14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 EYLÜL 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP, devlete karşı kazanılan davalarda tazminatı ‘kusurlu’ kamu görevlisinin ödemesinin yolunu açtı 9 Parayı memur ödeyecek Prof. Dr. Erdoğan Teziç AYŞE SAYIN Çatışma mı, Barış mı? Çatışma politikanın enstrümanlarından biri. Bir parti ya da bir liderin çatışma politikasıyla, muhalif tüm kesimleri düşman ilan ederek daha çok oy alması ya da kendi yandaşları nezdinde prim toplaması mümkün. Ama bu tutum, toplumda uzun yıllar devam edecek çatışmaları, ayrımları körüklüyor ve toplumsal barışa hizmet etmiyor. Menderes’in idamının yeniden tartışıldığı bugünlerde, o dönemde çok güçlü bir iktidara sahip olmasına karşın sürekli muhalefetle, yani İnönü’yle kavga eden, muhalifleri düşman, hain gören bir politika izlendiğini de unutmamak gerekir. O dönemde de böyle bir çatışma ortamının yaratıldığını ve iktidar tarafından körüklendiğini hatırlamak gerekir. Başbakan Erdoğan’ın sürekli CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na yüklenmesi, “bu zihniyet” diyerek her konuda muhalefeti suçlaması geçmişe dönük ciddi bir hesaplaşmanın ürünü mü, yoksa bazılarının düşündüğü gibi çatışma ve kavga politikasının bizde ilgi görmesinden mi? ??? Gerçi Başbakan, TÜSİAD’dan medyaya, BDP’den CHP’ye iktidarın icraatlarını sorgulayan herkese kızıyor. Köşe yazarlarına bile neredeyse tek tek cevap verme ihtiyacı duyuyor. Meydanlarda kendisini alkışlayan kitlelerin büyük çoğunluğunun bu yazıları ilk kez kendisinden duyduğu da ayrı bir konu... Aradan yıllar geçmesine karşın ve yalnız CHP değil, artık hiçbir parti geçmiştekine benzemezken, tarih hesaplaşmasına girişmenin nedenini anlamak zor. Doğrusu bu hesabın bugünkü kadrolara sorulması da pek anlamlı gelmiyor bana. İnönü, Menderes ve arkadaşlarının idamını engellemek için (en azından görünüşte) uğraştı, bu idamları ve mahkemeyi desteklemedi. Bugünkü CHP kadrolarından da herhalde bu idamları destekleyen, savunan kimse çıkmayacaktır. ??? Ülkenin her yerinden her gün şehit haberleri gelirken, mekanize tugaylar bile artık kuşatılabilir hale gelmişken, yanıbaşımızda sonunun ne olacağı hâlâ belli olmayan bir savaş sürerken iktidarın, muhalefetle, medyayla, iş dünyasıyla, fikir adamlarıyla kavga etmesinin sırası mı? Bu kavga Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeli harekete geçirmek yerine kilitlemekten başka neye yarar? Toplumsal barışın sağlanması için artık bu geçmiş hesaplarının kapatılması, geleceğe bakılması daha iyi olmaz mı? Saldırıya 13 yıl hapis ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’e silahlı saldırı girişiminde bulunmaktan yargılanan sanık Nurullah İlgün, “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak”, “görevli memura direnmek” gibi suçlamalarla 13 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme, “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan ise İlgün’ün beraatına karar verdi. ANKARA Yeni anayasa yazımını sürdüren TBMM Anayasa Uzlaşma Alt Komisyonu’nda, “Temel hak ve hürriyetlerin korunması” maddesinde, mevcut anayasadaki gibi yurttaşların uygulamalardan zarar görmesi halinde zararının devletçe tazmin edilmesi hükmü korunurken AKP’nin önerisiyle devletin de ödediği tazminatı sorumlu “kamu görevlisinden” tahsil etmesinin yolu açıldı. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu bünyesinde kurulan iki alt komisyon “Temel Hak ve Özgürlükler” ve “Ekonomik Sosyal Haklar” bölümlerine ilişkin maddeler üzerindeki çalışmaları sürdürdü. “Temel Hak ve Özgürlükler” bölümüyle ilgili çalışan alt komisyon dün “Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması” başlıklı maddenin yazımını tamamladı. Komisyonda özellikle yurttaşların resmi görevliler tarafından yapılan işler nedeniyle uğradığı zararların “tazmini” konusu masaya yatırdı. Komisyonda AKP’li Mustafa Şentop, mevcut anayasadaki, devletin yurttaşların uğradığı zararların tazmini ve bunun ilgili kamu gö revlisine “rücu” ettirmesi konusundaki hükmün açık olmaması nedeniyle, uygulamada karşılık bulamadığına dikkat çekti. Bu durum nedeniyle devletin çoğu zaman tazminat ödemekle birlikte, anayasada “ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır” ifadesi nedeniyle, kamu görevlilerine yansıtılmadığına dikkat çeken Şentop, yeni anayasada bunun daha açık düzenlenmesini istedi. Diğer partiler de bu öneriye karşı çıkmazken BDP ve MHP, devlet ile kamu görevlisinin “ortak” sorumlu olması gerektiğini savundu. Şentop’un önerisi doğrultusunda, kamu görevlisinin kusurlu eylemi nedeniyle yurttaşların devlete tazminat davası açması öngörüldü. Buna göre, devlet tazminata mahkum edilirse, kusurlu olan kamu görevlisine bunu “derhal” rücu (yansıtma) edecek. “Ekonomik sosyal haklar” ile ilgili alt komisyonda ise grev hakkı maddeleri tartışma yarattı. Komisyonda 2010’da yapılan anayasa değişikliğinde memurlara tanınan sendika hakkının aynen korunması istendi. CHP ise sadece işçilere değil, tüm çalışanlara toplusözleşme ve grev hakkı tanınmasını önerdi. Görüş birliği sağlanamadı. DİNÇER’E TEPKİYE KELEPÇE Vekil protestosuna 15 gözaltı CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Eskişehir’de Osmangazi Üniversitesi’nin akademik yılının açılısına katılan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’i açılışın yapıldığı kongre merkezine girişte protesto etmek isteyen iki ayrı gruba polis müdahalede bulundu. Polisler protestocu 15 öğrenciyi kelepçe takıp yaka paça gözaltına aldı. Gözaltı sırasında bir öğrencinin dudağının patlaması sonucunda ağzından kan gelmesi dikkat çekti. 4+4+4 eyleminde biber gazı sıkılan Eylem Ataş’ın gözünde yüzde 80 görme kaybı oluştu Eski milli atlete suçlama ? ANTALYA (Cumhuriyet) Milli takım antrenörü, Atletizm İl Temsilci Yardımcısı ve ilköğretim okulu beden eğitimi öğretmeni eski milli atlet N.Y., 17 yaşındaki kız öğrencisine 3 yıldır tecavüz ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. Hakkındaki suçlamaları reddeden N.Y. adliyeye sevk edildi. Polis şiddeti gözünden etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’da 15 Eylül’de gerçekleştirilen 4+4+4 eyleminde biber gazı sıkılan ve coplanan Eylem Ataş, gözünde yüzde 80 görme kaybı olduğunu, polislerin hastanede doktorlara rapor konusunda baskı yaptığını söyledi. Ataş, dün İHD Ankara şube yöneticilerinden Serbay Köklü ile yaptığı basın toplantısında, polisler tarafından darp edildiği ve görme kaybının oluştuğu günü anlattı. Eylem alanına girerken, arama noktasında polislerin sözlü tacizine uğradığını söyle ‘GENCECİK BİR KIZA BU YAPILMAZ!’ CHP Milletvekili Levent Gök TBMM’de yaptığı basın açıklamasında “Türkiye tam bir polis devleti olmuştur. Daha 20 yaşındaki bir gencimizin başına bu mu gelmeliydi? Hayatının devamında gözünde kalıcı hasarla yaşayacak. Eylem’i yalnız bırakmayacağız” dedi. yen Ataş, çıkan tartışmada polislerin kendisine yakın mesafeden biber gazı sıktığını dile getirdi. “Daha sonra başka bir polis memuru ‘Yine mi sen?’ diye bağırarak gözüme copla vurdu” diyen Ataş, bayılmasının ardından Hacettepe Hastanesi’ne kaldırıldığını söyledi. Gözünde yüzde 80 görme kaybı meydana gelen Eylem Ataş, “Hastaneye polisler geldi. ‘Sadece biber gazı müdahalesi ol muştur’ şeklinde gösterilmesini istediler ve doktorların bize tavrı değişti. Olay polislerin istediği şekilde raporlanıp bana ‘yüzde 30 görme kaybı vardır’ raporu verildi” dedi. Serbay Köklü de “Polisler bu gücü hükümetten alıyor. Derneğimize onlarca şikâyet geliyor, başvuruları alıyoruz. Bu olayların peşini bırakmayacağız” diye konuştu. BEHÇET OKTAY CİNAYETİ 6 yeni isim için suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Özel Harekât Dairesi Başkanı Behçet Oktay’ın şüpheli ölümüne açılan davada ifade veren bazı tanıklar, Oktay’ın intihar edecek birisi olmadığını savundu. Oktay’ın kız kardeşi Şule Oktay ise dönemin Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’ın da arasında bulunduğu 6 kişi ile olay yerinde görev yapan polisler hakkında suç duyurusunda bulundu. Oktay’ı öldürdüğü iddiasıyla hakkında dava açılan sanık Halil Kesici’nin yargılanmasına devam edildi. Tanık olarak dinlenen eski milletvekili Mücahit Pehlivan, Oktay’ın intihar edebilecek kişilikte biri olmadığını kaydetti. Mustafa Tokyay da “Behçet Oktay amirimizdi. İntihar etmesini gerektirecek herhangi bir durum yoktu” dedi. Tanık Recai Birgün de; “Adı medyada ‘Ergenekon soruşturması’yla ilgili geçmeye başladı. Haberler yoğunlaşınca Oktay, ‘gerekiyorsa görevi bırakayım’ dediğini, ancak emniyet genel müdürünün ‘bizim senden yana sıkıntımız yok’ dediğini anlattı” dedi. Şule Oktay’ın avukatı Şenol Özel, Oktay’ın odasındaki kasanın açılmasıyla ilgili Cemil Yurtseven’in tanık olarak dinlenmesini talep etti. Mahkeme ise avukat Şenol Özel’in, savcılığa yaptıkları suç duyurusunun sonucunun beklenmesi talebini reddederken, dönemin Özel Harekât Daire Başkan Yardımcısı Yurtseven’in tanık olarak dinlenmesine karar verdi Gaziler Günü’nde buruk kutlama Haber Merkezi Bu yıl Mustafa Kemal Atatürk’e mareşallik ve gazilik unvanının verildiği gün olan 19 Eylül Gaziler Günü, artan şehit sayısından dolayı buruk kutlandı. Ankara’da düzenlenen ilk tören, Ankara Valisi Alaaddin Yüksel ile gazilerin katılımıyla Anıtkabir’de yapıldı. Ulus’taki Atatürk Anıtı önünde de tören düzenlendi. Gaziler Günü nedeniyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başta olmak üzere siyasiler de mesaj yayımladı. AMASYA’da gerçeklekleştirilen etkinlikte 1951’de Kore’de gazi olan Bayram Çelik terör olaylarına tepki göstererek “Hükümet bununla baş edemedi, edemeyecek de... Uçaklar boşa dağları bombalıyor” dedi. ANTAKYA’da da Cumhuriyet Alanı’ndaki resmi törenin ardından, Muharip Gaziler Derneği’nde etkinlik düzenlendi. BURDUR Cumhuriyet Meydanı’ndaki törende de Atatürk anıtına çelenk konuldu. İHD’den Canan için tahliye çağrısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İnsan Hakları Derneği, Devrimci 78’liler Derneği ve MazlumDer, dün İHD genel merkezinde düzenledikleri basın toplantısında, 25 Mayıs 1979 tarihinden beri hapishanede bulunan Tahir Canan’ın serbest bırakılması için yetkililere çağrıda bulundu. İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Tahir Canan’ın gereksiz yere 31 yıl 2 aydır cezaevinde yattığını, bunun hukuksuzluk ve vicdansızlık olduğunu belirterek Canan’ın bir an önce serbest bırakılması gerektiğine dikkat çekti. Tahir Canan’ın eşi Gülnigar Canan, “Yargıtay’ın kararı bozmasına ve salıverilme kararına karşın dosya Gaziantep’e ulaşmadığı için eşim hâlâ cezaevinde. Eşimin 2003’teki karar doğrultusunda salıverilmesi gerekiyordu, 9 yıldır fazladan ceza çekiyor. Bu adaletsizlik, kanunsuzluk, vicdansızlıktır” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle