17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 AĞUSTOS 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER STK’ler ve siyasi partiler: Zaza ve Kürt halkı karşı karşıya gelir İki gün önce gizli karanlığın içindeki yitik çocukları, faili meçhul cinayetleri, eli kanlı PKK’nin saldırılarını, gözlerimizin derin maviyle buluştuğu saatleri anlatmıştım yazımda... Yüreğime saplanan acının, kalın ağaç gövdelerine benzeyen yaşamın derinliklerinden kopup gelen fırtınanın, yağmurun, kabaran denizin, öfke ırmağının toplumu nasıl ikiye böldüğünü anlatmıştım. Günlerdir PKK’nin kaçırdığı askerimizi, sağlık memurumuzu, kaymakamımızı neden unuttuğumuzu soruyordum. O rüyalarımızın hançerini, ıslak gecelerin zamana ayarlı saatlerinde çocuksu bağırışlarını bir albümün sayfalarında 25 yıldır gördüğümüzü söylemiştim. Kayıp çocuklarını arayan anaların, şehit cenazelerinde gözyaşlarını tutamayan babaların öyküsü zaten bilindik değil miydi hepimiz için! Güneydoğu’da kurulan tuzaklar Foça’ya kurulmuş, iki askerimiz şehit olmuştu. ??? Pazar günü İzmir’de on binler terörü lanetlerken, kimi sosyal medyada sözde kendini bilmezler şöyle sesleniyordu: “Bıktık senden İzmir, otur yerine, sus artık!” Terörün bir insanlık suçu olduğunu hâlâ bilmeyen bizim sözde liberal tosuncukları yazacaktım bugün... Nasıl bir ihanet peşinde olduklarını anlatacaktım bir kez daha. Yurtsever olmanın kör milliyetçilik olduğunu sanan bu zavallıları anlatacaktım. Solculuğun ne olduğundan habersiz, sermayeemek çelişkisini ağızlarına almayan, sabah akşam “teröre övgüler düzen” bu sahtekârları yazacaktık yine. Yağmurlu bir günün akşamında karmakarışık duygular içindeydim. Böyle durumlarda, düşünceler ormanında dolaşır hüzünlenirdim. Zindandaki üniversiteli gençleri, Silivri’de yatan meslektaşlarımı, bilim insanlarını, aydınlarımızı düşünürdüm. Demokrasi ve özgürlüklerin bir yaşam biçimi olduğunu... Şehit çocukları! Kimsesizler mezarlığı! Boşaltılan köyler! 90’lı yıllardaki faili meçhul cinayetler! Derin devlet! 5 Kontrgerilla! PKK! Hizbullah! Uğur Mumcu, Musa Anter, Mehmet Sincar, Ahmet Taner Kışlalı... ??? Yitirdiğimiz Türk ve Kürt aydınları, gazetecileri, siyasetçileri say say bitmez... Ben bunları düşünürken, gözüm televizyona ilişti... “CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, PKK’li teröristlerce kaçırıldı...” Hiç şaşırmamıştım! Şemdinli’de aradığını bulamayan PKK, ses getirecek bir eylemi gerçekleştirmişti işte... OvacıkTunceli yolunda CHP’li Aygün’ün aracı durdurulmuştu. Aygün, direndi PKK’lilere: “Vuracaksanız burada vurun!” Yanında danışmanı ve bir gazeteci vardı: “Onların can güvenliğinden ben sorumluyum, sakın onlara dokunmayın.” ??? Kaçırılan CHP Milletvekili Aygün, EMEP kökenli, Zaza Alevisi... CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun çağrısı üzerine CHP’ye geldi ve 2011 seçimlerinde CHP’den Tunceli milletvekili seçildi Kamer Genç’le birlikte. Uzun süredir PKK tarafından tehdit edildiği biliniyor... Şimdi aklıma gelen soru şu: “Güvenlik güçleri Tunceli yöresinde halkın sorunlarını dinleyen, sohbet toplantıları yapan Aygün’ü koruma altına alamaz mıydı?” Yetkililer, bu soruya şu yanıtı vereceklerdir, biliyorum: “Bizden koruma istemedi!” Tunceli yöresinde PKK’nin varlığı biliniyor... Daha önceleri pek çok kanlı eylemi gerçekleştirdi PKK bölgede. Onun için, devlet bir milletvekilinin, koruma istemese bile can güvenliğini sağlamak zorunda değil midir? ??? Bir başka önemli konu, devletin istihbarat birimlerinin böyle bir eylemin gerçekleştirileceğini önceden öğrenememesi. Foça’da da böyle oldu... CHP Tunceli milletvekili, Zaza Alevisi olduğu için kaçırıldı... Ses getirecek bir eylem planını gerçekleştirdi PKK... Dersim’deki barışı zedeler Tunceli Barosu’nda İHD Tunceli Temsilcisi Barış Yıldırım, “Hüseyin Aygün’ün derhal güvenli bir şekilde salıverilmesini istiyoruz. Aygün’ün bir an önce sağ salim ailesine kavuşmasını bekliyoruz” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) SİYASETÇİLER KINADI ‘Milli iradeye saldırıdır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılması ile ilgili “Bu milli iradeye bir saldırıdır” dedi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek ise “Bu millet iradesine, demokrasiye, Meclisimize saygısızlıktır” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Gül, İslam Birliği Teşkilatı’nın olağanüstü toplantısına katılmak üzere Suudi Arabistan’ın Cidde şehrine hareketinden önce düzenlediği basın toplantısında, “Çok ciddi bir olaydır. Milletvekilleri sadece illerini değil, bütün Türkiye’yi temsil ederler. Bu milli iradeye bir saldırıdır. Ayrıca bu olayda tüm siyasi partilerin gösterdiği dayanışmayı takdir ediyorum” diye konuştu. Cemil Çiçek de önceki gün ve dün Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen ve Aygün’ün eşi Emine Aygün ile görüştüğünü belirterek “Bu millet iradesine, demokrasiye, Meclisimize saygısızlıktır. Çalışma devam ediyor. Ayrıntıları bir görmemiz lazım. Neden Tunceli, neden Aygün?” dedi. İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun AKP’li başkanı Ayhan Sefer Üstün de terör örgütünün Aygün’ü seçim bölgesinde yürüttüğü çalışmalar sırasında kaçırarak millet iradesine ve insan haklarına saldırdığını belirterek “Kaçırılması kabul edilemez bir terör eylemidir” dedi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de Twitter’dan eylemin TBMM’ye karşı yapıldığını ifade ederek “Saldırı lanetlidir. Aygün’ün kaçırılması, siyasi veya başka polemik konusu olmamalıdır. Terör, sivil siyasete saldırmıştır” dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, “Bir an önce dönmesini bekliyoruz. Tüm bunlara karşın terör örgütünün Türk milletinin egemenliğini rehin alamayacağının gösterilmesi gerekir” dedi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım terör örgütünün Şemdinli’deki ağır zayiatın karşılığında dikkat çekmek ve “yıkılmadım” mesajı vermek için Aygün’ü kaçırdığını belirtti. AKP Diyarbakır Miletvekili Galip Ensarioğlu ise eylemin bir strateji değişikliği anlamını taşıdığını söyledi. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, “Sansasyonel amaçlı olduğunu ve bunu hedeflediklerini tahmin ediyoruz” diye konuştu. İstanbul Haber Servisi Sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler CHP’li milletvekili Hüseyin Aygün’ün kaçırılmasına tepki gösterdi. Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu: “Alevilerin büyük çoğunluğu Aygün’e yönelik bir eylemi kendilerine yapılmış olarak görmektedir. Aygün, Kürt halkının yanında olan, seçilmiş bir siyasetçidir. Silahsız, savunmasız, seçilmiş Aygün’ü alıkoymak demokratik zeminde mücadele yürütenlerin elini kolunu bağlamaktadır. Aleviler tarafından ötekilerin ötekilere zulmü olarak görülmektedir. Derhal serbest bırakılmalıdır” HBVAKV Genel Başkanı Ercan Geçmez: “Aygün’ün kaçırılmasını biz Aleviler, kendimize yapılmış bir eylem olarak değerlendiririz. Kimsenin sözünü Aleviler üzerinden söylemesini, propagandasını Aleviler üzerinden yapmasını kabul etmeyiz.” Özgürlük ve Dayanışma Partisi: “Bu eylem aynı zamanda Dersim’deki iç barışı zedeleyecek, birlikte yaşayan Zaza ve Kürt halklarını karşı karşıya gelmesine yol açabilecek bir eylemdir.” İHD: “Hüseyin Aygün, her şeyden önce Cenevre Sözleşmesi’nde ve daha sonra kabul edilen ek protokolde tanımlanan sivil şahıs statüsündedir.” Halkların Demokratik Kongresi: “Meclis çözüm yeri olmalıdır, derhal toplanmalı ve sorunu ele almalıdır.” Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu: “Operasyon bahanesi ile Aygün’ün başına gelecek her olumsuzluktan devlet ve PKK sorumlu.” CHP Tunceli İl Başkanı Kemal Bozkurt: “Taraflar bir araya gelip, bu sorunu konuşup çözelim. Bu iş silahla ve adam kaçırmayla çözülemez” diye konuştu. CHP’li Aygün Neden Kaçırıldı?.. Kaos tırmanır İnsan Hakları Derneği (İHD), Hüseyin Aygün’ün kaçırılması ile ilgili olarak “Eylem, halkın oylarıyla seçilmiş bir kişiyi hedef almış olması ile kaos ortamını daha da tırmandıracak tehlikeli gelişmeleri içinde barındırmaktadır” açıklamasını yaptı. Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan İHD, Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri Federasyonu ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı üyeleri eylemi protesto etti. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Yurt Haberleri Servisi Tunceli’de yerel seçimlenden bu yana PKK ve CHP arasındaki gerilim artarak sürüyor. Terör örgütü PKK tarafından kaçırılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, “Biz Dersim’de resmen, PKK terörü altında bir seçim kampanyası yürüttük” demişti. Aygün’ün seçim bürosu da saldırıya uğramıştı. CHP, son seçimde Tunceli’den 2 milletvekili çıkardı. Seçim döneminde CHP ve PKK arasında başlayan gerilim giderek arttı. Geçen yıl seçim çalışmaları sırasında CHP Milletvekili Aygün’ün seçim bürosu saldırıya uğramıştı. Geçen ocak ayında Muhalif Gazete’ye konuşan Aygün şunları söylemişti: PKK Aygün’ü tehdit etmişti “ Biz Dersim’de resmen PKK terörü altında bir seçim kampanyası yürüttük, BDP terörü altında. Ama aydınlar hiç bunları gündemine almıyor. Tehdit ettiler bütün güçleri, burası bizimdir, hiç kimse giremez, adaylar ajandır deyip yoğun bir şekilde propaganda yaptılar. PKK’liler köylere indi, halkı tehdit ettiler, bu sandıklardan BDP’nin bağımsız adayına oy çıkacak diye.” Aygün, Dersim katliamı açıklamaları TBMM’ye cemevi açılması talebinin hükümet tarafından “cemevleri ibadethane değildir” gerekçesiyle reddedilmesi ve Uludere olayı ile ilgili çıkışlarıyla biliniyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle