Katalog

SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 2013 SALI 6 HABERLER Balyoz’dan hükümlü subaylar Genelkurmay Başkanı’na bayram tebriği yolladı ‘Özel sözünü tut’ İstanbul Haber Servisi Hasdal Askeri Cezaevi’nde kalan Balyoz davasından hüküm giyen subaylar, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu’na bayram tebriği gönderdi. Askerler, Orgeneral Özel’in geçen yıl önce söylediği iddia edilen “Halledemezsen çeker giderim” sözlerinin arkasında durmasını istedi. Hasdal’da yalnızca denizcilerin kaldığına dikkat çeken subaylar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Bostanoğlu’na da “TCG Hasdal’ın bugüne kadar gösteremediğiniz komutanızdan çıkmasının omuzlarınızdan büyük bir yükü kaldırdığı inancıyla hayırlı ‘seyirler’ dileriz” şeklinde sitemde bulundu. H a s dal Askeri Cezaevi’nde kalan subaylar tarafından Nec det Özel ve Ora İyi Bayramlar Bayramınız kutlu olsun ve tatiliniz iyi geçsin... Sağlık içinde dönün kazasız belasız... Ben de bu köşeye ara vereyim fırsat bu fırsat.. Tatil sonrasına kadar, sevgiyle kalın... ORAMİRAL BÜLENT BOSTANOĞLU’NA Hayırlı seyirler Bostanoğlu Hükümlü subaylar, Bülent Bostanoğlu’na da “TCG Hasdal Personeli” imzasıyla gönderdikleri bayram tebriğinde ise halen Hasdal’da 45 deniz subayının kaldığının altı çizilerek şu ifadeler yer aldı: “TCG Hasdal’ın bugüne kadar gösteremediğiniz komutanızdan çıkmasının omuzlarınızdan büyük bir yükü kaldırdığı inancıyla siz Komutan’a TCG Hasdal’dan hayırlı ‘seyirler’ dileriz. Bismillah, makinalar tamam.” Necdet Özel miral Bostanoğlu’na gönderilen bayram kutlamasının içeriği avukat Hüseyin Ersöz tarafından kamuoyuna açıklandı. “TCG Hasdal’daki Balyoz esirleri” imzasıyla Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e bayram tebriği gönderen Balyoz hükümlüsü subaylar, Özel’in Temmuz 2012 tarihindeki ziyareti sırasında söylediği iddia edilen “Hepiniz gö re ve dö ne cek şe kil de ha zır olun. Ben mü za ke re yo luy la iş le ri hal le de rim. Hal le de mez sem di ğer le ri gi bi çe ker gi de rim” sözlerine gönderme yaptı. Subaylar “TSK’de söz namustur. Bin yılı aşkın bir tarihi olan ordunun başkomutanı olarak 2 yıl önce Hasdal duvarlarına kazınan sözünüzün arasında duracağınıza olan inancımız tamdır. Yaşananlara sessiz kalanların vicdani rahatsızlıkla rının bir ömür boyu kendilerini takip edeceğine şüphemiz olmadığını ifade ederek TGC Hasdal’dan ‘hayırlı’ günler dileriz” dedi. Subaylar kutlama mesajlarında “Hukuk süreci tamamlanmadı” söylemleriyle devam eden sürecin Yargıtay’ın hukuksuzluğu onaylaması ile sonuçlandığına dikkat çekerek şöyle devam etti: “Askerliğe ilk adımımızı attığımız andan itibaren lekesiz, tertemiz muhafaza ettiğimiz üniformalarımıza yağan iftira yağmurunun ilk günkü azim, irade ve kararlılığımızdan hiçbir şey kaybettirmediğini vurgulamak isteriz. 9 Ekim’de verilen Yargıtay kararı neticesinde Hasdal’da tüm Kara Kuvvetleri’ne mensup subaylar tahliye olmuş, 45 denizci ve 2 jandarma olmak üzere toplam 47 kişi kalmış durumdadır. Devletimiz, milletimiz ve vatanımız uğruna nice hizmetler veren, halen en yüksek makamını işgal ettiğiniz TSK’nin birer üyesi olan bizler Kurban Bayramınızı sağlık ve mutluluk dilekleriyle kutlar, özgür günlerinizin devamını dileriz.” Başbuğ: Zulme uğrayanlara duyarlı olun Öte yandan Ergenekon davasında “hükümete darbeye teşebbüs etmek” suçundan müebbet hapse çarptırılan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Kurban Bayramı mesajında “Yargı alanında haksızlıklara ve zulme uğrayanların sesine, toplumun bütün kesimleri duyarlı olmalıdır. Toplumumuzun ihtiyaç duyduğu barış ve esenlik bunu zorunlu kılmaktadır” dedi. Eylemlere tekerlekli sandalyesi ile katılan Hacıoğlu’nun başına gelmedik kalmadı. BAYRAM KUTLAMASI Sosyal medya hesabını izlediği 15 çalışanından savunma istedi Balbay’dan anlamlı mesajı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Türkiye’de “güvenlik” denilince akla ilk olarak “can güvenliğinin” geldiğini belirterek “Ancak, eğitim ve hukuk güvenliği de tüm halkın sorunudur” dedi. Balbay, okurlarının ve seçmenlerinin bayramını da “Kurban denilince, akıllara sadece bayramın geldiği günleri yakalamamız dileğiyle” sözleriyle kutladı. Balbay, bayram öncesi kendisini ziyaret eden Cumhuriyet çalışanlarına yaptığı açıklamalarda, Cumhuriyetin 90. yıldönümünün kutlanmasına günler kaldığını anımsatırken, “90. yıl çok anlamlı. Bu Cumhuriyet, 100’üncü, 110’uncu yıllara da birlikte ulaşacak” dedi. Demokratikleşme paketiyle ilgili tartışmalara da değinen Balbay, “Barış yalnızca Türkiye’nin bir bölümü için değil, tamamı için geçerli olmalı ve barış önce Meclis’ten başlamalı” dedi. Türkiye’de bugün güvenlik denilince akla ilk önce “can güvenliği”nin geldiğini söyleyen Balbay, buna karşın eğitim ve hukuk güvenliğinin de toplumun ortak sorunu olduğunu vurguladı. Balbay, “AKP, karşıtlık yaratmayı siyaset edinmiş durumda. Ama bu, başta iktidar olmak üzere orta vadede kimseye yarar getirmez” diye ekledi. TRT ‘Gezi’ avında Haber Merkezi Çalışanlarının sosyal medya hesaplarını inceleyen TRT Gezi eylemleri sırasında sosyal medyadan destek paylaşımları yaptığını belirlediği 15 çalışanından, “sözleşmenin feshini gerektiren fiilleri işledikleri” iddiasıyla savunmalarını istedi. Personel kişisel verilerin hukuka aykırı bir şekilde kaydedildiğini belirterek TRT yönetiminin suç işlediğini belirtti. Personele gönderilen tebligatta eylemler sırasında attığı twittler örnek gösterilerek “yasadışı sokak gösterilerinde yönlendirmede” bulundukları iddia edildi. Disiplin yönetmeliğinde “Kurum içinde yapılan fiilleri” belirten madde üç noktalarla kısaltılarak eylemlere destek vermek de suç sayıldı. TRT yönetimi personelden 7 gün içinde yazılı savunmalarını vermelerini istedi. Haklarında işlem başlatılan personel ise “yasadışı sokak gösterilerinde yönlendirmede” bulunmanın söz konusu olmadığı, paylaşımların düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında barışçıl olduğu yönünde savunma yaptı. Kişisel hesaplarından aylar önce yapılan paylaşımların şimdi aleyhlerinde kullanıldığını belirten personel, “kişisel verilerin hukuka aykırı bir şekilde kaydedildiğini” ve bu kaydı yapanların suç işlediklerini söyledi. TRT’de çalışan sözleşmeli personelin kadroya alınmasına ilişkin 2 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan yasaya göre, başvuran tüm sözleşmelilere kadro verilirken eylemlere destek verenlerin ise hâlâ kadroya alınmadığı da ortaya çıktı. 2 Kasım tarihine kadar kadro verilmesi gereken başvurulardan sadece soruşturma açılan kişilere kadro verilmemesi, süre dolmadan soruşturmanın tamamlanarak sözleşmelerin fesh edilmesi endişesi doğurdu. Sen misin direnişe katılan... SİBEL BAHÇETEPE ADLİ TIP ‘YÜZDE 30’U ÇALIŞIYOR, DİYOR AMA... İMAM HATİBE YOLLADILAR Kalay’ın kalbi bir krize daha dayanamaz CANAN COŞKUN Sendikacıya Gezi sürgünü CAN HACIOĞLU ‘CHP fırsatı var’ Türkiye’nin önümüzdeki dönemde önünde iki seçeneğinin olduğuna işaret eden Balbay, birincisinin AKP’nin farklı unsurlarının da içinde bulunduğu bir merkez sağ oluşumu, diğerinin de CHP olduğunun altını çizdi. CHP’nin böylesine önemli bir süreçte iç tartışmaları kenara bırakarak iktidar hedefine odaklanması gerektiğini söyleyen Balbay, “CHP’nin önünde iktidar fırsatı vardır ve bunu iyi değerlendirmelidir” dedi. Siyasetin merkezi Ankara’ya gelmesinin ardından siyasilerin ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Balbay, son olarak MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu ile Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ve Iğdır Milletvekili Sinan Oğan’ın geçen hafta kendisini ziyaret ettiğini söyledi. Balbay, çok sayıda milletvekili arkadaşıyla da mektuplaştığını anlattı. Cezaevinde bugüne kadar toplam 8 kitap yazdığını, 9’uncu kitabın çalışmalarına başladığını da anlatan Balbay, okurlarının ve seçmenlerinin bayramlarını da anlamlı bir mesajla kutladı: “Kurban denilince akıllara sadece bayramların geldiği günler dileğiyle.” konusu raporun ardından Adli Tıp Kurumu’na (ATK) başvuru yaptık. ATK, 28 Eylül 2012 tarihli raporuyKandıra F Tipi Cezaevinde kalan la ‘Anayasanın 104/2b maddesinTKP/ML’den hükümlü, 46 yaşınde belirtilen sürekli hastalık kapsadaki Abdullah Kalay, kalbinin yüzmında olmadığı gerekçesiyle cezaede 30 oranında çalışmasına karşın vi şartlarında infazına bir engel yokhastalığı kalıcı hastalıklar kapsatur’ diyerek tahliyeyi reddetti” diye mında olmadığı gerekçesiyle tahlikonuştu. Hanbayat “Ani bir kalp kriye edilmiyor. Kalay aynı zamanda zi durumunda acil müdahaleyi ge1996 ve 2000 yıllarında Bayramparektirecek bir hayat koşuluna ihşa Cezaevi’ndeki ölüm oruçlarına tiyacı var. Heyecanlanmamalı ve katıldığı için WernickeKorsakoff sukunetli bir ortama ihtiyacı var. İyi sendromu hastası. bakılması lazım ve herDerince Eğitim Araşhangi bir kalp sıkışmatırma Hastanesi, 13 Nisında anında müdahale san 2012’de kalp kriedilmesi gerek. Hasta tuzi geçiren Kalay’a “hastukluların tahliyesini kota hükümlüde koroner laylaştıran değişiklikten arter hastalığı bulundusonra ATK’ye tekrar başğunu, kalbinin yüzde 30 vuru yaptık. Ancak ATK, oranında çalıştığı” yöaynı raporu vererek infanünde rapor vermesine zın ertelenmesi talebini karşın Adli Tıp Kurumu, reddetti.” Kalay’ın hastalığını kaCHP Tunceli Milletvelıcı hastalık olarak görkili Hüseyin Aygün, bamediği için tahliyesini zı hekimlerin siyasi hükabul etmiyor. Abdullah Kalay kümlülere düşman algıKalay’ın avukatı Mesı ile yaklaştığına dikkat ral Hanbayat müvekçekti. Aygün, önceki gün sevk edilkilinin geçen yıl kalp krizi geçirdidiği Kocaeli Devlet Hastanesi’nde ğinde hücresinden yürütülerek çıdoktorların Kalay’ın tedavisini yapkarıldığını ve ambulansın gelmemadıkları için haklarında soruştursini beklerken epeyce vakit kayma açılmasını talep ettiğini ifade bettiğini belirterek “İzmit Devlet ederek “Tutuklu ve hükümlülerin siHastanesi’ne götürülen Kalay’a sayasi ve müebbetlik olduğuna bakıp dece bir dil altı hapı veriliyor. Artıpkı devletin kimi organları gibi tedından Derince Eğitim Araştırma rörist yaftası yapıştırılıyor. Oysa bu Hastanesi’ne götürülüyor. İki ameliHipokrat yeminine de aykırı bir tayat geçiren Kalay’ın damarına stent vır. ATK’nin siyasi tutuklulara karşı takılıyor, ancak sonuç itibarıyla dadüşman tavrından vazgeçmesi gemarda ölüm gerçekleşiyor. Yeni bir rek. Ancak orada dinci ve faşist bir stent takmak mevcut durumu gerikadrolaşma var” diye konuştu. ye getirmiyor” dedi. Hanbayat, “Söz ESKİŞEHİR Gezi direnişi sırasında Eskişehir’de eylemlere katıldığı için açığa alınan EğitimSen Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, Konya’nın Meram ilçesinde bulunan bir imam hatip lisesine sürgün edildi. Gezi direnişine katıldığı gerekçesiyle gözaltına alınan EğitimSen Eskişehir Şube Başkanı Ali Paşa Şanlı, adli kontrol şartı ile mahkeme tarafından serbest bırakılmıştı. Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hakkında soruşturma başlatılan EğitimSen Şube Başkanı Şanlı açığa alınmıştı. Paşa hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. Paşa’nın eylemlere katıldığını belirten müfettişler, hazırladıkları raporda Şanlı’nın “il dışına tayin edilmesini” istedi. Bunun üzerine Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Eskişehir Valiliği’nin onayıyla Şanlı, Konya’nın Meram ilçesinde bulunan Dr. Ali Rıza Bahadır Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne sürgün edildi. Şanlı’nın tayinine ilişkin belgeler Odunpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve görev yaptığı Eskişehir Atatürk Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’ne gönderildi. Şanlı: Şaşırmadım EğitimSen Şube Başkanı Şanlı, tayin kararının henüz kendisine tebliğ edilmediğini belirterek “Gezi’nin ardından EğitimSen ve KESK’li birçok sendikacı gözaltına alındı ve haklarında soruşturmalar başlatıldı. Muhalif olduğumuz için hükümetin bize bakışı belli. Şaşırmadım. Kararın elimize ulaşmasının ardından hukukçularla değerlendirmede bulunacağız” dedi. Gezi eylemleri sırasında tekerlekli sandalyesi ile TOMA’nın önünde duran engelli yurttaş Oktay Hacıoğlu, kimliği belirsiz kişilerin saldırısına uğradı. 2009 yılında yakalandığı kas hastalığı nedeniyle tekerlekli sandalyeye mahkum olan, işçi emeklisi Oktay Hacıoğlu (54), Taksim Gezi Parkı olaylarına da ilk günden itibaren katılanlardan biri. Engelli olmasına karşın Gezi Direnişlerine giden ve TOMA’lardan sıkılan tazyikli sulara ve polisin attığı biber gazına maruz kalan Hacıoğlu, yaklaşık 2 ay önce Kartal Kadıköy metrosunda akşam 19.30 sıralarında kimliği belirsiz bir kişinin saldırısına uğradı. Hacıoğlu’nun aldığı yumruk darbelerinin ardından yüzünün çeşitli yerlerinde kanamalar olurken, tek dişi de kırıldı. Saldırının ardından Fatih Sultan Mehmet Hastanesi’ne giderek rapor alan Hacıoğlu, Bostancı Karakolu’na giderek şikâyetçi oldu. Darp olayının kasıtlı olabileceğini düşündüğünü belirten Hacıoğlu, daha önce de kimliği belirsiz kişilerce önünün arabayla kesilerek tehdit edildiğini söyledi. Hacıoğlu yaşadığı saldırıyı özetle şöyle anlattı: “Asansöre binmek istediğim sırada 3035 yaşlarında bir kişi yanıma gelerek ‘Sen ne kadar çok şey biliyorsun. 30 saniye beklesen olmaz mı? TOMA’nın önüne geçerek kendini kabadayı mı sanıyorsun. Senin yüzünden ülke karışıyor’dedi. Bunun üzerine aramızda yaşanan tartışma sonrasında yüzüme yumruk darbeleri almaya başladım. Saldırı sonrası karakola giderek şikâyetçi oldum. Avukat olan arkadaşım da saldırganın yakalanması için ifademde Gezi olayları sonrasında tehditler aldığımı ve adamın söylediklerini ifademe yazdırmamı istedi. Metrodaki kamera kayıtları ve kaçarken bindiği arabanın plakasını gören güvenlik görevlileri var. Aradan 2 aya yakın süre geçmesine karşı saldırganlar bulunamadı. Savcılıkta bu durumu bildireceğim.” Tehdit edilmesine karşı yaptığı müracaatlara da yanıt verilmediğini ve takipsizlik kararı verildiğini anlatan Hacıoğlu, “Kartal’da katıldığım bir forumun ardından Atalar’da gri bir araç önümde durdu. Uzun saçlı ve Taksim’de gördüğüm, sivil polis olduğundan şüphelendiğim bir kişi, ‘Amca, sana saygı duyuyoruz. Ama her yerde önümüze çıkıyorsun, bizi hedef alıyorsun, bunu yapma’ dedi. ‘Sizi ilgilendirmez, demokratik hakkımı kullanıyorum. Gözaltına alacaksan al’ dedim ve gittim. Maltepe tarafında da bu kez aynı tip araba yoluma çıktı ve bu kez de ‘Bak amca, arkadaşlar sizi uyardı. Seninle görüşeceğiz’ dedi ve gitti. Bununla ilgili ilçe Emniyet Müdürlüğü’ne başvurmama karşın takipsizlik kararı verildi” diye konuştu.