19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM 2013 ÇARŞAMBA [email protected] 14 ‘Batı’nın Gözüyle Doğu Fotoğrafları’ sergisi Mardin Kent Müzesi Dilek Sabancı Sanat Galerisi’nde KÜLTÜR ‘#yaşarken yazılan tarih’ raflarda NTV Tarih’in yayımı engellenen Gezi Direnişi sayısı kitap oldu Kültür Servisi Gürsen Göncü’nün genel yayın yönetmenliğini yaptığı NTV Tarih dergisinin Gezi Direnişi sayısı, hazırlandığı halde medya kuruluşunca yayımlanmamış ve derginin yayın hayatına son verilmişti. O sayı, Metis Yayınları tarafından “#yaşarken yazılan tarih” adıyla kitap olarak basıldı. “Gezi Direnişi ve Halk Hareketlerinin Geçmişi” üst başlığını taşıyan kitapta “Daha önce yapmadığımız ya da yapmaya cesaret edemediğimiz bir şeyi o gün o saat yapmamızı sağlayan nedir? Bizi sokaklara döken, bütün gece ayakta tutan, pankart yaptıran, saatlerce bilgisayar ve telefon başında mesaj gönderten... Hiç tanımadığımız, ama orada birlikte olduğumuz insanlara öyle özenli davranmamızı, yardım etmemizi, şefkat duymamızı sağlayan nedir?” sorularına yanıt aranıyor. Kitap, yayınevi tarafından ise şu ifadelerle sunuluyor: “2013 Haziran’ının ilk iki haftasında Gezi Direnişi’ne katılanlar, zamanın gündelik akışının kendi eylemleriyle nasıl askıya alınabildiğine tanık oldular. İnsanın ender yaşayacağı, ‘İyi ki ben de oradaydım’ diyeceği anlardı. NTV Tarih dergisinin ‘Gezi Direnişi’ sayısını, hem bu direnişi hem de Türkiye’de iktidar ile sermaye medyası arasındaki ilişkileri belgeleyen ve dileriz, günü geldiğinde çocuklarınıza, torunlarınıza bırakacağınız bir kitap olarak yayımlıyoruz.” Batı’daki Doğu imgesi u Küratörlü ğün tarihçisi Engin ü fotoğraf üstlendiği serg Özendes’in tarihi kareyi i, 100 kadar bir araya geti riyor. EVRİM  ALTUĞ MARDİN Dönemin Osmanlı idaresi sırasında, Diyarbakır Valisi Hacı Hasan Paşa tarafından 1889’da Ermeni asıllı mimar Sarkis Elias Lole’ye süvari kışlası olarak yaptırılan ve bugün Sakıp Sabancı Mardin Kent Müzesi Dilek Sabancı Sanat Galerisi olarak kullanılan yapıda, geçtiğimiz günler içinde, fotoğraf tarihçisi Engin Özendes’in küratörlüğü ile, “Batı’nın Gözüyle Doğu Fotoğrafları” sergisi açıldı. Serginin açılışında, başta Mar din Valisi Ahmet Cengiz ve Artuklu Üniversitesi Rektörü Serdar Bedii Omay ile Mardin Süryani Metropoliti Saliba Özmen Mardin Süryani Metropoliti Saliba Özmen: ‘Her dilin yaşaması lazım’ Mardin Süryani Metropolimiz gereken bazı şeyler de var: ti Saliba Özmen, Midyat’ın Sözgelimi kiliseler var, manas18 kilometre güneydoğusuntır var, birçok tapusuz, terk edilda, Cizre yolu üzerinde bulunan miş, yarı harabe halde arazi var. ve MS 4. yüzyıl sonlarında kuOnlar da zamanla vakfa iade rulduğu ileri sürülen Mor Gabedilecektir diye düşünüyorum. riel, diğer adı ile Deyrul Umur Tabii ki çok mutlu oldum. Manastırı’nın Süryani toplumuYapılması gereken buydu zaten. na iade edilmesi ve gündemdeki Biz bir aileyiz. Türk vatandaşdiğer gelişmelerle ilgili sorulaları olarak herkesin kendi dilirımızı yanıtladı. ni, kültürünü, dinini MardinNusayyaşaması kadar dobin yolu üzerinğal bir şey olamaz. u Özmen’e göre, de bulunan ve 5. Bu hem özellikle herkesin kendi dilini, yüzyıldan kalan devletin, hem de vakültürünü, dinini DeyrulZafaran tandaşların bir büyaşaması kadar doğal tün olarak doğal göManastırı’nda, SSM Müdirerevidir. bir şey olamaz. Bu, si Nazan Ölçer Gündemdeki hem devletin hem de ve ekibi eşliğinyeni dil özgürlüğü vatandaşların doğal de görüştüğümüz anlayışına bakışıgörevi. Metropolit’e gönız nedir? re, Türkiye’de Tabii her dilin “Biz bir aileyaşaması lazım. Dilyiz” ve “Türk vatandaşlalerin ölmesi çok iyi bir şey olrı olarak, herkesin kendi dilimaz. Hele Süryanice ve Aramni, kültürünü, dinini yaşaması canın çok antik bir dil olması, kadar doğal bir şey olamaz.” hem Arapça ve Türkçe için çok Özmen için, “Bu hem özelbüyük bir zenginlik. Çünkü Salikle devletin, hem de vatanmi dillerinin anası, şemsiyesi. daşların bir bütün olarak doDolayısıyla böyle bir tarihğal görevi” niteliğinde. sel, antik, eski bir dilin yok olMor Gabriel vakıf arazileması, kaybolması aslında herrinin devrine dair fikriniz ve kesin kaybetmesine neden olur. geleceğe dair beklentileriniz Onun için tabii ki Süryanicenin nedir? tekrar tedavüle girmesi, eğitil Arazilerin iade edilmesi tamesi, üniversitede Süryani Bibii ki bizi memnun etti. Birçok limleri dalında okutulması tabii eksiklik var ama, inşallah aile ki güzel bir şeydir. Bu kültürün içinde, kendi içimizde halletme ayakta kalmasına vesile olur. olmak üzere, Sakıp Sabancı Müzesi Müdiresi Dr. Nazan Ölçer ile pek çok davetli de hazır bulundu. Mardin’de düzenlenen bu etkinlik kapsamında Mardinli çocuk ve gençlere yönelik eğitim programlarının da düzenlenmesi öngörülüyor. Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Dilek Sabancı ise bu sergi vesilesiyle, Mardinli izleyicilere bu kurum nezdinde verdiği desteğin devam edeceğine şahsı adına bir kere da ha söz verdiğinin altını özellikle çiziyor. Aynı zamanda, galeride bahardan bu yana devam eden ve Hollanda’daki Stedelijk Müzesi işbirliği ile açılan ilk uluslararası sergi olan “Marius Bauer: Mardin’de Bir Oryantalist”e eşlik eden bu yeni sergi, beraberinde 100 kadar tarihi kareyi de getiriyor. Sergi, Batı’daki Doğu imgesine, Fransız Louis Daguerre yapımı, “Daguerrotype” tarzı ilk fotoğraf çekim tekniği ile Batılı estetik anlayışıyla bakan Osmanlı fotoğraf stüdyolarında çekilen, çoğu Oryantalist yaklaşımdaki tarihsel fotoğraflardan oluşuyor. Etkinlikte yer alan kompozisyonlar, çeşitli kesimlerden kadınlar, dervişler, dilenciler, satıcılar, sokaklar ve köy pazarları ile kıyı şeritlerini gözler önüne seriyor. Sergide İstanbullu Rum, Ermeni ve Musevi kadınlar olduğu kadar, Bursalı Yahudilere ait görüntüler ile Mardin’de 1899’da çekilmiş tarihi bir medrese ve rüştiye karesine de, Beyrut veya Kudüs fotoğraflarına da rastlanabiliyor. Munch ve Warhol Ankara’da 6 Kasım’da başlayacak sergi 5 Ocak’ta sona erecek Kültür Servisi CerModern ve Norveç Büyükelçiliği, yirminci yüzyılın sıra dışı ve yaratıcı iki baskı ustasını, Edvard Munch ve Andy Warhol’u Ankaralı sanatseverlerle buluşturuyor. Varoluşçuekspresyonist Edvard Munch (18631944) ve popart ikonu Andy Warhol’un (19281987) belirgin benzerliklerini ortaya çıkarmak amacını taşıyan “MunchWarhol” isimli serginin küratörlüğünü ise Patricia G. Berman ve Pari Stave yapıyor. Edward Munch’un doğumunun 150. yılı anısına gerçekleştirilecek olan sergi, Andy Warhol Müzesi (NY), Munch Müzesi (Oslo) ve özel koleksiyonlardan derlenmiş, şimdiye kadar çok az gösterilmiş eserlerden oluşuyor. Otuz eserin yer aldığı sergide, Munch’ün yüzyılın başlarında ürettiği dört taşbaskı serisi olan “Çığlık”, “Broş”, “Madonna”, “İskelet Kollu Eva Mudocci” görülebilecek. CerModern’da 6 Kasım’da açılacak sergi 5 Ocak 2014 tarihine kadar izlenebilecek. T Sİ ALBER E T İ S R E V İ İ ÜNİ BOĞAZİÇ HALL KONSERLER LONG Genco Erkal’dan ‘Askerin Öyküsü’ Kültür Servisi Genco Erkal, gazetemiz müzik yazarı Evin İlyasoğlu’nun yönetiminde Boğaziçi Üniversitesi tarafından düzenlenen Albert Long Hall konserleri kapsamında, “Askerin Öyküsü”nü anlatacak. İgor Stravinsky’nin, firari bir asker ile önünde sonunda onun ruhuna sahip olacak şeytanı anlatan yapıtı, 23 Ekim Çarşamba akşamı saat 19:30’da Hakan Şensoy yönetimindeki İstanbul Oda Orkestrası eşliğinde, ünlü kemancı Cihat Aşkın’ın katılımıyla, usta oyuncu Genco Erkal’ın sesinden sanatseverlere ulaşacak. Stravinsky tarafından 1918 yılında beste CSO dört Anadolu şehrinde Kültür Servisi İlki 2009 yılında gerçekleşen Kampüste Senfonik Akşamlar projesi bu yıl yine farklı Anadolu şehirlerinde devam ediyor. 2228 Ekim tarihleri arasında ücretsiz düzenlenecek turne kapsamında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO); 22 Ekim’de Yozgat Bozok Üniversitesi’nde, 23 Ekim’de Nevşehir Üniversitesi’nde, 26 Ekim’de Sivas Cumhulenen, İsviçreli yazar C. F Ramuz tarafından Fransızca olarak kaleme alınan “Askerin Öyküsü”, Rus folkloruyla 1910’lu yılların popüler dansı foxtrotu, caz müziği ile tangoyu harmanlayan bir yapıt. Cevat Çapan’ın Türkçeleştirdiği ve keman, kontrbas, klarnet, fagot, kornet, trombon ve perküsyon yedilisi için bestelenen yapıt, 15 gün izni olan bir asker ile önünde sonunda onun ruhuna sahip olacak şeytanın hüzünlü, acı, ama aynı zamanda zekice ve alaycı hikâyesini anlatıyor. Askerin kemanının, hem kendi ruhunu hem de şeytanın hilekârlığını simgelediği hikâye esriyet Üniversitesi’nde ve 28 Ekim’de ise Malatya İnönü Üniversitesi’nde konserler verecek. CSO, 4 ildeki müzikseverlerle saat 19.30’da buluşacak. Şef Rengim Gökmen yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası; Yozgat ve Nevşehir konserlerinde dünyaca ünlü piyanist İdil Biret’e; Sivas ve Malatya konserlerinde ise ünlü keman sanatçısı Cihat Aşkın’a eşlik edecek. ki bir Rus halk masalına dayanırken, müzikler geleneksel Rus ezgilerinden olabildiğince uzakta, her zamana ve her kültüre sesleniyor. Genco Erkal, İkinci Kat Tiyatrosu’nun Karaköy’deki yeni sahnesine destek için, tiyatronun açılış gününde de “İnsanlarım” oyunuyla sanatseverlerle buluşacak. Nâzım Hikmet’in Bursa Cezaevi’nde geçirdiği yılların öyküsünün anlatıldığı ve bugüne dek yüzü aşkın şehirde sergilenen “İnsanlarım”, 20 Ekim Pazar günü saat 18.00’de İkinci Kat Tiyatrosu’nun Kadıköy’deki sahnesinde olacak. Erkal’dan İkinci Kat’a destek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle