15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EYLÜL 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Basın Konseyi üyeleri, Hatay’da duydukları ve gördüklerinin tedirgin edici olduğunu ifade etti 5 gelmiyor... Gidin bakın şehitliklere, mezarlıklara, orada gencecik bedenler yatıyor. Vicdanımızı yitirdik, duygularımızı kör bir bıçağa döndürdük, “Kana kan intikam” ya da “Şehitler ölmez vatan bölünmez” diyerek akan kanı bir türlü durduramadık. İktidar sahipleri 30 yıllık süreçte ne yaptılar? Düzenli savaşa hazır bir orduyla terörü çözmeye çalıştık. Üç aylık bir eğitimden sonra çocuklarımızı terör örgütünün karşısına çıkarıp “gerilla yöntemini” bilen, o coğrafyayı tanıyan terör örgütünü yok etmeye çalıştık. ??? Çocuklarımız yıldızların altında şehit düştü. İçimiz yandı, kavruldu... Şehit ailelerinin evlerine askerler gitti, bakanlar, milletvekilleri değil. Yoksul çocuklarımızdı ölenler... Evet bizim çocuklarımızdı... Siyasetten bir yaşam çıkar, bir barış, kardeşlik, çözüm... Başaramadık! O çığlıklar yok mu çığlıklar, gözyaşları... Yabancı bir mavilik, hayat üzerine kurulan sözcükler, bir çiçek kırılganlığının adı gibi. Mahşeri bir şer seçiyor gençlerimiz, bilerek ölüme yolculuğa çıkıyor. Zamanın adını bilmeden, gökyüzüne bakıyor sırtında bilmem kaç kilo torba, mermi ve elinde silahıyla. ??? Şafak söküyor yine, bak gün yavaş yavaş ağarıyor... Çatışma bitmiş Şemdinli’de... İki şehit verilmiş, bilmem kaç terörist etkisiz hale getirilmiş. Artık ikiüç şehit haberi bile gazetelerde yer almıyor... GATA önünde analar, babalar oğullarının paramparça olmuş bedenlerini bekliyor. Hiç kimse şehit düşmemiş, ölmemiş sanki... Herkes işinde gücünde, Başbakan yurtdışında. İki eve daha ateş düştü... Bilir misiniz, bir başka yer olmayan burası yoktur, nesneler başlangıcında ölürler ve yeniden doğarlar sonsuza kadar... Rein Bloem’in dizesidir bu... Ama şairler hayalleriyle yaşar! ‘Yabancılar ambulansla Suriye’ye silah taşıyor’ MEHMET ALİ SOLAK Karanlığın Kuytularında Ölüm... Karanlığın içine düşmüş o gençleri, önlerindeki gölgeleri, gecenin yıldızlarını, vızıldayan kurşunları... Bunları düşünün biraz... Şemdinli’de, Hakkâri’de, Yüksekova’da karakolları, nöbetçi kulelerinde tetikte bekleyen Mehmetçiği. Boşaltılan köyleri, köylerine yeniden dönen birkaç aileyi, gün ağardığında, yalnızlığın ortasında kalan, güneşin hiç batmamasını isteyen insanları... Türk’üyle Kürt’üyle bizin insanlarımız onlar. Arkada bilinen güçler, emperyalizmin ağababaları, İran, Irak, Suriye üçgeni, PKK’yi tetikleyen yerli işbirlikçilerini... Dağda ve sınır boylarında ölenleri... Bizim çocuklarımızı... ??? Neden bu hale geldiğimizi, 30 yıldır verdiğimiz kayıpları... Yine önceki gün geceyarısı Şemdinli’nin 15 kilometre ötesinde iki askerimiz şehit düştü, bilmem ne kadar terörist etkisiz hale geldi. Adı düşük yoğunluklu savaş mı, örtülü savaş mı, her neyse. Biraz düşünün, sağduyulu olun, acıları içine gömmüş bu toplumun analarını babaları, çocuklarını, kendi iç evreninizde anlamaya çalışın. 14 yaşındaki çocuklar taş attıkları için zindana atılıyor ve oradan terörist olarak çıkıp, dağa gidiyor, eğitim görüp, canavarlaşıyor. Artık “yeter” demenin zamanıdır. Türkiye’yi bölüp parçalamak, darmadağın etmek, tümlüğümüzü bozmak emperyalist güçlerin işine yarar. İstedikleri zaten bu! 30 yıldır vuruşuyoruz, 30 yıldır kan gölünün içindeyiz... 30 yıldır aynı şeyleri yazıp çiziyoruz. Yeter artık yeter! ??? Şehit düşen, ölen evlatlar geri HATAY Suriyeli sığınmacılarla birlikte adı konmayan silahlı grupların Hataylıları tedirgin etmesine yönelik sıkıntıların gündeme gelmesi üzerine bazı temaslarda bulunmak üzere Hatay’a gelen Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit ve Yönetim Kurulu üyeleri, duydukları ve gördükleri karşısında tedirgin olduklarını ifade ederken, Türkiye’nin işini zorlaştıran bulgulara da rastladıklarını belirttiler. İki günlük temasları sonucunda kamuoyuna rapor sunamayıp, bireysel değerlendirme yaparak Hatay’dan ayrılmayı uygun gördüklerini belirten Birgit, ambulanslarla taşınan silahların görüntülerini basın mensuplarıyla paylaşarak şunları söyledi:“Hükümet zamansız ve gereksiz tavırlar içerisinde. STK temsilcileriyle buluşmalarımızda sıkıntıları dinledik. Açıkçası, yabancı kişilerin ambulansla silah taşıması, silahlı terör gruplarına destek verilmesi ve farklı senaryolar dikkat çekici. Bu yönüyle son günlerde yetkili kurulların adımları yavaşlattığını da gördük.” Basın Konseyi yöneticileri, Hatay’da edindikleri izlenimleri paylaştı. Başkan Yardımcısı ve Hürriyet Yazarı Tufan Türenç ise Suriye üzerinde oynanan oyunlar içerisine Hatay’ın dahil edilmesinin de çok vahim sonuçlar doğuracağını ifade ederek, “Hatay’da karşılaştığımız senaryolar bizi fazlasıyla tedirgin etti. Hükümetin bu gerçeği görerek dış politikasını değiştirmesi lazım” dedi. Avukat Turgut Kazan ise görüşlerini şöyle ifade etti: “Sığınmacılara yönelik insani yardımın aksamadan yapılmasına rağmen, kalkan olarak kul lanılan bazı sığınmacıların Libyalı silah terör gruplarıyla Suriye rejimine karşı çatıştığı ortada. Bu sadece yöre insanları açısından değil, ülke insanları açısından da sıkıntı verici. Bazı medya kuruluşlarında yanlı ve yanlış yazılar yazılmış olsa da, duyarlılık noktasındaki yazılardan dolayı hükümetin geri adım attığını da görüyoruz.” Suriye’ye karşı savaşan silahlı terör gruplarının Hatay’ı bir üs olarak kullanmasının çok vahim bir olay olduğunu vurgulayan Ulusal Kanal Yönetim Ku rulu Başkanı Yalçın Büyükdağlı da şöyle konuştu: “Silahlı terör gruplarının Hatay’da desteklenmesi ve destek bulması, Türkiye’yi kalbinden vurmaktır. Siyasetle ticareti karıştıranlar olsa da, siyasilerin genel bakışı ve sorunları ortak. Çözüm, Türkiye’nin güney komşularıyla ticari, ekonomik ve kültürel politikalarını değiştirmekle mümkündür.” Basın Konseyi üyesi Avukat Ersü Oktay Huduti de, yazılanlarla yaşadıklarının arasındaki farkı gözlemledikten sonra, yereldeki gazetecilere daha fazla görev düştüğünü ifade ederek, “Yereldeki gazeteci dostlarımızın işi zor. Ama yine de belirtmek isterim ki, gerçekleri korkusuzca yazmak, en doğrusudur” diye konuştu. Sağlık Bakanlığı’ndan ise “Hatay’da Sağlık Bakanlığı ambulanslarıyla Özgür Suriye Ordusu’na silah taşındığı” iddialarına ilişkin yapılan açıklamada, “Ambulanslar tıbbi müdahale için gerekli ilaç ve donanım dışında hiçbir şey taşımamaktadır” denildi. Bakanlık yalanladı CHP’Lİ AYTUN ÇIRAY’DAN AFYONKARAHİSAR’DAKİ PATLAMAYA İLİŞKİN ÇARPICI İDDİA ‘Sayılan bombalar Suriyeli muhaliflere gidecekti’ Tekzip Haberde iddia edildiğinin aksine, müvekkilimiz tarafından satın alınan söz konusu evin restorasyonu için kredi, destek veya hibe sağlayan hiçbir kamu kurum ve kuruluşundan tek kuruş kaynak kullanılmamıştır. Bu anlamda, hiçbir gerçek bilgi ve belgeye dayanmayan haberler ile müvekkilimizin okuyucu nezdinde karalama kastıyla küçük düşürülmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Gazetecilik mesleğinin sosyal sorumluluğu haberde adı geçen kişilere haberi doğrulatma vecibesi yükler. Gazetenizde yayınlanan haberin bu vecibeye de riayet edilmeden yapılmış olması haberin yapılmasında ideolojik kaygıların öne çıktığını ve haberde “çamur at, tutmazsa izi kalır” anlayışının hakim olduğunu ortaya koymaktadır. Müvekkil avukat ve gazeteci olarak sürdürdüğü meslek hayatı sonrasında 2002 yılında Samsun Milletvekili seçilerek siyasete adım atmıştır. O tarihten bu yana da milletine, devletine, ülkesine hizmet kararlılığıyla çalışmaktadır. Yapılan art niyetli haber ve yorumlar müvekkilin çalışmalarına engel olma, karalama, iftira atma amaçlı haber ve yorumlardır. Bu nitelikteki haber ve yorumlar ayrıca kişilik haklarına yönelik da ağır saldırı mahiyetindedir. Siyaseten karalama amaçlı olarak sürdürülen menfur girişimlerin müvekkilin millet için çalışma arzusuna zarar veremeyeceğini kamuoyu nezdindeki yerini gölgelemeyeceğini halkımızın bilgilerine sunarız. Suat Kılıç vekili Av. M. Rasim Kuseyri ? Baştarafı 1. Sayfada ANKARA (Cumhuriyet) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Afyonkarahisar’daki 25 askerin şehit olduğu patlamanın “yüzde 99.5 sabotaj” olduğu yönünde emekli askerlerden bilgi aldığına ilişkin açıklamalarının ardından CHP’den çarpıcı bir iddia daha geldi. CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, TSK’nin elinde bulunan 193637 Amerikan tipi el bombalarını gizlice Suriyeli muhaliflere gönderdiğini, patlayan cephanelikte sayımın gece yapılmasının ve askerlerin acemi kısa dönem erlerden seçilmesinin de sevkıyatları gizli tutma amacından kaynaklandığını iddia etti. Çıray, Twitter hesabı üzerinden patlamaya ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu. Çıray, şu iddiaları ortaya attı: “Çok önemli ve emin kaynaktan Afyon’daki patlamayla ilgili bir bilgi aldım ve bunu pazartesi günü bir önergeyle Milli Savunma Bakanı’na soracağım. Aldığım bilgiye göre TSK’nin elinde bulunan 193637 Amerikan tipi el bombalarını gizlice Suriyeli muhaliflere gönderiyorlardı. Sayımın gece yapılmasının ve askerlerin acemi kısa dönem erlerden seçilmesinin nedeni bu sevkıyatları gizli tutma amacına yönelikmiş. CHP milletvekillerini hazırlıksız olarak Apaydın Kampı’na almamalarının ne deni orada karşılaşacakları bu tür silahlarla da ilgiliymiş.” Atalay: Yargı isteyecek Öte yandan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kılıçdaroğlu’nun patlamaya ilişkin iddialarına ilişkin bir soru üzerine, “Ana muhalefet partisi sorumsuzluk örneği gösteriyor. Sergilenen tutum çelişkilerle dolu. Yargı isteyecek, nedir elinizdeki şey diye. Emekli bir subay bilgileri verdi diyor. Hepimiz dinledik, o ilk gün televizyonlarda tahminler yürüten emekli generaller vardı. Herhalde öyle birkaçının tahminleridir Sayın Kılıçdaroğlu’nun elindeki” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle