Katalog

SAYFA CUMHURİYET [email protected] 29 EYLÜL 2012 CUMARTESİ 10 DIŞ HABERLER İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye konuşan Davutoğlu, Suriye’de güvenli bölge çağrısını yineledi ‘Suriye için risk alınabilir’ Dış Haberler Servisi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’de bugün bazı riskler alınmaması durumunda, ileride daha büyük risklerle karşı karşıya kalınabileceğini söyledi. BM Genel Kurulu’na katıldığı New York’ta İngiliz yayın kuruluşu BBC’nin Ortadoğu editörü Jeremy Bowen’ın sorularını yanıtlayan Davutoğlu, bir kez daha Kuzey Suriye’de mülteciler için güvenli tampon bölgelerin oluşturulması gerektiğini dile getirdi. “Türkiye: Suriye’de güvenli bölge için savaş riski göze alınabilir” başlıklı haberinde, bunun ciddi bir askeri operasyon anlamına geleceğini kaydeden Bowen, Davutoğlu’nun güvenlik bölgesi yaratmak için Suriye’ye askeri güç göndermenin savaş ilanı kabul edilebileceği gerçeğinin üzerinde durmadığını ifade etti. Bowen, Davutoğlu’nun “Suriye’de yerlerinden edilmiş çok sayıda insana insani yardım için bu risk göze almaya değer” ifadesine yer verdi. Davutoğlu, güvenli bölgenin Esad rejimine sivilleri öldürmekten vazgeçmesi konusunda mesaj olacağını vurguladı. Davutoğlu “Eğer doğru zamanda doğru önlemleri alıp, doğru adımları atmazsanız gelecekte daha büy ü k üvenli bölgenin ciddi bir askeri operasyon anlamına geldiğini vurgulayan BBC, askeri güç göndermenin savaş ilanı anlamına geleceğine de dikkat çekerek Davutoğlu’nun “Riskin alınabileceği” mesajı verdiğini savundu. G Top mermisi Akçakale’ye düştü ŞANLIURFA (Cumhuriyet) İç karışıklıkların sürdüğü Suriye’nin Rakka kentine bağlı Tel Abyad ilçesinde çıkan çatışmada ateşlenen top mermisi, Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesindeki bir mahalleye düştü. Büyük paniğe yol açan olayda can kaybı veya yaralanan olmazken bazı ev ve işyerleri hasar gördü. Yurttaşlar, son dönemde ilçeye mermi yağdığını belirterek duruma tepki gösterdi. Çatışmalar nedeniyle Akçakale’nin sınıra yakın bölgelerindeki okullarda dün başlayan eğitime tekrar ara verildi. ÖSO güçlerinin evlere baskınlar düzenledikleri iddia ediliyor. Tolga Örnek’e Açık Mektup Epostama Tolga Örnek’e gönderilen bir açık mektup düştü. Tolga Örnek, Balyoz’dan 20 yıl alanlardan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek’in yönetmen olan oğlu... Mektubu yazan kişi de Ergenekon’dan bir dönem tutuklanan Behiç Gürcihan. Gürcihan da Ali İhsan Gürcihan Paşa’nın oğlu. Acı, sert ve buruk, vurucu dille yazılmış; “Her sakallı’yı hacı, her üniformalıyı amca zannetme sevgili Tolga” diye başlayan mektup ilk satırlarından okuyucuyu kavrıyor: “Senle yıllar öncesinden tanışıyoruz. Napoli günlerinden. İtalya mafyasının ‘koruma parası’ adı altında site aidatlardan para kestiği Pinetamare’de, İtalyan’lar ve ABD’li subaylarla beraber maaile kaldığımız o sitedeki kısa ama güzel gençlik günlerimizden... O günler geride kaldı. Arada 12 kez.. sohbet etme imkânımız oldu sen ve kardeşin Burak’la. Sonra... uzaktan takip ettim sizleri. Çok farklı dünyalara yelken açışlarınızı ve katettiğiniz irtifayı. Dün yine seni izledim televizyonda. Babanın aldığı mahkumiyet sonrasındaki haklı feryadını. Babası hapse düşmüş bir paşa çocuğu ile bu gidişle 12 seneye kalmaz tekrar hapse girecek bir paşa çocuğu olarak hasbihal etmek istedim uzaktan da olsa. Şapkayı öne koyup düşünme zamanı geldi Tolga. Ekranda diyorsun ki ‘Bu benim için TSK’nin bittiği andır. Eski bir genelkurmay başkanı ve kara kuvvetleri komutanına amca dediğim için çok pişmanım’ Çok yanılıyorsun Tolga. TSK’nin bittiği an, babanın mahkum edildiği an değildir. Ben sana TSK’nin bittiği anları hatırlatayım.....” risklerle karşı karşıya kalırsınız. Ne yazık ki uluslararası toplum krizin başlangıç aşamasında sert bir duruş sergileyemedi. Bu nedenle de Suriye’deki rejim daha fazla saldırı düzenleyecek güveni kendinde buldu” dedi. Davutoğlu yalanladı Davutoğlu, BBC’nin haberi sunduğu başlığa dikkat çekerek muhabirin Suriye’deki güvenli bölgelerle ilgili sorusuna verdiği yanıtta, “Suriye’de güvenli bölgeler için savaş riski alınmalı” yönünde bir ifadesinin olmadığını açıkladı. Davutoğlu, “Tutumumuz net. Türk halkı kapılarını Suriyeli kardeşlerine açık tutmaya devam edecek. Uluslararası toplumun daha fazla gecikmeden gerekli tepkiyi göstermesi gerekiyor” dedi. Akçakale dün bir kez daha Suriye’den gelen ateşin hedefi oldu. Tel Abyad’daki çatışmalar sırasında bir top mermisi bölgedeki binalara hasar verdi. (Fotoğraf: AA) BM’ye sitem Öte yandan Davutoğlu, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, BM’nin birlik içinde olması gerektiğini belirterek, “Zorlukları konuşuyor, çözüm üretmeye çalışıyoruz. Ancak birlik içinde davranmayı başaramıyoruz. Pek çok duruma çözüm bulamadık. Filistin’in BM’de temsil edilmesini umuyoruz. Kıbrıslı Türkler ambargoya maruz kalıyor. Bazı devletler vatandaşlarına baskı uyguluyor” diye konuştu. Alevi köylerine baskın iddiası Dış Haberler Servisi Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) bağlı Yavuz Sultan Selim ve Ricalullah tugaylarının, Suriye’nin Lazkiye kentindeki Alevi köylerine saldırdığı iddia edildi. Türkmen oldukları bildirilen militanların internette yayımladıkları görüntülerde, kendilerini tanıtan militanların daha sonra bir Alevi ailenin evinin kapısını kırmaya çalıştıkları görülüyor. Türkmen militanların Lazkiye’de yoğunlaştıkları, bazı köylerde devlet dairelerini ele geçirdikleri, söz konusu gruplara Türkiye’den de katılımların olduğu belirtiliyor. SURİYE KRİZİNİN ARDINDAN Yeni ‘Kürdistan’ haritası Dış Haberler Servisi Irak’ın ABD işgaliyle dünya kamouyonun dikkatine sunulan komşu toprakların da katılarak oluşturulduğu “Kürdistan” haritası Suriye’deki karışıklıkla birlikte yeniden gündemde. Esad yönetiminin sınırda kontrolü kaybetmesi, Kürt PYD güçlerinin zafer ilanı, Irak’taki peşmergelerden yükselen destek sesleri arasında sahneye yeni Kürdistan haritaları düştü. Amerikan New York Times gazetesinin önceki gün yayımladığı dünya haritasında Bölgesel Kürt Yönetimi’nin bağımsız “Kürdistan” devleti olarak çizilmesinin ardından dün Devletsiz Uluslar ve Avrupa Azınlık Halkları kuruluşu Eurominority ile Paris Kürt Enstitüsü yeni bir “Kürdistan” haritası yayımladı. Eurominority, “Halkın coğrafyasını tanımak için sık sık oraya gitmekle işe başlamak gerekiyor” diye belirtirken bu yeni haritanın amacının “Ağrı Dağı ulusunun tanıtılması” olduğunu ifade ediyor. Haritada “tarihi Kürdistan”ın bir ucu Hatay’ı da içine alarak Akdeniz’e kadar inerken diğer ucu Maraş, Elbistan, Koçgiri, Erzincan, Erzurum, Kars, Iğdır ve Ağrı’ya kadar uzanıyor. Irak’taki Musul ve Kerkük de “Kürdistan” toprağı olarak gösterilirken Suriye’de geçen aylarda Kürtlerin kontrolüne geçen Türkiye sınırındaki kentlerin de haritaya dahil edildiği görünüyor. “Suudi yetkililerin takındığı aşağılayıcı tutum yüzünden, komisyonumuzun aldığı karar üzerine hacı adaylarımız ülkelerine dönmeye karar verdiler” dedi. (AFP) Nijerya Hac Komisyonu sözcüsü AFP’ye yaptığı açıklamada, Netanyahu’nun ‘kırmızı çizgisi’! Dış Haberler Servisi Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda konuşan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, nükleer silah üretmekle suçladığı İran’a gelecek yaza kadar süre verilmesini istedi ve üzerinde bomba resmi olan bir grafiği göstererek bomba yapımının son aşamasına kırmızı çizgi çekti. Grafik üzerinde İran’ın nükleer bomba yapımında kullanılan uranyum zenginleştirmede yüzde 70 oranına ulaştığını savunan Netanyahu, daha sonra kırmızı kalemle nükleer bomba için gereken yüzde 90 oranında uranyum zenginleştirmeyi işaret etti. Son zamanlarda İran’ın nükleer programı için ABD ve Batılı ülkelerden “kırmızı çizgi” oluşturulmasını isteyen Netanyahu, gelecek bahar, en fazla gelecek yaza kadar İran’ın bomba yapımını tamamlayacağını öne sürdü. İran’ın BM Temsilcisi Yardımcısı Eşag el Habib ise suçlamaları reddetti ve nükleer programın barışçıl amaçlı oldu Netahyahu, sunumunğunu savundu. Bir da şema kullandı. (AFP) Amerikalı yetkili ise ABD, İngiltere, Çin, Fransa, Almanya ve Rusya’nın İran’la yeni nükleer müzakereler başlatma konusunda anlaşmaya vardıklarını belirtti. Suudi ArabistanNijerya arasında kriz Kadın hacı adaylarına izin yok Dış Haberler Servisi Suudi Arabistan, hac ziyareti için ülkeye giriş yapmak isteyen yüzlerce Nijeryalı kadını yanlarında erkek refakatçi olmadığı gerekçesiyle geri çevirdi. Bini aşkın kişiden oluşan Nijerya kadın hac kafilesinden ilk olarak önceki gece 171, ardından da 500’ü aşkın 35 yaş altı Nijeryalı kadın önceki gece ülkelerine geri döndü. Kano havaalanında AFP ajansına konuşan bazı Nijeryalı kadınlar, geçen pazar günü kafileler halinde uçakla Suudi Arabistan’a gittiklerini ancak Riyad yönetiminin kendilerini ülkeye sokmadığını, Cidde ve Medine havaalanlarında kötü koşullar altında tutulduklarını, aşağılandıklarını gözyaşları içinde anlattı. Hacı adaylarından bazıları da havaalanının soğuk olduğunu, battaniye taleplerine yanıt verilmediğini söylerken aralarında hastalananlar olduğunu söyledi. Kafileden geri gönderilen kimi kadın havaalanında 2 koridorda tutulduklarını, kendilerine çok az su ve yiyecek verildiğini iddia etti. S. Arabistan’a giriş yapmak isteyen kimi kadının ise hâlâ Cidde’de tutuldukları ifade edildi. Kadın hacı adaylarının geri gönderilmesi iki ülke arasında krize neden oldu. Suudi yetkililer Nijeryalı kadınların geri gönderilmelerine gerekçe olarak yaşları 2535 arasında değişen kadınların yanlarında erkek refakatçi olmamasını gösterdi. Nijeryalı yetkililer ise Suudilerle yapılan anlaşmanın, kadınların kendi bölgelerindeki hac komitesi yetkililerinin refakatinde hacca gidebileceklerinı içerdiğine dikkat çekti. Behiç Gürcihan bundan sonra; çuval olayından başlayarak, Çevik Bir’li 28 Şubat günlerine dek kritik bulduğu tüm dönemeçleri sıralıyor… Bununla kalmıyor. İçeriden birinin gözüyle; “Ergenekon Balyoz”un değerlendirmesini yapıyor: “Bu ülkenin ezilenleri arasında ‘paşa çocuğu’ sınıfının en başlarda yer aldığını düşünmüyorsundur herhalde” diyor Tolga Örnek’e hitaben Gürcihan: “Biz üst düzeyde bir güç kavgası ve dönüşümünün yakın tanığıyız sadece. O kadar yakında durduğumuz için kavgada birkaç yumrukta bize denk geldi!” Güç kavgasında yer alan bütün kesimlere sert biçimde dokunan “gülle” ağırlığındaki beş sayfalık mektubun tamamını burada alıntılayamıyacağım. İsteyen, internetten gerisini okur... Mevcut konjonktürde benim en çok ilgimi çeken bölüm, Gürcihan’ın ileriye dönük senaryosu oldu: “Şimdi sana olacakları anlatayım Tolga” diyor Ali İhsan Gürcihan Paşa’nın oğlu: “Sizinkilere o kadar yüksek cezaları, sizi genel af sürecine destek vermeye ikna etmek için verdiler. O çok da uzak olmadığınız AKP kazanının içinde, ‘Sivil Anayasa ile birlikte genel af’ lafları kaynamaya başladı bile…” Özetle bir “siyasi çözüm”den söz ediliyor eski iki tanış arası mektupta... “Budur!” dedim okurken; “Demokrasiyi sözümona bayrak edinen kesimlerin bu ülkede neden hiçbir durumda ‘hukuk devleti arayışında’ olmadıklarının en temel dinamiği burada.” Bizde her şartta geçer akçe sayılan taktik ve strateji mantığına “cuk” oturan bir formül bu... Olayları “alan razı, veren razı” kıvamına getirip; yuvarlak bir siyasi çözümü dayat gitsin! Hak aramak gibi yorucu ve yıpratıcı bir mücadele yerine Balyozzedeler alicenap bir afla beri yana çekilsin; hükümet de bu meyanda “sivil anayasasını” tüm topluma tıkır tıkır dayatsın... İlaveten “affın” siyasi getirisi, iktidarın kazanç hanesine yazılsın… Balyoz’a konu hukuksuzlar; yapanın yanında kalsın… “Yetmez ama evet!” tezahüratlarıyla kotarılan “ilk sivil anayasamızı” ileri demokratlar derken... ele güne ileri demokrasimizin şafağı olarak takdim etsin... Demokrasinin bu çok ileri bahsine geçilirken; Balyoz’un yanıt bulamayan soruları da tarihe terk edilsin… Yapılacak TV programlarını şimdiden görür gibi oluyorum… Hukuk devleti lafını... bugün artık telaffuz etmek bile abesle iştigal haline gelmiş durumda… Abes derken gözüme ilişen bir abes haberden söz etmeden geçemeyeceğim. Acun Ilıcalı; bir TV programında çoraplarını yıkamadığını, bir giydiği çorabı bir daha giymediğini ve attığını söylemiş. “Bir çorap herhalde 1 TL filandır değil mi?” diyor Ilıcalı: “Ayda 30 lira yapar. Ben de onu karşılayacak durumdayım, o yüzden saçma geliyor yıkatmıyorum çoraplarımı, bir giydiğim çorabı bir daha giymiyorum…” Ilıcalı, aynı programda “fikir özgürlüğü” konusunda da ahkâm kesmeyi ihmal etmemiş ancak bu konuda “ölçü” talep etmiş! “Çorapta ölçü tanımayan” Acun; “özgürlüğe” “ölçü” istemekte beis görmüyor… Ölçüsüzlük abidesi bir insanın ağzından, “özgürlüğe ölçü” sözü böylesine rahat ve kolay çıkabiliyor. .. Giydiği çorabı bir daha giymeyecek denli büyük paralar kazanan TV yapımcısı bu sözlerinden ötürü son kertede çünkü kınanmadığını, bilakis büyük olasılıkla hayranlık bile topladığını biliyor. Aksini düşünecek olsa, bunca ayıbı art arda sıralar mı? Güç kavgasının tanıkları ‘Siyasi çözüm’ mantığı İran konusunda ‘tam mutabakat’ Beyaz Saray, İran’a müdahale konusunda ayrılığa düştüğü İsrail yönetimi ile ilgili yaptığı açıklamada “Obama ve Netanyahu’nun tam bir mutabakat içinde olduğunu” belirtti. Netanyahu’nun grafikli suçlamaları İsrail basınında alaya alındı. Yediot Ahronoth gazetesi yazarı Nahum Barnea, Netanyahu için “Çocukluğundaki çizgi romanlara geri döndü” diye yazdı. Haaretz yazarı Yossi Verter de “Amerikan karikatürlerinden ya da Walt Disney çizgi romanlarından kopya edilmiş gibi” dedi. CUM OK İSTA NBU L Ç AĞR ISI 7 EKİM 2012 PAZAR Saat 11.00’de Yurdu, ulusu, cumhuriyeti ve kurumlarını toptan hedef alan emperyalizm destekli olumsuz faaliyetlerin önümüzdeki sürece etkilerinin ve ÇIKIŞ YOLLARININ İRDELENECEĞİ TC İSTANBUL 10. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZ SATIŞ KARARI Alacaklı yanın istemi. Tapu kaydı, bilirkişi raporu ve satış dosyası incelendi; SATILACAK TAŞINMAZ: İstanbul ili, Şişli ilçesi Teşvikiye mah. 840 Ada 37 sayılı 365,00 m2 miktarlı arsa üzerindeki kargir apartmanın 10 nolu bağımsız mesken nitelikli taşınmazın tamamı. VARSA MÜKELLEFİYETLERİ: BİRİNCİ SATIŞI: 05.11.2012 günü, saat 09:30’dan 09:40’a kadar İst. 10. İcra Müdürlüğü kaleminde (Çağlayan adliyesi) İKİNCİ SATIŞI: 15.11.2012 günü, saat 09:30’dan 09:40’a kadar İst. 10. İcra Müdürlüğü kaleminde yapılacaktır (Çağlayan adliyesi) SATIŞ ŞARTNAMESİNİN AÇIK BULUNDURULDUĞU TARİH: 16/08/2012 tarihinde açık bulundurulmuştur. MUHAMMEN DEĞER: Taşınmazın tamamına 275.000,00 TL (İki Yüz Yetmiş Beş Bin Türk Lirası) kıymet takdir edilmiştir. Yukarıda tapu kaydı yazılı taşınmazın belirtilen gün ve saatte İİK.129. maddesi cümlesinde İstanbul 10. İcra Müdürlüğü kaleminde açık arttırma suretiyle İİK. ve Yargıtay kararları ışığında ve üzerinde mükellefiyet varsa İİK.128.md. göre MÜKELLEFİYETLE YÜKÜMLÜ OLARAK satılarak paraya çevrilmesine, 1Satış şartnamesi yukarıda yazılı tarihten itibaren açık bulundurulmakta olup, 6,00 TL. pul masrafı gönderildiğinde suretinin isteyen müşteriye gönderilmesine, 2Birinci satış günü muhammen (md.128) değerin % 60’ı paylaştırma gideri ile rüçhanlı alacaklıların alacağını karşılamak şartıyla satılmasına, 3İkinci fıkrada yazılı miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere satışın ON GÜN sonraya ertelenmesine, ikinci açık arttırmanın yukarıda vurgulanan gün ve saatte yapılmasına, muhammen değerin %40, satış ve paylaştırma giderlerini karşılamak ve yine satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklılar bu gayrimenkul ile te DOSYA NO: 2012/1328 ESAS “ÖNÜMÜZDEKİ ÜÇ YIL” KONULU KAHVALTILI TOPLANTIDA Gazetemizin Değerli Yazarı, ORHAN BURSALI’nın ÇÖZÜMLEME VE ÖNGÖRÜLERİNİ DİNLİYOR, SORULARIMIZI SORUYOR, YANITLARI ALIYORUZ. SÖYLEŞİ SONUNDA YAZARIMIZ KİTAPLARINI İMZALAYACAKTIR. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ. LÜTFEN YER AYIRTINIZ. Yer: ADEN OTELİ, Vapur İskelesi Karşısı KADIKÖY İst. İletişim: 0555 967 24 97 0536 739 02 29 0532 391 11 27 0535 412 68 68 w w w .c umo ki sta nbul . org “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 59897) C MY B C MY B min edilmişse, bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olmak şartıyla ihale edilmesine, 4İİK.127. Mad. göre son tapu kaydındaki engellerin getirilmek suretiyle güncelleştirilmesine, haciz, ipotek vesair takyidat dosyalarında İİK.100. md. bilgilerinin temin edilmesine, İİK.126. md. uygun düzenlenecek taşınmaz satış ilan suretinin, alacaklı, borçlu veya varsa vekiline, rehin veren, divanhaneye asılmasına, Hissederların Tapu Mdr. gelen adreslerine gönderilmesine, gönderilen tebligatların bila dönmesi halinde T.K. 35. mad. göre tebliğ edilmesine, tapu müdürlüğünde adresleri bulunamayan hissedarlar ile ilgili satış ilanının tebliğ yerine geçmesine. İst. Basın İlan Kurumu vasıtasıyla Türkiye genelinde yayınlanan (tirajı 50.000’in üzerinde büyük gazetenin birinde olmak şartıyla) neşrine. 5Taşınmaz işyeri veya tapuda mesken olmasına rağmen ticarethane olarak kullanılıyorsa, metruk kullanılmaz durumda ise, tarla veya arsa ise %18, 150 m2’nin altında mesken ise %1 KDV, tellaliye ve ihale damga resmi, tapu alım harcı masraflarının alıcılardan alınmasına, tellaliye, tapu satım harcı, birikmiş emlak vergi ve cezalarının satış bedelinden müşteriye iadesine, 6İhale damga vergisi, KDV, tellaliye ve satış bedeli yatırılması için (alacağı mahsup edilmemiş ise) istem halinde İİK.130. md. göre müşteriye ON GÜN müddet verilmesine, 7İpotek veya haciz alacaklısı müşteri sıfatıyla kendisine tekabül eden satış bedelini peşinen ödeme imtina suretiyle alacağına mahsuben (satış bedeli yerine taşınmaz geçeceğinden) taşınmazın kendisine ihale yapılmış olması hali dahil; kamu alacağı için konulmuş haciz bulunsa bile, SIRA CETVELİNİ (ipotek dosyası değil) İLK KESİNİCRAİ HACZİ KOYAN İCRA DAİRESİ YAPACAĞINDAN, İİK. 138. md. göre amme alacağı haczi uygulama (garame) ihtimaline binaen satış tarihi itibariyle temin edilecek tapu son durum yazısı suretiyle eklenerek, yedi gün içinde itiraz vaki bulmayarak ihalenin kesinleşince, sıra cetveline tabi olacak satış bedeliyle birlikte İİK. 138 md. cümlesinde haczi devam eden ilk kesin icrai haciz dosyasına gönderilmesine karar verildi. Çorap ve özgürlük!