Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 2013 PERŞEMBE 12 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK Milletvekillerine yönelik anketten çarpıcı sonuçlar çıktı: Dağdakiler inecek, hapishaneler boşalacak! Ne var ki hayali bu kadarla sınırlı değil. Dağdakileri indiren, hapishaneleri boşaltan sözleri temel amacın özeti... Hayalin gerçekleşebilmesi kimi başka öğelere; Kürdistan önderlerinin bugünlere değin sürekli yineledikleri koşullara bağlı. Kürt sorununun çözümünü sağlayacağı iddiasıyla ortaya konulan temel koşulların gereklerini nasıl yerine getirecek?.. HHH Hemen her gün hayalini gerçekleştirmeye yönelik bir adım atacağı yerde; Kürdistan önderlerinin dayatmalarını topyekun çözümleyecek bir yol yöntem bulmaya çalışıyor olmalı. Ne var ki, önce hayalinin sınırlarını çizmeli; öncelikle nasıl bir Türkiye hayal ettiğini açıklamalı... Örneğin Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk ve Kürt iki milletten oluştuğuna, genel seçimden sonraki Meclis’e getirmeyi düşlediği yeni anayasada yer verecek mi? Türkçenin yanı sıra Kürtçenin de eğitim dahil her alanda devletin anadili olduğunu kabul ettiğini açıklayacak mı? Kürdistan dediği bölge illerine özerlik tanıyabilecek mi? Bu bölgelerdeki Kürt yönetimlerinin vergi toplaması başta, kimi yaptırımlarına izin verecek mi? Bu ve daha pek çok Kürt dayatmalarını gerçekleştirmeye girişebilir, başarılı sonuç ya da sonuçlar alırsa… … Hiç kuşku yok hayali gerçekleşmiş, dağdakiler ovaya inmiş, hapishaneler boşalmış olacak ve tabii... … Misakımilli Türkiyesi’nin ruhuna fatiha! HHH Ne ki öncelikle sözüne inanılır olması gerekiyor. Bir süre önce söylediğini bir zaman sonra yalanlayan, tersini rahatlıkla açıklayan bir liderin vaatlerini gerçekleştirebileceğine başta Kürtler, tabii milletin en az yüzde 50’si inanıyor mu acaba? Artık çoğu söylemlerine daha önceki yıllarda, başbakan söylüyorsa doğrudur diyenler, bugün de aynı kanıyı yineleyebiliyorlar mı? Kuşkulu! Zira Başbakan bir araştırmaya, sağlıklı bilgilere dayanmayan, şuradan buradan duyduğu yarım yamalak kimi bilgileri, muhaliflerine saldırdığı konuşmalarında doğruymuş, gerçekmiş gibi kullanıyor. HHH Örnek pek çok. Tazeleri yeni yaşandı. Salı günü grupta yine esip savuruyor. Diyarbakır’da bağrına bastığı, sahiplendiği Ahmet Kaya’yı savunurken, bir konserindeki sözlerine tepki gösteren sanatçıların şimdi “Ben o sırada dışarıdaydım” dediğini söyledi ve sözlerini çok veciz, çok edepli, çok terbiyeli ve tabii kendisine yakışır bir üslupla şu cümleyle bağladı: “Ulan hepiniz oradaydınız be!’” Ayak bağı olan gazeteciler var ya onlar; tabii Kürtçe CD hazırlayacağını söyleyen Ahmet Kaya’ya, Başbakan’ın ulan dediği, aşırı ölçüde tepki gösterenleri koleksiyonlardan çıkardılar. Kaya’yı yuhalayanlar arasında başta AKP’ye vurgun, 70’lere dayanmış, hâlâ seksi görünmeye doyamayan Ajda Pekkan’ı mı istersiniz, yoksa malulen sahnelerden emekli, RTE’nin biricik dostlarından İbrahim Tatlıses’i mi; dün öyle bugün böyle kimi ararsan var. Serdar Ortaç, Özcan Deniz vs’yi de içeren listede sıra başı kim?.. Her filminde toplumun önemli bir kesimini babayiğit, sözünün eri, maço erkek diye mest eden ve de AKP’nin akil adamlarından, Kaya’ya saldırıldığı o sırada şimdi “tuvaletteydim” diye mazeret beyan eden Kadir İnanır! Basında her dönemin adamları gibi, sanat âleminde de İnanır’lar, Pekkan’lar! HHH Herkesin derdi kendi başına. Örneğin Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in derdi büyük! Yeni anayasayı hazırlayacak komisyonun başkanı. 25 ayda ancak 60 maddede uzlaşabildi dört parti. Ama bu süreçte çekmediğim kalmadı. Anamdan emdiğim süt burnumdan geldi, diyor. Tabii emdiği süt burnundan gelen başka kesimler de var. Örneğin tazminata yeni biçim verilmesine karşı çıkan işçiler... Gülen cemaati dershane konusunda sürdürdüğü direnmeye havlu atmaya hazırlanıyor. Fethullah Gülen’in kulağına kar suyu mu kaçtı ne? Geçenlerde RTE’ye firavun demişti, son demeçlerinde öyle demek istemediğini yana yakıla açıklıyor. HHH Dünya dönüyor... Bizde ise demokrasi geldiğinden beri kimileri dönüyor, dönüyor! Dönenler, dönekler kazanıyor. Devir o devir!.. İşin tuhafı dönenlere, döneklere toplum daha bir candan sarılıyor! İletişimsizim, işlevsizim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi’nin milletvekilleriyle yaptığı anket, milletvekillerinin en çok yakındığı konunun “iletişimsizlik ve işlevsizlikişe yaramazlık duygusu” olduğunu ortaya koydu. Ekşi, tüm milletvekillerine gönderdiği ancak 70’inden yanıt aldığı anketi, kamuoyu yoklaması tekniğiyle 550 milletvekiline uyarladı. Ekşi, milletvekillerinden anketi kimliklerini açıklamadan yanıtlamalarını istedi. Ekşi, anketin vekillerin çoğunun Meclis’in işleyişinden memnun olmadıklarını ortaya koyduğunu belirtti. Anketten çıkan bazı çarpıcı sonuçlar şöyle: l 363 milletvekili Genel Kurul çalışmalarına o gün ne konuşulacağını bilmeden geldiğini söylüyor. 429’u Meclis çalışmalarını “verimsiz” bulduğunu, 545’i yürürlükteki içtüzükten memnun olmadığını, 248’i kendisini “işlevsiz” hissettiğini söylüyor. l Meclis’in çalışmasını verimsiz bulanların, bu soruya yanıt veren 69 milletvekiline oranı yüzde 78 yani milletvekili sayısıyla ifade etmek gerekirse 429 olduğu ortaya çıktı. l Genel Kurul’a o gün neler konuşulacağını önceden bilmeden gelen ve orada öğrenenlerin toplam 70 yanıt içinde oranı yüzde 66 olduğu, bir diğer ifadeyle 363 milletvekilinin Genel Kurul’a, “o gün neler görüşüleceğini bilmeden” geldiği görüldü. l Kendisini Meclis’te işlevsiz sayanların, verilen toplam 60 yanıt içindeki oranının yüzde 44 yani 248 milletvekiline tekabül ettiği; işe yarar görenlerin oranının yüzde 48 yani 264 milletvekilinin kendisini “işe yarar” gördüğü; çok iyi hisseden 38 milletvekili anlamına gelen oranın yüzde 7 çıktığı anlaşıldı. l Genel Kurul’daki görüşmelerle ilgili soruya yanıt veren 69 milletvekilinden “İzlerken zorlanıyorum” diyenler, tüm üyelerin yüzde 29’unu yani 160 milletvekilini buluyor. l Gül’den Suriye mesajları Konuşmasını yapmak için kürsüye çıkan Gül “Promter cihazında yazılar ters” deyince gülüşmeler yaşandı. (DHA) Suriye’den Türkiye’ye yönelik bir siber saldırının altyapı hazırlığı olduğu ortaya çıktı ‘Enter’ tehdidi kapıda BARKIN ŞIK ‘Yangın komşudaysa söndürmek görev’ Mısır ve Suriye’de tutulan gazetecilere destek eylemi İstanbul Haber Servisi Gazeteci örgütleri, Mısır’da 96 gündür tutuklu bulunan TRT muhabiri Metin Turan ve 1.5 yıldır Suriye’de kayıp olan Beşşar Fehmi Kaddumi için eylem yaptı. TGS, TGC, Medya İş Sendikası’nın da aralarında bulunduğu meslek örgütleri, dün Galatasaray Lisesi önünde meslektaşları için bir araya geldi. Meslek örgütleri adına yapılan ortak açıklamayı gazeteci Ardan Zentürk okudu. Zentürk, Press Emblem Campaing’in verilerine göre, 2013 yılında 26 ülkede en az 90 gazetecinin hayatını kaybettiğini, sadece Suriye’de 13 gazetecinin katledildiğini belirtti. Suriye’de 460 gün önce kaçırılan gazeteci Beşşar Kaddumi’nin akıbetinin bilinmediğine dikkat çeken Zentürk, yapılan tüm girişimlere karşın kendisinden halen haber alınamadığını kaydetti. Mısır’da mesleği gereği bulunduğu camide tutuklanan Metin Turan’ın da tutukluluk süresinin sürekli uzatıldığını ifade eden Zentürk, “Bu tutuklamaların siyasi bir tarafı var. Suriye’de Esad yönetiminin, Mısır’da ise askeri cuntanın Türkiye ile yaşadıkları sorunları mesleklerini icra eden gazeteciler üzerinden dışavurduğu gözleniyor” dedi. Gazetecinin vatandaşı olduğu ülkenin resmi temsilcisi olmadığını vurgulayan Zentürk, gazetecilerin bir an önce serbest bırakılmasını istedi. ANKARA Türkiye üzerinden Esad muhalifi gruplara silah ve mühimmat gibi lojistik destek verildiğinin polis operasyonlarıyla tescil edilmesinin ardından, Suriye Elektronik Ordusu’nun Türkiye’yi hedef alacak bir siber saldırının altyapısını kurmaya yönelik girişimler içinde olduğu öğrenildi. Suriye Elektronik Ordusu’nun, Rusya ve Çin’in ardından dünyadaki üçüncü büyük siber güç olduğu belirtiliyor. Batı medyasına düzenlediği siber saldırılarla tanınan Suriye Elektronik Ordusu, BBC, France 24, Guardian, Associated Press (AP) ve Financial Times dahil birçok medya organının sitesini hack’ledi. Bu yıl içinde AP’nin Twitter hesabını ele geçiren Suriye Elektronik Ordusu, 2 dakikada 136 milyar dolarlık kayba neden olmuştu. Ankara’da düzenlenen “Ulus lararası Siber Savaş ve Güvenlik Konferansı”nda verilen kahve molalarının ana gündem maddesi Türkiye’nin siber saldırılara ne kadar hazırlıklı olduğu ve hangi ülkelerin Türkiye’yi hedef alabileceğiydi. Suriye’de yaşanan iç savaşta, muhaliflerden yana tavır koyan Türkiye’nin, Esad yanlısı Suriye Elektronik Ordusu’nun hedefinde olup olmadığını sorduğumuz siber güvenlik uzmanları, sanal âlemde Suriye’den Türkiye’ye yönelik bir siber saldırının altyapısına yönelik kodlarla karşılaştıklarını kaydetti. İstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye’deki iç savaşın, bir milletin kendi kendini tüketmesine yol açtığını belirterek “Çatışma ortasında nefretle yetişen nesiller şimdiden gelecekteki çatışmaların tarafı haline getirilmekte ve kısır bir döngünün parçası olmaktadırlar. Şayet İslam âlemini ilgilendiren sorunlara biz çözüm arayıp getiremezsek başkaları kendi çözümlerini dayatacaktır. Evimizi düzene koymak, herkesten önce bizim sorumluluğumuzdur” dedi. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi’nin (İSEDAK) 29. Bakanlar Toplantısı dün Hilton Convention Center’da başladı. Toplantının açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’deki iç savaşa değindi. Gül, bu tür sorunların çözümü için üye ülkelere daha fazla sorumluluk düştüğünü belirterek “Yangın evimizdeyse, komşumuzdaysa, söndürmek herkesten önce bizim meselemizdir. Aksi halde yaşanacakların maliyeti, hepimiz için çok büyük olacaktır” diye konuştu. İslamofobinin de ciddi bir sorun olarak varlığını sürdürdüğünü ifade eden Gül, “Bu sorunun devamında, kasıtlı kara propaganda faaliyetleri kadar, maalesef bir kısım karanlık ruhlu şahıs ve mahfillerin, mukaddes İslami değerlerimizi kendi emellerine alet ederek yürüttükleri şiddet ve terör eylemlerinin payı da büyüktür. İslam ile maşeri vicdanda mahkum edilen terörü yan yana getirenlere malzeme veren her türlü sapkınlığa karşı mücadele etmeliyiz. Şunu mutlaka zihinlere ve yüreklere kazımalıyız: İslamda teröre yer yoktur” diye konuştu. İhsanoğlu: Suriye gücünü kaybediyor İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu, Suriye’de yaşananlara ilişkin “Suriye gücünü her gün biraz daha kaybediyor, altyapısı yok ediliyor, abideler, binalar, varlıklar, zenginlikler yok ediliyor. Göz göre göre bütün dünya eli kolu bağlı seyrediyor. Bu çok acı bir şey” dedi. Hague ve Davutoğlu ölenler anısına çiçek bıraktı. (AP) ABD borsasını altüst ettiler Bu yıl nisan ayından Amerikan haber ajansı AP’nin Twitter hesabını ele geçiren Suriye Elektronik Ordusu, “Beyaz Saray’da iki patlama. Barack Obama yaralandı” tweet’ini atmış, tweet’in etkisiyle borsa 2 dakikada 1563 puan gerilemişti. Bu düşüş 136 milyar dolarlık kayba neden olmuştu. Siber âlemde, Suriye’den Türkiye’ye yönelik benzer saldırıların yaşanmasından endişe ediliyor. milyara 40 binlik darbe Uzmanlar, konferansta siber tehditlerle ilgili bilgi verirken 3 milyar dolarlık bir füze sistemini 40 bin dolarlık bir yazılım ile alt edebileceklerini ifade etti. Ortadoğu’nun büyük bir siber saldırı altında olduğunu kaydeden uzmanlar, 2010’da Stuxnet adı verilen saldırı ile İran’ın nükleer faaliyetlerinin iki yıl geciktirildiğini kaydetti. Uzmanlar, siber saldırılar ile örneğin Sırbistan’ı hedef alan bir füzenin Almanya’ya yönlendirilebileceğini belirtti. Sanal âlemdeki güvenlik açıklarının 40 ile 100 bin dolar arasında el altından alıcı bulduğunu ifade eden uzmanlar, 2014 2024 arasında siber silahların 4 milyar dolarlık bir pazar payına ulaşmasını beklediklerini söyledi. 28 Şubat davasında Hikmet Köksal savunma yaptı ‘Niyetimiz kötü olsaydı kimse durduramazdı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 28 Şubat davasında savunma yapan dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı, emekli Orgeneral Hikmet Köksal, Batı Çalışma Grubu (BÇG) içinde yer almadığını belirterek “TSK, illegal bir iş yapmaz, şartlar gerektiğinde gereken şeyleri yapar. İllegal iş yapacak bir ihtiyaç da yoktu. Niyetimiz kötü olsaydı bizi kolay kolay kimse durduramazdı. Bunu da bilmek lazım” dedi. Sincan’da tankların hükümeti devirmek için yürütüldüğü konusuna değinen Köksal, bunun planlı bir eğitim olduğunu belirterek “Sincan’dan tankların yürütülmesi kadar istismar edilmiş bir olay görmedim” diye konuştu. 28 Şubat davasının 35. duruşması Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Savunmasına başlayan Köksal, MGK ve YAŞ toplantılarına yasal olarak katıldığını, alınan kararları da imzaladığını belirterek 28 Şubat 1997’deki MGK’ye ilişkin bilgiler verdi. Toplantıda önce MİT, daha sonra İçişleri Bakanlığı görevlisinin bilgi verdiğini kaydeden Köksal, “Genelkurmay’dan bir korgeneral de bilgilendirme yaptı. Bunun üzerine bazı konular tartışıldı, asgari müştereklere varıldı. O askeri müştereklerin hükümete sunulması kararlaştırıldı. Bununla ilgili tamamen askerler suçlanmış, başka kimseden bahsedilmemiş. Herkes bu bilgiler verilirken dikkatle dinledi. İyi niyetli alınmış kararlar olarak hükümete gönderildi” diye konuştu. Köksal, “Batı Çalışma Grubu Eylem Planı” diye bir çalışma olmadığını savundu. 3 l Terör kurbanları anıldı 10 yıl geçti ama acılar hâlâ taze İstanbul Haber Servisi İngiltere’nin Beyoğlu’ndaki İstanbul Başkonsolosluğu ile Levent’teki HSBC binasına 20 Kasım 2003’te yapılan terör saldırılarının 10. yılı dolayısıyla anma töreni düzenlendi. Başkonsolosluk binasındaki tören öncesi, saldırının gerçekleştiği yere İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ve İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi David Reddaway çelenk bıraktı. Törende konuşan Hague, büyükelçi ve konsolosluk çalışanlarının, terör saldırılarından bu yana, bölgedeki insanların destek ve dostluğunun farkında olduğunu söyledi. Törene katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da “Saldırılar ne kadar haince, alçakca olursa olsun, bizim teröre karşı olan dayanışmamızı ortadan kaldıramayacaktır. Dün olduğu gibi bugün de ve yarın da Türkiye ve İngiltere olarak dünyanın her yerinde teröre karşı mücadelede yan yana duracağız” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin, “Uluslararası Yeni Medya ve Katılım Konferansı”, 2223 Kasım tarihlerinde yapılacak. İletişim Fakültesi’nin İstanbul Galata binasındaki konferans, Bilim ve Teknolojide Avrupa İşbirliği (COST) örgütüyle ortak düzenlenecek. Dekan Prof. Dr. Haluk Gürgen’in açılış konuşmasıyla başlayacak konferansın ana sunumlarını, İsveç Lund Üniversitesi’nden Peter Dahigren ve Belçika Vrije Üniversitesi’nden Nico Carpentier yapacak. Konferans süresince, 10 panel gerçekleştirilecek. Yabancı ve Türkiye’deki üniversitelerden panelistler; “Yeni medyada güven kavramı”, “Gençlerin seçimlerde yeni medyayı kullanması”, “Siyaset ve sokak sanatı”, “Sessiz kamuoyunun yükselen sesi sosyal medya”, “Online seçim kampanyaları”, “Sosyal medyanın muhalif siyasal hareketteki fırsatları”, “Çatışma ve barışta diyalog: yeni medya” gibi konularda bildiriler sunacak. Yeni medya ve katılım tartışılacak TGB’lilere ÖSO cezası İzmir Gündoğdu Meydanı’nda geçen 11 Mayıs’ta Özgür Suriye Ordusu bayrağı asan grubu protesto eden 14 kişi 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Gündoğdu Meydanı’nda geçen 11 Mayıs’ta Özgür Suriye Ordusu bayrağı asan grubu protesto eden ve açılan standı kapatan Türkiye Gençlik Birliği üyesi 14 kişi, İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. Mahkeme, TGB’lileri toplam 24 yıl hapis ve 75 bin 280 lira para cezasına çarptırdı. Mahkeme ayrıca, hükmün geri bırakılmasını da kararlaştırdı. Cezayı protesto eden Türkiye Gençlik Birliği İl Başkanı Meltem Ayvalı, mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Buradan açıkça ilan ediyoruz: Siz; beslediğiniz, eğittiğiniz, silah verdiğiniz ÖSO militanlarını topraklarımıza sürerseniz bizler de her karış vatan toprağında onların karşısına dikiliriz. Siz; Türk ordusunu Suriye’de savaşa iterseniz biz her yerde TürkiyeSuriye kardeşliğini haykırırız! Siz; Reyhanlı’da kendi halkınızı katlederseniz biz ne ceza verirseniz verin hesabını sorarız. Siz; Türk milletini bölmeye kalkarsanız biz gerekirse canımızı verir bu ülkeyi böldürtmeyiz. Bu cezalar yalnızca bizlere değil, Türk milletine verilmiştir. Hapsedilmek istenen Cumhuriyet değerleridir, kardeşliktir, barıştır. Tayyip Erdoğan himayesinde Kürdistan inşa edilip Türkiye’nin bölünmesine izin vermeyeceğiz.” l Suriye bağlantısı araştırılıyor Kocaeli’nde tank ve top mermileri bulundu KOCAELİ (Cumhuriyet) Kocaeli Valiliği’nden yapılan açıklamada, Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü tarafından yapılan araştırma sonucunda bir depoda Suriye’den kaçak yollarla yurda getirildiği düşünülen 266.500 lira değerinde 20 bin 500 kilogram değişik çap ve ebatta çok sayıda tank ve top mermisi kovanı, uzun namlulu silah mermisi kovanı ile üzerinde Arapça ibarelerin yer aldığı su sayaçlarının bulunduğu hurda bakır eşyanın ele geçirildiği kaydedildi. Mermilerin içlerinin boş olduğu, hurda amaçlı getirilmiş olabileceği belirtilirken konuya ilişkin soruşturmanın sürdüğü bildirildi.