22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL 2012 PAZARTESİ 4 HABERLER ‘Zekâ Oyunları’ programı son gün belli olurken, öğrenciler Kuran derslerine yönlendiriliyor Seçmeli ders kargaşası MHP’Lİ ŞANDIR MAHMUT LICALI Dostluk... Dostum Muhittin Ağabey aramızdan ayrıldı. Şükran Soner’in babası. Bütün aileyi tanırım. Sonra çok düşündüm “dostluğu.” Nedir dostluk? Neden “artık dostluk kalmadı” diye yakınır oldu insanlar? Önemli bir konudur bu. Ama gündelik hayhuy içinde farkına varılmıyor. Dostluğun temeli “güven”dir. Dostunuza güvenebilirsiniz. Sizi yarı yolda bırakmayacağını bilirsiniz. Yürürken sizin kolunuzdan çıkıp başkasının koluna girmez. Sizi kendi çıkarı için satmaz. Zor zamanlarda yanınızdadır. Size nasıl yardım edileceğini bilir. Yaşam gücünüzün önemli bir parçasıdır “dostunuz.” Gündelik ilişkilerden farklıdır dostluk. Arkadaşlıktan hem farklıdır hem de ileridir. Onu görmeseniz de dostunuz olduğunu bilirsiniz. Oradadır. ??? Dostluk herkesin yapabileceği bir iş değildir. Dost olabilmek önce sağlam karakter ister. Dost olabilmek kalıcılık ister. Dost olabilmek zikzaklar çizmemeyi başarmak ister. Çıkarların üstüne çıkabilmek ister. Kendinde olanı verebilme gücü ister. Onu incitmemeyi bilmeyi ister. Yaşam sınavlarından yüz akıyla çıkabilmeyi ister. Değer bilmeyi ister. Sevmeyi bilmeyi ister. Saygı duymanın anlamını bilmeyi ister. Dostluk çok şey ister. Ama bütün bunlara değer. Çünkü hayatta en büyük servetiniz ikidir: Birincisi “karakterinizdir.” İkincisi “dostlarınız.” Bunlara sahip değilseniz yoksulun yoksulusunuz. Bunlara sahipseniz varsılın varsılı. ??? Bugünlerin derdi, karakterlerin bozulmasıdır. Bugünlerin derdi, herkesin birbirinin rakibi olmasıdır. Yaşamdaki bütün kazancın paraya ve mala sahip olmak sanılmasıdır. Yaşamın bütün değeri para ve mal olunca herkes rakiptir. Yalnız şirket rekabeti değildir bu. İş arkadaşları rakiptir. Kardeşler rakiptir. Anne, baba rakiptir. Eşler birbirinin rakibidir. Hayatın ekseni olmuş rekabet her türlü yakınlığı yok eder. Coppola, ünlü filmi Apokalips’in jeneriğinde şunu yazmıştır: “Savaşta ilk kaybedilen masumiyettir.” Biz de bu serbest piyasa düzeninde şunu yazabiliriz: “Bu rekabet dünyasında ilk kaybedilen dostluktur.” Bu sahte refah dünyasında ne dostluk kalır ne de içtenlik. Her şey “görüntü” üzerine kurgulanmıştır. Zalimlik, sahte gülücüklerle örtülmüştür. Arkadan saplanan hançer, omuza konulan elle saklanmıştır. En acımasız sömürü “biz bir aileyiz” yalanıyla maskelenmiştir. Harcanan hayatlar “sizin büyük fedakârlığınız” sözleriyle gizlenmiştir. İşte, “artık dostluk kalmadı” yakınmasının içyüzü budur. Böyle acımasız bir çıkar kavgasında dostluk kalabilir mi? Böyle aşağılık bir arkadan vurma ortamında karakterin sözü edilir mi? Ama işte değerleri de buradadır. Bu ortamda “karakter sahibi olmak” çok önemlidir. Bu ortamda “dost olmak,” “dostları olmak” çok önemlidir. ??? Gene “doğru seçimler yapmak” geliyor gündeme. Yaşam yolunu doğru seçmek. Yaşam eksenlerini doğru seçmek. Yaşam değerlerini doğru seçmek. Doğru karakterle yaşamayı başarmak. Dost olabilmek. Dostlarını doğru seçebilmek. Bana doğru gelenler bunlar. Sevgili Muhittin Ağabeyim bunları düşündürttü bana. Dostlarımla paylaşmak istedim... ‘Hakkâri’de okullar açılmadı’ ? Şandır, “Partililerimiz ‘Ankara’da çocuklarımızı göndereceğimiz okul ayarlayabilir misiniz?’ diye yardım istiyor” diye konuştu. AYŞE SAYIN ANKARA MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, geçen cuma günü Şemdinli’de “okul yakan” PKK baskısı nedeniyle Hakkâri geneli ve ilçelerinde ailelerin çocuklarını okula gönderemediği için eğitim yılının “fiilen” başlayamadığını iddia etti. Çok sayıda partilinin kendilerini arayarak, “Çocukları okula gönderemiyoruz, Ankara’da okul ayarlayabilir misiniz?” diye yardım istediğini belirten Şandır, “Bir haftadır eğitim yapılamıyor, okullar açılamadı. 20 günde 60 şehidin verildiği, okulların açılamadığı bir yerde olağan halden bahsedilebilir mi?” diye konuştu. Artan terör olayları nedeniyle DoğuGüneydoğu’da “olağanüstü hal ve sıkıyönetim”e geri dönülmesini savunan MHP’den ilginç bir çıkış geldi. MHP Grup Başkanvekili Şandır, bölgede kontrolü ele geçirmek için kamu görevlileri ve okulları hedef alan PKK’nin bunu adım adım yaşama geçirmek için her yolu denediğine dikkat çekti. PKK’nin en önemli hedeflerinden birinin de “eğitim kurumları” olduğuna dikkat çeken Şandır, okullar “resmi” olarak açılmasına karşın terör örgütünün baskısıyla 1 haftadır ailelerin çocuklarını okula gönderemediğini, ancak bunun kamuoyuna yansıtılmadığını savundu. Okulların açıldığı geçen pazartesi gününden bu yana çok sayıda yurttaş ve parti örgütü yöneticinin kendilerini arayıp, kendilerine başta Ankara olmak üzere başka kentlerde okul ayarlamalarını istediğini belirten Şandır, gelinen durumun tam anlamıyla vahamet olduğunu belirtti. Şandır, “Okullar açılalı 1 hafta oldu. Hakkâri il ve ilçe merkezindeki okullar PKK terör örgütünün baskısıyla açılamıyor. Ama bu yansıtılmıyor. Hükümetin bu konuda aldığı hiçbir tedbir de yok. Bölücü terörle mücadelede kararlılık ifadesi olan olağanüstü hal ve sıkıyönetim idaresinin kurulması teklifimiz de bu sebeptendir” diye konuştu. Hükümetten gelen “olağanüstü hale gerek yok” açıklamalarına da tepki gösteren Şandar, AKP’nin 10 yılda geldiği noktanın, “Eylülün ilk 20 gününde 60 şehit ve PKK’nin ülkenin bir bölgesinde kontrolü ele geçirdiği iddiasıyla halk üzerinde büyük baskı kurması” olduğunu belirten Şandır, “Böyle bir ortamda her şeyin olağan olduğunu iddia etmek, toplum aklıyla oynamaktır” dedi. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) ortaokul öğrencilerine yönelik hazırladığı seçmeli derslerden “Zekâ Oyunları” ve “Okuma Becerileri”nin programları seçmeli derslerin tercih edildiği son gün belli olurken pek çok okulda “öğretmen olmadığı” ve “programı henüz hazırlanmadığı” gerekçesiyle bu dersleri seçen öğrenciler, Kuranıkerim ve Peygamberin Hayatı adlı derslere kaydırılıyor. Zekâ Oyunları dersi kapsamında öğrencilere sudokudan üçtaşa, tangramdan kibrit oyunlarına kadar çeşitli türlerde 20’nin üzerinde zekâ oyunu öğretilecek. MEB, 4+4+4 sistemiyle ortaokullara gelen seçmeli derslerden Zekâ Oyunları ile Okuma Becerileri derslerinin programlarını 20122013 eğitimöğretim yılının başlamasının ardından seçmeli ders ? Pek çok okulda “öğretmen olmadığı” ve “programı henüz hazırlanmadığı” gerekçesiyle öğrenciler, Kuranıkerim ve Peygamberin Hayatı adlı derslere kaydırılıyor. lerin belirleneceği son gün yayımladı. Zekâ Oyunları ve Okuma Becerileri derslerinin henüz ders kitapları hazırlanmazken, her iki ders de bu yıldan itibaren ortaokul 5, 6, 7 ve 8. sınıflarda kademeli olarak okutulmaya başlanacak. Söz konusu dersleri seçen çoğu öğrenci ise “henüz eğitim programının hazır olmadığı”, “öğretmen olmadığı için derslerin boş geçeceği” gerekçeleriyle Kuranıkerim ve Peygamberin Hayatı derslerini seçmek zorunda bırakılıyor. Eğer öğrenciler, tüm engelleri geçebilirlerse Zekâ Oyunları dersi, ileri, orta ve başlangıç olmak üzere toplam 3 düzeyde işlenecek. Başlangıç düzeyinde öğrencilere oyun tipleri tanıtılacak ve kuralları kavraması sağlanacak. Orta düzeyde ise öğrenciler zekâ oyunlarındaki ipuçlarını değerlendirerek çözüm aşamasında bunları nasıl kullanacağını kavrayacak. İleri düzeyde öğrenciler, kendine özgü yaklaşım ve çözüm yollarını geliştirecek ve yeni oyunlar tasarlayacak. Zekâ Oyunları dersinin “Akıl Oyunları” adlı ünitesinde öğrencilere sudoku, sihirli piramit gibi oyunlar öğretilecek. İşlem Oyunları adlı ünitede ise kendoku, çarpmaca, kakuro ve sütun işlem gibi oyunlar ele alınacak. Öğrenciler ders kapsamında strateji oyunları da öğrenecek. Buna göre, nim, tactiks, 4x4 dama, tic tac toe, üçtaş, dokuztaş, Türk daması, Amerikan daması, Çin daması gibi fark lı strateji oyunları derslerde anlatılacak. Ders programının “Karma Zekâ Oyunları” adlı ünitesinde ise öğrenciler kibrit oyunları, nehir geçme oyunları ile satranç ve go oyunlarına ilişkin problemleri çözmeyi öğrenecek. Öğrenciler sözcük ve mantık oyunları türlerinde de anagram, sözcük merdiveni ve kare bulmaca türlerinden çeşitli zekâ oyunlarını çözecek. Ders programında “Mekanik Oyunlar” ünitesinde ise öğrencilere görsel hafıza ile geometri bilgisini geliştiren tangram, tetromino, pentomino gibi oyunlar öğretilecek. Okuma Becerileri ders programına göre de öğrencilere elektronik ortamda yer alan metinleri okuma yöntemleri anlatılacak. Buna göre, “eokuma” ile “emetin” kavramları öğrencilere anlatılacak ve öğrenciler elektronik ortamda yer alan bilgiye ulaşırken ne yapmaları gerektiği öğretilecek. Hafız adaylarına tanınan devamsızlık hakkının süresi, cemaatleri tatmin etmedi ‘Bir yıl’ da yetmedi SİNAN TARTANOĞLU ANKARA “Her mahalleye bir kız bir erkek medresesi açmak” amacıyla 1986 yılında kurulan Fatih Medreseleri’nin “hoca”larından Masum Bayraktar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) hafızlık eğitimi alacak ortaokul birinci sınıf öğrencilerine tanıdığı okula bir yıl geç başlama hakkını az bularak, “Çok zeki talebeler için normal olabilir, ama normal şartlarda hafızlığın bir senede olması mümkün değil. Bir sene olduktan sonra inşallah ikinci senesi de açılır diye düşünüyoruz” dedi. 1986 yılında “Her mahalleye bir kız bir erkek medrese açmak” amacıyla kurulan ve şu anda çeşitli derneklerin çatısı altında 173 medresesi bulunan Fatih Medreseleri, “4 yaş, 4 ay ve 4 günlükken aldığı çocuklara Kuran ve hafızlık eğitimi” veriyor. İstanbul’da 100 medresesi olan, 1492 hafız, 232 hoca yetiştiren, 33 bin kişiye Kuran eğitim veren Fatih Medreseleri, “Okullarda kesintisiz eğitim, otomatik kayıt ve uçaklarda alkol kullanımının yasaklanması için Başbakanlık ve bakanlıklara müracaat ettiklerini ve olumlu sonuçlar aldıklarını” açıklıyor. Fatih Medreseleri’nin sözcüsü Bayraktar, vaazlarının çoğunu eğitim sistemi üzerine kuruyor. 4+4+4 sisteminin tartışıldığı günlerde Bayraktar, karma eğitimin zararları üzerine verdiği vaazında, “Okullarda verilen karma eğitimin bir an önce kalkması gerekiyor. Ahlaksız gelişmelerin yaşanmaması için kız öğrencilere bayan öğretmenlerin, erkek öğrencilere ise erkek öğretmenlerin eğitim vermesi gerekiyor. Ahlaksız olaylar nedeniyle aileler çocuklarını okula göndermek istemiyor. Zorunlu ve karma eğitimin kaldırılması tek başına yetmez, müfredatın ve eğitimcilerin de üzerinde titizlikle durulması gerekiyor” diyor. Bayraktar, MEB’in ortaokul birinci sınıf öğrencilerinin, hafızlık eğitimi almaları durumunda okula 1 yıl geç başlaması uygulamasını ise yetersiz buluyor. Bayrak yaktılar Peygamber Sevdalıları Marmara Platformu üyeleri Taksim Meydanı’nda bir araya gelerek,“Müslümanların Masumiyeti” adlı filmi protesto etti. Grup basın açıkmasının ardından ABD ve İsrail bayrağını yaktı. Peygamber Sevdalıları Marmara Platformu üyesi Cüneyt Kurtaran, İslam düşmanlığının sarhoşluğu ile hazırlanan filmin apaçık bir fitne olduğunu belirterek, “Uluslararası sahada ilahi din ve kutsal saldırıların yapılmasını suç sayan yasal düzenlemelerin yapılması için yetkilileri göreve davet ediyoruz” dedi. PROF. DR. KEMAL KOCABAŞ ‘Biat eden gençler istiyorlar’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) AKP iktidarının oluşturduğu 4+4+4 eğitim sisteminin amacının biat eden gençlik yetiştirmek olduğu vurgulanarak Cumhuriyetin 100. yılında formatlanmış bir nesil yetiştirileceği vurgulandı. Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Kemal Kocabaş, 4+4+4 eğitim sisteminin fikirsel ve okulların fiziksel altyapısı hazırlanmadan uygulamaya geçildiğini belirterek “Ülkenin eğitim sorunlarına yanıt vermeyen, demokratik tartışma süreçlerinden geçmeyen, 89 yıllık Cumhuriyet eğitim ve kültür birikimini göz ardı eden 4+4+4 kesintili eğitim yasasına niçin geçildiği konusunda AKP, kamuoyunu ikna edebilecek pedagojik ve bilimsel açıklamalar ortaya koyamamıştır” dedi. Yasanın en önemli olumsuzluğunun okulöncesi eğitiminin göz ardı edilmesi olduğunu vurgulayan Kocabaş, 66 aylık çocukların okulöncesi yerine ilkokula başlaması nedeniyle bu alandaki eğitimin 3 yıl olacağını söyledi. Kocabaş, “Bugün dünyada 204 ülkenin 173’ünde öğrenciler 72 ayda okula başlamakta; dünyada ilköğretim süresi 4 yıl olan 26, 5 yıl olan 23, 6 yıl olan 126 ülke bulunmaktadır. Yaşanan süreç ilkokullarda Cumhuriyetin 70 yıllık ‘5 yıllık ilkokul deneyiminin’ gerisine düşülen bir sonuçtur. Bu yasa tasarım ve toplum mühendisliği yaparak çocuklara 9 yaşında din eğitimi vermeyi hedeflemektedir. Yeni sistem, Cumhuriyetin 100. yılında formatlanmış, itiraz etmeyen, biat eden bir ‘arka bahçe’ oluşturmayı amaçlamaktadır” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle