09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 TEMMUZ 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER Suriye birlikleri, muhaliflerin elindeki bölgeleri geri almak için tank ve savaş uçaklarıyla saldırdı 9 Halep’te ordu operasyonu Dış Haberler Servisi Suriye’de ordunun, ülkenin ikinci büyük kenti Halep’te tanklar, savaş uçakları ve helikopterlerle operasyon düzenlediği, kentten şiddetli patlama sesleri geldiği bildiriliyor. Muhalif kaynaklara göre, Kalise, Basatni ve Kasr bölgelerinden şiddetli patlama sesleri duyuluyor ve Suriye ordusu bu bölgeleri tank ateşine tutuyor. Halep’te bulunan AA muhabiri Samet Doğan, Halep’e atılan füzelerin üzerlerinden geçtiğini, çatışmanın Cisr el Hac ve Sukkeri mahallelerinde yoğunlaştığını duyurdu. Muhalif Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) komutanlarından Memun Gizzi de Suriye ordusunun Hama ve başkent Şam’dan 100’den fazla tankı Halep’e doğru sevk ettiğini söyledi. Halep’te çatışmalar yoğunlaşırken, Suriye meclisinin Halep eyaleti temsilcisi İhlas el Bedevi, Suriye’yi terk ederek Türkiye’ye sığındı. Hem meclisten hem de Devlet Başkanı Beşşar Esad liderliğindeki Baas partisinden istifa ettiğini açıklayan El Bedevi, “baskı ve halka şiddet nedeniyle” ülkesini terk ettiğini söyledi. ‘Adana’da gizli üs kuruldu’ Dış Haberler Servisi Türkiye’nin Suudi Arabistan ve Katar’la işbirliği yaparak Suriye’deki muhaliflere askeri destek ve iletişim yardımı sağlamak amacıyla Adana’da gizli bir üs kurduğu iddia edildi. Reuters ajansına konuşan Doha’dan bir kaynak “Kampı Türkler kontrol ediyor. Türkiye ana koordinatör ve kolaylaştırıcı. Bir üçgen düşünün. Tepesinde Türkiye, tabanındaki köşelerinde ise Suudi Arabistan ve Katar var” dedi. Kaynak, “Amerikalılar bu işe ellerini sürmüyor. ABD istihbaratı bu durumu aracılar üzerinden yürütüyor. Aracılar silahlara ve geçiş yollarına erişimi kontrol ediyor” iddiasında bulundu. Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar’ın Suriye’deki muhalifleri silahlandırdıkları da öne sürüldü. be yiyeceği belirtiliyor. ÖSO’nun kentte ele geçirdiği askeri üs ve devlet dairelerine kendi bayrağını astığı, Esad fotoğraflarını indirdiği de muhalif kaynaklarca bildiriliyor. Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Navi Pillay ise Suriye’de sivillere yönelik tehdidin artmasından büyük endişe duyduğunu, Halep içine ve çevresine askeri yığınak yapılmasının “hayra alamet olmadığını” belirtti. Aynı zamanda meclisin anayasa ve yasama komisyonu üyesi olan El Bedevi, geçen mayıs ayında yapılan seçimlerle şekillenen yeni meclisten ayrılan ilk isim. Halep, Suriye’nin finansal başkenti ve ekonominin kalbi olması sebebiyle büyük öneme sahip. Halep’in muhaliflerin denetimine geçmesi halinde rejimin büyük dar Suriye Arap Kızılayı’nın, şiddetli çatışmalar yüzünden Halep’teki bazı operasyonlarını askıya aldığı, Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nin yabancı çalışanlarının da başkent Şam’dan Lübnan’a geçici olarak çekilmeye başladığı açıklandı. Kızılhaç sözcüsü Hişam Hasan, yaklaşık 50 kişilik bir çekirdek ekibin ise Suriye’de kalacağını duyurdu. Kuzey Irak’te peşmerge güvenlik güçlerinin komutanı Cabbar Yavar ise Irak ordusunun, IrakSuriye sınırına yerleşmesini engellediklerini söyledi. Irak ordu birliklerinin, Suriye’den Irak’a geçişleri önlemek için bölgeye yerleşmek istediği ancak peşmergelerin izin vermediği bildiriliyor. Önceki gece ise Suriye’den Ürdün’e kaçanlar olması üzerine Suriye tarafından ateş açılması sonucu 1 çocuğun hayatını kaybettiği, 3 kişinin de yaralandığı açıklandı. Bu olay üzerine Suriye ve Ürdün birlikleri arasında çatışmalar çıktığı bildirilmişti. Ancak Ürdün Enformasyon Bakanı iki ülke askerleri arasında çatışmalar yaşandığını yalanladı. Ferai Tınç: Özgürlüğün Sesi “Hürriyet”te bir yıldır yok Ferai Tınç. 29 Temmuz 2011 “Bana Müsaade” başlıklı yazısıyla bir yaprak dökümü arasında köşesini kapatan usta gazetecinin bıraktığı boşluğu; kendisine hafta başı verilen “Basın özgürlüğü” ödülünün ardından bir kez daha duyumsadım. Ve Ferai’nin özlediğim eski yazıları arasında uzun bir gezinti yaptım. Değerli meslektaşımın yazılarına yeniden göz gezdirirken bu ödülün neden ona verilmiş olduğunu gayet iyi anladım… Ana akım medyada Ferai Tınç gibi bir yazarın sesini bir daha kolay kolay duymayacağız. Sebebini aşağıda küçük bir örneklemesini aldığım özgürlük yazılarına bakarak görmek mümkün: “Cezaevinde …sayısı altmışın üzerinde.. gazeteci.. özgürlük müjdesi bekliyor. Uzlaşma iklimini oluşturmak için ilk adım cezaevlerindeki gazetecilerin özgürlüklerine kavuşması olmalıdır… Düşüncelerin serbestçe ortaya konduğu, tartışıldığı, farklı düşünenlerin ne dediklerini dinleyip anlayarak yaratabiliriz uzlaşma ortamını... Önümüzdeki günlerde, siyasiler düşünce, ifade ve basın özgürlüğünden yana mesajlar verirlerse çok sayıda gazetecinin özgürlüklerine kavuşacağını umuyorum. Bu konuda da, Meclis’e yeni giren meslektaşlarımızın örnek olmasını diliyorum. Kendileri gibi düşünmeyenlerin de haklarını savunma konusunda herkesten fazla titizliği ve öncülüğü onlardan bekliyorum.” 20 Haziran 2011 “Gözden Geçirme Zamanı” başlıklı yazıdan… “7 Mart 2011 tarihi itibarıyla 68 gazeteci hapiste. Bunların büyük bir kısmı Terörle Mücadele Yasası kapsamında ceza almışlar. Hükümet, bu gazetecilerin ‘terörist’ olduğuna inanıyor. Ama gerçek öyle değil. Bu gazeteciler de yazdıkları nedeniyle tutuklular. Kandil’i Q ile yazmak da bu propaganda çerçevesinde değerlendiriliyor. …Türkiye’nin en büyük sorunu olan Kürt meselesinin etraflıca araştırılması, halkın doğruyu yanlışı kendi akıl süzgecinden geçirip kanaat sahibi olması gerekmez mi? Ama Terörle Mücadele Yasası bunu engelliyor. Ve yeni tasarıda bu sorun hiç ele alınmıyor.” 3 Nisan 2011 “Değişiklikler neden basın özgürlüğü için yeterli değil”… “Dün IPI heyeti Nedim Şener’i ziyaret etmek üzere yine İstanbul’daydı. Ama IPI Direktörü Alison Bethel, ‘Biz sadece IPI’’nın basın kahramanı Nedim Şener için gelmedik, cezaevlerinde bulunan, mesleklerini yaptıkları için haklarında davalar açılan, cezalara çarptırılan bütün gazeteciler için buradayız. Dünyada basın özgürlüğünün konuşulduğu birçok platformda son zamanlarda Türkiye’nin ismi daha sık gündeme gelmeye başladı. Bundan endişe duyuyoruz… Gazetecilerin hapis ile cezalandırılması demokratik ülkelerinde kabul edilemez’ dedi.” 18 Mart 2011 “Gazeteci dayanışması” . “21’inci yüzyılda, kitap yakmaların sanallaşabileceğini hiç aklıma getirmemişim. ‘Bu arkadaşlar yazdıklarıyla ilgili tutuklanmadılar’ diyenler şimdi Ahmet Şık’ın basılmamış kitabının kopyalarının bile silinmesi kararı karşısında ne düşünüyorlar?.. ‘Cezaevlerinde gazetecilik yaptıkları için tutuklu kimse yok’ta ısrarlılar mı hâlâ?” 27 Mart 2011 “İleri demokrasi sansürü” . “Odatv baskını dikkatle izleniyor. Onlar darbeci, terör örgütü Ergenekon ile ilişkileri var iddiaları tatmin edici değil. Yayın organları ve gazeteciler hangi görüşü savunurlarsa savunsunlar aslolan ifade ve basın özgürlüğüdür. Kürt sorunu ile ilgili yayın yapan birçok gazete de PKK organı olmakla suçlandığı için kapatılıyor, gazeteciler terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla hapis cezalarına çarptırılıyorlar. ‘Terörist bunlar. Müstahaklar’ deyip geçecek miyiz?.. Böyle bir önyargı ve siyasi saplantı içinde, haklardan, özgürlüklerden söz etmek mümkün değil… Başbakan cuma sabahı yaptığı konuşmada çok ilginç şeyler söyledi. Bazı hâkimlerin Başbakan’a yönelik hakaretlere ‘ağır eleştiri’ kararı vermelerini içine sindiremediğini anlatırken, ilginç bir mesaj da verdi. ‘Men dakka dukka, dak edersen duk ederler’ derken, basın özgürlüğünden yana kararlara tahammülsüzlüğünü de gizlemedi.” 20 Şubat 2011 “Yine Basın Özgürlüğü” . “Mustafa Balbay’dan Şamil Tayyar’a, Emine Demir’den Mehmet Baransu’ya kadar farklı görüşlerden gazetecilerin, görüşlerini savunmasanız da ifade özgürlüklerini savunmak demokrasi kültürünün gereği. Biz gazetecilerin de sorumluluğudur. Gazetecilerin düşüncelerini ifade ettikleri ya da Türkiye’nin gerçeklerini haberleştirdikleri için mesleklerini yapamaz hale getirilmelerini mümkün kılan her yaptırım, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden geri dönüyor. Çünkü gazeteciyi meslekten men etme girişimi, özünde halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlamak, halkın habere ve farklı görüşlere ulaşma hakkını elinden almak anlamına geliyor. Biz yeni bir yıla yine gazetecileri hapiste, büyük bir kısmı hapis ve para cezaları ile karşı karşıya, muhalif seslerin bastırılmaya çalışıldığı, medyanın propaganda aracı olarak görüldüğü bir ortamda giriyoruz. Tahammülsüzlük ve dayatmacılığın normal sayıldığı bir iklim bu. Yeni yıl dileklerimden biri de, basın ile ilgili yasaların demokrasi kriterlerine uygun biçimde yeniden ve en kısa zamanda düzenlenmeleri olacak. Düşünceler sanık, ifadeler tutuklu olmasın artık.” 31 Aralık 2010 “Düşünceler sanık, ifadeler hala tutuklu” . Sevgili Ferai’nin dilekleri yerine gelmedi… 12 Eylül referandumu ve 12 Haziran seçimleri dönemeçlerinden bu yana; “tutuklu düşünceler” yok olmak bir yana misliyle arttı. “Yetmez ama evet”çiler sağ olsun! Derik’te Kürtçe resmi dil MAHMUT ORAL NUSAYBİN Suriye’nin kuzeyindeki Kürt kentlerinin PYD’nin kontrolüne geçmesinin ardından Suriye’deki Derik kasabasında Kürtçe ikinci resmi dil olarak ilan edildi ve okullara Kürtçe isimler verildi. Kürt internet sitelerinde yapılan ankette ise “Nasıl bir Suriye istiyorsunuz” sorusuna katılanların yüzde 29.6’sı “ayrı bir Kürt devleti”, yüzde 18.5’i “federal bir devlet” yanıtını verdi. Sınırın Türkiye tarafında ise askeri hareketlilik arttı. Suriye’nin kuzeyinde, aralarında PKK’ye yakınlığıyla bilinen Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) de içinde yer aldığı Kürt Ulusal Konseyi’nin, Türkiye sınırı boyunca uzanan birçok kent ile kasaba ve köyde silahlı çatışmaya girmeden yönetimi kontrol altına almasının ardından bölgedeki en büyük Kürt kenti Kamışlı’da bekleyiş sürüyor. Suriye ordusunun çekildiği Kamışlı’da zaman zaman askeri havaalanının operatör kulesine, Kürt bayrağı çekiliyor, bir süre sonra ise indiriliyor. Kamışlı’da dün cuma namazı çıkışında Türkiye’ye karşı bir protesto yürüyüşü yapıldığı belirtildi. Yerleşim birimlerinde Kürt Ulusal Konseyi’ne bağlı “Halk Savunma Birlikleri” adlı milis güçler etkinliğini sürdürürken karayolunda ise Suriye ordusunun kontrol noktaları bulunuyor. Şiddetli çatışmalar Halep’te çok sayıda binada hasara yol açarken çatışmalardan kaçanlar kenti terk ediyor. (Fotoğraflar: AA) LOĞOĞLU: Kürt sorunu bölgesel oldu lu, “Arap Baharı aslında Kürt meselesinin niteliğini değiştirdi. Belli bir tarihe kadar Irak, İran ve Suriye ayrı ayrı mütalaa edilebilecekken artık bölgesel bir hal almıştır. Bölgede farklı ülkeler arasındaki Kürtler arası dayanışma artmış gözüküyor. Türkiye elini çabuk tutamazsa bizim sorunumuz da bu bölgesel sorunun bir parçası haline gelebilir” dedi. CHP Mersin Milletvekili İsa Gök ise Suriye konusundaki gelişmelerle ilgili olarak acilen TBMM’nin toplantıya çağrılması için TBMM Başkanlığı’na başvurdu. MAHMUT ORAL ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin Dış Politikadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın önceki gün yaptığı açıklamada kullandığı “Kuzey Suriye” ifadesi konusunda, “Kuzey Irak’ ifadesinin çağrıştırdığı ortadayken Başbakan’ın bu sözü çok büyük dikkatsizlik. Eğer bu bir dikkatsizlik değilse, o zaman daha vahim. Çünkü Suriye’nin parçalanması planını biliyor ve rıza gösteriyor gibi bir anlam çıkar” diye konuştu. Kürt sorununun artık bölgesel bir mesele halini aldığını belirten Loğoğ DİYARBAKIR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye’nin kuzeyindeki Kürt kentlerinin yönetiminin PYD’ye geçmesini kabul etmeyecekleri yönündeki açıklamasına tepki gösteren Hak ve Özgürlükler Partisi (HAKPAR) Genel Başkanı Bayram Bozyel, “Suriye Kürt bölgesine yapılacak bir müdahale, Türkiye’nin Kürt düşmanı algısının güçlenmesine yol açar. Türkiye’de Kürt sorununun barışçıl demokratik çözüm beklentilerini ortadan kaldırır” dedi. Bozyel, Suriye’de Kürt bölgesine yönelik herhangi bir müdahalenin, Suriye’nin normalleşme ve barış sürecini sekteye uğratacağını da vurguladı. ‘Düşman algısını güçlendirir’ T.C. BAKIRKÖY 9. İCRA DAİRESİ’NDEN GAYRİMENKUL’ÜN AÇIK ARTIRMA (Satış Memurluğu) DOSYA No: 2011/24 Satış Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: 1) 13 Nolu taşınmaz: TAPU KAYDI: İstanbul İli, Bahçelievler İlçesi, Kocasinan köyü 28 pafta 1392 parsel sayılı 270,00 m2 miktarlı, arsa vasıflı 20/240 arsa paylı 5. kat (13) nolu bağımsız bölüm mesken sayılı taşınmaz İMAR DURUMU: Bahçelievler Belediye Başkanlığı İmar İşler ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 21/06/2009 tasDik tarihli imar durum belgesine göre Bahçelievler ilçesi Kocasinan köyü 4 pafta 457 parsel H=18,50 m irtifalı revizyon uygulama palanı dahilinde 6 kat yapılaşma koşullarına hazır. HALİ HAZIR DURUMU: İstanbul İli, Bahçelievler İlçesi, Kocasinan Köyü Siyavuşpaşa Mah. Ferit Selim Paşa Caddesi, Kızılcık Sok. No:5 adresinde mevcut tapunun 28 pafta, 1392 parsel sayılı 270 m2 alanlı arsa üzerinde 1 bodrum+ 1 zemin+ 5 adet normal kattan müşetekkil beher katında 2’şer dairesi olan B.A.K bir yapının mevcut Değer tespitine konu olan mesken binanın 5. normal katında olan 13 nolu meskendir. Mesken: 3 oda, 1 salon, mutfak, banyo ve WC’den müteşekkil oda ve salon taban alanları parke, ara ıslak alanları (hol, antre, banyo, mutfak WC) gibi yerlerin taban alanları seramik, mutfak dolapları mobilya, tezgâhı mermer, duvarları fayans, banyosu klozetli lavabolu, duvarları fayans iç doğramaları kapı kanat ve kasaları beyaz ahşap yağlıboyalı, dış doğramaları, pencere kanat ve pimapen, elektriği suyu mevcut, doğalgaz ısıtma sistemleri, tahmini olarak 100 m2 alanlı bir mesken olduğu görülmüştür. Bina 3. sınıf bir işçilikle yapılmış olup 35 yıllık eski bir yapıdır. Bu haliyle taşınmazın değeri 90.000,00 TL olup satış saat 10.0010.05’tir. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış 07/09/2012 yukarıda belirtilen saatler arasında BAKIRKÖY 9. İCRA DAİRESİ açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin % 60’ı ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklarının mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile böyle bir bedelle alıcı çıkmaz ise en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartı ile 17/09/2012 günü aynı saatler arası BAKIRKÖY 9. İCRA DAİRESİ ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemiş ise gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki; artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ı bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz ise satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin % 20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu veya bu miktar karşılığında döviz veya milli bir bankanın teyidi yapılmış bloke çek’ini vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale pulu, tapu alım harç, tahliye ve masrafları, KDV, alıcıya ait olacaktır. Tellaliye resmi, birikmiş vergiler, tapu satım harcı satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki hakları hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklarını tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4. Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına, mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK. 130’ncu maddeye göre verilen süre içinde nakden ödemek zorundadır. 5 Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse müddetinde parayı vermezse ihale kararı kaldırılarak İİK. 133’ncü maddesine göre kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise arz etmiş olduğu bedelle almaya razı olursa ona, razı olmaz veya bulunmazsa hemen artırmaya çıkarılır. Bu arttırma ilgililere tebliğ edilmeyip yalnızca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu arttırmada teklifin İİK. 129’ncu maddedeki hükümleri uyması şartıyla taşınmaz en çok artırana ihale edilir. İhalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedelle son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludur. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme gerek kalmaksızın İcra Müdürlüğünce tahsil olunur. 6 İİK. 127 maddesi gereğince, işbu satış ilanı, tapuda adresi bulunmayan ve tebligat yapılamayan ilgililere ilanen tebliğ yerine kaim olacaktır. 7 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilecektir. 8 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve DOSYA münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 46834) T.C. NİKSAR SATIŞ MEMURLUĞU TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI SAYI: 2012/1 Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1.)Tokat ili, Niksar ilçesi, Çimenözü köyü, 347 parselde kayıtlı, 36.700,00 m2 yüzölçümünde, sulanabilen, bölgemiz şartlarında 1. sınıf tarım arazisi niteliğinde, tarla vasfında, üzerinde muhtelif yaşlarda 849,27 TL değerinde kavak ağaçlar bulunan arazinin üzerinde bulunan ağaçlarla birlikte toplam değeri 221.049,27 TL’dir. 2.)Tokat ili Niksar ilçesi, Gazi Osmanpaşa Mah. 379 ada 1 parselde kayıtlı, üzerinde iki katlı, % 70 yıpranma oranında ahşap konut olduğu, konutun alt katında 2 adet işyeri olduğu ayrıca aynı parsel üzerinde bir kısmı komşu parsel bir kısmı ise dava konusu parsel üzerinde kalan iki katlı ahşap binanın da alt katının işyeri olarak kullanıldığı, işyerlerinin konum itibarı ile ilçenin en merkezi yerinde olması nedeniyle kıymetli bir konumda oldukları, tapu kayıtlarında 328,21 m2 yüzölçümünde olan taşınmazın toplam değeri 476.598,00 TL’dir. 3.) Tokat ili Niksar ilçesi, İsmetpaşa Mah. Tisli Su Arkı mevkii, 62 ada 1 parsel kayıtlı, 1.561,37 m2 yüzölçümlü, imar plan içinde, üzerinde, % 25 yıpranma oranında, 9,00 mx10,50 m. ebatlarında, sıvasız, boyasız, üç katlı betonarme bina ile bu binaya bitişik nizamda sıvalı, boyalı, 2 normal kat ve bir adet teras kattan oluşan betonarme bina ile taşınmaz üzerinde muhtelif yaş ve cinste 17 adet 793 TL değerinde meyve ağacı bulunmakta olup taşınmazın üzerinde bulunan binalar ve ağaçlarla birlikte toplam değeri 375.955,01 TL’dir. SATIŞ ŞARTLARI: 1 No’lu taşınmaz 03/09/2012 günü saat 10.00 10.05 arasında 2 No’lu taşınmaz 03/09/2012 günü saat 10.05 10.10 arasında 3 No’lu taşınmaz 03/09/2012 günü saat 10.10 10.15 arasında Niksar Adliyesi Yazı İşleri Müdürlüğü odasında Açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 13/09/2012 günü aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkartılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye, resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak İsteyenleri 2012/1 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. (İİK M. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Not: Tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 17/07/2012 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 46558) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle