17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 KASIM 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Tüketim cumhuriyeti Ekonomi Servisi Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), 2012 itibarıyla yapılan uluslararası karşılaştırmaya göre hanehalkı tüketim harcamalarının Türkiye’de Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 70.1’i gibi devasa bir bölümünü oluşturuyor. TİSK’e göre Türkiye söz konusu oranla 60 ülke içinde 5’inci sırada bulunuyor. GSYH büyümesine katkıların üç unsurdan meydana geldiğini vurgulayan TİSK, bunları hanehalkı ve devletin tüketim harcamaları, yatırımlar ve net ihracat olarak sıraladı. Tüketimde en yüksek oran yüzde 83.7 ile Ukrayna’da iken en düşüğü ise yüzde 12.7 ile Katar’da bulunuyor. Türkiye 2012’de büyümede tü Türkiye hanehalkı tüketim harcamalarında 60 ülke içinde 5’inci sırada yer alıyor İslam Adına Terör Var İktidarlarımızın cephesi doğrultusunda yapılan açıklamalarda da yer aldığı üzere; “İslamda teröre yer yok” sözü ahlak dininin felsefesi adına ne kadar doğru olursa olsun radikal siyasal İslamcı örgütlenmelerin arkalarında siyasal iktidarlar olsun ya da olmasın İslam adına terör suçlarında her gün, her yerde akıtılan kan, iç savaş boyutlarında, tırmanışlarda öncelikle Müslümanların yaşamlarını karartan bir artış var. Milyarlarca Müslüman dünyalının yaşamını giderek daha ağır sonuçları ile tehdit ediyor, akıl almaz bir dibe vuruşu, canmal kayıpları ile birlikte yoksullaşma, yoksunlaşmayı üretiyor. Dünyanın enerji kaynakları üzerinde gelişmişlikleri, uygarlıklarında patlama yaşanması gereken İslam dünyasını zenginlik içinde kölelik düzeninde çağdışı bir yaşama tutsak kılıyor. Suriye, iç savaşa doğru sürüklendiği ilk günlerde bölgeyi birazcık tanıyanların uyardıkları üzere Suriye’yi çıkışı belli olmayan bir bataklığa sürüklemiş olmasının çok ötesinde bölge, Ortadoğu, İslam dünyası, dünya için kaosun odağı oldu. Suriye iç savaşında artık ölenler, yaralananlar, sınırsız çaresizliğe sürüklenen yaşamların dökümü yapılmıyor, yapılamıyor. Sadece karşılıklı insanlık tarihinin yüz karası olarak yazılacak çoluk, çocuk, insanlık dışı katliamlar, kafa kesmeler, vahşet, sapkınlık adına cinayetlerde, dünyada yaşanmışların en kirli örneklerinin tanıklıkları veriliyor. Dehşetle “dünyada benzeri yaşanmamıştı, Ruanda’dan beter” sözcükleri ile tanımlanmaya çalışılıyor. Irak’taki, Lübnan’daki son intihar bombacıları eylemleri, mezhep üzerinden katliamların aslında son Suriye yangınıyla bağlantılı gelişmeler olduklarının altı çiziliyor. Parmağı olan örgütler, ülkeler adları, senaryolarının çokluğu, yeni olacak çatışmaların, büyüyecek yangının niteliği hakkında bir fikir veriyor. İslam dünyasını, çağın iki veba mikrobu olarak kullanılan ırklarmezhepler ekseninde birbirlerine kırdıran gelişmelerde yıllar içinde yaşananlar, ödenen bedellerin ders verici olması beklenirdi. Akılbilim yolu bunu öngörse de kör inanç, çıkarlara tutsaklık, en azından içinde yaşadığımız süreç için gidişi tersine kılıyor. Emperyal çıkarlar, insana, doğaya aykırı yeni dünya sömürü düzeni çarkları, piyasalar düzeninin işleyişinde, küreselleşmenin insan eksenli değil de diniimanı olmayan paranın, sanal piyasalar düzeninin ekseninde döndürülmesinde, kanser patlamasına benzer toplumsal deformasyonun, hastalıkların içinde, terör, radikal İslami terörün öne çıktıklarını biliyorduk. Sonunda düzenin varlığını da tehdit eder boyutlarda hastalıklı büyüme, gelişmelerde, güç odakları, zengin Kuzey dünyası, kaynakları daha merkezde toplama aracı olarak kullandıkları terör, İslami teröre karşı da kendilerini korumaya yönelik önlem almak, savaşmak noktasına gelmiş oldu. HHH ABD’nin 11 Eylül travması milat olarak, teröre karşı savaş sürecine geçilirken öngörülen stratejitaktiklerde bugüne gelene kadar yaşananlarda, öngörülemeyen ya da en azından açıklanmış sonuçlara ulaşılamamasının bedelini elbet bütün dünya ve insanlık ve en çok da yaşananların odağındaki çatışan taraflar ödüyor. Türkiye’nin yeri, konumu, sorumlulukları gereği üstlendikleri, üstlenecekleri yetmezmiş gibi İktidar, güç tutkusu ile başı dönmüş bir liderlik, İktidarlarının, aklına eseni yapan, gelgitli çizgisi ülkemize yönelik riskleri, toplumsal kaygıları katlıyor. Suriye üzerinden İktidarları eksenli başa buyruk politikaların bedellerinin dudak uçuklatan boyutlarını şimdilik tartışabilecek noktada bile değiliz. Sadece başımızı yeni belalardan uzak tutacak, kontrolsüz çıkışları önleme çabası ile toplumda bir genel duyarlılık gündemde. Toplumsal muhalefet, Meclis’teki muhalefet partilerinin denetimi, iktidar içi denetim çarklarının işlediğini söyleme, demokrasiyi işleten güç odaklarımıza güvenme şansımız bile yok. Şimdilik göreceli daha büyük risklerden dünya çapındaki korku, denge arayışlarıyla korunabildiğimizi söyleyebiliriz. En çok ABDAB ülkeleri, kendi konumları, çıkarları gereği Suriye odaklı dünyayı sallayan tehditten korunmada, sıcak çatışmanın içine, taraf olmaya sürüklenmemekten, evrensel insan hakları ölçeklerinde sorumluluktan bile kaçmaktan, öylesine bencil ölçeklerde uzak duruyorlar ki... Bir biçimde en çatışmacı, en radikal, en ölçüsüz ataklara fren olma çıkışları yaşanıyor. Ancak bir yandan da emperyal güç odaklarının savaşın doğrudan tarafı olmaları ile gelen sakıncalar kadar, bedel ödememek uğruna seyirci kalmaları eğilimlerinin de getirdiği yeni olumsuzluklar gündemde. Evrensel insan hakları, savaş suçları ölçeklerinde bile evrensel denetiminin kalkması ile bölgedeki insanlık dışı ırkmezhep çatışmaları öylesine kuralsız bir hal aldı ki en altta kalmama, çıkarlardan pay kapma savaşlarının, geçerli insanlık, savaş kuralları ile ölçülebilmesi, otokontrolü gündemden çıkmış, terör terörü, vahşet vahşeti üretiyor. İnsanın insana yaptığı, yapabildiği kötülüklerde yaşanan örnekler ortaçağı, insanlığın en karanlık çağlarını aratmıyor. Türkiye 2012’de büyümede tüketime ağırlık vererek dünyada ilk sıralarda yer alırken yatırımın payı ise yüzde 20.3’te kaldı. TİSK Türkiye’yi tüketimde ön sıralara taşıyan faktörleri hanehalkı ve devletin tüketim harcamaları, yatırımlar ve net ihracat olarak sıraladı. ketime ağırlık vererek dünyada ilk sıralarda yer alırken yatırımın payının yüzde 20.3’te kaldığını vurgulayan TİSK, şunları kaydetti: “Buna karşılık, aynı kaynağa göre GSYH’de yatırımların payı hızlı ilerleyen ekonomilerde yüzde 25’in altında değil ve Çin’de yüzde 45.1 düzeyinde. İhracatın GSYH’ye oranı açısından büyüklük sıralamasına gelince, Türkiye 60 ülke içinde mal ihracatında 51’inci, hizmet ihracatında 41’inci sırada, kısaca durumumuz parlak değil. Hızlı ve istikrarlı kalkınma sağlamak ve cari açık gibi önemli risklerden kaçınmak için büyümede tüketimin ve ithalatın rolünü azaltarak yatırım ların ve ihracatın katkısını artıracak politikalara yönelmek zorunlu görülmelidir.” İç tüketim ve kart taksitlerine Ekonomi Servisi Hükümetin iç tükeyapılan sınırlama timi sınırlama ve tasarrufları artırmaya 13. Perakende yönelik düzenlemeleri bu yıl 13.’sü düGünleri’nin gündemini zenlenen Perakende Günleri’nin gündemine oturdu. Beyaz eşya, mobilya, oluşturdu. Katılımcılara giyim, elektroniğe getirilmesi planlagöre cari açık ve nan taksit sınırı, her 100 alışverişten döviz perakendeciler 28’inin taksitli yapıldığı perakende seküzerinde risk töründe ciroları düşürürken bankaları da olumsuz etkileyecek. oluşturuyor. Etkinlikte konuşan Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, perakende sek Cari açık perakende için de risk törü ile bankacılığın birbiriyle etkileşim halinde olduğunu ifade ederek politika yapıcılarının 2014’te kesinlikle tüketimi kısmak istediğine işaret etti. Aras, “Bankalara ‘KOBİ’lere kredi verin tüketicilere vermeyin’ mesajı veriliyor. Bundan tabii ki perakende sektörü nasibini alacak. Türkiye’de kredi kartı kulllanımının yüzde 28’i taksitli. Taksite de sınırlama getirilirse perakende ciroları düşecek” diye konuştu. Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu Başkanı Vahap Küçük, bugün 295 milyar dolara yükselen perakende sektörünün 2013’ü yüzde 12 büyüme ile kapatacağını söyledi. Küçük, şöyle devam etti: “2014 belirsiz bir yıl. Cari açık problemi ve döviz, perakendeci üzerinde risk oluşturuyor. Bu riskleri iyi yönetmek lazım. Kredi kartlarındaki sınırlama ile perakende yasasındaki belirsizlikler de sektörü olumsuz etkiliyor.” Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Alışveriş Merkezleri Yatırımcıları Derneği Başkanı Hulusi Belgü ise bugün 60 milyar dolar ciroya ulaşan AVM’lere 14 milyar doları yabancı olmak üzere toplam 45 milyar dolar yatırım yapıldığını dile getirdi. Bayramda 7.3 milyar TL harcadık Ekonomi Servisi Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, Kurban Bayramı tatiline denk gelen 1220 Ekim tarihleri arasındaki dokuz günlük zaman diliminde kredi kartıyla ödemeler 7.3 milyar lira seviyesinde oluştu. Bu ödemelerin yüzde 53’ü bayramdan önceki üç günde yapılırken, dört günlük bayram süresince Ekim ayındaki en düşük değerler gerçekleşti. Dokuz günlük tatil boyunca kartlı ödemelerin yüzde 17’si marketlerde, yüzde 15’i giyim sektöründe yapıldı. Akaryakıt ödemelerinin payı da yüzde 15 olarak kaydedildi. 1220 Ekim arasında internetten kartlı ödemelerin tüm kartlı ödemeler içindeki payı yüzde 6 olurken, bu ödemelerin yüzde 21’i havayolları, yüzde 13’ü seyahat sektöründe gerçekleşti. Lüksün yeni adresi Körfez Ekonomi Servisi Katar’ın önümüzdeki yıl dünyanın en hızlı büyüyen lüks tüketim pazarı olması bekleniyor. Lüks tüketimin üst sıralarında Körfez ülkeleri dikkat çekiyor. Ledbury Research araştırma şirketinin 2014’e yönelik öngörülerine göre gelecek yıl lüks tüketim pazarının en hızlı büyüdüğü ülke Katar olacak. 2012’de küresel lüks pazarının sadece yüzde 0.2’sini oluşturan Katar’ın 2014’te payının yüzde 7’ye çıkacağı tahmin ediliyor. Pazar tahminlerine göre Katar’ı Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ın takip edecek. MayrMelnhof’tan Gaziantep’e fabrika Ekonomi Servisi Ambalaj sektöründe faaliyet gösteren Avusturyalı MayrMelnhof, Türkiye’deki 4. fabrikasını 2014’ün başında Gaziantep’te açmaya hazırlanıyor. Böylece Türkiye, tüm dünyada Almanya’nın ardından MayrMelnhof’un en çok fabrikaya sahip olduğu ikinci ülke konumuna ulaşacak. Hedefte 2016’da hizmete girecek İstanbul fabrikası var. MayrMelnhof geçen 7 yıl içerisinde Türkiye’de 80 milyon Avro’nun üzerinde yatırım gerçekleştirdi. MayrMelnhof Türkiye Ülke Direktörü Atila Çallıoğlu, fabrikayla Gaziantep ve civar illerdeki şirketlerin ihtiyaçlarına yerinde yanıt vereceğini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle