25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 OCAK 2013 CUMARTESİ HABERLER Danıştay müjdesi CUMHURİYET SAYFA Hasankeyf’e CİVAN DEĞER BATMAN Danıştay 14. Dairesi, Hasankeyf’i su altında bırakacak Ilısu Barajı’nda yapılan tesisleri ÇED sürecinden muaf tutan genelge maddesinin yürürlüğünü durdurdu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 4 Nisan 2012’de Ilısu Barajı inşaatının tamamlanması için yayımladığı genelgeyle ÇED sürecinden muaf tutulmasını istemişti. Doğa Derneği Genel Müdürü Engin Yılmaz, “Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin korunmasının önündeki en büyük engel olan Ilısu Baraj projesinin bir an önce iptal edilmesini bekliyoruz” dedi. Kim korkar ? 3 Nasıl Çözülmez… Nasıl Çözülür… Karşı karşıya olduğumuz sorunu iyi teşhis edemezsek, ne kadar çabalarsak çabalayalım, ne kadar iyi niyetli olarsak olalım, çözemeyiz. İç içe geçmiş dört ayrı yapısal sorun var: 1) PKK ve terör… 2) Kürt kimliği ve Türkiye’nin devlet yapısı… 3) Doğu ve Güneydoğu’nun feodal yapısı ve azgelişmişliği... 4) Uluslararası ilişkiler ve komşular… ??? Ayrıca bazı konjonktürel sorunlar da var: 1) KCK davaları, tutuklu ve hükümlü Kürtler… 2) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan olmak istemesi ve AKP’nin böyle bir anayasa modeli dayatması… 3) Abdullah Öcalan’ın hükümlü ve hapiste olması… 4) Suriye ve Irak’ta devam eden ve sonucu kestirilemeyen oluşumlar… 5) Başbakan’ın, ana muhalefet partisi CHP’nin desteğini elinin tersiyle itmesi… 6) Kürtlerin kim ya da kimler tarafından temsil edilebilecekleri sorunu… 7) MHP’nin yaklaşımı ve toplumda bu yaklaşıma verilen destek… 8) Yargıya ve mahkemelere olan güvensizlik… 9) Yandaş medyanın, her türlü farklı sese karşı aldığı saldırgan tutum… 10) Her iki tarafın da çok sık değişen, birbiriyle zıt nitelik taşıyan, bu yüzden de karşı tarafta güvensizliğe yol açan politikaları, eylem ve söylemleri… ??? Bir an için konjonktürel sorunların önemli olmadığını, çözüm sürecinde aşılabileceklerini veya dikkate alınmayabileceklerini düşünsek bile yine de önümüzde zor ve uzun bir süreç olduğu belli. O nedenle, soğukkanlı olmalı, çabuk umuda veya umutsuzluğa kapılmamalı, sabırlı ve kararlı davranılmalıdır. Bu niteliklerin, yani kararlılık ve sabrın, her iki tarafın da liderlerinde bulunduğundan pek emin değilim ama yine de iyimserliğimi koruyorum. ??? Nasıl çözülmez: Ana muhalefet partisinin desteğini küçümseyip reddederek… Tek adam zihniyeti ve tek bir kişinin tavrı, görüşleri, duyguları ile… Abdullah Öcalan’a “İmralı”, Recep Tayyip Erdoğan’a “Devlet” diyerek… Karakol basıp şehit verdirerek… Yurtiçinde ve dışında, kimin sorumlu olduğu bilinmeyen infazlarla… Bugünkü Ceza, Ceza Muhakemeleri, Terörle Mücadele ve Basın yasalarının yarattığı baskı ortamında… Kaldırılmış mahkemelerde yargılamalara devam ederek, insanları yıllarca tutuklu olarak içeride tutarak, olan örgütleri görmezden gelip olmayan örgütleri var sayarak, herkesi her an “adın geçiyor” diye imzasız ihbar ve belgelerle suçlayıp hapse atarak… Temsil ettiği kitlenin desteğini ve onayını almadan… Sadece Kürtler ile ilgili önlemlere ve değişikliklere yer vererek… Karşı tarafın gereksinmelerini ve isteklerini görmezden gelerek… ??? Ancak bir önkoşulla çözülür: Önkoşul, ülkede yaşayan bütün vatandaşların, ırk, din, dil farkı gözetilmeksizin eşit haklardan yararlandığı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti yapısının kurulması ve işletilmesidir! Bu öyle kolay bir önkoşul değil: Önce gerçek bir demokrasinin, yani laiklik üzerine kurulu, şaibesiz işleyen şeffaf bir sistemin egemenliği gerekli… Sonra gerçek bir hukuk devletinin varlığı. Ayrıca ülkenin, partilerin, örgütlerin feodal yapı kalıntılarından temizlenmesi gerekiyor… Bunun için de devlet olanaklarının ve sosyal devlet önlemlerinin devreye sokulması zorunlu. Ancak bu önkoşulun şemsiyesi altında ve bu anlayışın atmosferi içinde yukarıda sözünü ettiğim dört yapısal sorun için ulaşılabilecek çözümler kalıcı olur… Yoksa bugünkü keşmekeş ve devlet yapısı içinde, bugünkü yaklaşımlarla, aldatıcı ve geçici görüntüler dışında, kalıcı bir çözüme varmak şimdilik pek olanaklı görünmüyor! EŞİ, ÖLDÜ SANIP KAÇMIŞ Sokak Öğretmenin boğazı kesildi İstanbul Haber Servisi Kadıköy’deki Aramyan Uncuyan İlköğretim Okulu’nda bilgisayar öğretmeni olarak görev yapan İlker Şahin (40), yalnız yaşadığı evinde boğazı kesilerek öldürüldü. Fatih’te de geçen günlerde Marissa Küçük (84) adlı kadın 7 yerinden bıçaklanmış ve boğazı kesilerek öldürülmüştü. Her iki olayın bağlantılı olabileceği kuşkusuyla soruşturma genişletildi. Caferağa Mahallesi Sivastopol Sokak 34 numaradaki Piraye Apartmanı’nın bodrum katında yaşayan ve eşinden ayrı yaşayan Şahin’in, Paskalya Bayramı’ndan bu yana okula gelmemesi üzerine arkadaşları evine gitti. Kapıyı çilingir yardımıyla açtıran arkadaşları, İlker Şahin’in boğazı kesilmiş halde cansız bedeniyle karşılaştı. İlk incelemede Şahin ile onu öldüren veya öldürenler arasında uzun süreli bir boğuşmanın yaşandığı, odanın kanlar içinde kaldığı belirtildi. ortasında bıçaklandı BARIŞ YAMAN BAĞLANTI ARAŞTIRILIYOR ? Fatih Kocamustafapaşa Mahallesi Marmara Caddesi İzci Türk Sokak’ta bir apartmanın zemin katında da 29 Aralık’ta meydana gelen olayda Marissa Küçük’ün evine gelen kızı Zadik Küçük, annesinin boğazının kesilmiş halde yerde yatan cesedi ile karşılaşmıştı. Polis, İlker Şahin cinayetinin bu olayla ilgili bağlantısını araştırıyor. KONYA İlknur K (23), eşi Yavuz K. (30) ile önceki gün saat 04.00 sıralarında eğlence merkezinden döndü. Evlerine girmek için taksiden inen çift tartıştı. Tartışma sırasında eşine önce tokat atan Yavuz K., daha sonra yanında taşıdığı bıçağı defalarca vücuduna sapladı. Biri başından olmak üzere vücudunun 15 yerinden aldığı bıçak darbeleriyle kanlar içinde yere yığılan genç kadın, hastaneye kaldırıldı. Polise, “Eşim beni öldü sanıp kaçtı” diyen ve hastanede yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan İlknur K’nin hayati tehlikesi sürüyor. ? Greenpeace Akdeniz, Sinop’un Gerze ilçesinde kurulması planlanan kömürlü termik santrala karşı “kimkorkar.org” internet sitesinden kampanya başlattı. Gerze halkıyla yapılan röportajların da yer aldığı internet sitesi üzerinden kampanyaya destek vermek için imza atanlar, santral kurulması planlanan sahanın 5 metrekarelik bir kısmını temsili olarak sahipleniyor. İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan, “Gerze halkı santrala karşı 4 yıldır direniyor, 2 yıldır da santral sahası önünde nöbet tutuyor. 7’den 70’e tüm Gerze halkı havayı, suyu toprağı kirletecek bir santralı Gerze’de istemiyor” dedi. SAVILE 214 SUÇ İŞLEMİŞ ‘Benzeri Dış Haberler Servisi BBC’nin ünlü televizyon sunucularından Jimmy Savile’in, 50 yılı aşkın sürede 34’ü tecavüz, toplam 214 cinsel saldırı suçu işlediği belirlendi. Dün açıklanan polis raporuna göre, çoğu çocuk ve genç olan mağdurlar, televizyon stüdyoları, hastane, hatta bakımevlerinde Savile tarafından cinsel saldırıya uğradılar. Ekim 2011’de 84 yaşında ölen Savile’in, 19952009 yılları arasında cinsel tacizde bulunduğu 847 yaşları arasındaki kişilerin yüzde 73’ü 18 yaşın altında, yüzde 82’si ise kadın. Raporda, Savile’in işlediği suçlar “İngiltere’de benzeri görülmemiş” çapta diye nitelendi. görülmemiş bir tacizci’ ? Eğitim Servisi Maltepe Belediyesi ile Maltepe ve Marmara üniversiteleri tarafından “Tüketiyorum o halde varım!” başlıklı “İktisatFelsefe Buluşması” düzenleniyor. Bugün, Maltepe Belediyesi Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde yapılacak atölye çalışması, herkesi varoluşunu sorgulamaya, satın alma davranışlarını gözden geçirmeye çağırıyor. ? Yurt Haberleri Servisi Kars’ın Kağızman ilçesi Toprakkale Mahallesi’nde yakınları tarafından evinde hareketsiz bulunan Behsat Yüce’nin (73) karbonmonoksit gazından zehirlenerek yaşamını yitirdiği belirlendi. Antalya’da ise kendisine ait arazide hırsızlığa karşı nöbet tutan Mehmet Salih Üner sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek öldü. ‘Tüketiyorum, o halde varım’ Sobaya iki kurban daha
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle