19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 EKİM 2013 ÇARŞAMBA 10 EKONOMİ [email protected] Mütekabiliyet Yasası’nın çıkmasının ardından Arapların Türkiye’den konut alımında büyük artış yaşandı Çürük elmalar temizlensin Bayram tatilinde ev almak isteyenler için yeni kampanyalar başladı. l Teknik Yapı’nın Tuzla’da gerçekleştirdiği 5.073 bağımsız bölümden oluşan Evora İstanbul ile Halkalı’da başladığı 1.272 bağımsız bölümden oluşan Metropark projelerindeki satış ofisleri bayram süresinc açık olacak. Teknik Yapı, Halkalı’daki Metropark proje sinde ise yüzde sıfır finansman fırsatı ile bir yıl ödemesiz kredi fırsatı sunuyor. l Dumankaya İnşaat , ev sahibi olmak isteyenlere , Flex Kurtköy, Dumankaya Modern Collection, Konsept Halkalı , Ritim İstanbul ve Dumankaya Miks projelerinde bayrama özel indirimler sunuyor. Dumankaya geleneksel bayram kampanyasıyla daire sahibi olmak isteyenlere projesine göre yüzde 10 indirim ve 24 ay sıfır faiz ve esnek ödeme planı vaat ediyor. l Demir İnşaat, Beylikdüzü’ndeki Demir Romance’ta satış ofisi bayra mın 3 ve 4’üncü günü açılacak. Şirket, yüzde 5 peşinat, yüzde 15’lik dilimi bir yıl sonra, bir diğer yüzde 15’lik kısmı teslimde ödeme kolaylığı sunuyor. l Mar Yapı ’nın Bayramoğlu’nda hayata geçirdiği G Marin Managed by Divan projesi satış ofisi Kurban Bayramı’nın üçüncü gününden itibaren açık olacak. Projeyle ilgilenenler 77 bin liradan başlayan fiyatlar ve uygun ödeme koşullarından yararlanabilecek. l Tepe İnşaat’ın Maltepe’de oluşturduğu Narlife projesinden ev sahibi olmak isteyenler bayramın 2. gününden itibaren satış ofisi açılacak. Daire fiyatlarının 203 bin ile 975 bin lira arasında değiştiği projede, yüzde 5 peşinat sunuluyor. Balona dikkat Nobel Ekonomi Ödülü’nün bu yılki sahiplerinden ABD’li ekonomist Robert Shiller’den küresel konut piyasasındaki ani fiyat yükselişleriyle ilgili uyarı geldi. Shiller, ABD Merkez Bankası Fed’in ekonomik teşvikleri ve piyasada her geçen gün artan spekülasyonların konut piyasasında balon yarattığını söyledi. Shiller, “Son beş yıldır içinde bulunduğumuz kriz şu anda varlık fiyatlarındaki hareketleri anlamayı zorlaştırıyor” dedi. ABD’li ekonomist bu yıl haziranda ABD’nin büyük kentlerinde yeniden bir konut balonu riski oluştuğu uyarısı yapmıştı. Shiller’a göre şu anda konut balonu yaşayan ülkeler arasında Çin, Brezilya, Hindistan, Avustralya, Norveç ve Belçika öne çıkıyor. BAYRAM KAMPANYALARI Güven sorunu yarattı: Kuveyt olmak üzere bazı körfez ülkesi vatandaşlarının paralarını ödemesine rağmen konutlarını alamamaları, Araplar’a Boğaz diye başka yerlerde konut satılması Türkiye’ye gayrimenkul piyasasına dönük güven sorunu yarattı. Mütekabiliyet Yasası’nın geçen yıl uygulanmaya başlamasıyla yabancılara gayrimenkul satışları da arttı. Bu süreçte daha önce Türkiye’den gayrimenkul satın alamayan Ortadoğulu ve Körfez bölgesinden gelen yatırımcılar, özellikle İstanbul’da gayrimenkul almayı tercih ediyor. Arap yatırımcılar Türkiye’de özellikle büyük metrekareli daireleri alıyorlar. Geçen yılın ilk 6 ayında 55 ülke yurttaşı Türkiye’den taşınmaz alırken, yasanın yürürlükte olduğu 2013’ün aynı döneminde sayı 88’e yükseldi. Mütekabiliyetin ardından Türkiye’den gayrimenkul alımına Arap ülkelerinden yoğun ilgi gösterildi. Ancak başta Kuveyt olmak üzere bazı körfez ülkesi vatandaşlarının paralarını ödemesine rağmen konutlarını alamamaları ya da Boğaz diye başka yerlerde konut satılması Türkiye’ye gayrimenkul piyasasına dönük güven sorunu yarattı. Geçen ay Kuveyt’te yapılması planlanan gayrimenkul fuarı da bu nedenlerden dolayı iptal edilmişti. Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul firmalarının yöneticileri iyi firmalarla kötü firmaların aynı kefeye konmaması gerektiğine işaret ederek çürük elmaların temizlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Geçen yılın ilk 6 ayında yabancılara 3 bin 107 taşınmaz satışı yapılırken, mütekabiliyet yasasının yürürlükte olduğu bu yılın aynı dönemde sayı 7 bin 145’e yükseldi. Suudi Arabistan en çok gayrimenkul alan Arap ülkeleri arasında ilk sırada yer aldı. Kuveytliler 286, Iraklılar 225, Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşları 114, Ürdünlüler de 92 mülkle Suudi Arabistan’ı takip etti. Türkiye’de önümüzdeki dönemde yılda 5 milyar dolara ulaşması beklenen yabancıların emlak alımlarının büyük bir bölümünü Körfez yatırımcılarınca gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Körfez’deki yatırımcılar ağırlıklı olarak İstanbul’da gayrimenkul almayı tercih ediyor. Yabancıların ortak tercihleri ise zengin sosyal donatılı projeler olarak gösteriliyor. Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden gelen yatırımcılar ortalama 100 bin dolarlık konutlar alıyor. Daha sonra yatırımdan memnun kalmaları halinde yeni yatırımlar yapıyorlar. O nedenle Ortadoğulu yatırımcıların güvenini sağlamak o bölgeye satışların artması bakımından büyük önem taşıyor. İstanbul’un değişik yerlerinin merkez denilerek pazarlanırken son dönemlerde sıkça dolandırıldıkları haberleri de geliyor. İyi ve kötü aynı kefeye konmasın: Dumankaya, İş GYO, Eroğlu, Artaş’ın yöneticileri Türkiye’nin önde gelen gayrimenkul firmalarının yöneticileri iyi firmalarla kötü firmaların aynı kefeye konmaması gerektiğine işaret ederek çürük elmaların temizlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Dikkatli olmak gerekiyor Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Dumankaya: Özellikle Gezi olaylarından sonra Kör fez ülkelerinde Türkiye’ye yönelik olumsuz bir bakış gelişti. Devletin çürük elmalarla sağlam elmaları aynı kefeye koymaması gerekiyor. Kuveyt’te yaşanan olay düzgün iş yapan firmaları olumsuz etkiledi. Kendinizi ve yaptığınız işi iyi tanıtmanız gerekiyor. Eroğlu Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu: Türkiye’de nasıl ki amatör satıcı varsa dışarıda da amatör alıcılar var. Buna karşı dikkatli olmak gerekiyor. Konutu alırken çok acele etmemek, hızlı karar vermemek lazım. Türkiye’ye gelmek isteyen yatırımcıların güvenilir firmalara gelmesi gerekiyor. Körfez yatırımcısının İstanbul’a her zaman talebi olacaktır. Sektör içindeki çürükleri tek tek ayıklar. Alıcının da dikkat etmesi gerekiyor. Bu alanda sigorta şart. İş GYO Genel Müdürü Turgay Tanes: Kurumsal olmayan firmalar elde çantayla gidip Körfez ülkelerinde konut satmıştır. Neresi nin Boğaz olduğunu bilen yatırımcıyı kandıramazsınız. İstanbul’da mesafeler bellidir. Artık yabancı yatırımcıların çoğunluğu İstanbul’u biliyor. Yabancı yatırımcıların da uyanık olması gerekiyor. Artaş Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Çetinsaya: Yabancı yatırımcının iyi firmalara bakması lazım. İki elin 10 parmağı var bunların onunun da sorunsuz olması beklenemez. 12 tanede sorun olabilir. Buna dikkat etmek gerekiyor. Binalarda estetiğe yeni düzenleme PWC’nin araştırmasına göre dünyadaki en ideal 22. metropol seçilen İstanbul’da binaların görsel açıdan uçuk tasarımlı olmaması, şehrin ve projenin inşa edildiği bölgenin genel yapısına uygun özellikler taşıması için düğmeye basıldı. Altın Emlak Genel Müdürü Hakan Erilkun, buna göre müstakil yapı adedi 50 veya daha fazla olan uygulamalarla, toplam inşaat alanı 60 bin metrekareden fazla olan konut ve rezidans yapıları için estetik mimari için de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden onay alınması gerekeceğini söyledi. Erilkun, “Toplam kat alanı 40 bin metrekareden fazla olan iş ve alışveriş merkezleri, toplam inşaat alanı 100 bin metrekareden fazla