15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 EYLÜL 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TGC düzenliyor 11 Babıali Günleri başladı İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) gazeteciler arasındaki dayanışmayı güçlendirmek, gündemdeki sorunları paylaşmak amacıyla düzenlediği 5. Babıali Günleri, önceki gün “Uzman Habercilik” paneliyle başladı. Uzman gazeteciliğin önünde çeşitli engellerin olduğunu dile getiren Habertürk Ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım, uzmanlaşan gazetecilerin ekonomik sıkıntılar nedeniyle başka yollara başvurmak zorunda kaldığını belirterek “Zaman içinde uzmanlaşan gazeteciler de gazetecilik mesleğinden uzmanlaştıkları alanlara geçerek gazetecilik mesleğini bıraktı. Demek ki bir ücret sorunumuz var” dedi. Gazetemiz Eğitim Editörü Figen Atalay da uzman habercilerin, duydukları her haberi yazmadan önce kendi bilgi süzgecinden geçirmeleri, yanlış yönlendirilmeye kapalı olmaları gerektiğine dikkak çekerek “Uzman haberciler, sektördeki kuruluşları, haber kaynağını, kimden hangi görüşü alacağını bilir” dedi. İlkokulda akıl almaz kaza İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de bir ilköğretim okulunda 1. sınıf öğrencisi olan Mehmet Ali Sırtlı ( 7), okul bahçesindeki Atatürk büstünü çevreleyen demir korkulukların üzerine düştü. Demir korkuluğun makadını delerek kalın barsağına zarar vermesi nedeniyle küçük çocuk, 2 ay boyunca bağırsağı dışarıda yaşayacak. Aile ise ihmal olduğunu düşünerek suç duyurusunda bulundu. Çayırönü İlköğretim Okulu’nda 1’inci sınıf öğrencisi küçük çocuk, teneffüste arkadaşıyla birlikte okul bahçesindeki Atatürk büstünün bulunduğu alanda oynamaya başladı. Büstün çevresindeki demirlere çıkarken arkadaşının itmesi sonucu dengesini kaybeden çocuk, demir korkulukların üzerine düşüp yaralandı. Olay yerine gelen sınıf öğretmeni, küçük çocuğun pantolonunu indirerek yarayı kontrol etti. Makat çevresinde morartı gören öğretmen, telefonla anne Zeynep Sırtlı’yı aradı. Hastaneye kaldırılan çocuğun kalın bağırsağının zarar gördüğü anlaşıldı ve acil olarak ameliyata alındı. Küçük çocuğun zarar gören kalın bağırsağı karın bölgesinden dışarı çıkarılarak sonda takıldı. Yaşanan olayda okulun ihmali olduğunu belirten baba Ömer Sırtlı, “Okula gittiğimde çocuğun poposunda kan vardı, ambulans çağrılmamıştı. Müdür yoktu. Biz bu demirlerin kaldırılmasını istiyoruz” dedi. İlkelerin Akıbeti İLKE; adı üstünde, bir tutum kararlaştırılırken “ilk” önce göz önünde tutulacak düsturdur. Deneyimlere dayanır ve uzun uzadıya düşünülmüş, hatta bazı durumlarda uğruna mücadele verilmiş bir düşünce kaynağıdır. Örneğin, “terörle müzakereye girişmemek” gibi bir ilke “eli silahlıyla konuşulmaz” sağduyusuna dayanır; çünkü öyle adam konuşmada sıkışınca silahını konuşturacaktır. “İmralı’yla görüşerek sorun çözme tutkusunun” yeniden depreştiği şu günlerde bu ilkeyi akılda tutmak yararlı olabilir. Silahlı biriyle konuşmanın birinci koşulu, silahın yeniden ele alınmayacak bir yere bırakılmasıdır. Sayın Başbakan’ın ve yandaşlarının bu ilkeden şaşması, “analar ağlamasın”dan kaynaklandı ama hayal kırıklığına varacağı besbelli olan bu yol yerine mutlaka başka bir yol denense iyi olur. Zira, analar ağlamasın derken koskoca cumhuriyet devletinin “anasını ağlatmak” olmaz. yle anlaşılıyor ki, özlenen bu görüşme gerçekleşirse, “görünmez silahlı” adamın öbür elindeki kart “herhalde anadilinde eğitim” kartı olacaktır. İki tarafın da bilinçsizce dillerine doladığı bir konudur bu. Devlet için “dili Türkçedir” diyen anayasa hükmü, doğru uygulanırsa, genellikle sanılanın aksine vatandaşlar arasında eşitlik sağlayarak iletişimi kolaylaştırır ve rasgele dil yasakları koyma yetkisini devlete vermek şöyle dursun, onun için bütün vatandaşlarına devlet dilini öğretme ödevi getiren bir ilkeyi içerir. Şimdiki sorun, büyük ölçüde, yakın geçmişteki bazı yanlışların zihinlerde bıraktığı kalıntılardan kaynaklanıyor. Kürtçe yasağı diye bir yasak yok artık; Kürtçe serbestliği, anadilde yayın yapma ve o dili kültürel açıdan geliştirme özgürlüğü var. Durum böyleyken, Türkçeden başka bir dili zorunlu öğretim dili yapmak, o dilin yetersizlikleri bir yana, ulus çerçevesinin çalışma ve yarışma ortamında bazı vatandaşları “handikaplı” bırakmak demektir. nadilinde eğitim direnişi, kültürel bir insan hakkı kavgasından daha çok, Türkiye’den kopup kendi devletini kurarak başına geçme ya da akıllardaki büyük Kürt devletine yamanma hevesinin ürünüdür. Anadilinde öğretim hedefi, kutsal bir insan hakkı ilkesi düzeyine yüceltip ciddi insanları yormaya ya da safdilleri birbirine düşürmeye değmez. Etnik kimlik gibi evrensel yaygınlıkta bir yanılsamanın özünde hep bir çeşit kandırıcılık yatmıştır. TTK Karadon Müessese Müdürü TTK Genel Müdür Yardımcısı oldu İsyan ettiren atama Duvarlar tuval oldu ? Ekonomi Servisi İstanbul Kadıköy Duvar Sanatı’na ev sahipliği yapıyor. Almanya, Fransa, İtalya ve Brezilya’dan gelen 4 sokak sanatçısı Kadıköy’deki binaların duvarlarını dev resimlerle süsledi. MuralİST Festivali kapsamında gelen sanatçılar; ilçenin özgün mahallelerinden Yeldeğirmeni’nde 1 haftadır, 4 farklı binanın cephelerini boyalarıyla canlandırıyor, sanatı sokağa taşıyor. Festival; Yeldeğirmeni Mahalle Yenileme Projesi kapsamında, Kadıköy Belediyesi’nin ev sahipliği ve Çekül Vakfı’nın desteğiyle yapıldı. ALİ AYAROĞLU Ö Güngören mağdurları ZONGULDAK TTK Karadon Müessesesi’nde 2010’da meydana gelen patlamada 30 madencinin ölümünde ihmali olduğu bilirkişi raporlarıyla kanıtlanan TTK Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından TTK Genel Müdür Yardımcılığı’na atandı. Mağdurların avukatı Ünal Demirtaş, “Failler cezalandırılması gerekirken ödüllendiriliyor” dedi. Ölen madencilerin ailelerinin avukatı Ünal Demirtaş, çelişkili bilirkişi raporları nedeniyle davanın aksadığını anımsatarak, bu atamanın ölen madencilerin acılı aileleriyle adeta alay etmek anlamına geldiğini söyledi. Anayasa Mahkemesi yolcusu ? İstanbul Haber Servisi Güngören’de 27 Ağustos 2008’de meydana gelen ve 17 kişi ile anne karnında bir bebeğin öldüğü, 90 kişinin yaralandığı terör saldırısında hayatını kaybedenlerin yakınları, kendilerine yalnızca 20 bin lira ödenmesi karşısında açtıkları davaları reddeden Danıştay kararına karşı Anayasa Mahkemesi’ne gidecek. AA’nın haberine göre mağdurların avukatlarından Yusuf Şenel, Gaziantep ve Tunceli’deki terör saldırılarının mağdurlarını da benzer sorunların beklediğine dikkat çekerek “Hükümetten bu konuda bütün terör mağdurları adına destek bekliyoruz” dedi. A C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle