14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 EYLÜL 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER AÇIK KADRO 7 İmam hatiplilerin ihtiyaçları karşılanırken, diğerlerine tahta bile vermediler İmamlar öğretmenlik yarışında HİCRAN ÖZDAMAR İHO’ya var, ilkokula yok SİNAN TARTANOĞLU İZMİR 4+4+4 eğitim sisteminin ardından cami hocaları, Kuranıkerim seçmeli dersini öğretmek için ilçe milli eğitim müdürlüklerine başvurmaya başladı. AKP iktidarının değiştirdiği eğitim sistemiyle birlikte öğrencilerin, Kurankerim, Hz. Muhammed’in hayatı, temel dini bilgiler seçmeli derslerinde açık olmaması için imamlar, bölgelerindeki okullarda öğretmenlik yapabileceklerini belirttikleri dilekçeleri veriyor. Kabul edilmeleri durumunda ücretli olarak ders verecekler. EğitimSen İzmir 1 No’lu Şube Başkanı Abdullah Tunalı, öğrencilerin bu hafta ders seçimlerini tamamlayacaklarını, eğitimin başlayacağını belirterek, “İmamlar, vaizler ilçe milli eğitim müdürlüklerine dilekçe vererek, öğretmenlik yapabileceklerini belirtiyorlar. Laik eğitimin gereği olarak zorunlu din derslerine karşıyız. Milli Eğitim Bakanlığı, her zamanki gibi altyapı çalışmalarını tamamlamadan öğrencilerin karşısına seçmeli dersler çıkardı. İmamlar, ilçe milli eğitim müdürlüklerine okul adı vererek öğretmenlik yapabileceklerini kaydediyor” dedi. Tunalı, branşı ne olursa olsun pedagojik formasyon almayan bir kişinin eğitim vermesinin kabul edilemeyeceğini vurgu yaparak, “Bir şeyi bilmek başka, bir konuyu öğretmek başkadır. Bir şeyi öğretmek, eğitim bilimleri eğitimi gerektirir. Pedagojik formasyon önemlidir. O yaş grubundaki çocuklara nasıl davranılacağını bilmek gerekir. Geçtiğimiz yıllarda İzmir’de motor meslek lisesine zorunlu din dersi konulmasının ardından emekli imamın, cuma namazlarına gitmediği için öğrencileri aşağılayan bir tavır takındığını gördük. Özellikle, soyut kavramların anlatılmasında daha da hassas olunması gerekir. Branşı ne olursa olsun pedagojik formasyon almayan bir kişinin eğitim vermesi kabul edilemez” diye konuştu. ANKARA Okula kayıt olacak öğrenci sayısı artınca Tandoğan İlkokulu’nun öğrencileri, imam hatip ortaokulunun (İHO) kullanımına bırakılan binanın ilk katına yerleştirildi. İmam hatip sınıflarının tüm ihtiyaçları karşılanırken ilkokul öğrencilerinin kullanacağı 5 sınıfta tahta bile olmadığı öğrenildi. Okul müdürü, isyan eden velilere, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in açıklamalarından alıntı yaparak “Zaten oyun oynayacaklar, tahtaya gerek yok” karşılığını verdi. Ankara Mamak Tandoğan İlköğretim Okulu, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kararı ile ? Tandoğan İlkokulu’nun öğrencileri, imam hatip ortaokulunun kullanımına bırakılan binanın ilk katına yerleştirildi. Ancak ilkokul öğrencilerinin kullanacağı 5 sınıfta tahta bile olmadığı öğrenildi. imam hatip ortaokuluna dönüştürüldü. Ancak üç binadan oluşan okulun bir binası ilkokul, iki binası ortaokul öğrencilerine bırakıldı. Ortaokul bölümünün bir binasında ise imam hatip ortaokulu açıldı. Yeni eğitim sistemi ile ilkokul birinci sınıf öğrenci sayısının artması tek binayı kullanmak zorunda kalan Tandoğan İlköğretim Okulu’nda da sıkıntı yarattı. İlkokul binasında öğrenciler için yer kalmayınca, imam hatip ortaokulunun kullanımına ayrılan binada, ilkokul öğrencileri için 5 sınıf ayrıldı. Binanın ilk katında açılan 5 ilkokul sınıfı için hiçbir hazırlık yapılmamasına karşın, imam hatip ortaokulu sınıflarının her ihtiyacı karşılandı. İlkokul öğrencilerinin kullanacağı sınıfta sadece öğrenci sıra takımlarının olduğu ancak öğretmen masası ve sandalyesi, dolabı hatta sınıf tahtası bile olmadığı öğrenildi. Öğretmenler tahtasız, masasız ders anlatamayacaklarını ilkokul ile imam hatip ortakokulunun mü dürlerine aktardı. Ancak ilkokulun müdürü “Bir şey yapamam, bina benim yönetimimde değil” deyince, imam hatip ortaokulunun müdüründen de “Bir şey yapamam, öğrenciler benim sorumluluğumda değil” yanıtı alınınca ilkokul öğrencileri ortada kaldı. Milli Eğitim Bakanı Dinçer, 66 aylık öğrencilerin okula alınması ile ilgili eleştirilere “ilkokullarda oyun esaslı bir müfredata geçildiği, okulların çocukların oyun oynayacağı yerler olacağı” yanıtını vermişti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın 66 aylık çocuklar için hazırladığı yaklaşık 3 aylık müfredat da oyun ağırlıklı bir şekilde sadece iki harfin öğretilmesine göre hazırlandı. Balbay ile Zulümhane Söyleşisi Dün dostum avukat Turgut Kazan ile birlikte Silivri’deydik. Sanmayın ki İstanbul’un batısındaki bu kente Silivri’nin ünlü yoğurdu ve köftesi için gittik! 105 kilometrelik yolculuğumuz, değme hukukçuların bir türlü içinden çıkamadığı bir yargı kararı ile ilgiliydi: Beşiktaş merkezli, ama tüm hâkimlerinin, adli personelinin lojmanlarının, ortaöğretim okulunun, camisinin de bulunduğu Silivri’ye motorlu taşıt sürüşü ile yarım saat uzaklıktaki bir Adalet Bakanlığı kampusunda beş yıla yakındır devam eden bir duruşmadan söz ediyorum. Beş ayrı cezaevi binası arasında, trafiği özel otobüs seferlerinin gerçekleştirdiği bu Nürnberg özentili Tayyiban kampusu, AKP iktidarda kaldığı sürece bugünkü hali ile işleyeceği izlenimini veriyor. Mustafa Balbay da,Tuncay Özkan da bu beş tutukevinin “1” numaralısında kalıyorlar. Okurlarım, bu “kalıyorlar” sözcüğüne bakarak iki meslektaşın birbirleriyle görüştükleri izlenimini edinmesin. Tam aksine, cezaevi yönetimi son iki haftadır tutuklulara daha sert bir tavır almış! Tecrit olabildiğine artmış. 16 duruşmaya da katılmaları yasaklanınca, iki meslektaşın birbirleri ile selamlaşmaları bile zorunlu olarak kesilmiş. Bu gözlemleri bir başka güne bırakarak CHP milletvekili Balbay’a İzmir seçmenlerinden gelen yoğun isteklere döneceğim. “Biz seni, Silivri’de oturup milletvekili maaşı alman için değil, sorunlarımızı dile getirmen için seçtik” diyen mektuplar, gönderilen haberler; Balbay’ı adeta bunaltmış. Ne yapsın? O da on gün sonra 1 Ekim’de nihayet ara tatiline son verip çalışmalara başlayacak olan TBMM çatısı altında imişçesine parlamenterlik görevini yapmaya hazırlanmış. Anayasanın öngördüğü milletvekili andını zaten, Meclis kürsüsü kendisine kapatılmış olsa bile kaldığı 1 numaralı tutukevindeki hücresinde tüm ciddiyeti ile yerine getirmiş! Koyu renk elbisesi, beyaz gömlek ve kravatı ile anayasada yazılı olan andı tekrarlamış. Bitmedi. 1 Ekim için gündem dışı konuşma yapmak üzere CHP grup başkanvekillerine durumunu bildirmek, “Ben buradayım. Hazırladığım metinleri adıma parlamentonun kutsal kürsüsünden okuyarak kamuoyuna iletmek istiyorum” diye haber gönderiyor. İçtüzüğe göre, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay adına bir başka milletvekili arkadaşının yerine getireceği o konuşmalar, TBMM Tutanak Dergisi’nde aynen yayımlanmak zorundadır. Balbay, “Orhan Ağabey, Artık bu hücrede bir milletvekili ciddiyeti ile çalışıp seçmenlerime layık olmak istiyorum. Bu haberi hem meslektaşım ve kapı yoldaşım hem de eski bir parlamenter olarak siz duyurun” dedi ve ekledi: Benzer bir görevi Mehmet Haberal ve Engin Alan’ın da üstlenmesini de nasıl iletsem? “Ben o iletim görevini Düzyazı köşesinden yaparım Sevgili Balbay” diye yanıt verdim. TBMM Başkanı Sayın Cemil Çiçek.. Siz milletin oyu ile seçilmiş vekilleri Tayyiban yönetiminin inadını kıramadığınız için 1 Ekim 2012’de de Genel Kurul salonunda göremeyeceksiniz ! O gün yaptıracağınız yoklamada da bu üç seçilmiş arkadaşınız fiziki olarak yer alamayacaklar. Ancak antrenmanlarını bitirmiş olmalılar ki Balbay’ın öncülüğünde Genel Kurul çalışmalarında hazır ve nâzır olmak için kapınızı sürekli çalacak ve söz isteyecekler. Bilginiz olsun! Liseli Genç Umut öğrenci grubu, ‘İsyan Et’ kampanyası başlattı ‘Gerici eğitime isyan’ İstanbul Haber Servisi Liseli Genç Umut öğrenci grubu, 4+4+4 kesintili eğitim sistemi ve gericiliğe karşı “İsyan Et” kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında yaklaşık 1 milyon öğrenci ve veliye ulaşmayı amaçlayan liseliler, “Özellikle 4+4+4 eğitim sistemi ile kız öğrencilerin okumasının önüne geçiliyor” dedi. “İsyan Et” kampanyasına ilişkin gazetemize konuşan Liseli Genç Umut Sözcüsü Bağdaş Çetin, AKP ile birlikte son 10 yıldır eğitimin giderek gericileştiğini ve eğitimin kalitesinin düştüğünü söyledi. Başbakan’ın “Dindar nesil yetiştireceğiz” sözlerinin ardından eğitimdeki gericiliğin hız kazandığını anlatan Çetin, “Öğrenciler AKP ile birlikte geleceksizlik kaygısını giderek daha çok hissediyor. Bu yıl uygulamaya konulan 4+4+4 kesintili eğitim sistemi ile kız öğrencilerin okula gitmesinin de önü kesilecek. Yüzde 60’ı meslek ve imam hatip lisesi olan okullarda öğrenciler daha da geleceksiz olacak. Biz Liseli Genç Umut olarak, eğitimdeki gerici ve paralı sitme karşı ‘İsyan Et’ adında bir kampanya başlattık. Bu kampanya ile gericiliğe karşı yurt genelinde öğrenci ve velileri örgütleyeceğiz” dedi. Gürkan Çağan da kampanyanın hedefinin “Piyasacı”,“ırkçı” ve “gerici eğitime” karşı isyan olduğunu söyledi. 3 temel başlık altında başlatılan kampanya kapsamında 1 milyon öğrenci ve veliye ulaşmayı amaçladıklarını anlatan Çağan, “1 milyon öğrenci ve veliye ulaşarak gerici eğitime karşı tepki göstermeleri konusunda çalışmalar yapacağız. AKP’nin gerici eğitim politikasını anlatan küçük yapışkanları dağıtacağız. Ayrıca hazırlanan bildirileri ev ev dağıtıp kentin görünen noktalarına afişlerimiz asacağız” diye konuştu. Veli ve öğretmenlerin protestosu Okulların açılmasına kısa bir süre kala imam hatip okuluna dönüştürülen Fatih Atatürk İlköğretim Okulu öğrenci, veli ve öğretmenlerinin protesto gösterileri aralıksız sürüyor. Okulun giriş kapısı önünde dün öğlen saatlerinde veli, öğretmen, İstanbul Üniversitesi öğrencileri ile EğitimSen 8 ve 6 No’lu şube üyeleri bir saat oturma eylemi yaparak kararın geri alınmasını istediler. Grup adına konuşan EğitimSen 8 No’lu Şube Başkanı Mustafa Turgut “Burada 300 aile bu okulu istiyor. Okul sadece 80 kişinin kaydını alabiliyor. İmam hatip okuluna dönüştürüldükten sonra 160 aile buraya yönlendirildi. Üstelik aileler bu çevrede oturmuyor. 160 öğrencinin 120’si geldi. 30’u uzak olduğu için kayıtları geri aldı” dedi. (Fotoğraf: HAZAL OCAK) Kadehini özgürlük için kaldırdı Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayrettin Ökçesiz, üniversitede sadece öğretim üyesi ve görevlilerine açık sosyal tesislerde uygulanan içki yasağını, tesislerde şarap içerek protesto etti. Şarabını yanında getiren Prof. Dr. Ökçesiz, amacının içki içmek olmadığını belirterek, “Burada başka bir şey var. Her siyasi otonom, bireyin yeterliliğine saygı duymak zorundadır” dedi. Prof. Dr. Ökçesiz, kadehini “Özgür üniversiteye, laik Türkiye’ye, bilim ve düşünce özgürlüğüne” kaldırdı. Prof. Dr. Ökçesiz’in eylemine, o sırada yemek yiyen diğer öğretim üyeleri alkışlarla destek verdi. Prof. Dr. Ökçesiz, açtığı şişeden isteyenlere ikram edebileceğini söyledi. Bunun üzerine 6 öğretim üyesi daha su bardaklarını alarak, profesörün şarap eylemine katıldı. Meteoroloji müdürü ölü bulundu ? MUĞLA (AA) Dalaman Meteoroloji İstasyonu Müdürü Şevket Özaslan (56) Muğla’da yaşayan arkadaşlarının evine ziyarete gitti. İddiaya göre, bir süre sohbet ettikten sonra banyoya giden Özaslan’ın, içeride uzun süre kalmasından şüphelenen arkadaşları, içeri girdiklerinde Özaslan’ı banyo kapısına iple asılı halde buldu. 112 Acil Servis ekipleri, Özaslan’ın öldüğünü tespit etti. Özaslan’ın cesedi, olay yeri incelemesinin ardından Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle