17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 KASIM 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] ABD’nin Taliban liderini öldürmesine Pakistan hükümetinden sert tepki ‘Siz Ne Zaman Başınızı Örteceksiniz?’ 13 ‘İHA barış görüşmelerini vurdu’ Dış Haberler Servisi Pakistan Talibanı lideri Hekimullah Mesud’un önceki gün ABD insansız hava aracının (İHA) saldırısı sonucunda ölmesinin ardından örgüt intikam çağrıları yaparken olayın İslamabad yönetiminin örgütle başlatmayı planladığı barış görüşmelerine darbe vurabileceği yorumları yapılıyor. İslamad yönetiminden saldırıya ilişkin Washington’a sert tepki geldi. ABD’nin yakalanması için başına 5 milyon dolar ödül koyduğu Mesud’la örgütün diğer 3 üyesinin içinde olduğu aracın önceki gün Pakistan’ın aşiretler bölgesinde, Afganistan sınırı yakınındaki Kuzey Veziristan’da İHA tarafından vurulduğu kaydedildi. Taliban kaynakları saldırıda Mesud’un da öldüğünü doğruladı. Tehriki Taliban Pakistan (TTP) lideri Mesud’un dün cenazesinin toprağa verildiği iddialar arasında. Örgütün, 2009’da öldürülen lideri Beytullah Mesud’un yerine geçen 30 yaşlarında olduğu sanılan Hekimullah Mesud, daha önce iki İHA saldırısından kurtulmuştu. TTP liderinin öldürülmesinin ardından köktendinci örgütten intihar eylemleri düzenleyecekleri tehditleri gelirken Pakistan’da güvenlik güçleri de alarm durumuna geçti. El Cezire’nin haberine göre dün örgüt şurası acil toplanarak Mesud’un yerine ge ‘Yeni lider Said’ çecek kişi olarak Han Said’i seçti. Said’in örgütün iki numarası ve Mesud’a yakın bir isim olduğu belirtiliyor. Taliban komutanlarından Azım Tarık ise AFP’ye yaptığı açıklamada seçimin henüz yapılmadığını savunarak “İHA saldırıları sona erene kadar Pakistan’la görüşmeyeceğiz” dedi. Mesud’un öldürülmesinin İslamabad hükümetinin örgüt ile başlatmayı planladığı barış görüşmelerini olumsuz etkileyeceği kaygıları dikkat çekiyor. Hükümet tarafından bölgeye gönderilmesi planlanan 3 kişilik müzakere heyetinin yola çıkmak üze mesi değil, bölgedeki tüm barış çabalarının ölümü” diyerek ABD’ye tepki gösterdi ve şunları söyledi: “ABD Başkanı Obama, Başbakan Şerif ile görüşmesinde, barış görüşmelerini destekleyeceklerini söylemişti. Sayın Başkan’a sormak istiyorum, acaba böyle mi destekliyorlar? ABD’ye sesleniyorum. Mesud çok yerlerde dolaştı. Afganistan’a gitti. Bizim haberimiz vardı. Bizim haberimiz olduğuna göre mutlaka sizin de haberiniz vardır. Neden onu o zaman öldürmeniz de barış görüşmeleriAP/AFP nin başlayacağı gün öldürdünüz? ABD’nin bu İHA saldırısını barışı Taliban lideri Mesud’un engellemek için yaptığına inanıyoruz. da ölümüne neden olan Başbakanımız şu anda Londra’dan ABD’nin İHA saldırıları dönüyor. Döndüğünde kabine topPakistan’ın çeşitli kentlerinde dün protesto lanacak ve ABD ile ilişkiler gözden geçirilecek.” Bakan TTP’ye de sesedildi. lenerek “Dış güçlere prim vermere olduğu ancak saldırının ardından bu gimeli ve görüşmelere devam etmelirişimin askıya alındığı bildirildi. yiz. Askeri operasyon yapmak çok kolay ama bunu yapmak istemiyoruz” ifaBD’ye protesto desini kullandı. Enformasyon Bakanı PerPakistan, ABD’nin İslamabad vez Raşid ise “Bu kez İHA barış görüşBüyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na ça melerini vurdu ancak barış görüşmeleğırarak Mesud’un öldürüldüğü İHA saldı rinin ölmesine izin vermeyeceğiz” dedi. rısını protesto etti. ABD’nin İHA saldırıla Pakistan muhalefetinden kimi isimler de rının uluslararası hukuka aykırı olduğunun ABD’ye tepki gösterdi. iletildiği, Pakistan’ın ulusal egemenliğiTTP’nin kanlı eylemleri arasında genin ihlal edilmesinin kınandığı kaydedildi. çen yıl kız çocuklarının eğitim hakkı için Pakistan İçişleri Bakanı Çaudri Nisar mücadele eden Malala Yusufzay’ın ağır Ali Han, “Bu sadece bir kişinin öldürül yaralandığı saldırı da var. Tesettürlüler kervanına AKP’den en son Canan Candemir de katıldı… AKP’nin kadın milletvekilleri arasında hidayete eren erene… İşaret almış gibi bir anda yaklaşık yarım düzine vekil hidayete erdi. Başka kadın vekilllerin de yavaş yavaş sıraya girmesini bekliyoruz. “Kapanma furyası” burada kalmaz arkası gelir. Liderin gözüne girmek, seçim yatırımı yapmak, tribüne oynamak/Türkiye’nin konuştuğu kadın olmak, tesettür ikliminin mistik havasına girmek… gibi pek çok neden; “demokrasi tramvayı”nın heveskâr yolcularına “Ee hadi ne zaman? Siz ne zaman başınızı örteceksiniz?” sorusu yöneltilmeden daha kapanma ilhamı verebilir. İranlı yazar Sattareh Farman Farmaian’ın “İran’ın Kızı/Daughter of Persia” isimli kitabından bu köşede daha önce de bahsetmiştim... İran’ın “İslam Cumhuriyeti’ne” dönüşümüne, bizzat yaşamının içinden tanıklık eden ve günce tarzındaki kitabında bu tanıklığı aktaran Farmaian, “dönüşümü” mümkün kılan temel unsurun gerçekte “din ve iman” meselesi değil; ilkesizlik, oportünizm, günü kurtarmak, güçgüçlüden yana olmak ve “giden ağam, gelen paşam” anlayışı olduğunu söyler. üzgâr Partisi’ en büyük parti olunca Fevkalade öğretici bulduğum kitabın ana fikri; “Rüzgâr Partisi, İran’ın en büyük partisinin adıdır” cümlesinde gizlidir. Farmaian bu kilit cümlenin gerisini; “İranlılar, ezcümle bu partiye üyedir. Rüzgâr Partisi nereden kuvvetle eserse oraya savruluverirler!” diyerek getirir. İran’ı dönüştüren güç, herkesin ulusça hidayete ermesi değil; son kertede “kazanan ata oynama hırsı” olmuş… Türkiye’de de 11 yıldır hayata yön veren “Rüzgâr Partisi’nin” hızı şimdi işte giderek artıyor. Başbakan’ın 29 Ekim vesilesiyle yeni bir cumhuriyet müjdelercesine telaffuz ettiği; “Her kutlu doğum sancılı olur. Bu bir kutlu doğumdur” sözleri üzerinden 24 saat geçmeden mükemmel bir zamanlamayla ilk türbanlı vekiller TBMM’ye giriyor. Cumhuriyet Bayramı törenlerinde ilk kez türbanlı öğrenciler yanında gene türbanlı öğretmenler de yer alıyor. AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun bir süre önce başvurduğu deyimlerle ifade etmek gerekirse, “(AKP’nin ilk on yılını kapsayan) ‘tasfiye sürecinden’… (ikinci on yılına yayılacak) ‘inşa’ dönemine” geçiliyor… 29 Ekim 2013 bir tür yani bir yeni milat olmuş oluyor. Dün bir, bugün iki demeden... Öğretmenler ve öğrenciler; şimdiden kendini gösteren bir “başını ört!” baskısı altına giriyor. Cumhuriyet’in dünkü manşetini görmüşsünüzdür… “Öğretmenim başını kapat!” manşetindeki haber; “Kamu çalışanlarına getirilen türban serbestliği yeni bir boyut daha kazandı” diye devam ediyor, şu uyarıcı bilgileri veriyordu: “Öğrenciler öğretmenlerine ‘siz ne zaman başınızı örteceksiniz’ sorusu yöneltmeye başladı… Öğrencilerin başı açık öğretmenin sınıfından alınıp türbanlı öğretmenin sınıfına yerleştirilmesi için velilerin dilekçe verdiği okullar bulunuyor…” Vaktiyle ne demişti Şerif Mardin? “Mahalle baskısı, bilinmeyen ve sosyal bilimce ifade edilmesi çok zor olan bir havadır… Bu hava, İran devriminde de çok etkili olmuştur.” İşte İranlı yazar Farmaian’ın “Rüzgâr Partisi”dediği şey ile… Şerif Mardin’in “mahalle baskısı” olgusuyla ifade ettiği, herkesi biçimlendirip bir kalıba döken paradigma, son tahlilde aynı sosyal basıncı yaratan unsurlar oluyor. Mardin’in “mahalle baskısı”, Farmaian’ın “Rüzgâr Partisi” diye tarif ettiği güçlerin elinde artık Türkiye. Bu güç bizi nereye sürüklerse, anlaşılan artık oraya dek gideceğiz... İspanya’da bile birinci sayfalardan gösterilen “türbanlı vekil” olayına El Pais okurlarının yazmış oldukları çarpıcı birkaç özet yorumla bitirmek istiyorum bu yazıyı: 1. Erdoğan kurnaz. İslamcılığı zor yoluyla dayatmak isteyen diğerlerinden farklı olarak usulca yol alıyor. Türban, basit bir eşarp. Şimdilik bir ayrıntı. Ama ülke tam bir İslam devleti olana dek… gerisi yavaş yavaş gelecek. 2. Atatürk, ülkesini karanlık ve sefaletten çıkarmıştı. Erdoğan tek bir darbeyle 90 yıllık geleceği sildi… 3. Türkiye’ye artık “ılımlı İslam” gözüyle bakan alık kalmadı! 4. Erdoğan artık kimseyi kandıramıyor… 5. Özgürlüğe doğru bir adım mı? Hayır. Buna aldanmayın. Bu bir gerilemedir. Türban, eşitliğin ve modernliğin karşıtıdır. 6. İslam için büyük bir ilerleme, toplum adına büyük gerileme… 7. Yaşasın kadınların köleliği ve boyun eğişleri!!! En kötü maçolar, koyu dincilik yapan kadınlardan çıkar… ‘R A Mali’de iki Fransız gazeteci katledildi nDış Haberler Servisi Mali’de bir radyo için çalışan iki Fransız gazetecinin katledildiği bildirildi. Claude Verlorn ve Ghislaine Dupont isimli gazetecilere ilişkin dün ilk olarak Kidal kasabasında ayrılıkçı Tureg grubundan bölgesel bir yetkiliyle söyleşi yaptıktan sonra evin dışında 4 silahlı kişi tarafından kaçırıldığı haberleri gündeme düştü. Kısa bir süre sonra ise Fransa Dışişleri Bakanlığı gazetecilerin öldürüldüğünün öğrenildiğini duyurdu. Fransa, Mali hükümetinin köktendinci gruplarla mücadelesine destek gerekçesiyle geçen yıl bu ülkeye askeri müdahalede bulunmuştu. Mali’de halen Fransız askeri konuşlu. Bugün Mali ve Birleşmiş Milletler yetkilileriyle bir araya gelerek bilgi alması beklenen Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, gazetecilere yönelik eylemi nefretle kınadı. El Maliki, El Kaide için Obama’dan yardım istedi Irak Başbakanı Nuri el Maliki Washington temasları çerçevesinde önceki gün ABD Başkanı Barack Obama ile Beyaz Saray’da bir araya geldi. Görüşmede ana gündem maddesinin El Kaide olduğu, El Maliki’nin Washington’dan örgüte yönelik mücadele için askeri teçhizat, istihbarat da dahil daha fazla destek istediği belirtiliyor. Kimi haberlerde ise Obama’nın El Maliki’ye ülkede demokratikleşme konusunda etkin adım atması yönünde baskı yaptığı kaydedildi. Ayrıca Obama’nın El Kaide’nin şu anda Irak’ta eylemlerinin artırdığı görüşünü dile getirdiği belirtildi. Görüşmenin ardından Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise Irak’ın Türkiye de dahil komşularıyla ilişkilerini geliştirmesinden memnuniyet duyulduğuna vurgu yapıldı. El Maliki’nin Washington ziyareti kimi gruplar tarafından protesto edildi. (Fotoğraf: AFP) ‘Mahalle baskısı’ hemen devrede Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR), ekim ayında Suriye’de 22 basın mensubunun hayatını kaybettiğini duyurdu. Bu arada Suriye’nin başkenti Şam’da bir yerleşim yerine düşen havan mermisi 5 kişinin ölümüne yol açarken, bomba yüklü araçla düzenlenen diğer saldırıda da en az bir kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Resmi SANA ajansının haberinde ise Lazkiye’deki çatışmalarda “Türk teröristlerin de öldürüldüğü” duyuruldu. n Dış Haberler Servisi ‘Telekulak’ BM’ye havale ‘Suriye’de bir ayda 22 gazeteci öldü’ Atina’da Altın Şafak alarmı Dış Haberler Servisi Yunanistan’ın başkenti Atina’da önceki gün ırkçı Altın Şafak Partisi’nin bürosuna düzenlenen saldırıda partinin iki üyesi öldü. Motosikletli saldırganların, Altın Şafak Partisi’ne ait bir binanın önünde Neonazi partisine üye bir grup gence ateş açtığı, olayda bir kişinin de ağır yaralandığı duyuruldu. Atina’da 18 Eylül’de ırkçılık karşıtı şarkılarıyla ünlü rap şarkıcısı Pavlos Fissas’ın aşırı sağcı Altın Şafak üyesi tarafından öldürülmesinin ardından organize suç örgütü kurma ve yönetme gerekçesiyle partiye yönelik operasyonlar düzenlenmişti. Altın Şafak Partisi’nin lideri Nikos Mihaloliakos ve iki milletvekili tutuklanmıştı. Kimi kaynaklar saldırının anarşistlerle Altın Şafakçılar arasındaki bir hesaplaşma olabileceğinden kuşkulanıldığını öne sürdü. Yunanistan Kamu Düzeni Bakanı Nikos Dendias saldırıyı kınarken “Kanun herkese uygulanacaktır. Ülkenin herhangi bir neden yüzünden bir hesaplaşma alanına dönüşmesine izin verilmeyecek” dedi. Muhalefetten saldırıya tepkiler gelirken Radikal Sol İttifak SYRİZA, bunun demokrasiye yönelik olduğunu, eylemin faşizme zarar vermediğini aksine güçlendirdiğini vurguladı. Altın Şafak’tan saldırıyla ilgili yapılan açıklamada ise parti bürolarının korunması için polis tahsis etmediği gerekçesiyle Samaras hükümeti ve üyelerini hedef haline getiren medyanın sorumlu olduğu ileri sürüldü. Saldırının duyulmasıyla olay yerinde toplanan Altın Şafak üyeleri, gazetecilere saldırdı. Bu kişilerin taş ve sopalarla saldırdığı, AA foto muhabirinin de aralarında bulunduğu gazetecilerin polis korumasına alındığı kaydedildi. Muhalefet kınadı nDış Haberler Servisi Şili’de Pinochet liderliğindeki cunta döneminde sürgüne gönderilen 80 yaşındaki bir işkence mağduru yaklaşık 40 yıl sonra hükümeti tazminat ödemeye mahkum ettirdi. BBC’nin haberine göre İngiltere’de yaşayan Leopoldo Garcia Lucero, Costa Rica’daki Amerika Kıtası İnsan Hakları Mahkemesi’nde açtığı davada 1975’te ülkesine terk etmesinden Şili hükümetini sorumlu tutarak açtığı davayı kazandı. Mahkemenin ilk defa, hayatta olan bir Pinochet dönemi mağduru için tazminata hükmettiği belirtiliyor. İşkenceye 40 yıl sonra tazminat Dış Haberler Servisi ABD’nin telekulak skandalında liderlerinin dinlendiğine yönelik haberlerin merkezindeki Almanya ve Brezilya, tüm ülkelere uluslararası hukuk tarafından güvence altına alınan mahremiyet hakkını koruma çağrısının içerdiği bir karar tasarısını önceki gün BM Genel Kurulu’na sundu. Tasarıda kişisel bilgilerin yasa dışı yollarla toplanmasının, yasadışı izlemedinlemenin ağır bir hak ihlali olduğunun vurgulandığı belirtiliyor. Tasarının bu ayın sonlarına doğru oylanmasının beklendiği kaydedildi. Genel kurul kararlarının bağlayıcılığı yok. Ancak yeterli desteği alması halinde ahlaki ve siyasi açıdan ağırlığı olabiliyor. ‘Ilımlı İslam diye bakan kalmadı!’ nKAHİRE (AA) Mısır Temyiz Mahkemesi’nin, savcılığın itirazını kabul ederek Türk vatandaşı Reşat Öztürk hakkında 30 gün ihtiyati tutukluluk kararı verdiği bildirildi. Süveyş Temyiz Mahkemesi, Öztürk’ün kefaletle serbest bırakılması yönünde verilen karara savcılığın yaptığı itirazı kabul etti. Süveyş Mahkemesi, “Mısır’ın ulusal güvenliği hakkında bilgi toplama ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı liderleriyle bağlantı kurma” suçlamasıyla yargılanan Öztürk’ün, perşembe günü 2 bin 900 dolar kefaletle serbest bırakılmasına karar vermişti. Başsavcılık karara itiraz etmişti. Mısır’da Öztürk’ün tutukluluğu Kenya’da vurulan Konyalı işadamı öldü nDış Haberler Servisi Yaklaşık 3 yıl önce Kenya’ya giden ve Konya’da aile şirketi tarafından üretilen mutfak malzemelerinin satışını yapan Emre Soyuğurlu, aynı işyerindeki 2 arkadaşıyla birlikte Nairobi’de kaldığı eve 4 gün önce giren bir hırsız tarafından başından silahla vuruldu. Hastaneye kaldırılan Soyuğurlu yaşamını yitirdi. Sahra operasyonu Nijer’de çölü geçerek Cezayir’e gitmeye çalışan 127 kaçak göçmen gözaltına alındı. Yetkililerin bu adımı geçen hafta başında aralarında çocukların da olduğu yaklaşık 90 Nijerli’nin “umuda yolculukları”nın felaketle sonuçlanmasının ardından geldi. Sahra çölünü geçmeye çalışan grup araçları bozulunca açlık ve susuzluktan çölde yaşamlarını yitirmişti. AFP nDış Haberler Servisi Mısır’da CBC özel televizyon kanalı, komedyen Basim Yusuf’un programını “yayın politikasına uymadığı’’ gerekçesiyle askıya aldı. CBC programın şikâyetler nedeniyle yayınlanmayacağını savundu. Mursi’ye hakaret ettiği iddiasıyla yargılanıp serbest bırakılan ünlü komedyen, programının geçen hafta vunma Bakanı Es Sisi’yi eleştirmişti. Yusuf, programında Müslüman Kardeşler’i de eleştirmeyi sürdürmüştü. CBS’nin kararına siyasiler de tepki gösterdi. Anayasa hazırlık çalışmalarında yer alan Amr Musa kanalın kararının ülkedeki ifade özgürlüğüne yönelik kaygıları arttıracağı uyarısında bulundu. Mursi’yi eleştirdi yargılandı, Sisi’de de işinden oldu ABD’yi alarma geçiren saldırı nDış Haberler Servisi ABD’de Los Angeles Havaalanı’nda önceki günkü silahlı saldırıyı 23 yaşındaki Paul Anthony Cianci’nin gerçekleştirdiği bildirildi. İçine kapanık birisi olduğu ifade edilen Cianci’nin, olayı tek başına gerçekleştirdiği sanılıyor. Çantasında merkezi hükümet karşıtı belgeler bulunan Cianci’nin, New Jersey doğumlu olduğu kaydedildi. Annesini birkaç yıl önce kanser nedeniyle kaybeden saldırganın, kısa bir süre önce intihar girişiminde bulunduğu ve bu nedenle evine polisin gittiği ortaya çıktı. Saldırıda bir güvenlik görevlisi ölmüş, Cianci dahil 4 kişi yaralanmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle