28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 TEMMUZ 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 11 DİSK Genel Sekreteri Serdaroğlu, sömürüyü artıracak tasarıya geçit vermeyeceklerini söyledi Kölelik stratejisine ret ıdem tazminatının fona devriyle gasp edilmesine, özel istihdam büroları aracılığıyla kölelik pazarları kurulmasına seyirci kalmayacaklarını dile getiren Serdaroğlu, ‘Türkiye işçi sınıfını uysal koyun sayanlar, onların ağır ellerini toprağa basıp doğrulduğunda nelere kadir olduğunu göreceklerdir’ dedi. Öngörü Akıl ve bilgiye dayalı sağlıklı öngörünün gerçekleşemediği hallerde, yaşama dair güvenlik duygularımız kırılır, birey ve toplumların düş kırıklıkları, umutsuzlukları ise çok daha ağır yaşanır. Çünkü haklı öngörülerle oluşmuş beklentilerin düş kırıklığına dönüşmesinin haklı isyanı eklenmiştir... Çok açık, piyangodan milyoner olma düşü çekilişle sönüverince yıkılmazsınız. Ama alnınızın teri ile, yasalara dayalı kazanılmış haklarınızın gasp edilmesine karşı isyan en doğalından insan hakkıdır. Yaşamımın hiçbir döneminde sokakta yürürken, öngörüleri tersine dönmüş, gasp edilen hakların isyanına bu boyutlarda örgütsüz ama güçlü tepkilere tanıklık etmedim. Önceleri “Yaşama benim de paylaştığım pencereden bakanlar beni buluyorlar... Ya da ben onlardan gelen tepkileri alıyorum...” genellemesinden yanaydım. Zaman içinde sorunun akıl ve bilgiye dayalı öngörülerin oluşmamasından kaynaklandığını, genel umutsuzluğu besleyen travmatik bir gerçek dışı gerçeklikle yüz yüze kaldığımızı daha bir iyi anlamaya başladım. Sabah gönlünde dünkü Ergenekon davasında, en azından yargı paketi sonrası yapılan incelemeden çokça tahliye kararının çıkacağı öngörüsü ile sokağa çıkmış, bir hanımefendi ile, tanışmadan içtenlikli selamlaştık. Gülümseyerek “Balbay’lar çıkıyor değil mi?” öngörüsünde bulundu. Hukuk devleti düzeninin en kötü işlemesi halinde bile, “dahası olamaz” denilebilecek bir konumda, akıla, bilgiye dayalı sağlıklı bir öngörü yapılabilecek bir konum için bile öngörü yapamamak ne anlama geliyor? Hukuk devleti düzeninin işleyişine ilişkin güven duygusu kırıntısının bile kalmaması, değil mi? Hem Cumhuriyet Vakfı, hem de Cemiyet Başkanımız Orhan Erinç benden daha kıdemli, üstüne üstlük askerisivil yakın tarih darbe hukukuna yakından tanıklık etmiş olarak, “Yargıya güvenimi hiç bugünkü kadar yitirdiğim bir dönemi anımsamıyorum” diyerek yarama tuz ekti. Duruşmalara, dosyalara, yasalara yakından bakabilmişler olarak, akıla, bilgiye, hukuk devleti düzenine, içerdekilerin insan haklarına ilişkin, öngörülerimizin hiçbir işe yaramayacağını, teslim etmiş oluyorduk. Sonuçta birkaç kişi tahliye olursa, bunun hukuk devleti düzeni içinde bir açıklamasının yapılamayacağını biliyorduk... ??? Geçen hafta, gülmem mi ağlamam mı gerektiğine karar veremediğim Sayın Başbakanımızın bir açıklamasındaki bir cümleye günlerce takılı kaldım. Üniversitelerdeki öğrenci harçlarının kaldırılması gerektiğine karar vermişlerdi. Gereken talimatları vermişler, maliyetini hesaplatmışlardı. Anladığım kadarı ile ekonomide, hele de dış politikada işlerin kötüye çevrilmesinden mi, iktidarları için giderek önem kazanan yeni seçimlere dönük yatırım kaygıları mı daha baskın, bilinemez... Ama çok sayıda öğrencinin sadece ve sadece üniversite harçlarının kaldırılmasını istedikleri, paralı eğitime karşı çıktıkları protesto eylemleri yüzünden başlarına gelmeyen kalmadı. Polis şiddeti ilk boyut, emir komuta zinciri içinde üniversite yönetimlerinden gelen ağır cezalar, öğrencilik haklarının yitirilmesine, yargılanmaya, cezaevlerinde uzun tutukluluklara.. beğenin beğendiğinizi... Gelin gençliğimizde çok kızdığımız Demirel’in “Dün dündü, bugün bugündür..” sözünün, siyaseten çirkin ama ne kadar da masum kaldığına şaşmayın. Merkez sağın çok da demokrasiye bağlı kalmayan liderinin meğerse ne kadar da demokrat kaldığını, yeni iktidarlarının icraatları ile birlikte çoktan teslim etmiştik... Konu başlığımız “öngörü” ya. Bizler akıla, bilgiye, mantığa, olup bitenlere dayalı öngörülerimizde, insan hakları, hukuk devleti, demokrasi düzeninin işlememesi bağlantılı hiçbir şeyleri öngöremezken; kusursuz çalışma karşılığı işimizi kaybetmeme hakkımız, güvencemiz bile yerlerde, yaşamın her alanında, her konuya dönük büyük bir korku, panik içinde yaşamaya mahkum olmuşken.. iktidarlarının bizden de öngörüsüz konumda olmalarına şaşırmamak elde değil. Irak bataklığında yaşananlar, en çarpıcı, gerçekçi laboratuvar olarak gözlerimizin önünde yaşanırken... İşgal edilmemiş çok daha umut verici başlangıçları varmış izlenimi veren Arap baharlarında bile yaşanan travmalar ortada iken, Suriye’nin kanlı iç savaşa, daha derin bir bataklığa sürüklendiğini görememek, iktidarlarımızın düşledikleri çizgide İstanbul toplantılarında destek attıkları Suriye muhalefet yönetiminden, Suriyeli Sünniler ağırlıklı yeni bir iktidarın doğabileceğini düşlemek, öngörüsüzlüğün dibine düşmek değil mi? Yeni Osmanlıcılık, Ortadoğu, İslam dünyasına egemen olma düşlerimize, hem de Barzani, Batı, ABD desteğinde, stratejik ortak olarak kavuşmak için yola çıkmışken, Büyük Kürdistan projesinin ikinci ayağındaki adımı atlamak, öngörememek nasıl olabilir ki?.. “Aslında atlanmamıştı, ama gücümüze, stratejik ortaklarımıza, verdikleri sözlere güvenilmiş, onlarla ittifak içinde PKK, KCK, hatta BDP’nin tasviyesi, AKP iktidarlarının çizdiği çerçevelere uygun Kürt sorunu çözüm reçetelerinin uygulanabilirliğine inanılmıştı..” diyebilmek çok daha vahim bir öngörüsüzlük sayılabilir mi?.. K Ekonomi Servisi AKP hükümetinin küresel rekabet söylemi ile Türkiye’yi küresel pazarın ucuz işgücü deposu, yani Avrupa’nın Çin’i yapma stratejisini, her gün yeni bir taslağın kamuoyuna sunulması ile kendini ortaya koyduğunu ifade eden DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu, “Ulusal İstihdam Strateji Belgesi adı verilen ve bizim ucuz istihdam stratejisi olarak değerlendirdiğimiz belge yeni yasa taslaklarına kaynaklık etmektedir” dedi. Söz konusu belgenin emekçiler açısından bir hak kaybı belgesi ve kölelik düzeni kurma stratejisi olduğunu belirten Serdaroğlu, bu kölelik düzenine izin vermeyeceklerini kaydederek şu noktalara dikkat çekti. Ulusal İstihdam Strateji Belgesi; kıdem tazminatı hakkının fona devir yoluyla gaspını, Özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi vererek, işgücünü ticaret konusu haline geçirmeyi ve bunları kölelik bürolarına çevirmeyi, Deneme süresini artırarak, asgari ücreti 1618 yaş arası gençler için aşağıya çekmeyi böylelikle genç işçilerin sömürüsünü artırmayı, Taşeronlaşmayı kolaylaştıracak düzenlemeleri hayata geçirmeyi, Bölgesel asgari ücret uygulaması ile bölgeler arası rekabetin işçi sınıfının ücretlerini aşağıya çekecek şekilde yeniden ele alınmasını, Sürekli gelir getiren, düzgün iş olanaklarını ortadan kaldıracak yeni çalışma biçimlerini yasalaştırmayı hedefleyen emek düşmanı bir belgedir. Emekçiler, bir yandan işçileri 12 Eylül hukukunun uzantısı sendikal yasaklara ve anlayışa mahkum ederek örgütsüz kılmaya çalışan, diğer yandan da işçilerin kazanılmış her türlü hakkını gasp etmeye yönelerek tahrip eden bir anlayış ile karşı karşıya, Hükümet, bir yandan işin sürekliliğini ortadan kaldırmayı amaçlayan, işverenin işçi üzerinde keyfiyetini artıran esneklik uygulamalarını dayatıyor diğer yandan kazanılmış hakları budamak için yeni tasarılar hazırlıyor, Özel istihdam bürolarını kölelik bürolarına çevirecek, kiralık işçi uygulamalarını kural haline getirecek düzenlemeler, sermayenin vahşi kapitalizmine dönme arzusunu ifade ediyor, İşçinin çalıştığı işyeri ile ilişkisini ortadan kaldıran, hak alma ve örgütlenme çabalarını boşa çıkartarak onları daha fazla kendilerine sunulan kadere boyun eğmeye zorlayan, bir biçimde köleliğe razı etmeyi hedefleyen bu düzenlemeye geçit vermeyeceğiz. Türkiye işçi sınıfını uysal koyun sayanlar, onların ağır ellerini toprağa basıp doğrulduğunda nelere kadir olduğunu göreceklerdir. Oran: Savaş riski, ekonomik riski de artırıyor ? Suriye ile savaş ihtimalinin beslediği risk ortamının kırılganlık yarattığını belirten Oran’a göre bu risk, Türkiye’deki sıcak para girişine dayalı ekonomi politikasının altını oyuyor. Ekonomi Servisi CHP İstanbul Milletvekili U m u t Oran, AKP’nin ekonomi politikasının, AKP’nin agresif dış politikasını desteklemediğini belirterek, “Suriye ile savaş ihtimalinin beslediği risk ortamı, sıcak para girişine dayalı ekonomi politikasının altını oyuyor. Artan risk sebebiyle parasını Türkiye’den dışarı çıkaracak olan yabancı yatırımcılar nedeniyle Türkiye daha yüksek faizle, daha yüksek oranda kısa vadeli borçlanabilir. Yapısal kırılganlıklar sebebiyle, savaş riski arttıkça, Türkiye’de ekonomik kriz, yüksek işsizlik ve sosyal bozulma riski de artıyor” dedi. Umut Oran, ekonomideki son gelişmeleri “Ekonomide Tehlikeli Gidişat, Borsa’da Yerli Out Yabancı In” başlığıyla raporlaştırdı. Oran, sanayinin fotoğrafını çeken “İSO 500 Büyük Firma Araştırması”nın açıklandığını hatırlatarak, Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşunun kârları azalırken borçlarının arttığına dikkat çekti. Oran, “Vergi doğuran faaliyetlerin hacmindeki daralma nedeniyle 81 ilin 63’ünde vergi tahsilatı ciddi düşüş gösterdi. Büyük bölümü özel sektöre ait kısa vadeli dış borç stoku 100 milyar dolara dayandı” dedi. Oran, hükümetin riskli bir adımla başlattığı yasal düzenleme çalışmasını TBMM kapanmadan tamamlamaması nedeniyle Türkiye’de toplusözleşme sürecinin fiilen durduğunu, temmuzda 200 bin işçiyi kapsayan toplusözleşmelerin başlatılamadığını kaydetti. Oran, yılın ilk altı ayında İMKB’de yerli yatırımcı sayısı 4 bin 97 kişi azalarak 1 milyon 85 bin 957’ye gerilerken, yabancı yatırımcıların sayısının 104 kişilik artışla 7 bin 836’ya ulaştığını belirti. Mustafa Seçkin, Knorr Türkiye ile ilgili şu bilgileri verdi: 1’de 10.2 milyon 201 ? haneye Knorr çorba gir n di. Yaklaşık 407 milyo kâse Knorr çorba içildi. 10 Türkiye’de satılan her çorbadan 6’sı Knorr. ? Yöresel çorbalar, ramazan ayında yılın ortalama bir ayına göre hacimsel olarak yüzde 129 büyüyor. Türkler iftarı çorbayla yapıyor amazan ayıyla birlikte hızlı tüketim ürünlerinde yüzde 20’lik artış olurken hazır çorba satışı yüzde 60’a kadar çıkıyor. Knorr yöresel çorbalara ağırlık verirken tüketicilerin çokça şikâyet ettiği Çin tuzunu da çorbalardan tamamen çıkardı. R Ekonomi Servisi Unilever Gıda Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Seçkin, Türkiye’de 18 milyon hanenin 10 milyonuna Knorr çorba girdiğini belirterek, ramazanda kişilerin yüzde 85’inin iftarını çorbayla açtığını söyledi. Seçkin, düzenlediği toplantıda ramazan ayına endeksli olarak gıda ürünlerinin satışında yüzde 20’lik artış olduğunu kaydederek, çorba satışlarının ise yüzde 60 civarında arttığını dile getirdi. Türkiye’de 15’i yöresel lezzetler ve 13’ü de standart lezzetler olmak üzere 28 çeşit çorba sattıklarına işaret ederek bu yıl itibarıyla çorbalarda çok ça şikâyet aldıkları Çin tuzunu (Mono Sodyum Glutamat) çorbalardan tamamen çıkardıklarını anlattı. Knorr Türkiye, Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı vizyonuyla 2011 sonu itibarıyla çorbalarındaki tuz içeriklerini yüzde 20 oranında azalttığına işaret eden Seçkin, tüm ürünlerin tuz, şeker, trans yağ, doymuş yağ ve kalori içeriklerini azaltma çalışmalarının sürdüğünü aktardı. Paket çorba pazarında Knorr’un 152 milyon TL’lik ciro ile yüzde 67’lik pazar payına sahip olduğunu anlatan Seçkin, Türkiye’de en fazla satılan çeşitlerinin ezo gelin ve kremalı domates çorbası olduğunu ifade etti. T.C. KÜTAHYA 1. (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2011/29 Satış 1 Taşınmazın; Tapu Kaydı: KÜTAHYA ili, MERKEZ ilçesi, PİRLER Mahallesi/, 105 ada, 78 parsel, 423.74 m2 , Avlulu kerpiç ev, Özellikleri: Germiyan Sokak’ta eski eser. B+2 katlı metruk bina Saadettin Cami yanında İmar Durumu: Kentsel sit alanı içinde şuyulu parseldir, her türlü fiziki ve inşai müdahalede K.K.T.V.K.B.K kararı gerekir 1. Satış Günü: 28/09/2012 2. Satış Günü: 08/10/2012 Satış Saati: 10.30 10.45 Arası Satış Yeri: Kütahya Adliyesi Ek bina ikinci kat kütüphane yanı ihale salonu Muhammen Bedel: 339.200,00TL 2 Taşınmazın: Tapu Kaydı: KÜTAHYA ili, MERKEZ ilçesi, PİRLER Mahallesi, 105 ada, 27 parsel, 113.87 m2, Kerpiç ev Özellikleri: Germiyan Sokak’ta eski eser. B+2 katlı metruk bina Saadettin Cami yanında İmar Durumu: Kentsel sit alanı içinde şuyulu parseldir, her türlü fiziki ve inşai müdahalede KKT.V.K.B.K. kararı 1. Satış Günü: 28/09/2012 2. Satış Günü: 08/10/2012 Satış Saati: 10.4511.00 Arası Satış Yeri: Kütahya Adliyesi Ek bina ikinci kat kütüphane yanı ihale salonu Muhammen Bedel: 91.300,00TL 3 Taşınmazın: Tapu Kaydı: KÜTAHYA ili, MERKEZ ilçesi, Balıklı Mahallesi, 105 ada, 79 parsel, 288.44 m2, Otopark Özellikleri: Üzerinde hiçbir bina vs. yoktur arsa vasfındadır. İmar Durumu: Kentsel sit alanı içinde otopark alanında kalmaktadır. 1. Satış Günü: 28/09/2012 2. Satış Günü: 08/10/2012 Satış Saati: 11.00 11.15 Arası Satış Yeri: Kütahya Adliyesi Ek Bina ikinci kat kütüphane yanı ihale salonu Muhammen Bedel: 144.220,00TL Satış Şartları; 1Satış, yukarıda belirtilen birinci satış gününde, satış saatleri arasında satış yerinde açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin yüzde 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış ve paylaştırma giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedele alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla yukarıda belirtilen ikinci satış gününde aynı yer ve saatler arasında ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacakları toplamını, satış ve paylaştırma giderlerini geçmesi ve artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde 40’ını bulması lazımdır. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20’si nispetinde Türk Lirası peşin para veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcıya istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tapu alım harcı, damga vergisi ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu taşınmaz üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde memurluğumuza bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaştırmadan hariç bırakılacaktır. 4Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve yüzde 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmaları gerekmektedir. İşbu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 05/07/2012 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir (İİK m.126) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 46581) AKBANK’TAN YENİ HİZMET: Başvurum nerede? Ekonomi Servisi Akbank, www.akbank.com ve Akbank Direkt İnternet’te, müşterilerinin ürün ve hizmet başvurularını gerçek zamanlı olarak izlemelerini sağlayacak bir uygulama geliştirdi. Kredi ve kredi kartı başvurularının her aşamasında anlık takip sağlayan “Başvurum Nerede?” adlı uygulamayla kredi kartı başvurularında internetten kurye takibi de yapılabiliyor. Akbank Bireysel Bankacılık’tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Galip Tözge, 2012’de 120 milyon dolarlık teknoloji yatırımı yapmayı hedeflediklerini söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle