17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 KASIM 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Zonguldak’taki ölümcül hava kirliliği yaşamı ciddi boyutlarda tehdit ediyor Kanser soluyorlar n İstanbul Haber Servisi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “Ali Tahir” adı verilen torunu dünyaya geldi. BilalReyyan Erdoğan çiftinin bebekleri, İstanbul Bağcılar’daki Medipol Mega Hastanesi’nde dün akşam dünyaya geldi. Erdoğan, torununu görmek üzere dün akşam İstanbul’a gitti. Erdoğan, Ankara’da katıldığı muharrem iftarında torununa “Ali” adını vereceğini açıklamıştı. n KAHRAMANMARAŞ (AA) Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde, terör örgütü PKK tarafından 22 Ağustos 2012’de düzenlenen saldırıda ağır yaralanan ulaştırma er Turgay Karaca (24), tedavi gördüğü Ankara GATA’da şehit oldu. Şehidin yakını Mesut Karagüç, kuzeni Turgay Karaca’nın yaklaşık 14 ay önce Hakkâri’de çatışma sonucunda ağır yaralandığını ve dün de şehit haberini aldıklarını söyledi. n HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Hakkâri Üniversitesi Rektörü Prof. Ebubekir Ceylan, “Not karşılığı cinsel istismar” iddiası ve üniversiteye yapılan saldırıyla ilgili açıklama yaptı. Rektör Ceylan, isimleri skandala karışanları görevden aldıklarını söyledi. n DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Çözüm süreci kapsamında geçen cumartesi günü İmralı’da PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşen BDP Grupbaşkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP Müzakere ve Çözüm Sürecinden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder, dün akşam saatlerinde Kuzey Irak’taki PKK yetlilileriyle görüşmek üzere Kandil’e gitti. Buldan ve Baluken havayolu, Önder ise karayoluyla Kuzey Irak’a gitti. Görüşmede Kürt sorununun çözümü için gelinen aşama, İmralı’da Öcalan ile yapılan son görüşmenin içeriği ele alınacak. BDP’liler Öcalan’ın mesajlarını PKK’ye iletecek. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) – Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’e 2 Haziran 2012’de İzmir Caddesi’nde esnaf ziyareti sırasında yumurta atarak protesto eden ve haklarında “basit yaralama”, “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” ve “tehdit” suçlarından dava açılan Nebiye Merttürk ve Nelishan Uyanık’ın yargılanmasına başlandı. Merttürk ve Uyanık trafiğe takıldığı için duruşmaya yetişemedi. Politikada ‘Kıvraklık’ Zamanları Politikalarda hızlı sayılabilecek değişimleri gerçekleştirebilmek herhalde ustalık gerektirir. Peki, ustalık mı değil mi anlayabilmek için görüntünün arka planına, nedenlere, gerekçelere, itenlere, çekenlere bakmak daha iyi olmaz mı? Şimdi Erdoğan Davutoğlu ikilisinin dış politikadaki zikzaklarını değerlendirenler Irak, İran, Mısır ve Suriye politikalarındaki çarpıcı değişikliklere de “ustanın harikulade işleri” olarak bakma eğilimindeler. İktidarı her koşulda beğenen yorumcular yaptıkları analizlerde, “ulusal gururlarına” ters düşüyor olmalı, dış faktörün etkisini görmezden gelmeyi seçiyorlar. Oysa özellikle dış politikada dış faktörler iç faktörlere göre daha ağır basmaktadır. Önce ne değişti ona bakalım. HHH Türkiye, Irak’la ilişkilerini düzeltiyor. Kısa bir süre önce muhalif politikacıya kucak açan, sahi şimdi nerede Haşimi? buna karşılık Kerkük’e inişine bile izin verilmeyen Türk dış politikası, Maliki ile yeni bir balayına hazırlanıyor. Çelişki gibi görülebilir belki ama Irak Kürdistanı Başkanı Barzani’nin Erdoğan’la Türkiye Kürtlerini sıkıntıya sokan Diyarbakır buluşması, petrol gelirlerinin özellikle Batı’ya satışı garantiye alacak biçimde paylaşılması da bu gelişmeye dahildir. Mısırla ilişkilerde Rabia işareti mitinglerde hâlâ işe yarasa da ilk günlerdeki tatlı heyecan, muhteşem “darbe karşıtlığı”, “Mursi kardeşim” üslubu geride kalmak üzeredir. İran konusunda ince hesaplar bir kere daha devreye giriyor, kimi dış politika editörleri her ne kadar henüz kavramamışlarsa da Batı’nın rotasındaki İran’la uzlaşmaya eğilimli değişiklikler yakından izlenmeye çalışılıyor. İsrail’le “one minute” dönemi ise çoktan tüketilmiştir. Geriye Suriye meselesi kalıyor. Orada da hızlı bir değişim sürecine giren Erdoğan Davutoğlu ikilisi, eli kanlı şeriatçılarla, El Kaide unsurları ile ilişkilerini soğutma dönemini başlatmış, ABD Rusya anlaşmasına gönülsüz de olsa, boyun eğmek gerektiğini kavramışlardır. PKK ile sürdürülen ve seçime kadar düşük düzeyde tutulmasında yarar görülen “müzakerelerde” giderek güçlü bir koz olmaya başlayan PYD bir sorundur, ama o esas olarak Suriye’den çok PKK ile ilişkili bir sorundur. Acaba o da Barzani ile birlikte çözülemez, etkisi azaltılamaz mı? Neden olmasın, durum uygundur; bizzat Barzani “pragmatist” bir politikacı olduğunu Diyarbakır öncesi PYD’ye, ABD desteğiyle sırt çevirerek göstermemiş midir? HHH Kısası budur. Peki burada dış faktör nerede? Dış faktör bu politika değişikliklerinin hemen her alanında, her adımında, her milimetre karesinde yer alıyor. Erdoğan ve Davutoğlu ABD tarafından çizilen politikalara itiraz edilemeyeceğini, itiraz edebilmenin koşullarına, asıl önemlisi yeteneklerine sahip olmadıklarını anladılar: Zararın neresinden dönülse kârdır, geç kalındıkça düzeltmek daha zor olacak, içeride her gün biraz daha güçlenen toplumsal muhalefet karşısında destek olması gereken Batı böyle giderse köstek bile olabilecektir. Asıl olansa “Batılı” olmayı eşyanın tabiatı gereği kabul edemeyecek olan Erdoğan’ın, aslına dönmeyi, “Batıcı” olmak gerektiğini yeniden hatırlamasıdır. HHH Kısa bir süre önce kimi liberallerin ve Erdoğan’da herkese kafa tutan “emperyal lider kumaşı” keşfeden şaşkın danışmanların tatlı hayallerine “bekleyin göreceksiniz; İran, Irak, Suriye ve İsrail konularındaki kahramanlık, yakında dış politikada kıvraklığa dönüşecektir” demiştik; şimdi o zamanlardayız. Zor zamanlardır: Toplumsal muhalefetin sıkıca bastırılması, “valilerin, polis şeflerinin yedirilmemesi” şarttır. Yola beraber çıkılan eski arkadaşların “ikna” edilemiyorlarsa “tenzil”, hatta “tenkil” edilmeleri bile gündeme gelebilir. Ne de olsa oyun büyüktür; vizyona çıkan film kötü olsa bile ne önemi var? İş satışta, reklamda, gişede değil midir! Torun ‘Ali Tahir’ doğdu 14 ay sonra şehit oldu ZONGULDAK (DHA) Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Meltem Tor, Dünya Sağlık Örgütü’nce akciğer kanserine yol açtığı resmen ilan edilen partikül madde kirliliğinde, Zonguldak’ın ilk 5 il içinde yer aldığını belirtti. Tor, Dünya Sağlık Örgütü Kanser Araştırma Dairesi’nin 17 Ekim’de yayımladığı raporda, dış ortam hava kirliliğinin, “karsinojen” (kanser hastalıklarına yol açan madde) olarak ilan edildiğini, hava kirliliğinin akciğer kanserine yol açtığını ve mesane kanseri riskini artırdığını açıkladı. Tor, “Zonguldak, partiküler madde kirliliğinde Türkiye genelinde ilk 5 il arasında. Zonguldak maalesef zehir soluyor. Konutlarda kullanılan yakıtların kalitesiz oluşu, kaçak kömür kulla nımı, yakma sistemlerinin uygun olmayışı hava kirliliği nedenleri arasında. Ayrıca yanma sonucunda oluşan küller de sokaklarda bekletilmekte ve rüzgârın etkisi ile partikül madde kirliliğini artırmaktadır. Kent merkezinin hemen arkasında yükselen dağlar ve engebeli, topografik yapı nedeniyle yeterince dağılma oluşamamakta ve özellikle kış aylarında ve akşam saatlerinde yüksek oranda hava kirliliği görülmektedir” diye konuştu. Tor, sanayi tesislerinden kaynaklanan hava kirliliğinin büyük çoğunluğunun ise TTK müesseselerinden, Çatalağzı Termik Santralı’ndan ve Erdemir’den kaynaklandığını, trafikteki motorlu taşıtların da hava kirliliğine neden olduğuna dikkat çekti. Ölüm riskini artırıyor l Prof. Dr. Meltem Tor, Zonguldak’ta 40 yaş üstü nüfusta yapılan bir çalışmada, KOAH sıklığının erkeklerde yüzde 19.3, kadınlarda ise yüzde 9.8 olup kadın KOAH olgularının yaklaşık yarısında ısınma ve pişirme amacı ile kullanılan kömürün dumanına maruz kalmanın neden olduğunu kaydetti. Tor, hava kirliliğinin özellikle yaşlılar, kalp ve akciğer hastalarında ölüm riskini artırdığını, damarlarda pıhtılaşma eğilimini yarattığını, emboli, inme, kalp krizi ve kanser riskini yükselttiğini söyledi. ‘Skandala karışanlar gitti’ BDP heyeti Kandil’de Yine radyasyonlu hurda TCDD izole edildi dese de İzmir’deki atıklar panik yarattı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) TCDD 3. Bölge Müdürlüğü’nün, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’na (MKE) gönderdiği 27 bin kilonun üstündeki hurdanın içerisinde, radyasyona bulaşmış malzeme belirlendi. Gelişmeler üzerine, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) devreye girdi. MKE’nin kabul etmediği malzemeler ise binlerce vatandaşın sabah akşam kullandığı İZBAN ve İzmir Metrosu’nun kesişmeaktarma noktası olan TCDD’nin Halkapınar’daki tesislerine yakın bir bölgeye döküldü. TCDD 3. Bölge Müdürlüğü’ne ait Halkapınar’da depolarda bekletilen ve daha sonra MKE’nin Aliağa’daki tesislerine gönderilen hurdaların bazı parçalarında normal değerin çok üstünde radyasyon belirlendi. Bunun üzerine Aliağa’daki tesisler radyasyonlu malzemeyi kabul edemeyeceklerini bildirdi. Hurdaların büyük bölümü MKE’ye teslim edilirken bir kamyon radyasyonlu malzeme ise TCDD’nin Halkapınar’daki boş arsalarından birine geri döküldü. TCDD radyasyonlu hurdanın izole edildiğini söylese de yakın zamanda Gaziemir’de toprağa gömüldüğü ortaya çıkan atıklardan dumanlar yükselmesi ve sızıntının yeraltı sularıyla derelere karışması halkı endişelendiriyor. TCDD’den konuyla ilgili yapılan açıklamada ise şöyle denildi: “Hurda yüklü kamyonlardan bir tanesi radyoaktif panellerin uyarısıyla teşebbüsümüze iade edilmiştir. Bunun üzerine inceleme yapılarak İade edilen hurdalar içerisinde, 3 kilogram ağırlığında günümüzde kullanılmayan 1960 model lokomotiflerden çıkma bir parça üzerinde radyasyon tespit edilmiştir. Diğer hurdalarda ve sahada herhangi bir radyasyona rastlanmamıştır. Söz konusu parça izole edilerek koruma altına alınmıştır.” Gökçek’e yumurta adliyede n ANKARA (AA) Yargıtay 14. Ceza Dairesi, alışveriş merkezinde, cep telefonuyla bir kadının etek altı görüntülerini çeken sanığa cezayı az buldu. Daire, sanığı 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngören “cinsel taciz” suçundan yargılayan yerel mahkeme kararını bozarak sanığın, hapis cezasının alt sınırının 1 yıldan az olamayacağını öngören “özel hayatın gizliliğini ihlal” den yargılanması gerektiğine hükmetti. Yargıtay: Özel hayatı ihlal n İstanbul Haber Servisi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, haftasonu koşulacak olan İstanbul Maratonu’nda Boğaziçi Köprüsü’nde güvenlik nedeniyle ‘koşulmayacağını yürüneceğini’ söyledi. Yıldırım köprüde koyşulması halinde salınımların artacağını ve bunun da köprünün özgün frekansıyla aynı değere ulaşması halinde köprü yıkılıncaya kadar devam edebileceğini aktardı. Yıldırım, maratona katılanların sadece köprü geçişinde grup grup alınacağını vurguladı. n ANKARA (AA) Süper Loto’da numaralar “25, 29, 33, 37, 41, 44” olarak belirlenirken, 6 bilen çıkmayınca 9 milyon 231 bin 988 TL 10 kuruş haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 3 bin 218’er TL, 4 bilenler 76’şar TL 3 bilenler 6 TL 90’ar kuruş kazandı. Köprüde ‘koşma’ uyarısı Vaşağı vurdular BURDUR (AA) Gölhisar’da silahla vurularak telef edilmiş halde vaşak bulundu. Bölgedeki bir orman deposuna getirilen vaşak, Orman ve Su İşleri 6. Bölge Müdürlüğü Burdur Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından depodan alınarak incelendi. Yapılan incelemede, vaşağın ergin bir dişi olduğu, sağ ön ayağında kanamaların ve yaralanma bulunduğu tespit edildi. Vaşağın av tüfeğiyle vurularak telef edildiği anlaşıldı. Vaşaktan DNA analizi için karaciğer, dalak, kulak ve kas örnekleri alınarak TÜBİTAK’a gönderildi. Süper Loto devretti Ülkede sera gazı salımı, 1990 yılına göre yüzde 124 arttı Günün fosili Türkiye İstanbul Haber Servisi Polonya’nın Varşova kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 19. Taraflar Konferansı’nın üçüncü gününde Türkiye, Avustralya ile birlikte “Günün Fosili” seçildi. Türkiye bu “ödülü” sera gazı salımlarını yüzde 124 artırması nedeniyle aldı. 800’den fazla sivil toplum kuruluşundan oluşan İklim Eylem Ağı tarafından organize edilen “Günün Fosili” ödülü, müzakereleri tıkayan veya iklim müzakerelerinin gerektirdiği şekilde davranmayan ülkelere veriliyor. Türkiye daha önce Durban ve Doha’da düzenlenen iklim müzakerelerinde de fosil ödülü almıştı. Daha önce kömür yatırımları yüzünden Günün Fosili olan Türkiye, bu yıl birden fazla nedenden dolayı fosil oldu. İklim Eylem Ağı bu nedenleri şöyle sıraladı: “Sera gazı salımlarını 1990 yılına göre 2011’de yüzde 124 artırması, İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu’nun ve İklim Değişikliği Daire Başkanlığı’nın diğer birimlerle birleştirilerek etkisizleştirilmesi ve İklim değişikliği müzakerelerinde kilit rol oynayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın müzakerelere katılmaması.” Ayrıca Türkiye’nin kömür yatırımları ve tüm kamu enerji üreticilerinin 2021 yılına kadar çevre izin ve yatırımlarından muaf tutulması da Türkiye’nin Günün Fosili seçilmesinde etkili rol oynadı. Kadıköy ‘sera’yı l Canlıların yalnızca yüzde 30’u hayatta kalacak İstanbul Haber Servisi Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı “Avrupa Komşu Ülkeler Bölgesi ve Orta Asya İçin Değişim” toplantısı dün İstanbul’da başladı. Toplantı “AB Belediye Başkanları Sözleşmesi”’nin en önemli etkinliklerinden biri. 2009 yılında oluşturulan sözleşmeye imza atan belediyeler 2020 yılına kadar kendi bölgesinde atmosfere salınan karbondioksit emisyonunu yüzde 20 azaltmayı kabul ediyor. Sözleşmeye İstanbul’dan imza atan ilk ve tek belediye olan Kadıköy’ün belediye başkanı Selami Öztürk, sera gazı emisyonlarını yüzde 20 azaltma hedefine 2020 yılına kadar ulaşabileceklerini söyleyerek “Sadece belediye çalışmıyor, ilçedeki vatandaşlar da uğraşıyor. Örneğin evlerini mantoluyorlar. Artık çevreci binalar geliyor. Daha pozitife doğru gidiyoruz. Hedefimize ulaşacağımızı düşünüyorum” diye konuştu. yüzde 20 azaltacak Asit okyanusu Dış Haberler Servisi Okyanusların “benzeri görülmemiş bir biçimde” asitli hale geldiği belirtilerek bunun 300 milyon yıldan bu yana en hızlı asitlenme olabileceği ileri sürüldü. Polonya’da önümüzdeki hafta yapılacak küresel iklim konulu konferansta sunulması beklenen yeni bir araştırmaya göre, okyanuslardaki söz konusu asitlenme 2100 yılında 170 oranında artacak. İnsanların yol açtığı bir sorun olan bu duruma göre okyanuslarda canlıların sadece yüzde 30’u yaşamını sürdürebilecek. Okyanuslardaki asitlenme konusunda çalışan dünyanın önde gelen 500 uzmanının geçen yıl ABD’nin California kentinde yaptıkları toplantının henüz açıklanan sonucuna göre her gün okyanuslara 24 milyon ton tutarında karbon ekleniyor. Araştırma söz konusu karbon karışımının suların kimyasını değiştirdiğini ortaya koyarken okyanusların Sanayi Devrimi’nden bu yana yüzde 26 oranında daha fazla asitli hale geldiğine dikkat çekiyor. DENİZLİ’DE POLİSİN SÖKMEYE ÇALIŞTIĞI ÇIKARTMA İÇİN ‘İZMİR’DEN ÇIKARMA’ ‘Atatürk’ için adeta kampanya HAKAN DİRİK İZMİR Denizli’de polisin arabadan sökmeye çalıştığı Atatürk posterine İzmir’de talep patlaması yaşanıyor. Basmane semtinde genelde araba aksesuarları satışı yapan Otokoray’ın sahibi Koray Bora Cel, müşterilerinin daha çok arka camlara yapıştırma istediklerini söylüyor. En çok “Kemal Atatürk” yazısı, Atatürk silueti, plakalara Türk bayraklı “TC” yazısı, camlara Türk bayrağının talep edildiğini kaydediyor, “Hatta polisler kendileri bile alıyor, araçlarına yapıştırıyor” diye konuşuyor. Cel, polisin Denizli’deki uygulamasına ilişkin “Vatandaşın özgürlüğüdür, yapıştırır. Polis bunu niye sorun yapıyor ki?” diyor. Kahramanlar’da dijital baskı yapan Özgürce Reklam’ın sahibi Mehmet Emin Özgür ise müşterilerine yapıştırmaları ruhsata işletme konusunda uyardıklarını anlatarak “Müşterilerimiz ‘Araç logoludur’ veya ‘resimlidir’ ibaresini yazdırdıktan sonra Cumhurbaşkanı da gelse, Başbakan da gelse onu araçtan söktüremez” diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle