çınarda gençlik kollarında siyasete başladım. 40 yıldır bu çizgide yürüyüşümü sürdürüyorum. Türkiye’nin özlediği büyük demokrasi buluşması için hakkımdaki ihraç kararının kaldırılarak parti üyeliğimin iadesini saygılarımla arz ederim” ifadelerine yer verdi. Konuya ilişkin Cumhuriyet’e değerlendirmede bulunan Keskin, “Dilekçe bana ulaştı. Hukuki prosedürle ilgili işlemler MYK’de ve yarın da PM’de görüşülerek karara bağlanacak” dedi. Bahçeli’den Erdoğan’a sert eleştiriler Rozet 9 Kasım’da Sarıgül, Ankara dönüşü Atatürk Havaalanı’nda gazetecilere “Ülkemiz için hayırlı bir gündü, güzel bir gündü. Bu görüşmemiz, ülkemiz ve bütün yurttaşlarımız için inşallah hayırlı ve uğurlu olur” açıklaması yaptı. Çok verimli ve güzel bir sohbet olduğunu belirten Sarıgül, “Çok güzel bir şekilde Türkiye’nin ve İstanbul’un sorunlarını dertleştik ve sohbet ettik. Ülkemiz için, bütün yurttaşlarımız için, inşallah bugün çok güzel bir gün olsun, çok hayırlı bir gün olsun” diye konuştu. Aracına binerken el sallaması istenen Sarıgül’ün, “Hayat bazen çoğalır, bazen azalır” demesi dikkat çekti. Sarıgül’ün bugün PM’de yapılacak gizli oylamada “af başvurusu” kabul edilirse de parti rozetini 9 Kasım’da CHP Genel Merkezi’nde düzenlenecek törenle Kılıçdaroğlu’nun takacağı bildirildi. Baykal yalanladı CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Kılıçdaroğlu ile önceki gün Sarıgül’ün İstanbul Büyükşehir Belediye başkan adaylığı konusunu görüşmek üzere buluştuğu iddialarını, yakın çevresi aracılığıyla yalanlarken ikilinin geçen çarşamba günü “türbanlı milletvekili” konusunda telefonla görüştüğü ortaya çıktı. Baykal’ın milletvekillerinden çok, kamuda türban serbestisinin büyük sakıncalar yaratacağını belirterek “Sizin Meclis kürsüsünden partimizin görüşünü anlatmanız çok yerinde olur. Ancak eğer bu konuda bana görev düşerse, ben de üzerime düşeni yapmaya hazırım” dediği belirtildi. Ancak Kılıçdaroğlu, Baykal’ın bu talebine yorum yapmazken perşembe günü de Meclis’e gelmedi. Kılıçdaroğlu’nun bunun yerine Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu aracılığıyla Baykal’a “Salı günkü grup toplantısnda laiklik konusunda” açıklama yapacağı mesajını iletti. KAYSERİ (AA) Kayseri’de konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin hedefinde Başbakan Tayyip Erdoğan vardı. Erdoğan’ı sert sözlerle eleştiren Bahçeli, “Başbakan Türk siyasetinde gelmiş gelmiş en tehlikeli kişidir. Başına buyruk ve hoyrattır” dedi. Bahçeli, partisinin, Kadir Has Kongre Merkezi’nde düzenlenen Mahalli İdareler Seçimi Aday Tanıtım Toplantısı’na katıldı. Yerel seçimleri yeniden doğuş olarak gördüklerini belirten Bahçeli, zafere ulaşabilmek için çok çalışacaklarını bildirdi. Erdoğan’ın “ağırlaşan sorunların lokomotifi olmaktan küresel oyunlara, kanlı operasyonlara payandalıktan çekinmediğini” söyleyen Bahçeli, şöyle devam etti: “Başbakan ve hükümeti imal ettiği tüm zehirli okları aziz milletimize doğrultarak arkası arkasına hedefe göndermektedir. Milli, insani ve vicdani hasletlerini kaybeden, hidayetle, dirayetle ve samimiyetle yollarını bir daha kesişmemek üzere ayıran iktidar, bugünkü vahim meselelerin odağı ve bir numaralı faili haline dönmüştür. 11 yıllık AKP iktidarı Türkiye’yi adeta gasp etmiş, adeta tutsak almış, adeta kalbinden hançerlemiştir. Hiçbir iktidar ülkemize bu denli zarar vermemiştir.” ‘Türk siyasetindeki en tehlikeli kişi’ Erdoğan’ın demokrasiyle arasına duvar ördüğünü, hoşgörü ve uzlaşmaya yabancılaştığını ileri süren Bahçeli, “AKP’nin iktidar yılları uzadıkça Başbakan şımarmış ve demokratik erdemden uzaklaşmıştır. Başbakan, bölücülere müsamahakâr ve âlicenap, öğrencilere kaba ve serttir. PKK’ye sempatik ve anlayışlı, milliyetçilere tahammülsüz ve öfkelidir. Küresel mihraklara tavizkâr ve uslu, bireysel hak ve taleplerini seslendiren kardeşlerimize vahşi ve zalimdir” ifadesini kullandı. “Başbakan, Türk siyasetindeki gel miş geçmiş en tehlikeli kişidir” görüşünü savunan Bahçeli, “Erdoğan, modern bir tirana dönmüştür. Başına buyruk ve hoyrattır. Kimseyi takmamakta, kimseyle uzlaşmaya yanaşmamaktadır” diye konuştu. Bahçeli, parti olarak başörtüsü sorununun çözülmesi için olumlu yönde hareket ettiklerini belirterek “Bu dramın bitmesi için her zaman samimi olduk” dedi. Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne Ahmet Kaya’nın layık görülmesine ise “Cumhuriyet Bayramı’na bir gün kalaCumhurbaşkanlığı, tarihi bir hataya imza atmıştır. Meşhur bir PKK’li utanmadan, sıkılmadan ödüllendirilmiştir” sözleriyle tepki gösterdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle