Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 2013 PERŞEMBE 6 HABERLER AKP’li TBMM Başkanvekili Yakut: Kızlı erkekli eğitim yanlış, bu düzeltilecek Harem selamlık okul ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Kayseri Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana uygulanan karma eğitim sisteminin kaldırılacağının sinyalini verdi. Yakut, “Türkiye’de şimdiye kadar kız ve erkek öğrencilere birlikte eğitim yaptırılmasını büyük bir yanlışlık olarak değerlendiriyorum. İnşallah bu yanlış önümüzdeki dönem içinde düzeltilecek” diye konuştu. Gelen tepkiler üzerine ise çark eden Yakut, “Bu benim, eğitimde alternatif olarak söylediğim sözler. Partimin görüşü değil” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kızlıerkekli öğrenci evleri üzerinden başlattığı tartışmanın ardından; AKP bu kez de Türkiye’nin kuruluşundan bu yana uygu Yurtlarda Kuran kursu EMRE DÖKER l HERKES KARŞI AMA... ‘Dehşete düştüm’ AKP’li Sadık Yakut’un ‘haremselamlık okul’ önermesini içeren sözlerine sosyal medyada gösterilen tepkilerin yanı sıra CHP Ankara Milletvekilleri Levent Gök ve Aylin Nazlıaka sert sözlerle karşı çıktı. Gök, Yakut’un sözlerini duyunca “dehşete düştüm” derken Nazlıaka da AKP’nin derdinin Aydınlanma dönemi ve Cumhuriyetle olduğunu söyledi. Kabinenin tek kadın üyesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e de seslenen Nazlıaka, “Meclis’te ne zaman kadın milletvekillerini perdenin arkasına oturtacaklar?” diye konuştu. MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, “Böyle saçmalık olmaz. Karma eğitim kurumunda yapılan ahlaksızlık neymiş? Bu dar bir zihniyetin görüşüdür” dedi. lanan karma eğitim sisteminin kaldırılmasını gündeme getirdi. 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla TBMM’de düzenlenen 14. Ulusal Çocuk Forumu’nda 81 ilden gelen 1 kız ve 1 erkek çocuğun yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ve TBMM Başkanvekili Sadık Yakut katıldı. Konuşmasında sözü karma eğitime getiren Yakut, eğitimde kız ve erkek çocukla ‘Bu yanlış düzeltilecek’ rının ayrı ayrı okullarda okutulması adına Türkiye’de geçmişten bu yana bir yanlışlık yapıldığını savundu. Türkiye’de Batıcılık adına çocukların aynı okullarda okutulduğunu kaydeden Yakut şöyle konuştu: Fakat Türkiye’de Batı’dan gelip okul açanlara baktığınız zaman örnek olarak Galatasaray Erkek Lisesi, İtalyan Kız Lisesi, Alman Kız Lisesi diye kendileri kız ve erkek öğrenciler için ayrı ayrı...” İnsanlığın silah için harcadığı paranın küçük bir kısmını çocuklar için harcaması durumunda bazı sorunların çözüleceğini kaydeden Yakut, salgın hastalıklar nedeniyle hayatını kaybeden çocuk sayısının vahim olduğunu kaydetti. Yakut, her yıl 1 milyon 300 bin çocuğun ya çalınarak ya da kaçırılarak kaybolduğunu söyledi. İZMİR İzmir’de harem selamlık olarak ayrılan yurtlarda Kuran kursları açılmaya başlandı. Yeni öğretim yılıyla erkek öğrenci yurduna dönüştürülen Buca Ahmet Tatari Yurdu’nda öğrencilerin için Kuran kursu açılacağı duyuruldu. Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtta, yemekhane fiyatlarının yüksekliği, ders çalışma odalarının yetersizliği ve sosyal alanların bulunmamasına karşın açılacak Kuran kursu tepkilere neden oldu. Öğrencilerin tepkilerinin yanı sıra Eğitimİş İzmir Şube Başkanı Ömer Lütfi Değirmenci de, yurtların haremselamlık sisteme geçmesiyle öğrencilerin günde en az 2 saatlerinin yollarda geçtiğini, Kredi ve Yurtlar Kurumu yöneticilerinin ise öğrencilerin ihtiyaçlarından çok, AKP’nin “dindar nesil” hedefi için çalıştığını söyledi. ‘OY VERMEYİN’ DEMİŞTİ DİN DERSİ, ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİNİ DE GÖTÜRÜYOR lk öncelik sağlıklı koşullarda barınma olmalı’ Değirmenci, “Devlet din konusunda yönlendirici ve dayatmacı olmamalıdır. Bir öğrenci yurdunda Kuran kursunun faaliyete geçmesini tasvip etmiyoruz. Asıl beklentimiz öğrencilerimizin okuluna en yakın yerde, sağlıklı koşullarda barındırılmasıdır” dedi. ‘İ 7 yıllık hakaret davası ÖZLEM GÜVEMLİ SBS’de yeni kriz kapıda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Seviye Belirleme Sınavı (SBS) yerine bu yıl ilk kez uygulamaya koyduğu yeni ortaöğretime geçiş sistemi kapsamında 6 dersten yapılacak merkezi sınavı dörde düşürecek. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ile birlikte T.C. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi dersi de sınav sisteminden çıkarılacak. MEB, liselere geçişte uygulayacağı yeni ortak merkezi sınav sisteminde değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Buna göre önümüzdeki yıl İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri, merkezi sınav kapsamından çıkarılacak. Bu yıl ilki 2829 Kasım’da yapılacak merkezi sınavlarda ise öğrenciler bu 2 dersten de sorumlu olacak. Liselere geçişte bu yıl ilk kez uygulanacak 6 dersten ortak merkezi sınav sisteminde değişikliğe gidiyor. Değişiklik, 13 Kasım’da özel öğretim kurumlarının müdürleriyle İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıda gündeme geldi. Toplantıya MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mehmet Küçük, Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Mustafa Koç ve bakanlık müşaviri Ercan Demirci katıldı. Toplantıda konuşan Küçük, öğrencilerin matematik ve fen becerilerinin ölçüldüğü uluslararası değerlendirme sınavı olan PISA’da Türkiye’nin kötü performansını iyileştirmek için bu derslere ağırlık vermek istediklerini bildirdi. Bu kapsamda, yeni ortaöğretime geçiş sınavında bir değişikliğe gideceklerini anlatan Küçük, önümüzdeki yıl İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin ortak sınav kapsamından çıkarılacağını kaydetti. Buna göre önümüzdeki yıl merkezi sınavlar Türkçe, Matematik, Fen ve Yabancı Dil derslerinden oluşacak. Harem selamlık havuz su kaçırdı ÖMER ŞAN ip Erdoğan’ın RİZE Başbakan Tayy harem selamğı rdı ptı memleketi Rize’ye ya avuzunun su tutlık yarı olimpik yüzme h Mühendisleri aat İnş tı. çık madığı ortaya nı Murat Yazıcı, çöp Odası Rize Şube Başka lan havuz inşaadolgu alanı üzerine kuru kullanılmadığını, nin tında uygun temel tipi etkisiyle oluşan titın lar raç n a eçe n g yolda e çatlaklar oluşturnd ini em z z reşimin havu Havuzun kurulı, “ zıc duğunu açıkladı. Ya nıydı. İzolasyon ile duğu alan çöp dolgu ala yapısal hatayı orma ir a bil na suni tedbir alı sunuz” dedi. tadan kaldırmamış olur Ümraniye’de 2006 yılında ayakkabı boyacılığı yaparken “Hükümete oy vermeyin” başlığıyla kendi el yazısıyla hazırladığı bildiriyi dağıtırken gözaltına alınan Ömer Sertoğlu’na “kamu görevlilerine hakaret” suçlamasıyla açılan dava 7 yıl sonra sonuçlandı. Mahkeme, Sertoğlu’nun dağıttığı bildirinin eleştiri mahiyetinde olduğunu ancak dağıtım esnasında Başbakan ve hükümet üyelerine hakaret ettiğini öne sürerek 1 yıl 15 gün hapis cezası verdi. 7 yıllık yargılamada 2 kez iddianame hazırlandı, 3 kez hâkim değişti. İlk kurulduğunda AKP’ye oy veren, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın şehir dışındaki mitinglerine bile giden Sertoğlu’nun hayatı 2003’te memuriyetten atılınca değişti. Geçimini sağlamak için ayakkabı boyacılığı yapmaya başlayan Sertoğlu, AKP ile ilgili umutları yıkılınca kendince hükümeti eleştirmeye başladı. Demokratik tepkisini göstermek isteyen Sertoğlu, 6 Mayıs 2006 tarihinde her gün önünde ayakkabı boyadığı Ümraniye İGDAŞ’ın güvenlik kulübesinin üstüne çıkıp kendi el yazısı ile hazırladığı bildiriyi okumaya başladı. Bildiride “Bu iktidar ağzı ile kuş tutsa oy vermeyeceğiz. Neden derseniz sıralayayım: Bu iktidar zenginin yanındadır. Yolsuzlukla mücadelesi göstermeliktir. Kayıt dışının üzerine gitmemektedir. Amerika’nın dümen suyundadır. IMF’nin politikası aynen devam etmektedir” deniliyordu. Sertoğlu, bu bildirinin 3040 kadar fotokopisini biriken kalabalığın üzerine attı. Gözaltına alınarak Ümraniye Adliyesi’ne götürülen Sertoğlu’nun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “ş...siz” dediği öne sürüldü. Sertoğlu savcılık ifadesinde polisin bu iddiasını reddetti. Savcı, Sertoğlu hakkında “hükümetin manevi şahsına hakaret” gerekçesiyle iddianame hazırladı. Ancak iddianame mahkemece reddedildi. Savcı bu karara itiraz etti. İtirazı değerlendiren üst mahkeme, ilk mahkemenin verdiği kararı yerinde buldu. Bu aşama davanın kapanması gerekiyordu ancak savcı ikinci bir iddianame daha hazırladı. İddianame bu kez başka bir mahkemeye gitti ve kabul edildi. Savunmaya Özgürlük Platformu, iki yıldır “sanık” ve çoğu F tipi cezaevlerinde kalan meslektaşlarının serbest bırakılması istemiyle Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde dün öğlen saatlerinde “Savunmaya özgürlük” pankartı açıp eylem yaptılar. KCK soruşturması kapsamında 15’i tutuklu, 46 avukat arkadaşlarının serbest bırakılmasını isteyen Savunmaya Özgürlük Platformu üyeleri, adına basın açıklamasını okuyan avukat Rezan Sarıca, “Siyasi iktidarın direktifi ile kriminal olmayan politik bir proje ile arkadaşlarımız yargılanıyor. Bunlardan 15 arkadaşımız halen F tipi hücrelerde tutulmaktadır. Gelinen atmosferde bu dava trajikomik bir konuma düşmüştür.” (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Savunmaya özgürlük l İŞÇİLERE SALDIRI ‘Bunlar Alevi öldürün!’ BOLU (Cumhuriyet) Göynük ilçesinde termik santral inşaatında çalışan 5 işçi, aynı firmada kaynakçı olarak çalışan işçilerin saldırısına uğradı. 4 kişi hafif yaralanırken tedaviye alınan Hüseyin Doğan kendilerine saldıranların, “Vurun bu komünist Alevilere” dediklerini söyledi. Bir hafta önce 4 arkadaşıyla birlikte Tunceli’den gelerek işe başladıklarını belirten Hüseyin Doğan, “Bizim Tuncelili olduğumuzu sadece firma sahibi biliyordu. Biz boru döşeme işinde çalışıyorduk. Kaynakçı olarak çalışan grup, boru ve demirlerle bize saldırdı. Kafama boruyla vurduktan sonra düştüm ve saldırmaya devam ettiler. Saldıranlar, ‘Vurun bu komünist Alevilere. Öldürün bunları’ diyerek bağırıyorlardı. Orada ölebilirdik. Firma sahibi ve bize saldıranlar hakkında sonuna kadar hukuki mücadelemi sürdüreceğim” dedi. İstanbul Haber Servisi Gözaltındayken işkence ile öldürülen Engin Çeber’in davasında, yazdığı raporu mahkemeye sunmadan bir TV kanalına satan bilirkişiye 5 ay hapis cezası verildi. Dudak okuma uzmanı Özgür Tekol, Çeber davasında bilirkişi olarak görevlendirilmiş, Metris Cezaevi’ndeki kamera kayıtlarını inceleyerek dönemin 2. Cezaevi Müdürü Fuat Karaosmanoğlu’nun söylediklerini dudak okuma yöntemiyle tespit etmesi istenmişti. Çeber işkence gördüğünde orada olan tüm tanıklar, mahkemeye verdikleri ifadelerinde, Çeber dövüldükten sonra Karaosmanoğlu’nun diğer mahpuslara “Bundan sonra sayıma kalkmayan Çeber davasının bilirkişisine ceza Azınlık okulları bilmecesi Toplantıya katılan azınlık okullarının müdürlerinin ise bu sene uygulanacak merkezi sınavda din dersi almayan kendi öğrencilerinin haksızlığa uğrayacağını söylediği ve oluşacak mağduriyetin önlenmesini istediği iddia edildi. Küçük’ün ise bu mağduriyetin farkında olduklarını, ancak konuyla ilgili bu sene yapılacak bir şey olmadığını söylediği öne sürüldü. Ancak 3 Eylül’de Bakan Nabi Avcı ve Küçük’ün katıldığı yeni liselere geçiş merkezi sınavının tanıtımının yapıldığı toplantıda, azınlık okullarında okuyan öğrencilerle gayrimüslim öğrencilerin, okullarda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden muaf tutuldukları için yeni sistemde din dersinden sınava girmeyeceği ve bu öğrencilerin yerleştirmeye esas olacak puanı üzerinde 5 temel dersin etkili olacağı açıklanmıştı. ların sonu böyle olur” dediğini aktarmıştı. Karaosmanoğlu bu davada “işkenceye katılmadığı halde olaydaki sorumluluğundan dolayı” müebbet hapis cezası aldı. Tekol ise raporuna Karaosmanoğlu’nun bu sözleri söylemediğini yazdı. Aynı akşam da ATV televizyonuna çıkarak kendisine rapor yazması için verilen görüntülerin sunumu eşliğinde raporunu anlattı. Çeber davasının görüldüğü Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi, avukat Taylan Tanay’ın talebinin ardından suç duyurusunda bulundu. Özgür Tekol “görevi kötüye kullanmaktan” suçlu bulundu ve beş ay hapis cezası aldı. Hâkim kararın açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi. Bize artık l CAMİCEMEVİ TARTIŞMASI: saygı gösterin İstanbul Haber Servisi Eski AKP milletvekili ve eski Kartal Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in, Kartal Cemevi’nde mescit yapılması istemi cemevi yönetiminin tepkisine neden oldu. Kartal Cemevi’nde dün bir cenaze için bulunan Sekmen, Cemevi Başkanı İsmail Saçlı’ya “Bir mescit yapsanız da buraya cenazeye geldiğimizde vakit namazlarını da kılabilsek” önerisinde bulundu. Saçlı da Sekmen’e, cemevinin de ibadethane olduğunu, namaz kılabilmeleri için uygun yerin olduğunu söyledi. Sekmen ise “Kalabalık olunca da vakit namazını topluca kılacağımız bir ibadet yeri olsa, mescit olsa fena olmaz” değerlendirmesi üzerine Saçlı “Kim size kılmayın diyor. Yoksa cemevinde namaz kılınmaz fetvası mı verildi” diye sordu. Saçlı şöyle devam etti: “Öyleyse Alevi vatandaşların yoğun olduğu mahallelerde camilerin bir bölümünü bize verin. Cem edelim. Cemevinde olur ama camide olmaz öyle mi? Böyle davranıp toplumumuzu da germekten vazgeçin. Toplumumuza önce saygı gösterin. Sonra öneri getirin ama bu öneri de edep sınırlarında olsun.” Sertoğlu: Kamu adına talep edemezler İlk duruşmaya katılan Sertoğlu, 3 yıl boyunca mahkemeye uğramadı. 2009 yılında davaya zorla getirilme kararı çıkınca Sertoğlu için 20 Eylül 2013 tarihinde 7 yıllık dava karara bağlandı. Mahkeme, TCK’nin 125/1, 125/3a, 125/5. maddelerinden kamu görevlilerine hakaret iddiasıyla Ömer Sertoğlu’nu 1 yıl 15 gün hapisle cezalandırdı. Karara itiraz eden Sertoğlu, “Benim davam hakaret davası olamaz. Varsa böyle bir durum başbakan dava açsın. Kamu adına mahkemenin bunu takip etmesi akıl alır gibi değil. Adalete, mahkemelere, hukuka inancım kalmadı” diye konuştu. Herkes potansiyel suçlu! KESK’e yönelik 19 Şubat’ta 28 ilde düzenlenen operasyonlarda 167 emekçi gözaltına alınmış, 47 KESK yönetici ve üyesiyle ilgili dava açılmıştı. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava öncesi KESK üyeleri Adana’da eylem yaptı. İnönü Parkı’nda toplanan emekçiler adına konuşan KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Yalçın Alçiçek, “AKP zihni yetinin kendi düşüncesinde olmayanı, AKP’ye karşı olanı potansiyel suçlu olarak gördüğü açıkça ortadadır. Bu nedenle ülkenin açıkhava hapishanesine dönüştüğü de bir gerçektir” dedi. Alçiçek, KESK’in 23 Kasım’da Ankara’da, 24 Kasım’da ise İstanbul’da yapacağı kitlesel basın açıklamalarına katılmaya davet etti. (SAVAŞ KÜRKLÜ)