Katalog

25 EYLÜL 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenleri ‘İnancınızı nasıl anlatacağız?’ diye dedelere başvurdu 5 teşebbüsü” diye bir eylem girince hepimiz rahatladık... Balyoz davasında 5 bin 276 yıl hapis cezası geldi! 365 sanıktan ikisi sivil... Siviller “eksik darbe teşebbüsü” yapar mı? Demek ki yaparmış! Güllü Saklaya, Hava Harp Okulu’nda sivil memur. Bilgisayarında 13 dijital belge çıkmış. Belgeler bilgisayarına kaydedilmiş. Saklaya tutuksuz yargılanıyormuş... Kaç yıl hapis cezası almış biliyor musunuz? 16 yıl! Ailesi şaşkın, ne yapacağını bilmiyor. Kocası Ali Saklaya diyor ki: “Beraat beklerken general cezası verildi. Hiçbir şeyden haberi yoktu.” Sivil memurun içinde olduğu darbe davası ve 16 yıl hapis... Demek ki “eksik darbe teşebbüsü” eylemi bundan ötürü. Verirsin 16 yıl... Bir oh çekip karşıki dağları inletip haykırırsın: “Adalet mülkün temelidir!” Ortadoğu’ya demokrasi ve özgürlük getirmek için kolları sıvayan Türkiye burası... Parasız eğitim isteyen, poşu takan gençlere 20 yıl hapis cezası verilen bu ülkede böyle işler adalet ve hukuk... Süründürürsün! Hayatları yok edersin! Umutları tüketirsin! ??? Balyoz, Ergenekon, Odatv, Devrimci Karargâh ve KCK davaları... Bir ülke düşünün... O ülkenin askerinin başına Kuzey Irak’ta çuval geçirilir “çıt” çıkmaz... Savaş uçağımız düşürülür, iki pilotumuz ölür, gözler yumulur... 12 yaşında delik deşik edilerek öldürülen Uğur ve Ceylan... İstanbul’da servis aracında boğulan işçi kadınlar... Memet’ler, Hüseyin’ler, Ali’ler... Şehit tabutları... Askerler, polisler... Adaletsizlik... Unutmayın, en tehlikelisi adaletsizliktir... Bir gün gelir seni, beni, sizi, herkesi vurur... Acısı büyüktür! Ölüm acısından da acı! Aleviliği dinlediler! ? Din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerine Alevi inancı hakkında bilgi veren dedeler, ‘Müsaade edin Aleviliği çocuklarımıza biz öğretelim. Aleviliğe bakışınız bir siyasi partinin bakışı gibi olursa inandığınız peygambere ihanet edersiniz’ dedi. ABİDİN YAĞMUR Omuzda gözaltı Anadolu Üniversitesi’nin akademik yılı açılışına katılan YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, salona gelişi sırasında 2 üniversite öğrencisinin protestosuyla karşılaştı. YÖK Yasası’nı ve harçları protesto eden öğrencilerden birinin omuzlarda taşınması ilginç görüntülere neden oldu. Polislerin omuzunda olan Can Ersoy, “Baksanıza öğrenciye ne yapıyorlar?” diye bağırdı. Polisler, bir süre omuzlarında taşıdıkları Can Ersoy’u daha sonra yere indirip kargatulumba ekip otosuna götürdü. (Fotoğraf: AA DENİZ AÇIK) Hukuk, Adalet... Hadi Canım Sen de!.. Adalette eşitlik! Hukukun üstünlüğü ilkesi! Demokrasi! Temel hak ve özgürlükler! En çok konuştuğumuz konular bunlar... Yanı başımızda bombalar patlıyor; insanlar ölüyor, Suriyeli isyancılar Hatay’da karargâh kuruyor; El Kaide militanları, yabancı ülkelerin istihbaratçıları İskenderunHataySamandağ üçgeninde cirit atıyor. Umurumuzda mı dünya! Balyoz’un işini bitirdik, ülkeyi darbelerden kurtardık, “eksik darbe teşebbüsü”nde bulunanlara 1820 yıl hapis cezası verdik. Böylece darbenin eksikliğini de öğrenmiş olduk! Acaba 12 Eylül’ün darbeci paşası Kenan Evren’e hangi askeri birliğin, okulun, hastanenin adını versek? Yaşamı boyunca “Ne darbe ne şeriat, laik demokratik tam bağımsız Türkiye” diyenleri, nasıl bir yol bulup zindana tıksak... Vallahi çok iyi olur! Hele şu bir elin parmakları kadar olan muhalif gazetecilere ne yapsak? ??? Bu arada muhalif olmayan gazeteciler de ağızlarının payını alıyorlar Başbakan Erdoğan’dan... “Ne yapacaktık, okşayacak mıydık?.. Genelkurmay Başkanı’nın ayakkabısının altıyla uğraşıyorlar...” Demokrasi denilen bu işte... At fırçayı gazetecilere, olmadı işten attır, rahatla. Bakın sıra savcılara gelecek, haberiniz olsun... Ergenekon, Odatv, Balyoz savcılarına falan değil... Özel yetkili savcılara hiç değil... Şırnak’ta, Yüksekova’da, Çukurca’da, Şemdinli’de ve tüm Güneydoğu’daki ilçelerimizde görev yapan savcılarımıza, yargıçlarımıza... Çukurca Savcısı Serkan Büyükçıkrıkçı isyan ediyor: “Ey Ankara! Siz havai fişekler, biz top sesleri altında yaşıyoruz. Ekmek almak için çıktığımızda ölürüz diye korkuyoruz.” ??? Tanrıma şükürler olsun, hukuk dilimize “eksik darbe MERSİN Alevi Kültür Derneği (AKD) Mersin Şubesi’nde Alevi dedeleri, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerine Aleviliği anlattı. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri Platformu, Alevi Kültür Derneği’ne “Alevilik nedir? Biz okulda çocuklara Aleviliği nasıl anlatacağız?” talebiyle başvurdu. İki Alevi dedesi ile birlikte Alevi Kültür Derneği Başkanı Engin Gündük, öğretmenlere Aleviliği anlattı. 120 öğretmenin katılması beklenen toplantıya sadece 20 öğretmenin katılması dikkat çekti. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri Platformu Başkanı Mustafa Köse , okutulan din kitaplarının içeriğinden kendilerinin de rahatsız olduğunu söyledi. Aleviliğin ilahiyat fakültelerinde de öğretilmediğini söyleyen Köse, internetten edindikleri bilgilerle öğrencilerine Aleviliği anlatmaya çalıştıklarını ve çok yetersiz kaldıklarını söyledi. AKD Engin Gündük de devletin cemevlerini devletin ibadethane olarak tanımadığını anımsatarak “Devletin memurları olarak devletin tanımadığı bir yerdesiniz. Umarım bu girişiminizden dolayı başınıza bir şey gelmez” dedi. Devletle Alevilerin helalleşmesi gerektiğini söyleyen Gündük, “Sizden isteğimiz çıkıp ‘Biz Aleviliği veya diğer inançla rı anlatamayız, öğretemeyiz’ demenizdir. Bu yapı, bu müfredat hepimizin inancı önünde bir engeldir. Ben bugün şu cesareti gösteremem, Sünniliği veya başka bir inancı çıkıp anlatma cesaretini gösteremem” diye konuştu. Alevi dedesi Hüseyin Yalçın da, “Aleviliği ders kitaplarındaki ifadelerle tanıtmaya kalkarsanız çocuklarımızı kendi kültürlerinden iyice koparmış olursunuz. ‘Alevilik Ali yandaşlığıdır’ söylemlerinden lütfen vazgeçin. Müsaade edin Aleviliği çocuklarımıza biz öğretelim. Müsaade edin her inanç kendi özelliklerini kendisi işlesin. Alevilik kimsenin inancına herhangi bir müdahalede bulunmaz, kendi inanç biçimine de aynı saygıyı bekler. Aleviliğe bakışınız bir siyasi partinin bakışı gibi olursa inandığınız peygambere ihanet edersiniz” dedi. Özal ailesi saç telini de verecek İstanbul Haber Servisi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek, babasının mezarının açılması konusunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ile görüştü. Yaklaşık 45 dakika süren görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan Özal, “Başsavcı ile görüştüm. Konunun, ön hazırlığının titizlikle yapıldığını konuştuk. Çalışma devam ediyor. Mezarın ne zaman açılacağı belli değil. Bize herhangi bir tarih verilmedi” dedi. “Aile olarak normal şartlarda mezarın açılmasını istemiyoruz” diyen Özal, şöyle devam etti: “Turgut Özal, Cumhurbaşkanı olarak devlete mal olmuş durumda. Babam Özal’ın mezarının açılmasını istemem. Bazı eksikliklerin tamamlanması için mezarın açılması gerekiyorsa da karşı değilim.” Özal, “Ailedeki saç telleri ne oldu” diye sorulunca da “Saç teli annemde. Savcılıktan da talep geldi. Hepsi zaten verilecek” karşılığını verdi. Özal’ın açıklamasını dinleyen bir kadın Özal’a “Mezarı niçin açtırıyorsunuz?” diye tepki gösterdi. “Sen de çok yedin ablan da. Babalarının paralarını bölemediler” diye bağıran kadını, Özal’ın yanında bulunan sivil giyimli kişiler uzaklaştırdı. Öte yandan mezarın açılma ihtimaline karşın dün gazeteciler anıt mezarın önünde uzun süre bekledi. Özal’ın oğlu Efe Özal’ın da geçen hafta Ankara’da savcılığa dilekçeyle başvurarak babasının mezarının açılması kararına itiraz ettiği öğrenildi. Dilekçeyi alıp dosyaya koyan soruşturma savcısı Kemal Çetin’in mezarın açılması işleminden vazgeçmeyeceği öğrenildi. Darbe Komisyonu’na ret Yargılandıkları davaya katılmayan Evren ve Şahinkaya, 12 Eylül’le ilgili görüşmek için randevu isteyen milletvekillerine de olumsuz yanıt verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 12 Eylül darbesinin liderleri Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun randevu talebini reddetti. Meclis Darbe Komisyonu, 12 Eylül darbesiyle ilgili görüşlerini dinlemek amacıyla Evren ve Şahinkaya’ya yazı göndererek randevu talebinde bulunmuştu. Evren ve Şahinkaya, avukatları aracılığıyla gönderdikleri yazıyla, komisyona randevu vermeyeceklerini bildirdi. Yazıda Evren ve Şahinkaya’nın halen 12 Eylül’le ilgili Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandıkları anımsatılarak bu nedenle “komisyonun davetine katılmayacakları ve beyanda bulunmayacakları” belirtildi.Komisyonun, randevu talebinin reddedilmesi halinde bir yaptırım yetkisi bulunmuyor. Evren ve Şahinkaya, yargılandıkları davada da sağlık gerekçesiyle mahkemeye katılmıyor. CHP’Lİ TANAL ‘AKP kapatılsın’ başvurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, “Yargıya zaten gerekenleri söyledik, gereğini yapıyor” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunurken “AKP’nin kapatılması” için dava açılması istemiyle de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Tanal, Başbakan Erdoğan hakkında “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve yargı görevi yapanı etkileme, görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuruda da Tanal, şu değerlendirmeleri yaptı: “AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AKP genel merkezinde yapmış olduğu açıklama siyasi partilerin yasaklı olduğu hususları göz ardı ettiğinin açık göstergesidir. Erdoğan’ın işlemiş olduğu suç bir siyasi parti genel başkanı tarafından işlendiği için partinin kapatılması gerekmektedir.” C MY B C MY B