27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 OCAK 2013 SALI EKONOMİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 Laikantilaik çelişkisi bile not artışına engel Ekonomi Servisi Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesi için dış kırılganlık yaratan cari açığı yapısal olarak azaltması ve döviz rezervlerinin artırılması gerektiğini açıkladı. Kısa vadede bir kredi notu değişikliği olasılığını net bir şekilde gündemden düşüren açıklamada, laikantilaik çatışması da dahil, Türkiye’nin siyasal kırılganlıkları da ortaya kondu. Kırılganlıklar sürdükçe bir kredi notu değişikliği olamayacağı belirtilen açıklamada, laikantilaik çatışmasına da dikkat çeken ifadeler kullanıldı ve Türkiye ekonomisi hakkındaki güncel değerlendirmeler yer aldı. lama üzerine piyasalarda tam bir soğuk duş yaşandı. İş Bankası Vakfı’nın da hisse satışı yapacağı yolundaki açıklaması bu tansiyona eklenince, özellikle banka sektörü hisselerinde ciddi düşüşler yaşandı ve Borsa Endeksi günü yüzde 4.23 düşüşle kapattı. Özgürlükten Ayrımcılığa İnsandan yana gelişimin, aydınlanmanın bilimin düşmanları; ister dini, imanı olmayan paranın çıkarlarına teslim, isterlerse kör inanç boyutunda ırkçı, dinci ayrımcılıklara sığınmış olsunlar.. İnsanlığın gelişiminde, ileriye dönük açılımında en belirleyici bilim dallarının başında sayılan felsefeye düşman, ötekileştirdiklerinin tümüne düşman, “biz” dediklerinin çıkarlarını koruma adına bilerek ya da bilmeyerek barış ve birlik içinde yaşama olanaklarına, koşullarına dinamit koyanlardandırlar... Zengin kuzeyin teorisyenlerinin, sermayenin uluslararası nitelik kazanmış olmasına güvenerek “Artık zengin kuzey dünyasında ülkeler arasında bile savaşlar tarihe gömüldü..” fetvasını vermelerine hiç inanmayın. Zengin kuzey dünyasında da sistemin büyük krizlerinin kaçınılmaz kendilerine de sıçramasıyla, dozuyla bağlantılı, eş oranlı “ötekileştirme” kavramı altında iç çalkantılar, çatışmalar yaşamakta.. Gelecekteki gelişmeleri doğru, eksiksiz analiz kuşkusuz kehanet kadar zor; bizleri aşıyor olduğundan, şimdilik zengin kuzey dünyasının kendi yarattığı krizin büyüklüğü ile bağlantılı sorunları yaşamakta olduğunun altını çizmekle yetinelim.. Zengin kuzey dünyasının bu krizleri en hafifi ile atlatmak, kendine sıçratmamak yönünde almakta olduğu önlemlerin kaçınılmaz sonucu, yoksul güney dünyasının kendi içinde boğuşarak, iç savaşlarla, sisteme soluk aldırması olunca, iki kutuplu dünya, soğuk savaşlardan günümüze, tek kutuplu dünya düzeninde medyatik güdülemelerin kamçısıyla da yaşanan oyunların şaşmaz araçları çok fazlası ile su yüzüne çıkmış bulunmakta. Yoksul güney dünyasında, ezilen halkların en altta kalmama çabası ile çırpınışlarında kutsanan cepheleşmenin iki şaşmaz virüsü var.. İnsanların körü körüne inanmış olarak birbirleriyle savaşabilmelerinin, birbirlerini düşman bellemelerinin, en ilkel acımasız boyutlarda boğuşabilmelerinin, yoksul güney dünyasındaki en kolay yolu, ırklar ve dinler, mezhepler üzerinden, kör inanç boyutunda alt kimlikler, aidiyetleri ateşlemek.. ??? Dün Mısır’da, futbol maçında çıkmış olan çatışmanın yıldönümünde kaç kişi daha öldü? ABD eksenli silahlı işgalde Irak, filin zücaciye dükkânına girmesi örneği ezilip kırılmadı mı? Şimdi birbirlerini düşman bellemiş farklı ırk ve tek dine, tek peygambere bağlı oldukları halde mezhepler üzerinden Iraklılar çok daha yoksul ve çaresiz olarak, arda kalacak petrol gelirlerinden daha bir anlamlı pay kapabilmek üzere, intihar bombacıları kullanarak birbirlerini katletmiyorlar mı? Geçen haftaki eylemlerde sadece kaç kişi öldü, satır arası haberlerden toplayamıyoruz bile, değil mi? Suriye’de Esad’ın askerleri mi daha çok insan öldürüyor, muhalefet mi biraz da panik içinde daha acımasız cinayetlerin faili; doğru yanıtı ya da anlamı var mı? Dün ağırlıklı Sünni, El Kaide ağırlıklı olduğu söylenen muhalefetin bu kez diktatör iktidarla aynı cephede çatışan Kürtlerle çatışmasında verilen yakın plan bir görüntüde elinde uzak menzilli silahı, ayağından vurulan bir direnişçinin görüntüsü ile birlikte üretilen bir habere göre, “yanı başındaki arkadaşı kazara vurdu” diğerinde, “karşıtlarının silahına hedef oldu..” bilgisi vardı. Hangisinin doğru olduğu ne fark eder, kirli iç savaşın kurbanı olma gerçeğini ne kadarı değiştirebilir ki? ABD ve Rusya üst düzeyde, uzun soluklu çıkar dengelerinde, çaktırmadan da değil, bal gibi çaktırarak yeni koşullara uygun etkin pazarlıklarını yürütürlerken Türkiye basbayağı önde, açıkta kalmış olarak manevra yapma şansını fazlası ile yitirmiş olarak bu kirli savaşın en ağır bedelini ödemekte. İnsani boyutunda yüklendiğimiz sorumluluklar çok daha ağır olmak üzere, sığınmacıların en büyük maddimanevi yükü üzerimizde değil mi? Yaşanmışlıklar, ödenmiş ağır bedellerden insanlık, ülkemiz adına dersler çıkarmış; barış içinde birlikte yaşam şansını kaçırmamak; istenen parçalanmışlığa direnebilmiş, kelimenin tam anlamı ile bataklığa çekilmemiş olmanın şansıyla da “barış, birlikte yaşam arayışlarında buluşmak” Türkiye’nin gücü, yaşam dinamiği.. En yakın tarihimizden, Irak işgalinde müttefik rolünü reddettiği için son bir darbe ile düşürülen Ecevit Koalisyon Hükümeti’ni, “evet” demek zorunda kalmış olarak kurulan AKP iktidarını, bu verilmiş sözle tezkerenin Meclis’e gelmiş olması ancak AKP’lilerin de oyları ile reddedilmesini.. ne çabuk unutuyoruz? ABD askerleri Irak’a, Güneydoğu Anadolu’dan üslenmiş olarak girmiş olsalardı.. Çoğunluk Irak işgalini alkışlamış olsalar da.. Iraklılar başlarına gelenlerden çok daha kolay olarak, uzaktaki Amerikalılara mı, bize mi, kendi kendilerine ihanetlerine mi lanet okuyacaklardı? PKK teröründen arınmış, kalıcı, yeni barış arayışlarımızda çoğunluk, içten olduğumuz tartışılmaz.. Hastalıktan kurtuluş sağlıklı çözüm reçetelerinde.. Anahtarı; özgürlükten yola çıkarken ayrımcılık tuzağına düşmemek, ırkçılık, dincilik ekseninde siyasetle barış üretilemeyeceğini bilmek.. Söylemesi kolay, algılaması gereğinin yapılabilmesi zor... Not artışı beklenen Moody’s, kısa vadede gerçekleşmesi olanaksız şartlar koşarak not artışı beklentilerinde ümitleri kırdı. Moody’s’e göre Türkiye’nin kredi notunun yükselebilmesi için dış kırılganlık yaratan cari açığın yapısal olarak lar azaltılması ve döviz rezervlerinin artırılması gerekiyor. Laikantilaik çatışması gibi siyasal listesini dikkat çekilen açıklama borsayı tepetaklak etti. gerginliklere Açıklabilir seviye kredi notu alması için ön koşul, ödemeler dengesi şoklarına karşı daha yüksek dayanıklılık sahibi olması. Hükümet... cari açığı yapısal olarak azaltabilir, döviz rezervini artırır ve özel sektörün dış borçluluğunu azaltabilirse Moody’s kredi notunu artırmayı değerlendirebilir” denildi. Kısa vadede sağlanamayacak olanların da yer aldığı bu koşul MOODY’S’İN RAPORU BORSAYI YÜZDE 4.23 DÜŞÜRDÜ Ev ödevini bir bir saydı Moody’s’in değerlendirmesinde, “Türkiye’nin yatırım yapı değerlendiren BGC Partners ekonomisti Özgür Altuğ, şunları söyledi: “Moody’s bu koşullardan daha önce de defalarca bahsetti. İki koşulun kısmen zaten sağlandığını düşünüyorum. Ancak üçüncü koşulu sağlamak pek de mümkün değil. Cari açığın yapısal kısmı ancak enerji bağımlılığını azaltarak ve yüksek tasarruf oranları ile sağlanır ki, bunlar kısa vadede sağlanacak deği şimler değil. Moody’s’in yapısal problemler konusundaki ısrarcılığı biraz cesaret kırıcı.” Türkiye’nin mali ve siyasi dayanıklılığının geçen yıllarda güçlendiğine dikkat çekilen Moody’s raporunda, “Buna rağmen, toplumun laik ve dini unsurları arasındaki gerilim, bazıları uzun süredir devam eden bölgesel ve etnik sorunlar, siyasi risk teşkil eden alanlardan başlıcaları” denildi. Türkiye’yi “Ba1” ile yatırım yapılabilirin bir kademe altında derecelendiren Moody’s, kredi notunun görünümünü geçen yıl haziran ayında “pozitif”e çevirmişti. TOBB’den seçimi ertele talebi geldi Ekonomi Servisi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan oda ve borsa seçimlerinin “makul bir süre” için ikinci kez ertelenmesi talebinde bulundu. 30 Kasım’da tamamlanması gereken seçimler, yeni meslek sınıflandırma (NACE) sistemine göre gerçekleştirilebilmesi için şubat ve marta kadar ertelenmişti. TOBB’den yapılan yazılı açıklamada erteleme talebinin, “Yeni meslek gruplandırmalarına ilişkin Birliğimize yapılan itirazların sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesini teminen istendiği” belirtildi. Eduardo Eguren Mehmet Sönmez İŞSİZE BİR DARBE DAHA Sağlık raporları artık ücretli HİCRAN ÖZDAMAR Eurobank Tekfen, Burgan Bank oldu Eurobank Tekfen’i alan Kuveytli Burgan Bank, yıl sonunda 6.5 milyar liralık bilanço büyüklüğüne ulaşmayı hedefliyor. Ekonomi Servisi Eurobank Tekfen’in yüzde 99.26 hissesini satın alan Kuveytli Burgan Bank Grubu, Türkiye’de Burgan Bank markasıyla faaliyet göstereceğini açıkladı. Aralık ayında Eurobank Tekfen hisselerini satın alarak bankanın yüzde 99.26’sına sahip olan Burgan Bank Grubu’nun Üst Yöneticisi (CEO) Eduardo Eguren düzenlediği toplantıda, Türkiye ile yaptıkları görüşmeler sonucunda burada iş yapmanın kendileri için çok büyük bir fırsat olacağı kararına vardıklarını söyledi. Organik büyümeye devam etmek istediklerini, uzun vadeli iş teklifleriyle ilgilendiklerini anlatan Eguren, “Kendimizi 4 çekişli bir araç gibi görüyoruz. Her koşulda başarılı olmak istiyoruz. Yüksek kalitede araç değilseniz rekabetten dolayı başarı sağlayamazsınız” dedi. Burgan Bank Genel Müdürü Mehmet Sönmez “Yıl sonunda bilanço büyüklüğünü 6.5 milyar lira, kredileri 4.6 milyar lira ve mevduatı 3.7 milyar lira ile tamamlamayı hedefliyoruz” diye konuştu. Lumia 620 Turkcell’le satışta Ekonomi Servisi Nokia’nın Windows Phone 8 kullanan Lumia ailesine eklediği yeni model, Rusya’dan sonra Türkiye’de de satışa sunuldu. Turkcell’in getirdiği Nokia Lumia 620, 749 TL fiyat etiketine sahip. Nokia Lumia 620’de, 3.8 inç büyüklüğünde ve 480 x 800 piksel çözünürlüğündeki ClearBlack özellikli ekran kullanılıyor. Bu ekran, 246 ppi piksel yoğunluğuna sahip. İZMİR İşe giriş sağlık raporları da artık yurttaşa parayla veriliyor. 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre 1 Ocak’tan itibaren sağlık raporları, sadece yetkilendirilmiş özel sağlık birimlerinden alınabiliyor. Bunun için yurttaşların cebinden 50 ile 100 lira arasında para çıkıyor. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi Başkanı Dr. Veli Atanur ve eski şube başkanı Dr. Ergün Demir’in hazırladığı raporda, sağlık alanındaki hak kayıplarının hızına yetişmenin olanaksız olduğu vurgulandı. İncelemede “Katkı, katılım payları, ilave ücretler, reçete bedelleri, fark ücretleri” derken işe giriş sağlık raporlarının da ücretli duruma getirildiğine dikkat çekildi. İşe giriş sağlık raporlarının daha önce, birinci basamak başta olmak üzere tüm sağlık kurumlarından ücretsiz olarak alınabildiği anımsatıldı. Demir, “Sağlık Bakanlığı’na bağlı çalışan sağlık birimlerine başvuranlara, Ziraat Bankası’ndaki Sağlık Bakanlığı döner sermaye hesabına 50 lira yatırılması ve dekontla başvurulması gerektiği belirtiliyor. Bazılarında muayene ücretleri, 25 ile 45 lira arasında değişiyor. Tetkiklerle yaklaşık 100 lira karşılığında sağlık raporu verildiğini saptadık” dedi. Şeker Piliç iflasın eşiğinde Şeker Piliç, dün itibarıyla üretim Torunlar Gıda ile satış görüşmelerine başlayan ancak daha sonra icra ve satışlarının sürdüğünü, ancak takipleri dolayısıyla vazgeçilen beyaz et sektörünün önemli şirketlerinden haciz nedeniyle gerekli hamŞeker Piliç’e, şimdi de sektörün en büyüklerinden maddenin temin edilememesine bağlı olarak her iki faaliyetin de durBanvit talip oldu. durulacağını açıkladı. Şeker Piliç’ten Ka komu Aydınlatma Platformu’na (KAP) ya nu olan 4.79 milyon liraşımız durdurulapılan açıklamada, “Sektörümüzün ve lık tutar, şirketin aktif toplamının yüzde caktır” denildi. Bandırma bölgemizin en önemli istih 1.83’ünü oluşturuyor. Temeli 1958’de dam odaklarından biri olan Banvit’le ön Şirketten mevcut faaliyetlerle ilgili yapı 225 civcivin olduğu görüşmelere başlanmıştır” denildi. lan açıklamada ise “Alacaklarımız ve bir kümeste BandırŞeker Piliç 17 Ocak’ta KAP’a yaptığı banka hesaplarımız üzerinde ihtiyati ha malı Hüseyin Bor taaçıklamada, şirketin çoğunluk hissedarlarıyla ciz bulunması sebebiyle üretim için ge rafından atılan Şeker Torunlar Gıda arasında, şirket hisselerinin rekli hammadde alım imkânımız kal Piliç şimdilerde Türkisatışıyla ilgili bağlayıcı olmayan görüş mamıştır. Sözleşmesi iptal olan bayi ve ye’nin en büyük beyaz et melere başlandığını bildirmişti. Ancak ih market olmamakla birlikte, üretim için üreticisi arasında yer alıyor. tiyati haciz uygulamasının ardından şirket, gerekli olan hammadde temin edileme Şirketin yüzde 29.8’lik hisTorunlar Gıda ile görüşmelerin sonlandı yeceği için mevcut canlı varlıklar hızlı bir sesi 2000’den bu yana borsada rıldığını duyurdu. Şeker Piliç’in icra takibine şekilde elden çıkarılarak üretim ve satı işlem görüyor. ECE İtalyan ISVEA’yı satın aldı Ekonomi Servisi İnşaat ürünleri sektörünün önde gelen oyuncularından Ece Holding, İtalya’nın köklü banyo markası ISVEA’yı satın aldı. Grup, banyo dolapları, armatür, akrilik ürünleri ile bilinen markadan yararlanarak Avrupa ve Türkiye’de büyümeyi planlıyor. Marka satın alma protokolü ECE Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz ve ISVEA Üst Yöneticisi (CEO) Mario Angelucci tarafından imzalandı. İtalyan markanın Türkiye’de ve Avrupa’da önemli oranda büyüyeceğini anlatan Çenesiz, “Tamamen yeni bir takım ve dağıtım kanalı ile faaliyette Türkiye’nin ortalama yaşı 30’u geçti Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıklamasına göre Türkiye’nin nüfusu, son bir yılda binde 12 artarak (903 bin 115 kişi) 2012 sonunda 75 milyon 627 bin 384 kişiye ulaştı. TÜİK’in “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2012 Nüfus Sayımı Sonuçları”na göre 2011 yılında binde 13.5 olan yıllık nüfus artış hızı, 2012’de binde 12’ye düştü. Sonuçlar özetle şu tabloyu ortaya koyuyor:  Kentleşme artıyor. İl ve ilçe merkezlerinde ikamet edenlerin oranı 2011’de yüzde 76.8 iken 2012’de yüzde 77.3 oldu.  Nüfusun beşte bire yakını (yüzde 18.3’ü) İstanbul’da oturuyor. 13 milyon 854 bin 740 kişiye ulaşan İstanbul’un nüfusu son bir yılda yüzde 1.7 artış bulunacak olan ISVEA ile 5 sene içinde banyo alanından yüzde 10 oranında pay almayı hedefliyoruz. Türkiye operasyonu ISVEA Eurasia AŞ tarafından yürütülecek ISVEA’nın İtalya’da bulunan merkezi ise Milano’da olacak” dedi. TÜİK’in belirlemelerine göre Türkiye’de erkek nüfusu daha kalabalık, kadınların ortalama yaşı daha yüksek, güneydoğu illeri batıya göre yarı yarıya “genç.” gösterdi.  İstanbul’u 4 milyon 965 bin kişilik nüfusu ile Ankara, 4 milyon 5 bin 500 kişi ile İzmir izliyor. Bayburt, 75 bin 797 kişi ile en az nüfusa sahip il.  Nüfusun yüzde 50.2’si erkek (37 milyon 956 bin 168 kişi), yüzde 49.8’i (37 milyon 671 bin 216 kişi) kadın.  Türkiye nüfusunun ortanca yaşı 2011’de 29.7 iken 2012’de 30.1’e çıktı. Kadınların ortanca yaşı (30.6) erkeklerden (29.5) daha yüksek. Doğu ve güneydoğu da batıdan genç; Sinop’ta ortanca yaş 37.5 iken Şırnak 18.5, Şanlıurfa 18.9 ve Ağrı’da 19.5 oldu. Çalışma çağındaki nüfus bir önceki yıla göre yüzde 1.5 arttı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle