19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EKİM 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Türkiye’den yurtdışına çıkan öğrenci sayısı yılda 100 bin kişiyi buluyor Gençler ‘kaçıyor’ MELTEM YILMAZ Türkiye Nereye Gidiyor? AB ile iplerin gerildiği 2005 sonrasında Batı’da yaygın biçimde “Türkiye’yi kim kaybetti” sorusu soruluyordu. Şimdi artık soru değişti. Sürpriz yaratan Ankara’nın “Çin füzeleri” atılımı ardından, NATO ile yaşadığı huzursuzluklar su yüze çıktığından beri bu kez “Türkiye nereye gidiyor” sorusu soruluyor. Türkiye Batı’dan hiçbir zaman bu denli yabancılaşmadı ve uzaklaşmadı. Yabancılaşmanın son örneklerinden birini, bir Akdeniz ülkesi olarak Türkiye’deki gelişmeleri çok yakından izleyen İtalya ile Türkiye arasında her yıl yapılan geleneksel bir forumun iptalinde gördük… On yıldır dönüşümlü olarak Roma ve İstanbul’da düzenlenen, çok üst düzey katılımcıların yer aldığı forum bu yıl gerçekleşmeyecek… 2000’ler başında kurulan forumun amacı, TürkiyeAB arasındaki bağları güçlendirmek; TürkAB sivil toplumlarının yakınlaşmasına katkıda bulunmaktı. Bu sene; Türkiye’yi gayet iyi tanıyan ve Ankara’nın AB üyeliğine güçlü desteğiyle bilinen Emma Bonino’nun dışişleri koltuğuna oturduğu sırada tam, forum iptal ediliyor! Niye? Kulislerden edindiğimiz bilgiye göre Erdoğan’ın SuriyeMısır konusunda aldığı Batı’ya meydan okuyan tavırlarından duyulan rahatsızlığın yanı sıra, Gezi’de izlediği otoriter ve baskıcı politikalar bu kararda etken olmuş… İki ülke arasındaki diyalog forumunun askıya alınması, böylelikle Batı ile yaşanan kopukluklar zincirindeki haberler arasında yerini alıyor… Türkiye’de genç nüfus, artan bir eğilimle üniversite eğitimi için yurtdışını tercih ediyor. Bu amaçla Türkiye’den yurtdışına çıkan öğrenci sayısı bugün itibarıyla yılda 100 bin kişiyi bulurken, en çok tercih edilen ülkelerin başında Amerika, İngiltere, Almanya ve Fransa geliyor. Türkiye’deki devlet üniversitelerine girmenin zorluğu, sınav sistemine olan güvensizlik, mezun olduktan sonra iş bulamama ihtimali gibi nedenler, gidişlerin temelini oluşturmaya devam etse de, son yıllarda öğrenci ve öğretim üyeleri üzerinde artan baskı ortamı da yurtdışı tercihlerinde büyük rol oynuyor. Di ğer yandan, apartmanlarda eğitim veren, profesörsüz özel üniversiteler de, aynı fiyata yurtdışında eğitim alınabileceği fikrini kuvvetlendiriyor. Biz de bu konuyu, Utrecht Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğrencisi Ceren Danış ve Sorbonne Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Zeynep Sakallıoğlu ile konuşuyoruz. Onlar gitmeleri ni sağlayan motivasyonu anlatırken, Oxford House Genel Müdürü Deniz Akar ise son 10 yılda yurtdışına gidişlerde artış olduğuna dikkat çekerek bir başka önemli nedeni gündeme getiriyor: “Yaşanan bölgesel karışıklık ve belirsizliklerin de aileleri çocuklarını yurtdışında okutmaya sevk ettiği görülüyor.” Bölgesel karışıklık yurtdışına sevk ediyor xford House College Genel Müdürü Deniz Akar’la devam ediyoruz. Akar, “Son birkaç yıldır yaşanan bölgesel karışıklık ve belirsizliklerin de aileleri çocuklarını yurtdışında okutmaya sevk ettiği görülüyor” diyor. Size göre üniversite eğitimi için yurtdışının tercih edilmesinde temel nedenler nelerdir?  Türkiye’de her yıl 1 milyonun üzerinde öğrenci SBS, 1.5 milyona yakın öğrenci de YGS sınavlarına girerek iyi bir lise veya üniversitede eğitim yapmak istiyor. Ve her geçen yıl daha fazla sayıda genç ve ailesi sınav stresi yaşıyor. Eğitim sisteminde yapılan değişiklikler ise ailelerin ve gençlerin kafasını daha da karıştırmış durumDeniz Akar da. Bunun yanı sıra, OECD üyesi ülkelerle karşılaştırıldığında, özel ilköğretim, lise ve üniversite ücretlerinin ülke koşullarına göre yüksek olması, ailelerin çocuklarını yurtdışında okumaya yönlendirmelerinde bir diğer önemli faktör. Ayrıca, son birkaç yıldır yaşanan bölgesel karışıklık ve belirsizliklerin de aileleri çocuklarını yurtdışında okutmaya sevk ettiği görülüyor. Bize yapılan başvurulara bakarak yurtdışına yönelimin son 10 yıldır her sene arttığını söyleyebilirim. Gelenlerin Türkiye’de bir üniversite bitirenlere göre daha kolay iş bulduklarını kesinlikle söyleyebilirim. Yurtdışında eğitim gören Türk öğrenciler “Sınırınızın dışına çıkıp hayatın gerçeklerini görüyorsunuz” diyor. O nkara 57 yılda NATO’dan çıkabilir’ İlişkilerdeki bu genel gevşeme ve çözülme tablosunun üzerine tuz biber eken en müthiş haber, geçen ay sonunda açıklanan ve Batı’da soğuk duş etkisi yaratan “Çin füzeleri anlaşması” olmuştu. Işık hızıyla yayılan ve Batı başkentlerinde süratle yankı yaratan gelişme, orada burada… Türkiye’nin NATO’dan ayrılacağına dair değerlendirmelerin yapılmasına yol açtı. Bunlar arasında ABD istihbaratına yakınlığı ile bilinen (Berlusconi ailesine ait) İtalyan “Foglio” gazetesinde okuduğum son yazılardan biri örneğin, “(Çin füze anlaşmasının sonucunda) 57 yıl içinde Türkiye’nin NATO’yu terk edebileceğini” öngörmekte ve Ankara’nın Batı’dan “kopuşu” için oldukça kesin bir takvim dahi vermekteydi. (Çin ve Türkiye’yi Bir Araya Getiren Garip Askeri Anlaşmayı Nasıl Açıklamalı?/Come si spiega lo strano accordo militare che unisce la Cina e la Turchia?Il Foglio, 3 Ekim 2013) AB ile ilişkilerin derin dondurucuya kaldırılmasının ardından, başka deyişle NATO ile ilişkiler de bariz biçimde gerilip gerilemekte; mesafeler kuşku götürmez biçimde açılmaktaydı… ‘A S Vizyonumuz genişliyor nuz ve bu deneyim sizi bir adım önde başlatıyor. Sınırınızın dışına çıkıp, hayatın gerçeklerini görüyorsunuz. Türkiye’de birçok özel üniversite açıldı. Sana göre bir üniversitenin olmazsa olmazları nelerdir? Bir üniversite, öğrenciye kesinlikle birçok konuda geniş bir alan sağlamalı. Bir apartmanla sınırlı bir kampus, muhtemelen üniversiteye geçiş sınavına hazırlanmak için dershaneye gitmiş öğrenciye alansal anlamda hiçbir farklılık sağlamayarak onda heyecan uyandırmayacaktır. Öğrenci üniversitede kendini rahat hissetmeli, oraya gitme isteği vermeli. Kaynaklara ve eğitim sonrası olanaklara erişimi rahat olmalı, yani güzel bir kütüphane ve çeşitli programlar (konferanslar, toplantılar, iş olanakları, seminerler... ). Üniversitemin kütüphanesi bana çalışma isteği veriyor. Burada eğitim sisteminin üzerine oturtulduğu temeller güçlü, bir çeşit rant meselesi olarak bakılmıyor. Zengin, fakir aynı okulda okuyup, aynı okuldan mezun oluyor. Burada bu bir statü meselesi değil. Bunun da getirisini, ileriki zamanlarda toplumu oluşturan bireyler arasında görüyorsunuz. Türkiye’de ise okulların adıyla gelen bir önem var. Eğitim bir adım önde orbonne Üniversitesi bunun hayata bakışımda ve Hukuk Fakültesi öğrenkişisel alanlarda bana katkıcisi Zeynep Sakallıoğsını görebiliyorum. En basilu ile başlıyoruz. tinden, ev işlerini yapmayı Paris’te okumaya nabile burada öğrendim. Aysıl verdin? Ailen bu kararıca birçok ülkeden insanrı nasıl karşıladı?  la, farklı düşünceler ve külBir Fransız lisesinden metürlerle tanışıyorsunuz. Öğzunum. Bu eğitim sisteminin rencilere sağlanan çok fazbana çok uygun olduğunu la olanak var. görmemle birlikte, kafam Eğitim açısından orada yurtdışında okuma isteği da ne gibi avantajlar göoluştu. Bunun yanında, hayarüyorsun? tımızın ileriki dönemlerinde, Zeynep Ben burada okuyarak Franbizim jenerasyonumuz için Sakallıoğlu sızcaya hâkim oluyorum. dil bilmenin ve dünya vaFransız sistemi, düşünmeye, tandaşı olmanın önemli olduğunu dü metotlara bağlı bir sistem; sizin sınırlaşünüyorum. Burada sadece eğitim ala rınızı zorlamanızı, sorgulamanızı, tartışnında değil, kişisel anlamda da tek ba manızı ve savunduğunuz düşünceyi kaşıma yaşayarak ayakta durmayı öğre nıtlamanızı öngörüyor. Kısacası, ezbere niyorum. Yurtdışını tercih etmemin en çok karşı bir sistem. Ayrıca, karşılaştırbüyük sebeplerinden biri de bu zaten. ma şansınız oluyor. Vizyonunuz genişTürkiye’deki üniversite sınav sistemi liyor. Burada öğrenciye verilen önem nin de bana uygun olduğunu düşünmü çok farklı, her alanda önde tutuluyor. yorum. Ailem, kazandığım okulun tari Eğitimde her yerde eşit standartlar sağhi geçmişi ve eğitim kalitesi nedeniyle lanıyor, Paris’te de, Lyon’da da, kısabeni her zaman destekledi. cası Fransa’nın her şehrinde aynı kali Nasıl bir arkadaş ortamın, nasıl tede eğitim alıyorsunuz. Yardımlar, inbir sosyal hayatın var? dirimler, burslar ve haklarla öğrenciler Tek başıma yaşıyorum ve şimdiden motive ediliyor. Deneyim kazanıyorsu slamlaşan dış politika NATO ile çatışıyor’ Yaz başında, Gezi döneminde daha… Çin füzeleri anlaşması henüz ortada yokken, bana “Türkiye’nin NATO’dan çıkabileceği” imasında bulunan İtalya’nın ünlü stratejisti Stefano Silvestri ile bu son gelişmeler üzerine konuşmaya karar verdim. Gezi görüşmesini yaptığımız tarihte Avrupa’nın etkili düşünce kuruluşlarından IAIUluslararası İlişkiler Enstitüsü’nü yöneten Prof. Silvestri; “Türkiye ile öyle bir noktaya gelindi ki” demişti: “NATO’daki varlığınız bile sorgulanabilir!” Geçmiş dönemlerde savunma bakanlığı ve başbakanlık danışmanlığı da yapan Silvestri’ye, beş ay önce fazlasıyla abartılı bulduğum bu yorumu; niçin ve nasıl yapmış olduğunu sorduğumda; “Türkiye ile Batı arasında derinleşen ‘güven krizi’nden” bahsetti. Erdoğan’ın, “Obama’nın hayli zayıf bir başkan olduğunu düşündüğünü, Avrupalılarla ilişkisinde de bir ‘güven’ öğesinin bulunmadığını” belirtti. Bunun ötesinde TC Başbakanı’nın “Avrupalılarla fazla bir ilişkisinin kalmadığını” ilave etti. Ve “Türkiye’nin İslamlaşan dış politikasının NATO ile çatışan bir hale geldiğini” anlattı. Çin füze anlaşmasının, ilişkilerin “ip inceldiği yerden kopar” denebileceği ve “değerli yalnızlığın”(!) olgunlaştığı noktada devreye girmiş olduğu anlaşılıyor. Yabancılaşma ve ayrışmanın zamana yayıldığı bu süreç içinde görülen o ki olası “kopuş” ani olmayacak. “Tüm yol ayrımları bu gibi hallerde birdenbire kopuş yaşanmaz” diyor Silvestri, “ama büyük bir kriz her şeyi hızlandırır”. İlişkimizin her halükârda değiştiği aşikâr. Türkiye’nin Batı ile ilişkileri bırakın on yıl öncesini; beş yıl öncesinin ilişkileri bile değil. “Değişen ilişkiler, Türkiye’nin istikrarına yönelik kuşkuları ister istemez artıracaktır!” diye konuşuyor Silvestri. Stefano Silvestri ile “Türkiye Nereye Gidiyor?” söyleşimizin devamı gelecek yazıya. İyi bayramlar dilerim. ‘İ L ise eğitimini Robert Koleji’nde alan Ceren Danış, “Daha iyi profesörlere, daha önemli şirketlere, daha bilinir bir etikete ulaşabilir oluyorsunuz. Bu benim için çok önemliydi” diyor. “Buraya gelmemde, tabii ki eğitim şartlarının iyi olması ve üniversitelerin köklülüğü rol oynadı” diyor Danış, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Türkiye ne yazık ki akademik ve iş dünyası açısından öncüden çok takipçi durumunda. Şu anda bu durum giderek iyileşse de, hâlâ yurtdışında bir adım önde oluyorsunuz. Türkiye’deki bazı özel üniversitelerin, verdikleri eğitim açısından ne kadar üniversite düzeyinde oldukları tartışılır. Gerek akademik kadroları olsun, gerek fiziksel imkânları olsun yeterli olanakları sağlayabildiklerine inanmıyorum. ” FİGEN ATALAY Estonya’dan ‘gel’ çağrısı konuştuğumuz Türk öğrenciler arasında İzmir’den gelenler de dahil havadan yakınan hiç olmadı! Estonya, yabancı öğrencilere uygulanan ankette, “en çok hoşnut kalınan ülke” sıralamasında birinci olmuş. Archimedes Vakfı yetkilileri, Estonya’daki yabancı öğrenciler arasında ilk sırada Finlandiyalılar, ikinci sırada Türklerin bulunduğunu belirtiyor ve ekliyorlar: “Yabancı öğrenciler arasında en başarılıları Türk öğrenciler.” Üniversitelerde İngilizce öğrenim verilen programların çoğu ücretli. Akademik yıl ücreti genellikle 1280 Avro ile 5100 Avro arasında değişiyor. En yüksek ücretli programlar, Tıp, Hukuk, İşletme ve Sosyal Bilimler. Yabancı öğrencilere burs olanakları da sunuluyor. Eston Sosyal Vakfı ile Estonya Devleti işbirliğinde başlayan DoRa programı ile bazı doktora programları için yabancı öğrencilere burs veriliyor. Estonya’da Türkler yabancı öğrenciler arasında en başarılı olanlar Estonya yemyeşil, küçük, güzel bir ülke. Üniversite yaşamı 1632’de başlamış, bağımsızlığına 20 yıl önce kavuşmuş bu soğuk ülke, başarılı Türk öğrencileri bekliyor. Estonya Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan Archimedes Vakfı’nın davetlisi olarak gittiği miz Estonya’da, Ka re Yurtdışı Eğitim Danışmanlığı’nın rehberliğinde Tartu, Tallinn ve Tallinn Teknoloji üniversitelerini gezdik, bu okullarda öğrenim gören Türk öğrencilerle bir araya geldik. Estonya’da kış aylarında sıcaklık, eksi 30 dereceye kadar düşebiliyor. Yani soğuk havayla aranız kötüyse, “her gün güneş görmem lazım” diyorsanız Estonya size göre olmayabilir. Ancak yaşam diğer Avrupa ülkelerine oranla daha ucuz. Öğrenciler ayda 300400 Avro ile geçinebiliyorlar. 1632 yılından beri ülkenin “bilim ve eğitim merkezi” olan Tartu’da 100 bin kişi yaşıyor ve her beş kişiden biri de üniversite öğrencisi! Öğrenci dostu bu şehrin en ünlü simgesi ise şehir meydanındaki “Öpüşen Öğrenci” heykeli. Kuzey ve Doğu Avrupa’nın en eski üniversitelerinden biri olan Tartu Üniversitesi 1632 yılında kurulmuş. 17 bin öğrencinin öğrenim gördüğü bu üniversitede, yarısı burslu olmak üzere 20 Türk öğrenci okuyor. ‘İstikrar sorgulanır’ Doktora ücretsiz Başkent Tallinn’de, 2005 yılında kurulan Tallinn Üniversitesi’nde, yaklaşık 10 bin öğrenci öğrenim görüyor. Tüm doktora programlarının ücretsiz olduğu Tallinn Üniversitesi’nde, lisans düzeyinde Görselİşitsel Medya, Çaprazmedya Yapımcılığı, Hukuk, Temel Beşeri Bilimler ve Temel Sosyal Bilimler programlarında İngilizce dilinde eğitim veriliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle