Katalog

27 EYLÜL 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA emek?cumhuriyet.com.tr Başta ulu, İstanbul, nol Ho u, Atina, Ceb ney olmak Manila, Melbourne, Mumbai ve Sid tolara, THY tes üzere pek çok kentte yapılacak pro B Kapısı’nda destek çalışanı da saat 13.30’da Dış Hatlar et kesintisi ve verecek. İşçiler taşeronlaştırma, ücr k. sendikasızlaştırmaya karşı çıkaca EMEK 9 Bu kez THY işçisi destek veriyor Grev hakları elinden alınmak istendiği için eylem yapan ve işten atılan 305 THY işçisi, işe geri alınmaları amacıyla yapılan direnişin 122. gününde, Filipinler’de işten atılan meslektaşları için dayanışma içinde. Havaİş Sendikası’ndan verilen bilgiye göre Filipinler’in ulusal bayrak taşıyıcısı Filipin Havayolları (PAL) işçileri, iki yılı aşkın bir süredir işten atılmalara ve taşeronlaştırmalara karşı direniş gösteriyorlar. Filipinler Çalışma Bakanlığı 29 Ekim 2010’da aldığı bir kararla havayolu yönetimine, yer hizmetleri işçilerini toplu olarak işten çıkarmasına ve bu işçileri çok daha kötü ücret ve çalışma koşulları ile yeniden işe alabilmesine izin verdi. Hükümetin aldığı kararla PAL, havaalanı, uçuş ikram ve çağrı merkezi faaliyetlerini de taşerona devretti ve bu yolla işçilerin yarısından fazlasını işten çıkardı. Bu önlemlerin sadece maliyetleri aşağıya çekmeye yönelik olmadığı, aynı zamanda PAL’de örgütlü PALEA sendikasını da yok etmeyi amaçladığı belirtildi. PALEA ve (Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonu) ITF, Benigno Aquino’nun başında yer aldığı hükümetin bu girişimleri durdurması için iki yıldır bir kampanya yürütüyorlar. 2000’den fazla PAL işçisi kurdukları direniş çadırlarında eylemlerini sürdürmekte. Üstelik bu direniş çadırları ve orada bulunan barışçıl eylemciler birçok kez fiziksel saldırıya uğradı. Yaklaşık iki hafta önce PALEA sendikasının yetkilileri Havaİş’e ulaşarak kendilerine destek verilmesini istedi. Olaya sıcak bakan sendika, bugün dünyanın farklı köşelerinde PALEA işçilerine destek veren ama daha da önemlisi taşeronlaştırmaya karşı çıkan dayanışma eylemlerine katılmaya karar verdi. Alınan kararın, sadece PALEA üyelerine yapılanlar yürekleri burktuğu için değil, bu tür uygulamaların bir virüs gibi dünyaya hızla yayıldığını bildikleri için de yapılacağı dile getirildi. Söz konusu eylemle THY işçisi yalnız Filipinli çalışanlara sempati gösterisi yapmayacak, aynı zamanda kendi haklarını da korumak için adım atmış olacak. Sendika, söz konusu eylem ve basın açıklamasına tüm duyarlı kesimleri de çağırıyor. Sevgili Günlük Balyoz davasının karar aşamasına gelinmeden önce, bazı emekli savcılar, tutuklulukta bu kadar ısrar edilmesinin ağır cezalar verileceğine işaret olduğunu söylemişlerdi. Dava, iddianamesi ve özellikle deliller konusundaki tartışmalarıyla uzun zamandır gündemdeydi. Savunma, esas delillerin çoğunun şaibeli olduğunu, sonradan üretildiğini, tarih hatalarından isim hatalarına kadar pek çok gariplik olduğunu anlatıp durdu. Bu deliller farklı yerlere inceletildiyse de anlaşılan mahkeme kendi istediklerine inanmış. Pek çok kişi, ordudaki emir komuta zincirini mahkemenin dikkate alması gerektiğini söyledi, yazdı. Bu da önemsenmemiş. Karar çıktığında görüldü ki, en üst sınırdan ceza verilmiş. ??? Örneğin bir terör örgütü üyesi, cinayetlere, bombalamalara bile karışsa, itirafçı olabilirken gerçekleşmemiş bir darbe teşebbüsü iddiasıyla çoğu oldukça yaşlı subaylara böylesine ağır cezalar verilmesi, başından beri bu davanın tarafı olanlar dışında kimseyi tatmin etmedi. Çünkü böylesine ağır cezaların verilebilmesi için çok sağlam, tartışılmaz deliller ortaya konması, en azından sanıklardan bazılarının darbe yapacaklarını itiraf etmesi gerekmez miydi? Bazı davalar vardır ki kişilerin aldığı cezalardan çok tarihe düştüğü notla önem taşır. O davaların sonunda kimse ceza almasa da, herkes ağır cezalar da alsa, kamuoyu en azından sorduğu sorulara cevap alır ve tatmin olur. ??? Bu siyasi bir dava bile olsa, darbelerle, darbeci zihniyetle, askeri vesayetle kesin bir hesaplaşma gibi de görülse, bu yargılama şekliyle bunu yerine getiremediği ortada... Dava çabucak karara bağlanacağına, en azından şaibeli deliller daha açık biçimde tartışılmalı, savunmaya sonuna kadar bunları çürütme imkânı tanınmalı, hiçbir şüpheye yer bırakmamak için belki mahkeme heyeti değiştirilmeli, emir komuta zinciri içinde en tepedeki isimlerin daha açık konuşması sağlanmalıydı. Bir ordunun içinde koskoca generallerin, kurmay subayların, plan seminerleri yapıp yüzlerce kişiyi çağırarak bir darbe planı yapması ve bundan üstlerinin ya da olaya katılmayan diğer subayların habersiz olması düşünülemez. Bırakın ordu istihbaratını, oraya gelen kişilerden bu durumun sızmamış olması nasıl mümkündür? O zaman ordunun başındakilerin bu duruma ne tepki gösterdiği, ne yaptığı, bu davanın açılmasında taraf olup olmadıkları da açıklanmalıydı ki ne olup bittiği tam olarak anlaşılsın... Bunların hiçbiri olmadan, teknik takipler, dinlemeler, CD’ler, gizli tanıklar, bir adet “sevgili günlük” ve ucube bir plan semineri tutanağı ile hem de “eksik teşebbüs” sözüyle bu derece ağır bir sonuç çıkması, bu davaların ancak siyasi rövanş davaları olduğu kanısını güçlendirir. Diğer ülkelerde çalışanları sendikalı olan Alman şirket, Türkiye’de sendikasızlaştırmaya sessiz kaldı Boss’tan sendikaya set Edirne, İzmir ve İstanbul’da gerek kendi fabrikasında gerekse kendisi için üretim yapan işyerlerinde sendikalı olan işçileri istifaya zorlayan ve işten atan Hugo Boss’ta mahkeme kararlarına karşın hukuksuzluk sürüyor. Dünyanın önde gelen giyim markalarından Alman şirketi Hugo Boss, Türkiye’de ne çalışma yasalarını ne de uluslararası kuralları tanıyor. Diğer ülkelerde çalışanları sendikalı olan şirket, Türkiye’deki hak ihalllerine, sendikal örgütlenmeyi engellemeye dönük hareketlere ortak oluyor. En son İstanbul, Merter’deki Tekstil şirketinden 37 kişinin işten çıkarılması üzerine başlayan ve bugün 53. gününe ulaşan direnişin kırılması için polisten yardım alan şirket, sendikaya geçit vermiyor. Konuya ilişkin bilgi veren Teksif Sendikası Örgütlenme Dairesi Müdürü Asallettin Aslan, 2009’dan itibaren örgütlenme çalışmalarına başladıklarını anlattı. Önce Edirne Giyim’de sendikalı oldukları için 400 üyenin istifası ile sonuçlanan gelişmelerin ardından şirketin kendi fabrikası olan ve İzmir’de üretim yapan fabrikasında örgütlenmeye başladıklarını dile getiren Aslan, burada da üye olan 26 işçinin işten atıldığını belirtti. Fabrikada sendikal baskı yaşandığının mahkeme kararlıyla belgelendiğini dile getiren Aslan, tüm yasal haklara karşın işverenin duruma sessiz kal İşverene ‘iş kazası’ sigortası zorunluluğu AYŞE SAYIN dığını, merkezi yönetimde IG Metall’in yöneticilerinin yer aldığını, ancak durumun değişmediğini, Türkiye’deki eylemlere yalnız IndustriAll’un destek verdiğini, Hugo Boss’u uyarmasına karşın da şirketin tavrında değişiklik olmadığını dile getirdi. Aslan’ın verdiği bilgiye göre Edirne ve İzmir’den sonra en son Merter’de Hugo Boss için kazak üretimi yapan Teksim şir ANKARA TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda, yazım komisyonunda varılan “asgari ücretten vergi alınmaması” hükmü aynen kabul edilirken varılan bir başka uzlaşmayla, işverene personelini “iş kazaları ve meslek hastalıklarına” karşı sigortalaması zorunluğu getirilmesi benimsendi. 12 otobüs çevik kuvvet poTBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, önlisi, zırhlı araçlarla işçileri ceki günkü toplantısında, daha önce alt komisher sabah geldikleri fabyonlarda görüşülen ve büyük oranda üzerinde rika önünde karşıladı ve anlaşma sağlanan “Sağlık Hakkı”, “Sosyal onların orada çadır kurGüvenlik Hakkı”, “Çevre Hakkı”, “Konut ve malarına izin vermedi. Barınma Hakkı”, “Çalışma, İş Güvenliği ve Adil Ücret Hakkı”, “Yabancıların Durumu” ile ketinde örgütlenmeye başlandı. “Temel Hak ve Özgürlüklerin Sınırlanması” Ancak işveren 37 işçiyi sendikalı maddelerini görüştü. olduğu için ağustosta işten attı. İş“Çalışma, İş Güvenliği ve Adil Ücret Hakkı” çiler işe iade için o günden beri şirmaddesi kapsamında, geçen hafta alt komisyonda 4 ket önünde direnişe başladı. Anpartinin de onayıyla kabul edilen “asgari ücretten cak pazartesi günü polis, işçilerin vergi alınmaması”, üst komisyonca da aynen benimdirenişini dağıttı. İşçiler bunun sendi. Aynı maddeye AKP’li Ahmet İyimaya’nın üzerine daha uzakta toplanmaya önerisi doğrultusunda, çalışanların “meslek hastalığı başladı. ve kazalara” karşı sigortalanması zorunluluğu getirilmesini de benimsedi. Yeni tasarruflar isyan ettirdi ‘Taşeron yasaklansın’ CEMİL CİĞERİM SAMSUN Dev Sağlıkİş, taşeron işçiliğin ortadan kaldırılması için Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Çocuk Hastanesi önünde eylem yaptı. Eylemde ilk konuşmayı Gazi Devlet Hastanesi’nde iki yıl önce işten çıkarılan Dev Sağlıkİş Samsun Temsilcisi Yüksel Arslan yaptı. Arslan, “Taşeron çalıştırmanın hukuksuz olduğu yargı kararlarıyla tespit edilmiştir. Bizler taşeron çalıştırma yasaklansın diyoruz” dedi. Dev Sağlıkİş Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu da, hastanede hukuksuz bir biçimde taşeron işçi çalıştırmaya son verilmesini ve tüm taşeron işçileri haklarını savunmak üzere sendikalarına sahip çıkmaya çağırdı. Avrupa Birliği’nin sorunlu çocukları Portekiz, İspanya ve Yunanistan’da halk yeni kemer sıkma politikalarına isyan etti ve sokaklara döküldü. İşsizliğin giderek arttığı ve bir türlü ekonomik büyümeye geçemeyen bu ülkelerde AB muhalifleri gün geçtikçe güçleniyor. Komşuda dün hem özel sektör hem de kamu çalışanlar ı genel greve gitti. Tren, uçak ve feribot seferleri durdu. Hastaneler ise sadece acil durumu olan hastaları kabul ediyor. Yunan basınının verdiği bilgilere göre an itibarıyla yüz binlerce protestocu Atina’nın Sintagma Meydanı’na doğru yola çıktı. Sendikalar sadece tepkilerini göstereceklerini, bir taşkınlık yaşanmasını istemediklerini beyan ederken, meydana 3.000 polis yerleştirildi. Olay çıkarmayacaklarını duyuran sendikalar “mücadelenin daha yeni başladığını” açıkladılar. İspanya’da Başbakan Mariano Rajoy’un 60 milyar Avro’luk tasarruf paketi Yunanistan’dakinden daha şiddetli protestolara yol açtı. Parlamento binasını işgal etmek isteyen göstericiler 1.500 polisle çatıştı. Olaylarda 32 gösterici yaralanırken 22 kişi de tutuklandı. Sosyal kesintileri arttırlmak istenmesi, Portekiz’de “1974’te faşist diktatör Marcello Caetano’nun devrilmesinden bile daha büyük” diye nitenen isyanlara neden oldu. Protestolar sonuda kesinti rafa kalktı. Cankurtaran 265 işçinin tazminatını ödemiyor Fabrikanın Çorlu’ya taşınması gerekçesiyle atılan işçilerin ihbar ve kıdem tazminatlarının ödenmediğini açıklayan Birleşik Metal İş Sendikası, Cankurtaran Holding’in yaptığı hırsızlığı tüm ülke kamuoyuna anlatmak amacıyla basın açıklaması düzenliyor. Sendikadan yapılan açıklamada, bünyesindeki şirketler üzerinden ciddi kârlar elde eden şirketin Rowenta marka elektrikli ev eşyaları üretiminin yanında Siemens ve Molveno gibi uluslararası markaların lisansı ile üretim yaptığı hatırlatılarak “Cankurtaran Holding’in işçilerin parasını gasp etmesine ve 265 işçinin, kıdem ve ihbar tazminatlarına el koyma girişimine karşı işçilerin haklarını alana kadar mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız” denildi. Avrupa ayakta T.C. GEBZE 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI ESAS NO: 2012/197 Esas Davacı TEİAŞ Genel Müdürlüğü 4. İletim Tesis ve İşletme Grup Müdürlüğü vekili tarafından açılmış olan bedel tespiti davasında; Aşağıda yazılı taşınmazların Kamulaştırma Kanunu Hükümlerine göre TEİAŞ Genel Müdürlüğü 4. İletim Tesis ve İşletme Grup Müdürlüğü lehine kamulaştırdığından ilgili taşınmazların daimi irtifak bedelinin tespiti ile tesciline karar verilmesi davası açılmıştır. İLİ: KOCAELİ İLÇESİ: GEBZE KÖYÜ: DENİZLİ MEVKİİ: YARIŞ YOLU Dosya No Malik Adı ve Soyadı 2012/197 VAHİT KORKMAZ Ada No Pafta No 5 Parsel No 1238 Kamulaştırılan Alan Vasfı 1290,54 m2 TARLA T.C. HATAY 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SAYI: 2012/447 ESAS Davacı MALİYE HAZİNESİ ile Davalı KANUNİ KAYYIM HATAY DEFTERDARI arasında mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali ve Tescil (Gaiplik Nedeniyle Hazine Adına Tescil) davası nedeniyle; Hatay Merkez Dikmece köyünde kain 319 parsel sayılı taşınmazın maliki Yusuf Ahmet Zehra oğlu Salih’in taşınmazının 10 yıldan uzun süredir yasal kayyım olarak atanmış Hatay Defterdarı tarafından idare edildiği belirtilerek TMK’nin 588. m. gereğince bu payın hazine adına tesciline karar verilmesi istenilmiştir. Nüfus kaydı bulunmayan, bugüne kadar sağ olup olmadığı ve adresi tespit edilemeyen dava konusu taşınmazın maliki Yusuf Ahmet Zehra oğlu Salih’ten haberi olanların veya yerini bilen ve bu kişiyi tanıyanların ALTI AY içerisinde, Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/447 Esas sayılı dosyasına haber vermeleri TMK. 588 ile 32. ve 33. Maddeleri gereğince İLAN olunur. 18/09/2012 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de”(Basın: 59191) UNUTMADIK UNUTTURMAYACAĞIZ!! Kamu emekçilerinin ilk örgütlüğü olan BEMDER’in grev ve toplu sözleşme hakkı için BEMSEN’in kurucusu ve ilk genel başkanı olan 28 Eylül 2012 Cuma günü Saat: 12.30’da Feriköy Helvacı Dede Mezarlığı Alt Kısım “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 59013) DEVRİMCİ MEMUR HAREKETİ C MY B C MY B 1 Tebligat ve ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemini İdari Yargıda iptal veya Adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabileceklerdir. 2 Husumet TEİAŞ Genel Müdürlüğü 4. İletim Tesis ve İşletme Grup Müdürlüğü’ne yöneltilecektir 3 Kamulaştırma işlemine karşı İdari Yargıda iptal davası açanların, dava açtıklarını veya yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde, kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına tescil edilecektir. 4Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli hak sahibi adına T.C. Ziraat Bankası Gebze Şubesine yatırılacaktır. 5Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri ilan tarihinden itibaren mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri, Keyfiyet 2942 sayılı yasanın (Değişik 4650) 10. maddesi uyarınca duyurulur. 13/09/2012 ELMAS YALÇIN 28 Eylül 1994 tarihinde Beşiktaş Arzum Kafe’de yoldaşları Av. Fuat ERDOĞAN, Müh. İsmet ERDOĞAN ile birlikte katledildiler. Kamu emekçileri mücadelesi önderlerinden biri olan Elmas Yalçın bağımsız bir ülke için verdiği mücadelede katledilişinin 18. ölüm yıl dönümünde mezarı başında anıyoruz.