olan sanayi ile binanın herhangi bir cephesinden görünen en düşük kottaki bina yüksekliği 60.50 metreyi geçen yapılar için de aynı prosedür geçerli olacak” dedi. Konut kredisi maliyeti 3 ayda 17 bin TL arttı Senetle ev sahibi oldular si verilerine göre, Amerika Merkez Bankası’nın (Fed) açıklamaları sonrası artışa geçen kredi faiz oranları son 3 ayda yüzde 35 arttı. Konutkredisi.com.tr Kurucu Ortağı Onur Tekinturhan, “Yılsonunun yaklaşmasıyla birlikte bankalar arası rekabetin de artacağını göz önünde bulundurduğumuzda faiz oranlarındaki artışın bu şekilde sürmeyeceğini düşünüyoruz” dedi. Son 3 ayda 10 yıl vadeli 100 bin TL’lik kredinin toplam geri ödemesi 17 bin TL, aylık taksiti ise 150 TL arttı. Haziranda dip seviyelerini görerek aylık yüzde 0.62 seviyesine inen konut kredisi faiz oranları 2013 yılı Ekim ayında, Kasım 2012 seviyelerine dönerek yüzde 0.83’e yükseldi. 10 yıl vadede 100 bin TL’lik kredinin toplam kredi geri ödemesi 17 bin TL arttı. Konutkredisi.com.tr’de yer alan 16 bankanın konut kredi Yeni konut fiyatları eylül ayından bir önceki aya göre yüzde 1.51 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13.80 oranında yükseldi. Konut alıcısı artan konut faiz oranları nedeniyle şirket içi vadelendirme modeline yöneldi. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Aziz Torun’a göre göre markalı konut satın alan müşteriler peşinat ve banka kredisi yerine ağırlıklı olarak senet kullanmayı tercih etti. Garanti’nin desteğiyle hazırlanan Reidin.com GYODER Yeni Konut Fiyat Endeksi’nin Eylül 2013 raporuna göre eylülde gerçekleştirilen satışların yüzde 9.2’sinin yabancılara yapıldı. İstanbul bir önceki aya göre metrekare başına yüzde 1.68 değer artışıyla, Eylül 2013’te ikinci el konut satış fiyatlarının en fazla yükseldiği il oldu. Aynı dönemde metrekare başına ikinci el konut satış fiyatları, İzmir’de yüzde 1.39, Ankara’da yüzde 1.17, Bursa’da yüzde 1.07, Kocaeli’nde yüzde 0.90, Antalya’da yüzde 0.77 ve Adana’da yüzde 0.49 oranında arttı. Torun, yaz aylarında başlayan yukarı yönlü fiyat hareketinin enflasyona paralel olarak ilerleyen aylarda da devam edeceğini söyledi. Torun, geçen ay satışı gerçekleştirilen konutların yüzde 14.8’inin bitmiş konutlardan, yüzde 85.2’sinin bitmemiş konutlardan oluştuğunu dile getirdi. Konut satış fiyatları, bir önceki aya göre, 1+1 daire tipinde yüzde 1.86, 2+1 daire tipinde yüzde 1.04 oranında artarken 3+1 daire tipinde yüzde 1.97, 4+1 daire tipinde yüzde 0.38 oranında arttı. Kredilere tedbir Merkez Bankası TemmuzEylül 2013 dönemi Banka Kredileri Eğilim Anketi’ne göre 2013’ün üçüncü çeyreğinde standartların işletmelere kullandırılan kredilerde temelde aynı bırakıldığı, bireysel kredilerde ise gevşetildiği görüldü. Takip eden çeyrek için beklenti; konut kredilerinde standartlar sıkılaştırılması. 14 Ekim yani arife günü... Şişli Etfal Hastanesi Acil Bölümü... Öğle saatleri... Yeşil Alan yazılı bir mekânda sıranın bana gelmesini bekliyorum. Yaklaşık 30 kişinin oturarak bekleyebileceği bir alan ama biz 60’a yakınız. Üstelik şiş ve ağrıyan bir ayakla, ayaktayım ve duvara dayanarak duruyorum. Sadece 2 doktor var ve 60’a yakın hasta. Zehirlendiğini söyleyen türbanlı bir genç kız; otelde bavul taşırken belini inciten bir belboy; bir polis eşliğinde bekleyen parmağı sarılı, bileğinde ve boynunda jilet izleri olan genç bir çocuk; idrar torbasını elinde taşıyan sondalı bir yaşlı adam; öksüren bir diğeri... Numaralar çok ağır ilerlerken salon sürekli kalabalıklaşıyor. Tabii bu arada bekleyemeyecek kadar acil hasta olduklarını söyleyenler, şikâyet edenler, sadece reçete yazdıracağım diye doktorların odasına dalanlar... Ayakta yaklaşık 1 saat kadar bekledikten sonra daha önümde 30 kişinin olduğunu anlıyor ve pes edip hastaneden ayrılıyorum. Taksim İlkyardım’ın da kapısına kilit vurulduğu için pek fazla şansım yok. Bayram olduğu için pek bir sonuç alamayacağımı bilmeme karşın mecburen özel bir hastaneye yöneliyorum. Zehirli bir böcek sokmasından şüpheleniyorum ama ortada hafif bir şişlik ve ağrı dışında bir belirti yok. Diğer özel hastanelerin hemen hepsinde olduğu gibi bunun da acil servisinde cildiye yok. Ortopedi doktoru ben anlamam deyip genel cerrahiye yönlendiriyor. Genel cerrah ise şöyle bir ayağıma dokunuyor, benim anlattıklarımı “Herhalde doğrudur” deyip onaylıyor. Sonuçta önüme 200 TL’lik bir muayene ücreti faturası konuyor ve ben kendi teşhisimi doğrulatarak hastaneden ayrılıyorum... AKP iktidarının büyük övgüyle anlattığı sağlıkta dönüşüm projesi bu. Kamu sağlık hizmetlerinin hızla tasfiyesine dönüşmüş durumda. Sayıları pıtrak gibi artan özel hastaneler ise tamamen bir ticarethane mantığında. 2003 yılında başlayan uygulamanın 10. yılında hasta olduğumuzda güvenerek gidecek özel hastane bulamaz haldeyiz. Hastaya Bayramda Sağlık... Sağlıkta Dönüşüm... tamamen ticari gözle bakan anlayış giderek tüm sistemi kaplıyor. Sağlık harcamalarının bütçedeki payı sürekli artıyor ve bunda önemli bir meblağı da ithal cihazlar oluşturuyor. Örneğin İngiltere’de 1 milyon kişiye 2003 yılında 5.8 bilgisayarlı tomografi cihazı düşerken bu Türkiye’de 7.3. Normalde kanıta dayalı tıp uygulamalarında her 200 hastaya 5 tane MR çekmek gerekirken performans ve dışardan hizmet satın alımları sonrası Türkiye’de her 100 hastanın 8 tanesine MR çekilir hale gelinmiş durumda. Performans sistemi yüzünden hekimler birbirleriyle yarışır haldeler... Sürekli daha çok hasta muayene etme güdüsü ile günde muayene ettikleri hasta sayısı 200’ü bile geçebiliyor. Bu kadarla da bitmiyor. Kamu hastanesindeki hekim ameliyat durumunda hastasına, “Seni şu özel hastanede ameliyat edeceğim” diyor. Orada zaten medikal firma ile özel ilişki içinde, istediği malzemeleri kullanarak ameliyatı gerçekleştiriyor. Ameliyat masrafları sigorta tarafından karşılandığından hem özel hastane hem medikal firma hem de doktor kazanıyor... Öte yandan hükümetin sürekli reklamını yaptığı “sınırsız sağlık hizmeti” beklentisi ile hastaneye başvuran ve beklentisi karşılanmayan insanlar önce hayret sonrasında ise saldırganlık göstermekte. Sağlıkta şiddet daha önce hiç görülmedik düzeylere ulaşmış durumda. Dedik ya sağlıkta dönüşümün 10 yılı. Peki kazanan kim? Ben özel hastaneler ile tıbbi malzeme ve cihaz ithalatçıları dışında pek kazanan görmüyorum. Küçük eczaneler giderek eriyor. Doktorlar ve sağlık çalışanları sömürülüyor. Üniversite hastanelerinin içi boşaltılıyor. Vatandaşa kesilen fatura her yıl biraz daha artıyor üstelik ne kadar doğru ve kaliteli bir sağlık hizmeti aldığı tartışılır durumda. Buna karşın iktidar hâlâ sağlıktaki başarılarının propagandasını yapıyor. Ve kimse de buna ses çıkarmıyor... Bayramda çalışana teselli Ekonomi Servisi Sosyal güvenlik uzmanları, bayramda çalışacakları teselli etti. Bayramda çalışmanın işçinin onayına bağlı olduğunu hatırlan uzmanlar, yasalar göre çalışmak durumunda kalanların yüzde 100 zamlı ücret alağını dile getirdi. Uzmanların verdiği bilgiye göre, resmi tatil günlerinde çalışan işçinin ücreti de farklı hesaplanıyor. Yani resmi tatil günlerinde çalışan bir kişinin ücreti, normal bir günde çalışmasından farklı. Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı gibi günlerde ailesinden uzakta kalmanın ve çalışmaya devam etmenin ücreti doğal olarak daha yüksek. Resmi tatil günlerinde çalışan işçi, normal ücretinin iki katı kadar ücret alır. Yani günlük ücreti 100 TL olan bir çalışan, eğer bugün çalışırsa 200 TL ücrete hak kazanır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle