Katalog

15 EKİM 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ğımız görüşmede Oran’ın sorusuna verdiği yanıtı şu şekilde aktardı: “Umut Oran o soruyu sorunca AB Bakanı Egemen Bağış söze girerek gazetecilerin işten atılmalarında kendilerinin değil basın kuruluşlarının rolü olduğunu söyledi. Ben de bunun üzerine isim vermeksizin Türkiye temsilcimiz Amberin Zaman’ın çalıştığı gazetedeki köşesine, Başbakanlık’tan gelen bir telefon ile son verildiğini aktardım. Çünkü Amberin bunu açıkça yazdı. İşini sadece Habertürk’te çıkan yazıları nedeniyle değil aynı zamanda Economist’e yazdığı yazılar nedeniyle kaybettiğini yazdı. Evet muhabirimiz The Economist’te yazdığı yazıların da etkisiyle işten çıkarıldı ama bu dergimizin ‘Demokrat mı Sultan mı?’ başlıklı sayısından sonra değil önce yaşandı.” BDP’li Tuncel, seçimlerin AKP’ye karşı bir referanduma dönüşeceğini söyledi: HDP’yle gireceğiz HATİCE TUNCER ‘Tarih’ Yanlış Ama ‘Baskı’ Gerçek Dün bu köşede, Bodrum’da Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi’nin (EDAM) düzenlediği toplantıda İngiliz haber dergisi The Economist’in yöneticisinin, Başbakan Erdoğan’ı Osmanlı sultanlarına benzeten ve “Demokrat mı, Sultan mı?” başlığıyla çıkan sayıları sonrasında Türkiye muhabirlerinin bir gazetedeki köşe yazılarına son verildiği bilgisi verdiğini duyurduk. Toplantıda muhabir ya da gazete ismi geçmediği için, bir varsayıma girmeden haberi duyurmakla yetindik. Ancak haber Cumhuriyet’te yayımlandıktan sonra, derginin Türkiye temsilcisi olan arkadaşımız Taraf gazetesi yazarı Amberin Zaman bir Twitter mesajıyla kısa süre öncesine kadar köşe yazarlığı yaptığı Habertürk gazetesinde, Gezi olayları öncesinde, hem Habertürk hem de Economist’te çıkan yazıları nedeniyle işini kaybettiğini açıkladı. Bunun üzerine biz de habere konu tarafların görüşlerini alma ihtiyacı hissettik. YEREL SEÇİME DOĞRU... ‘Projelerimiz insan odaklı’ İstanbul Haber Servisi Ataşehir Sosyal, Ekonomik Araştırmalar ve Eğitim Vakfı (ATASAV) Mütevelliler Kurulu Başkanı Sefa Sarısoy, CHP’den Ataşehir Belediye Başkanlığı için aday adayı oldu. Sefa Sarısoy, aday olması halinde CHP’nin Ataşehir’de oyunu yüzde 5 oranında artıracağını söyledi. 16 Nisan 1965’te Sinop’un Ayancık ilçesinde doğan Sefa Sarısoy, ilk ve orta öğrenimini Ayancık’ta, lise öğrenimi de İstanbul’da 50. Yıl Tahran Lisesi’nde tamamladı.Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Makine Mühendisliği’nden mezun olan Sarısoy, kendi şirtekini kurduktan sonra ilçede ilk olarak ATASAV’ı kurdu. Ataşehir’de Türkiye ortalamasının çok altında gelir adaletsizliği olduğuna dikkat çeken Sefa Sarısoy, “ Bizim hedefimiz, Ataşehir’in sağlıklı gelişmesi ve kentleşmesidir. Ataşehir halkı kentin sakini değil, kentin sahibi olmalıdır. Ataşehir finans merkezi yapılmak istenirken, kültür merkezleri de unutulmamalıdır. Ataşehir’in kaos merkezi olmasını istemiyoruz” dedi. Bütün projelerinde insan odaklı çalışmalar yapacağını vurgulayan Sarısoy, “10 kişilik akademisyen düzeyindeki profesyonel ekibimizle Ataşehir’in tabiri caizse MR’ını çekiyoruz. Ataşehir’in ivedi sorunları üzerinde hayalci olmayan, uygulanabilir, kalıcı ve köklü insan odaklı projeler gerçekleştiriyoruz. Yeditepe Üniversitesi ile burada ciddi bilimsel çalışmalar da yapıyoruz. Partim aday gösterirse bu doğrultuda oyumuzu en az yüzde 5 artıracağımın da sözünü veriyorum” dedi. İlçeye kadın eli değecek İstanbul Haber Servisi Beşiktaş Belediye Başkanlığı için CHP’den aday adayı olan Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkan Vekili ve İstanbul TekelGazete Bayiileri Odası Başkanı Ferihan Karasu, Beşiktaş’ta bir cemevi eksikliği olduğunu belirterek Akatlar Karanfilköy’e bir cemevi yapmak için yarışma düzenleyeceklerini söyledi. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi Mezunu ve SODEV Başkanvekili Ferihan Kansu, Beşiktaş belediye başkanı seçilirse, 1 yıl sonra Beşiktaş halkının kendisini yönetimde isteyip istemediğini anlamak için sandık kuracağını ve yüzde 51 oranında olumsuz oy alırsa istifa edeceğini belirtti. Karasu, “Sokağın nabzını tutan bir adayım. Mahalle komiteleri kurarak sorunları halkın katılımıyla şeffaf ve katılımcı bir anlayışla çözeceğiz” dedi. Beşiktaş’ın kent dokusunu ve yeşil alanlarını koruyacaklarını kaydeden Karasu, Beşiktaş’ta yüzde 6.5 oranında yaşlı nüfus olduğunu ve onlar için sosyal tesisler yapacaklarını söyledi. Yönetiminde belediye başkanı ve meclis üyelerinin 6 ayda bir mal varlıklarını açıklayacaklarını vurgulayan Karasu, “Beşiktaş’ın her sokağına ve caddesine bir kadın elinin değdiği belli olacak” dedi. BEŞİKTAŞ Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, yerel seçimlerin aynı zamanda AKP’ye karşı bir referanduma dönüşeceğini belirterek Batı illerinde tüm muhalif kesimleri kucaklayacak Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile seçimlere gireceklerini söyledi. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu üyeliğini de yürüten Tuncel “Türkiye sol sosyalist hareketi, demokrasi güçleri, Aleviler, ekoloji hareketleri, kadın hareketleri, liberaller, demokratlar. Bu sistemde mağdur olan her kesimle yol yürüyoruz. Türkiye’de uzun vadeli bir siyaseti örmek istiyoruz” dedi. Sebahat Tuncel, yerel seçimler ve son siyasi gelişmelere yönelik sorularımızı yanıtladı. Tuncel’in sorularımıza yanıtları şöyle: l BDP’nin yerel seçimleri Batı illerinde HDP ile katılma nedeni nedir? 2011 genel seçimlerine de “emek, demokrasi ve özgürlük bloku” olarak girmiştik. BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder, Levent Tüzel ve benim imzamla “Bu birlikteliği nasıl genişletebiliriz” şeklinde çağrı yaptık. Çatı partisi, ortak bir parti fikriyatı üzerinden tartışmalar başlattık. Gezi Direnişi ile birlikte ortaya çıkan, Diyarbakır’da başlatılan çözüm süreci ile birlikte demokratik bir Türkiye’yi inşa etmek daha mümkün hale geldi. AKP’nin faşizan politikaları, savaştan yana ısrar eden politikaları, sadece Kürtlere karşı değil emekçiye, yoksula, kadına, Alevilere bir bütün karşı cephe oluşturan ve baskılayan politikalarına karşı güçlü bir demokratik merkeze ihtiyaç var. Yerel seçimlerin, sadece yerel seçim olmayacağı aynı zamanda bir AKP kadına yönelik şiddeti teşvik ediyor l Hüseyin Çelik’in bir televizyon sunucusunu kıyafetine ilişkin sözleriyle yeniden tırmanan ‘yaşam tarzına müdahale’ tartışmaları konusunda ne düşünüyorsunuz? AKP uzun süredir toplumun yaşam tarzına müdahale ediyor. Toplumu daha da muhafazakârlaştıran, kadını eve kapatan, sürekli kadın bedeni üzerinden siyaset yapan tarzı hep eleştirdik. Bir başbakanın “3 çocuk yapın, 5 çocuk yapın”, “şöyle doğurun”, “sezaryenle mi doğuracak normal mi doğum yapacak” meselelerinde konuşması kadınlar üzerinde erkek egemen şiddetin yansımasıdır. Kadın bedeni üzerinden ne yapması gerektiğini söylüyor. Mehmet Metiner’in cemevleri değerlendirmesi AKP’nin politikasıdır. Başbakan, Metiner’in bu sözüne itiraz etmedi. Demek ki Başbakan emretmiş o da gereğini yapıyor. Bir parti politikasına dönüşmüş durumda. Hüseyin Çelik’in giyim üzerine sözlerine de bir şey demedi. Bu ülkede her şey Başbakan’ın söylediği gibi olduğu için ona bakıyoruz. Muhtemelen bir görev dağılımı yapılmış. Bunları AKP’nin politik programının parça parça sunulması olarak görüyoruz. referanduma dönüşeceği tartışmaları sonucunda riskli de olsa iki parti ile seçime girme kararı aldık. Seçimler HDP’yi örgütleme, halka tanıtma anlamında önemli bir araç olacak. Aldığımız belediyeleri ikiye katlama, daha güçlendirme çalışması yürütürken Türkiye metropollerinde belediye kazanma çalışmalarımız olacak. lHDP hangi şehirlerde seçime girecek? BDP’den ayrılacak mısınız? Batı diye ifade ediyoruz. İstanbul, İzmir, Ankara, Karadeniz illeri, Trakya, yani örgütlü olduğumuz her yerde... Yoksuldan, emekçiden yana, barış yanlısı, bu ülkede ötekileştirilenlerin sesi olabilecek harekete ulaşmak istiyoruz. BDP’den henüz ayrılmadık ama kongremizle birlikte HDP’ye geçeceğiz. Blok olarak parlamentoda çalışmalarımıza devam edeceğiz. Ben HDK’nin yürütme kurulu üyesiyim. Partiye geçince HDP Parti Meclisi’nde olacağım. lDemokratikleşme paketi çözüm sürecini nasıl etkiledi? Demokratikleşme paketi özü itibarıyla çözüm sürecine ilişkindi. Ama hem hazırlanış tarzı, yöntemi ve içeriği bakımından alakası olmayan bir paket çıktı. Aslında AKP’nin kendi tabanına söz verip de yapmadığı şeyleri ifade eden bir paket. Ne Türkiye’yi demokratikleştirecek, ne Kürt, ne Alevi, ne kadın sorununu çözecek bir paket. AKP’nin kendi tabanına seçim öncesi sunduğu bir seçim paketi. AKP’nin yaklaşımı çözüm sürecini tıkamıştır. Diyalog sürecinden monolog sürecine geçilmiştir. AKP kendi kendine konuşuyor, kendi kendine paket hazırlıyor, kendi kendine herkesin merkezi haline geliyor. Konuştuğumuz kaynaklar ‘Sultan’ kapağını CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran’ın toplantı gündemine getirdiğini belirtmişti. Dün kendisini arayarak, “Dergi kapağını gündeme getirdiğinizde ne yanıt aldınız” sorusunu yönelttik. Toplantının ‘Chatham House kurallarına’ göre yapıldığını, yani içeriği hakkında katılımcıların dışarı bilgi aktarmasının uygun olmadığını anımsattıktan sonra şu karşılığı verdi: “Ancak konu artık benim adımın da geçtiği bir haber haline geldiği için size şu kadarını söyleyebilirim: TürkiyeAB ilişkilerinin konuşulduğu oturumda, AKP’nin demokrasi ve özgürlük anlayışının AB değerlerinin gerisinde olduğunu söyledim. Buna örnek olarak da Başbakan Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin’e söylediği ‘Bizi Şanghay Beşlisi’ne alın, AB sürecinden çıkarız’ sözlerini hatırlattım ve AKP’nin demokrasi ve özgürlük anlayışının da zaten ancak Şanghay Beşlisi ile uyuşabileceğini belirttim. Ardından da o oturumda yer alan The Economist Avrupa editörü Sayın John Peet’e, o dergi kapağını göstererek ‘Türkiye’de bu tür durumlarda Başbakan doğrudan medya patronlarını arıyor. Sizi de aradı mı’ sorusunu yönelttim. Peet, kendisinin aranmadığını ifade ettikten sonra AKP’nin medya özgürlüğüne saygısızca davrandığını söyledi. Hatta bu yüzden kendilerinin bir muhabirlerinin iktidar partisi tarafından işinden edildiğini söyledi.” Derginin Avrupa editörü John Peet ise Londra’dan telefon ile yaptı ‘İktidar Oran: işinden etti’ denildi Peet, görüşmemizde, hükümet ile The Economist arasındaki ilişkiye ilişkin sorumuza da şu yanıtı verdi: “Başbakan ile çok zor bir ilişkimiz var. 2002’den itibaren 2008’e kadar onun yanında olduk, reformlarına destek verdik. Son ikiüç yıldır hükümetin özellikle özgürlükler, ki başta basın özgürlüğü geliyor, olumsuz tutumunu eleştiren haberlerimize çok kızıyor. Özellikle de 2011 seçimleri öncesinde, ‘AKP’nin üçte iki çoğunluğa ulaşmasını demokrasi açısından riskli bulduğumuz ve CHP’ye oy verilmesi çağrısı yaptığımız’ makaleye çok güçlü tepki verdi. Bizi hükümete yönelik bir dış komplonun parçası gibi görüyor olabilir. Bu doğru değil. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile oldukça iyi ilişkilerimiz var. Hatta ne kadar eleştirel olursa olsun Egemen Bağış ile de diyalog içindeyiz.” ile Erdoğan çok zor ilişki ATAŞEHİR Bugüne kadar Başbakan ile üç kez görüştüğünü belirten Peet’e, geleceğe dönük tahminini de sorduk: “Tahminime göre, Başbakan Erdoğan 2014’te yapılacak seçimde Çankaya Köşkü’ne çıkacak güce sahip. O ayrıldıktan sonra Başbakanlık koltuğuna oturacak isim ile Türkiye’nin demokratikleşmesinin ve AB üyelik sürecinin hızlanacağını düşünüyorum.” HHH Habere konu diyaloğun taraflarının açıklamaları böyle. Peet’in toplantıdaki sözleri, konuştuğumuz birden fazla katılımcıda işten çıkarılma tarihine ilişkin eksik ya da yanlış bir algı yaratmış olabilir. Ama bu, işin özünü, yani, The Economist temsilcisinin, dergide yazdığı ve hükümete yönelik eleştirel görüşler içeren yazıları nedeniyle Türkiye’deki işinden olduğu gerçeğini değiştirmiyor. değişince Başbakan AB süreci hızlanır 12 Mart’ın Münevver Anası VEFAT Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Üyesi Değerli Meslektaşımız MÜNEVVER ERTİN’i 13 Ekim 2013 günü kaybettik. Cenazesi, 15 Ekim 2013 günü (bugün) öğle namazını müteakip Karacaahmet Camii’nden (Cem Evi yanı) kaldırılacaktır. Çocukları: Atilla Olcay Özsever, İnciser Alptekin Damadı: Erhan Alptekin Torunları: Sevgi, Ömer, Kerem, Aslıhan, Barış Ahmet Hazım Sezgin’i yitirdik. Kaybı meslek topluluğumuzda büyük üzüntü yaratan Ahmet Hazım Sezgin, 14 Ekim Pazartesi günü öğleyin Levent Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Topkapı Şehitlik’te toprağa verildi. Ahmet Hazım Sezgin’i sevgi ve saygıyla anarken ailesine ve topluluğumuza başsağlığı diliyoruz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu ‘Halk ne diyorsa o olacak’ İstanbul Haber Servisi CHP Beşiktaş Belediye Meclisi ve Çarşı grubu üyesi, iletişimci Özgür Koçak da Beşiktaş belediye başkan aday adayı oldu. Okan Üniversitesi’nde bir süre iletişim ve halkla ilişkiler dersleri veren Koçak, gerçekleştirmek istediği projelerini anlattı. 15 kişilik profesyonel bir ekiple çalışma yaptıklarını belirterek ilçeye yakışır bir kadın sığınma evi, down sendromlu çocuklar için cafe açmayı plandıklarını, sokakta yaşayan tinerci çocuklar başta olmak üzere sokakta yaşayanları kurtarmayı planladığını kaydetti. Koçak ilçede yeşil alanları daha da büyütmek için çalışma yapacağını kaydeden Koçak, “Tüm projeleri halka sorup onların onayını alacağız. İlçede yaşayanlar kendilerini bir ailede hissedecek” dedi. DÜZELTME Kadıköy ilçesinden CHP aday adayı olan Aykurt Nuhoğlu’nun dün çıkan haberinde “İlçeye cemevi yapma sözü” başlığı “Aklımızdaki Kadıköy” olacaktır. Düzeltir özür dileriz. T.C. SERİK 2. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/224 TLMT. Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı takdirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov. tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden tespit edilecek yasal oranda KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasında görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; satış ilanının borçlu ve diğer ilgililere tebliğ edilememesi durumunda gazete ilanının tebliğ yerine sayılacağına, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 17/09/2013 1. İhale Tarihi: 05/11/2013 günü, saat 10.30 10.35 arası. 2. İhale Tarihi: 21/11/2013 günü, saat 10.30 10.35 arası. İhale Yeri: Şahin Yediemin OtoparkıBelek yolu üzeri, Otogar Karşısı Serik/ANTALYA No: 1 Takdir Edilen Değeri TL.: 35.000,00 Adedi: 1 KDV: Yasal oranda Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri): 07EYI65 Plakalı, 2011 Model, FORD Marka, DM2 Tipli , UFDABK61865 Motor No’lu, Hususi Aracın birçok parçasının olmadığı tespit edilmiş olup, Bilirkişi raporunda eksik olan parçalar: Ön tampon, sağ sol far, sis lambası, ön panjur, akü, akü yatağı, motor sigorta kapağı, hava filtresi komlbe, silecek motoru, sağ sol silecek kolu, silecek süpürgesi, cam altı ızgara, motor beyni, motor beyni koruma kapağı, iç göğüs, klima tesisatı iç, kalorifer kazanı, kalorifer tesisatı, teyp, gösterge paneli, klima kumanda panosu, direksiyon simidi, direksiyon mafsalı, orta konsol, göğüs demiri, Airbag beyni, Sigorta beyni iç, sağsol airbag, Komple cam motoru, kapı döşemeleri, cam düğmeleri, komple koltuk yok, sağsol ayna, direk döşemeleri, sağ ve sol stop, Bagaj fitili, isletme, Bagaj döşemesi, Kapı Fitilleri, Bagaj kit plastiğixnin olmadığı tespit edilmiştir. (İİK m. l14/1, 114/3) * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 62301) BEŞİKTAŞ