17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 KASIM 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 öldü mü?’ İnönü’ye Saldıranların Unuttuğu… Son günlerde İsmet İnönü’ye saldırılar arttı; Atatürk’e saldıramayanlar, hınçlarını İnönü’den alıyor… Ayrıca bugünkü baskı ortamını Tek Parti Dönemi, özellikle de İnönü dönemi ile karşılaştıranların (ve daha kötü bulanların) sayısı hiç de azımsanmayacak bir düzeye erişti! Artık AKP’nin otoriter bir rejime doğru gidişini görmezden gelemeyen sözde liberaller ve eski solcular arasında sanki yeni bir moda oldu bu: AKP’nin otoriterleşmesini eleştirirken, İsmet İnönü üzerinden Atatürk dönemine de vurmak! HHH Oysa gözden kaçırdıkları çok önemli iki nokta var: Birinci nokta, İnönü döneminin, devrimci bir Tek Parti Düzeni’nin devamı olduğudur… Tek Parti Dönemi’nde, örneğin valiler CHP’nin parti müfettişleri olarak da görev yapmıştır. Ama unutmayalım ki, Tek Parti Düzeni, bir dintarım imparatorluğundan çağdaş bir devlet yaratmak için yapılacak reformları (Atatürk Devrimlerini) gerçekleştirmek için, Kurtuluş Savaşı’nı izleyen zorunlu bir “Kuruluş Dönemi” yönetimidir… Oysa Türkiye 70 yıla yakın bir süredir demokrasi ile yönetilmeye çalışılmaktadır… Ara ara askeri darbelerle kesilmiş de olsa, (ki bunların çoğu doğrudan doğruya sağ iktidarlara destek için yapılmıştır) esas olarak sağ partilerin yönetiminde geçen bu demokrasi deneyimini çöpe mi atacağız? Bugünkü siyasal ortamı İnönü dönemi ile mukayese etmek bile doğrudan doğruya 70 yılı yok saymak, mahkum etmek değil midir? HHH İkinci olarak, unutulmaması gereken nokta, İsmet İnönü’nün, devraldığı Tek Partili Düzeni, 8 yıl sonra Çok Partili Düzen’e dönüştürmüş olmasıdır: İsmet İnönü, Tek Partili Düzen’den Çok Partili Düzen’e geçen ve dünyada eşi görülmedik bir biçimde, seçimi kaybettikten sonra, iktidarı muhalefete devrederek Atatürk Devrimlerini taçlandıran bir “Tek Parti Dönemi” lideridir. Bugün ise, “İleri Demokrasi” adı altında, Çok Partili Düzen’den otoriter ve hatta totaliter bir rejime doğru gidilmektedir. HHH Bu iki noktayı dikkate almadan yapılan çözümlemeler ve karşılaştırmalar sadece İnönü’ye karşı değil, tarihe karşı da haksızlık sayılır… Ve günümüzdeki “demokrasi” sorununu açıklamakta da yetersiz kalır! ‘Oğlum l ÇORLU (Cumhuriyet) Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Hıdırağa Mahallesi Ahmet Taner Kışlalı Caddesi üzerinde bulunan tek katlı müstakil evde dün saat 08.30 sıralarında yangın çıktı. Eşinden 2 yıl önce ayrıldığı belirtilen ve bir lokantada çalışan anne Nesrin Kalay (30), uyandığı sırada evde çıkan yangını görünce kendini dışarı attı. Alevler ve yoğun duman nedeniyle eve giremeyen anne “İçeride oğlum kaldı” diye bağırarak yardım istedi. Çevredekilerin haber vermesiyle kısa sürede gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederken evin içine giren itfaiye eri Fatih Bakkaloğlu, 3 yaşındaki Yusuf Savsın’ı banyoda yerde baygın halde yatarken buldu ve kucağında dışarı çıkarttı. Oğlunu gören anne ise “Oğlum öldü mü?” diye bağırarak sinir krizi geçirdi. Küçük Yusuf’un durumu ciddiyetini koruyor. (Fotoğraf: DHA) ‘Gavatı’ Kaçırmışım... Okurum “Birkaç gün yazmayınca gavatı kaçırdınız” dedi... “....!” “İnsan gavatı kaçırmaz...” H “Gavatın” arkasından konuşmak gibi olacak ama... Gavat kelimesi İtalyancadır... Oradan Fransızcaya, oradan İspanyolcaya, oradan Farsçaya oradan da Ermeniceye geçmiştir... Ama devlet literatürüne girişi Türkiye... H Söylenişi: “Ga” hecesinde ağız dik yumurta biçiminde oval açılır... Genizden “ga” sesi sağlanırken... “Vat” kısmında dudak önce öne doğru uzar, ağız yanlara hızla genişler... Bu arada bıyıklar sırayla “U”, “M”, “O”, ters “V” şeklini alır... H Kullanıldığı yerler: Kutlama, tören, nikâh, nişan gibi yerlerde kullanılmaz... Örneğin nikâhta kıza “Bu gavat ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?” denilmez... Ya da törende diyelim; “Sizlere hitap etmek üzere şimdi sayın gavatı mikrofona davet ediyoruz, buyrunuz sayın gavat” olmaz... H Daha çok kullanım yerleri: Batakhane, tımarhane, keşhane, kerhane, vs... Cümle içinde kullanacak olursak: “Gavatın teki...” “Gavata bak...” “Gavat sensin...” H Bu genel bilgilerden sonra... Hiddetle makam arabasından inince, demek ki arkasında vali varmış, ben önce bıyıkları gördüm... Hüseyin Çelik’e iki tane peruk çıkar diyelim... Resmen “gavat” dedi vatandaşa... H Başbakan ise “Valimi yedirmem” dediğine göre... Resmen onaylandı da... H Sen bilirsin vatandaş... Ya göndereceksin... Ya razı olacaksın gavata... Karar?.. 300 şişeyi kabul eden yok DT’de ‘kaçak alkol’ soruşturmasıyla ilgili dosya Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildi Bakanlık Teftiş Kurulu’nun soruşturma dosyası üzerine yaptığı ilk incelemelerde, “Hürrem Sultan” ekibinde yer alan kimsenin suçu kabullenmediği ve başkalarını suçladığı öğrenildi. İfadelerde, ekipte yer alan pek çok kişinin, “En fazla 3 veya 5 şişe alkollü içecek aldım” dediği belirtilirken ifadeler üzerinden yapılan incelemede, müfettişlerin, “Herkes en fazla 3 ya da 5 şişe alkollü içki aldıysa 300 şişenin akıbeti ne?” sorusunu yönelttiği kaydedildi. SELDA GÜNEYSU l Herkes suçu başkasına atmış ANKARA KKTC’de düzenlenen tiyatro festivali kapsamında sahnelenen Ankara Devlet Tiyatrosu’nun (DT) oyunu “Hürrem Sultan”ın kostümleri arasında bulunan kaçak 560 şişe alkollü içkiyle ilgili DT Genel Müdürlüğü Disiplin Kurulu’nun başlattığı idari soruşturma dosyasının Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredildiği öğrenildi. Dosyanın bakanlığa devredilmesinin nedeni “soruşturmada oyuncu ve teknik ekibin çelişkili ifadelerde bulunması olduğu” belirtilirken söz konusu 560 şişenin 300’ünü ise turne ekibinden hiç kimsenin kabullenmediği ortaya çıktı. Ankara DT ekibinin “Hürrem Sultan” adlı oyunu sahnelediği KKTC’den dönüşte, oyunun kostüm ve dekorlarının taşındığı TIR’da 560 şişe kaçak alkollü içki bulunmuştu. Alkollü içkiler kostüm ve dekorların yüklendiği TIR’ın Mersin Limanı’nda gümrükten geçerkenki kilosu ile 3 Eylül’de dönüşteki kilosunun farklı olduğu ortaya çıkması üzerine bulunmuştu. Öte yandan bakanlık yetkililerinin, soruşturma başlatıldıktan sonra DT Genel Müdürlüğü’ne, “Olayda adı geçen herkesin kurumla ilişkisini kesin” talimatı verdiği de öğrenildi. DT Genel Müdürlüğü’nün ise söz konusu talimat üzerine bakanlığa, “Yargının ‘suçlu bulmadığı’ herhangi bir kişiye, herhangi bir idari ceza verildiği takdirde, o kişiler kurum aleyhine dava açabilir ve bu davalar da kurumun itibarını zedeler, haksızlıkların yaşanmasına neden olabilir” yanıtını verdiği kaydedildi. öldürüp intihar etti Astsubay, eşini Ya suçlu değillerse? l ELAZIĞ (Cumhuriyet) Sivrice ilçesinde piyade Astsubay Ferdi Altınsoy (35) ve ayrıldığı eşi Fatma Demir’den (27) 3 gündür haber alamayan yakınları, Altınsoy ve Demir’in bir akrabalarına ait villaya gitmiş olabileceğini düşünerek Elazığ Defterdarlığı Hazar Gölü Eğitim ve Dinlenme Tesisleri civarına geldi. Altınsoy ve Demir’i otomobilin içinde başından tabancayla vurulmuş bulan yakınları, durumu jandarmaya bildirdi. Tunceli’de görev yapan Astsubay Altınsoy ile eşinin, bir süre önce boşandığı, Altınsoy’un eşiyle barışmak istediği ancak olumsuz yanıt aldığı belirtildi. Altınsoy’un, Demir’i tabancayla öldürdükten sonra intihar ettiği tahmin ediliyor. (Fotoğraf: DHA) Okul bahçesinde bıçaklandı n KONYA (Cumhuriyet) Merkez Selçuklu ilçesindeki Fatih Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Tesisat Bölümü 11. sınıf öğrencisi R.E. (17), iddialara göre okul bahçesinde çıkan kavgada boynundan bıçakla yaralandı. Olayla ilgili, okuldaki başka bir öğrencinin ağabeyi olduğu öğrenilen Yunus K. (22) gözaltına alındı. Emniyet’ten 30 kurban! KOCAELİ (Cumhuriyet) Kocaeli Emniyet Müdürlüğü bünyesinde son bir ay içinde iki polis memurunun intiharının yanı sıra kaza ve yaralanmalar nedeniyle ilçe Emniyet müdürlükleri ve bağlı birimlerde 30 kurban kesildi. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Şubesi’nde görevli polis memuru Aytaç Güneş ile Gebze Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Erkan Ünal’ın beylik tabancalarıyla intihar etmesinin ardından Emniyet personeli, bir daha tüm bu olayların yaşanmamasını dileyerek kurban kesti. Önceki gün sadece il Emniyet müdürlüğünde 5 koç kurban edildi. Kocaeli’nin diğer ilçelerindeki Emniyet müdürlüklerine bağlı birimlerde de dualar eşliğinde toplam 25 koç kurban edildi. Kesilen kurbanların etleri, Sosyal Yardımlaşma Vakfı tarafından belirlenen ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. scientific inquiries bilimsel sorgulamalar SIilancumhuriyet.indd 1 bilimsel araştırmalar üzerine bir proje 7 Kasım 7 Aralık 2013 Koç Üniversitesi Rumelifeneri Kampüsü Ali Taptık Annemie Maes Burak Arıkan Candaş Şişman Hubert Czerepok Mushon ZerAviv Amerikan Hastanesi Sanat Galerisi Operation Room İlgen Arzık Küratör: Başak Şenova Göçükte 2 işçi öldü ARDAHAN (Cumhuriyet) Hanak ilçesi Yünbüken köyü Sulakçayır mevkisinde doğalgaz boru hattı inşaatında çalışan işçiler İbrahim Uzun (33) ve Hakan Kuruçayırlı (34), göçük altında kaldı. Vali Seyfettin Azizoğlu, toprak kaymasının son günlerdeki yağışlardan kaynaklanabileceğini belirtti. Koç Üniversitesi Rumelifeneri yolu 34450 Sarıyer/ İstanbul 11/3/13 11:03 PM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle