13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 TEMMUZ 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER El Kaide ve PKK tehdidine karşı çıkış yolu arayan hükümet, Barzani’ye ‘PYD’ye destek verme’ diyecek 7 İktidarın umudu Barzani FIRAT KOZOK Önümüzdeki hafta Kuzey Irak’a gitmeye hazırlanan Davutoğlu, Mesud Barzani’yi Suriye’nin kuzeyinde hâkimiyet kuran PKK uzantısı PYD’ye destek vermemesi için ikna etmeye çalışacak. ANKARA Suriye’nin kuzeyinde El Kaide ve PKK’nin uzantılarının etkinliğiyle bu ülkeye yönelik politikalarında açmaza giren iktidar, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’ye umut bağladı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla önümüzdeki hafta Kuzey Irak’a gitmeye hazırlanan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Barzani’ye “PYD’ye destek verme, Suriye parçalanır. Herkes büyük zarar görür” diyecek. Güvenlik Zirvesi’nde önceki gün masaya yatırılan yol haritası çerçevesinde TürkiyeSuriye konusunda Barzani ile ortak hareket etmenin yollarını arayacak Suriye Ulusal Konseyi’ne desteğini sürdürecek. Davutoğlu, Erbil’e gerçekleştireceği ziyarette Barzani’ye “PYD’ye destek verme Suriye parçalanır” SÜRPRİZ SURİYE ZİRVESİ Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirmek üzere Dışişleri Bakanlığı’nda bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme basına kapalı gerçekleştirildi. Davutoğlu ayrıca Irak Başbakan Yardımcısı Salih elMutlak ile de makamında bir araya gelerek Irak’taki gelişmeleri değerlendirdi. mesajını iletecek. Yine Erdoğan’ın akşam bir televizyon kanalında Suriye’de PKK ile PYD’nin bir oluşuma gitmesine Türkiye’nin izin vermeyeceğine ilişkin sözlerinin gerisinde de Güvenlik Zirvesi’nde belirlenen yol haritasının yattığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre zirvede Suriye’de gelinen durum ve bundan sonrası için öncelikli 6 maddelik bir politika benimsendi. Davutoğlu’nun Barzani’ye de ileteceği yol haritasındaki unsurlar şöyle: Barzani ile ortak hareket: Suriye’nin Kürt sorunu ile ilgili olarak Ankara, Barzani ile ortak hareket etmekten yana bir tavır taşıyor. Etnik temelli yapıya izin yok: Türkiye, Suriye genelinde etnik temele dayalı herhangi bir hareketin sürece zarar vereceğini düşünüyor. Bunun için Kuzey Suriye’de Esad yönetimi sona ermeden federatif ya da otonom herhangi bir yapının kurulmaması için her şey yapılacak. Halk karar verir: Ankara bugüne kadar izlediği “Suriye’de kararı halk verir, herkes ülkenin toprak bütünlüğüne saygı duysun” mesajını işlemeyi sürdürecek. Muhalefete destek: Kuzeydeki son durum nedeniyle Türkiye sürece desteğini Ulusal Konsey üzerinden sürdürecek. Ulusal Konsey ve aşiretlerden destek: Ankara, bölgede özellikle PKK’nin aktif yönetici konumuna gelebileceği herhangi bir yönetimin oluşmaması için Suriye Ulusal Konseyi ve ülkedeki diğer aşiret liderlerinden destek isteyecek. PKK devreye girerse her türlü önlem alınacak: PKK’nin bölgeyi kontrol etmek için yapacağı herhangi bir hamle durumunda Ankara hemen devreye girecek. PKK’nin ülkedeki terör kamplarının vurulması dahi her şey masada olacak. Önceki gün Cumhuriyet’in duyurduğu sınır ötesi operasyon tezkeresi de bu noktada gündeme gelecek. Silivri Duruşmalarının Gerçek Savcısı Kim? Benim gibi mesleğinde 65 yılı devirmiş bir gazeteci, köşe yazılarında dünyada ve ülkemizde en güncel olayları ele almanın, “okunur olmakla” da eşdeğer olduğunun elbette farkındadır. Dolayısıyla, özellikle Başbakan Erdoğan’ın kucağına ABD tarafından hazırlanmış olan bir ateş topunun atıldığı bugünlerde, o topun Mezopotamya çölünde nasıl ateşlenmiş olduğunu ve güney sınırımıza da Tanrı korusun ama sirayet tehlikesinin giderek çoğaldığını da bilmektedir. Ancak okurlarım beni bağışlarsa, bu günkü Düzyazı’nın konusu, kamuoyumuzun yeterli ölçüde odaklanmadığı Silivri duruşmaları olacak. O mahkemelerde, özellikle “İfade Özgürlüğü”nün yargılanmakta olması, bu ülkenin hem hukukçu, hem politikacı bir gazeteci yurttaşı olarak ilgimi çekiyor. Aralarında, eski Genelkurmay başkanlarının da bulunduğu 68 generalin, bu iktidar döneminde üniversite rektörlüğüne atanacak değerde görülmüş bilim adamlarının, kamuoyunun bildiği yazarların, gazetecilerin tutuklu kimliğiyle tıkıldığı cezaevleri! O hapishanelerde beş yıldır göğün mavisini, toprağın yeşilini de, kahverengini de görmeleri engellenerek tecritte tutulan insanlar! Ne zaman özgür bırakılacaklarını Tanrı’dan başka kimsenin bilmediği bu aydınların çaresiz ve parasız kalmış eşleri! Babalarından uzak büyütülme cezası gibi hiçbir yasada bulunmayan bir mahkumiyet almış yavrular! Silivri zulümhanesinde kimi beş, kimileri de dört yıldır “tutuklu” olanlar, bu zoraki misafirliğin ne kadar süreceğini bilme hakkına bile sahip değiller. Hatta niçin orada tutulduklarını, kendilerine bile anlatamamanın travmasını yaşıyorlar! Önceki gün “sözde” Basın Bayramı kendilerini yalnız bırakmamak düşüncesiyle altı meslektaşımızla tek tek konuştuk. Odatv davasının şüpheli tutuklularından Soner Yalçın, elime bir not tutuşturdu. Haklarındaki iddianame 134 sayfa imiş. Araştırmacı gazeteci olarak mesleğinde ün yapmış Soner Yalçın, iddianameyi satır satır incelemiş. Ulaştığı sonucu kamuoyunun da bilmesi için olduğu gibi aldım: 361 Haber. 280 kitap adı yazılmış. 53 köşe yazısından söz edilmiş. 26 röportaja değinilmiş. “5 makale geçiyor” diyor Soner Yalçın. Ve ekliyor: “Bir tek silah sözü geçmiyor.” “Bomba geçmiyor” “Eylem bile yok.” “Niyet bile yok!” “Ama ne var?” “111 kez Fethullah Gülen adı geçiyor.” ??? 24 Temmuz’da Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin geleneksel “Basın Özgürlüğü” gecesinde bir tek resmi görevli bulunmadı. Sayın İstanbul Valisi de, Büyükşehir Belediye Başkanı da, bir dönemler başbakanların, bakanların onur verdiği bu geceye uğramadılar. Bu yüzden Cemiyet Başkanı Sevgili Orhan Erinç’in de, hele bu yılki Basın Özgürlüğü Ödülü’nü hak etmiş olan Sevgili Ferai Tınç’ın gözyaşına hâkim olamadan hepimizin adına dile getirdiği konuşmaları dinleyemediler. Dünkü Zaman gazetesinden öğrendik ki Sayın Valimiz Hüseyin Avni Mutlu da, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da Fethullah Gülen’in onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın onur konuğu imişler. Hep birlikte Pensilvanya’dan gönderilen mesaj dinlenmiş ve alkışlanmış. Sevgili Soner, iddianamendeki o 111’li şifrenin ne anlama geldiğini öğrenmiş olmalısın. WASHINGTON POST’TAN TÜRKİYE YORUMU El yordamıyla strateji arıyor WASHİNGTON (ANKA) ne ulaştığı” derken okuyucu Türkiye’nin, Suriye devrimi larına Antakya’daki görünümü için bir merkez haline geldiği, is şu sözlerle aktardı. “Güneşten yancıların en sıcak biçimde yanmış, ter içinde Suriye ÖzTürkiye’de karşılandığı yo gür Ordusu savaşçıları, kenrumları yapılırken Türkiye’nin dilerine para ve silah verecek Suriye’de ortaya çıkan kaos bağışçıları bulma umuduyla karşısında “el yordamıyla bir kentin dar sokaklarını arşınstrateji”yi aramakta olduğu gi lıyor. Körfez bölgesinden yarbi göründüğü görüşleri de öne dım önermeye gelen Selefi sürülüyor. Müslümanlar da, laik TürkiWashington Post gazetesi, ye’de göze çarpan uzun sa“Yasadışı Sınır Geçişleri Ar kalları ve cüppeleriyle ketarken Türkiye Suriye Devri baplar etrafında toplanmış mi İçin Bir Merkez” başlığını konuşuyor.” kullandığı geniş haber analiWashington Post, isyancılara zinde mültecilerin Türkiye’nin Suudi Arabistan ve Katar taragüneyinde çoğalarak “ülkenin fından sağlanan fonlarla finanen sakin yerlerinden birini se edilen az miktarda silah ulaşSuriye devrimi için bir merkez tığını belirterek “Bazıları da, haline dönüştürdüklerini” Başbakanı Recep Tayyip belirtti. Erdoğan’ın eski dostu Washington Post, ve müttefik olan Türkiye, “Türkiye’nin isEsad’ı kınayan sert yandaki rolü, mülaçıklamaları yaSuriye’de olup tecilere yardım parken bile Türbitenlerde söz sahibi kiye’yi gereken etmenin çok ötesinde ama dünya olmak istiyor ama olup şeyleri yeterince diplomasisinin bitenler konusunda bir yerine getirmeuzanabileceği mekle suçluyor” noktayı çok aşan yanıtı olduğundan emin dedi. değilim. Türkiye için bir savaşa ne ölBunun bir örçüde aktif biçimde neği olarak cephaher şey yeni ve yardım ettiği ise ne bulmak için Türbeklenmedik belli değil” diye yazkiye’ye geçen Abu dı. Bu bağlamla UlusAlaa adlı bir savaşçının lararası Kriz Grubu’ndan “Türkiye’ye gelince, her Hugh Pope’un Türkiye’nin ka şey laf” eleştirisini aktaran gapısı önünde ortaya çıkan kaos zete, şöyle devam etti: karşısında “el yordamıyla” bir “Halbuki Türkiye, Suriye strateji aradığı gibi göründüğü muhalefetini organize çabadeğerlendirmesi aktarıldı. Pope, larına yoğun biçimde katılı“Türkiye, Suriye’de olup bi yor, İstanbul’da şemsiye örgüt tenlerde söz sahibi olmak is Suriye Ulusal Konseyi bürotiyor ama olup bitenler ko larına ev sahipliğini yapıyor ve nusunda bir yanıtı olduğun sınıra birkaç mil uzaklığından emin değilim. Türkiye daki Apaydın köyünde Suriiçin her şey yeni ve beklen ye Özgür Ordusu liderlerinin medik” diye konuştu. Bunun ar ağırlandığı duvarlı, çadırlı dından gazete “Açık olan Su kampta kapı bekçisi rolünü riye krizinin Türkiye’nin içi üstlenmiş durumda.” 2 terörist öldürüldü DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Bingöl’ün Genç ilçesi Yeniyazı Jandarma Karakolu’na malzeme taşıyan 2 aracın PKK’liler tarafından yakılmasının ardından güvenlik güçleri bölgede operasyon başlattı. Kelepiç mevkisinde önceki gece bir grup PKK’li ile güvenlik güçleri arasında sıcak temas sağlandı. Yaşanan çatışmada 1 PKK’li öldürüldü. Ardahan’ın Göle ilçesi Büyük Kaletepe mevkiinde de güvenlik güçleri ile çıkan çatışmada, 1 PKK’li terörist öldürüldü. KARAKOLA HAVANLI SALDIRI Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi Derecik beldesinin sıfır noktasında bulunan Umurlu Jandarma Karakolu’na, dün PKK’li teröristler havan ve uçaksavarlarla ateş açtı. Saldırıda ölen ve yaralanan olmadı. Bölgede operasyon başlatıldı. PKK Amanos’a sızıyor Terör örgütü PKK, kasım ayında büyük darbe yiyen Amanos grubunu Suriye’deki iç karışıklıktan yararlanarak takviye etti AKIN BODUR İSKENDERUN Terör örgütü PKK, Mersin’de geçen kasım ayında 8 teröristin yakalanmasının ardından büyük darbe yiyen Amanos grubunu Suriye’deki iç karışıklıktan yararlanarak takviye etti. Bölgede kadın timi de oluşturulmuş olabileceği belirtildi. Terör örgütü PKK, 1990’lı yılların başında eylemlerini batıdaki büyük kentlere yaymak için Hatay’ın Amanos dağlarına bir grup terörist konuşlandırmıştı. Adana, Osmaniye, Mersin dolaylarında eylemler yapan Amanos grubundan aralarında bölge sorumlusu “Özgür” kod adlı Barış Kızılçay’ın da bulunduğu 8 terörist 12 Kasım’da Mersin’in Aydıncık ve Tarsus ilçelerinde düzenlenen operasyonla yakalanmıştı. Bu operasyonla darbe yiyen Amanos grubu, 25 Mart’ta Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde Emniyet Müdürlüğü’ne bombalı saldırı düzenleyerek 2 polisi şehit etmişti. Törer örgütü PKK, Suriye’deki iç karışıklıktan yararlanarak Amanos grubunu takviye etti. PKK’nin Amanos gurubunun biri karargâh grubu olmak üzere 4 gruptan oluştuğu ve sayılarının 4050’ye ulaştığı belirtildi. Teröristler arasında kadınların da bulunduğu belirtilirken PKK’nin bölgede kadın timi de oluşturmuş olabileceği belirtildi. Yetkililer, kadın teröristlerin “kesin nişancı” olarak kullanıldığını bildirdi. Hatay’ın Dörtyol ilçesine bağlı Kuzuculu beldesi yakınlarında Amanos dağları eteğinde Hatay Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Erhan Dikmen’in de aralarında bulunduğu 3 su bayın şehit edilmesi olayında da teröristlerin Kanas suikast silahı kullandığı iddia edilmişti. Birçok kanlı eylem yaptılar Mavi Marmara gemisine İsrail askerinin operasyon düzenlediği 31 Mayıs 2010 gecesi, İskenderun’daki Deniz İkmal Komutanlığı’nda nöbete giden askerleri taşıyan araca terör örgütü PKK’nin Amanos grubu tarafından düzenlenen saldırıda 6 asker şehit edilmişti. Osmaniye’nin Kırıklı Jandarma Karakolu ve lojmanına aynı grup tarafından düzenlenen saldırıda Teğmen Cumhur Akdağ’ın 1.5 aylık eşi Pınar Akdağ yaşamını yitirmişti. En son 14 Temmuz’da bir köy korucusunu şehit eden Amanos grubu, Hatay, Osmaniye, Adana, Mersin bölgesinde birçok eyleme imza attı. Adana’da zabıta dayağı ? ADANA (Cumhuriyet) Türkiye polis şiddetini tartışırken, Adana’nın merkez Seyhan ilçesinde satıcılık yapan emekli memur 66 yaşındaki Cuma Toğrul, tezgahına el koyan zabıta ekiplerince öldüresiye düvüldü. Burnu kırılan Toğrul, suç duyurusunda bulundu. Zabıta görevlileri de Toğrul’un kendilerine saldırdığını ileri sürerek şikayetçi oldu. Esad sonrası için adı geçen General Tlas, Davutoğlu ile iftar yaptı Ankara’da kritik buluşma BAHADIR SELİM DİLEK Gazeteci Kurşun tahliye edildi ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)Azadiya Welat gazetesindeki yazılar nedeniyle yerel mahkemede “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan önce 166 yıl 6 ay hapis cezası alan, sonra cezası 10 yıl 6 aya indirilen Azadiya Welat Gazetesi Yazıişleri Müdürü Vedat Kurşun, 3. yargı paketi kapsamında tahliye edildi. Kurşun, 29 Ocak 2009’da tutuklanmıştı. 135 Suriyeli daha geldi İSKENDERUN (Cumhuriyet) Ülkesindeki olaylardan kaçan, emekli 1 general, 1 albay, 1 yarbay, 1 binbaşı, 1 yüzbaşı, 2 üsteğmenin de aralarında bulunduğu toplam 130 Suriyeli, Reyhanlı ilçesine bağlı Kuşaklı, Bükülmez ve Kavalcık köyleri sınırına gelerek Türkiye’ye sığınma talebinde bulundu. Askerler ve aileleri Apaydın Kampı’na, diğerleri ise Şanlıurfa’ya gönderildi. Suriye’nin İdlib kentine bağlı belde ve köylerde çıkan çatışmalarda yaralandığı belirtilen 5 Suriyeli de yakınlarının yardımıyla Türkiye’ye getirildi. Tedavi altına alınan Suriyelilerden 3’ü hayatını kaybetti. Kilis sınırında da bir grup mayınlı alanı geçerek Türkiye’ye sığındı. ANKARA Suriye’de çatışmalar şiddetini giderek artırırken Ankara da Beşşar Esad sonrası için girişimlerini hızlandırdı. Esad sonrası için adı geçen Esad’ın çocukluk arkadaşı ve Suriye Muhafızları’nın eski komutanı General Manaf Tlas, gizlice Suudi Arabistan’dan Ankara’ya geldi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Tlas ile dün akşam iftar yemeğinde buluştu. Cenevre süreci bağlamında adı Esad sonrası için geçen Tlas’ın Ankara’ya yaptığı sürpriz ziyaret, diplomasi kulislerini de hareketlendirdi. Davutoğlu’nun iftarında Suriye’deki son durumun ayrıntları ile değerlendirildiği ve rejimin yıkılmasından sonra kurulacak ulusal birlik hükümeti üzerinde görüş alışverişinde bulunulduğu öğrenildi. Görüşmede, Suriye’de olası bir iç sa vaş tehlikesine de dikkat çekildiği dile getirilirken Tlas’ın Suriye’den ayrıldıktan sonra yaptığı temaslara ilişkin bilgi verdiği de belirtildi. Görüşmede, Esad sonrasında uluslararası toplumun Suriye’ye daha fazla destek olması ve olası bir iç savaşın önüne geçilmesi için atılması gereken adımların da ele alındığı belirtiliyor. Esad ile çok yakındı Suriye’nin önde gelen Sünni ailelerinden birisinin oğlu olan 48 yaşındaki General Tlas, Hafız Esad’ın 2000 yılında ölümünden sonra Beşşar Esad’ın sağ kolu olmuştu. Tlas, Suriye Cumhuriyet Muhafızları komutanlığına yükselmişti. Tlas, ülkedeki karışıklığın önlenmesinde Esad ile düştüğü görüş ayrılığı nedeniyle ay başında Türkiye üzerinden beraberindeki 23 askerle Paris’e kaçmıştı. Bakanlıktan hastaneye soruşturma ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanlığı, Antalya’da bisikletten düşen, götürüldüğü hastanede “Bir şeyi yok” denildiği iddia edilerek evine gönderilen ancak daha sonra yaşamını yitiren 7 yaşındaki Ali Çelik’in uğradığı muamele konusunda soruşturma başlattı. Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, “Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın talimatı ile bir müfettiş görevlendirilerek soruşturma başlatılmıştır” denildi. Tlas C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle