24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 2012 CUMA 12 mirasının” peşinde olduğunu ortaya koydu. Çünkü “ılımlı İslam” yolunda taşeronluk verildiği için Ortadoğu’da Müslüman ülkelerin “başı” olacaktı. Bu hevesle Cumhurbaşkanlığı’na da oynuyordu! Bu konuda en büyük desteği gördüğü “Stratejik Derinlik” kitabının yazarı Profesör Dr. Ahmet Davutoğlu, önce kendisine danışman atandı. Hariçten “büyükelçi” unvanı verildi. Sonrasında hariçten Dışişleri Bakanı yapıldı. Davutoğlu ne diyordu? Türk dış siyasasında “0 sorun” yaratılacak. Sonrasında ne oldu? İsrail ile ip koptu. Suriye ile “kimyasal savaşın” eşiğine gelmekle kalmadık, sınırımızda 877 km’lik yeni bir “özerk Kürt” gerçeği yaratıldı. Irak Başbakanı Nuri el Maliki nisanda Türkiye’yi “düşman devlet” ilan etti. Geçen hafta da “Türkiye’nin Irak hava sahasının ihlalini kabul edemeyiz” diyerek “uyarı” niteliğinde olmak üzere Türkiye hava sahasını 15 saat süreyle sivil uçuşlara kapattı. İran’a ABD’nin talimatı ile yaptırım uygulamaya başlanınca, Tahran’dan “dostça olmayan” tepkiler gelmeye başladı! Ama bugünkü duruma baktığımızda içine edilen dış siyasamızda sonuç ne oldu: “00” DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr Rohingya Müslümanlarına baskılar tepkiye yol açarken Pakistan Talibanı misilleme uyarısı yaptı ‘0’ Sorun mu ‘00’ Sorun mu? büyükelçilik sorumluluğunu da yüklenmiş olan AKP milletvekili eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış Suriye’deki olaylar hakkında martta ne demişti? “Bugün Suriye’de günde 80 kişi ölüyorsa, Esad rejiminin çökmesi durumunda ülkede çıkacak daha büyük kargaşada yarın 160 kişi ölecektir. Ayrıca Türkiye sınırında Kürtler ve Alevilerin yaratacakları özerk bölünmeler tehlikeli gelişmelere yol açacaktır.” Mübarek diplomat ya da siyasacı değil sanki kâhin! Kendi partisi bile Ortadoğu’yu, Suriye’yi avucunun içi gibi bilen Yakış’ın sözlerini kulak ardı etmişti. Geçenlerde partisinin Kocaeli toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “Türkiye Cumhuriyeti’nin” varlığını, onun çıkış ilkelerini unutmuşçasına, “Devleti Âli Osmaniye’nin uriye’de genç bir diplomat olarak görev yapan, Riyad S ve Kahire gibi başkentlerde Myanmar’a saldırı tehdidi ? Taliban, Pakistan hükümetine Myanmar’daki büyükelçiliğini kapatması çağrısında bulunarak, “Aksi halde, nerede olursa olsun Myanmar çıkarlarına ve Myanmar’ın Pakistanlı dostlarına bir bir saldıracaklarını” açıkladı. Dış Haberler Servisi Myanmar’da Rohingya Müslümanlarına yönelik saldırı ve katliamlara bütün dünyadan tepki yağarken, Pakistan Talibanı, Pakistan hükümetinin Myanmar ile tüm ilişkilerini kesmemesi halinde, Rohingya Müslümanlarının öcünü almak için Myanmar’a saldırı tehdidinde bulundu. Pakistan’daki Taliban hareketinin bildirisinde, Myanmar’ın Arakan eyaletinde “akan kanın öcünün alınacağı” belirtildi. Taliban sözcüsü Ehsanullah Ehsan, Pakistan hükümetine Myanmar’daki büyükelçiliğini kapatması çağrısında bulunarak, “Aksi halde, nerede olursa olsun Myanmar çıkarlarına ve Myanmar’ın Pakistanlı dostlarına bir bir saldıracaklarını” söyledi. nildi. Açıklamada, AB Komisyonu’nun Arakan’daki en savunmasız kesimlere yardım için bu yıl 6 milyon Avro ayırdığı da duyuruldu. Irkçılık uyarısı AB Komisyonu insani yardım ofisinin (ECHO) hazırladığı Myanmar raporunda da, sayıları 700 bini bulan Rohingya Müslümanlarının “ırkçılık ve ayrımcılık” kurbanı olduğu, vatandaşlık haklarından mahrum bırakılarak Myanmar makamlarının “keyfi muamele ve baskıcı uygulamalarının” meşrulaştırılmasının hedeflendiği belirtildi. Arakan’da yaşayanların yarıya yakınının ciddi açlık tehdidi altında bulunduğu vurgulanan raporda, bazı bölgelerde 300 bin kişiye sadece bir doktorun düştüğü kaydedildi. Raporda, süren şiddet olayları nedeniyle son birkaç yılda yerlerinden edilenlerin yarısının 500 bine ulaştığı da vurgulandı. Myanmar’da işbaşındaki yönetiminlerin göz yumması ya da desteğiyle Budist çeteler tarafından Myanmar’da düzenlenen saldırılarda 1938’den beri yüz binlerce kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Şiddetten kaçan binlerce Rohingya Müslümanı Bangladeş’e sığındı. (AA) 1000’i aşkın kişi katledildi Avrupa Birliği (AB) ise Myanmar’ın Arakan eyaletinde süren şiddet olaylarından endişe duyulduğunu belirterek insani yardım kuruluşlarının bölgeye erişimine izin verilmesi çağrısında bulundu. Bölgede haziran ayından bu yana binin üzerinde Müslümanın katledildiği, 90 binden fazla kişinin evsiz kaldığı bildiriliyor. AB Komisyonu’nun insani yardımlardan sorumlu üyesi Kristalina Georgieva’nın basın ofisinden AA’ya yapılan açıklamada, AB Komisyonu’nun şiddetten etkilenen insanların güvenli liman ve acil tıbbi yardım arayışıyla gittiği Bangladeş’teki durumu da yakından takip ettiklerini belirterek “AB Komisyonu, insani yardım kuruluşlarının Myanmar ve Bangladeş’teki kurbanlara ulaşması için izin çağrısı yapmaktadır” de Lavrence’ın Karkamış’ı! biçimde Kürtler sınırımıza yakın altı kentte “özerk bölünmenin” ilk adımını attılar. İstanbul Teknik Üniversitesi Thomas Edvard Lavrence bir Kimya Mühendisliği mezunu olan “arkeolog (!)” olarak TürkiyeSuriye Kürtlerinin “Partiya Yekitiya Suriye sınırındaki Karkamış’ta Demokratik (PYD)”inin Başkanı çalıştı. Bulduğu ünlü taş Salih Muhammed Müslim “PKK kabartmalar bugün Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde ile organik ilişkimiz yok. Ancak ideolojik ve felsefi yakınlığımızın sergileniyor. olması da doğal.(!) Halkımız Lavrence’ın şu ünlü sözü bugünkü olayları anlamada önemli arasında Barzani hayranları da olabilir. Buna engel olmak bir anahtar niteliğindedir: istemeyiz.” “Ben Ortadoğu’da Osmanlı Unutmayalım ki Müslim’in bu İmparatorluğu’nu parçalamada başarı gösterdiysem, bu bölgedeki ayın başında Bağdat’ta konuştuğu Barzani, görüşme sonrasında etnik mozaik içindeki grupları “Suriyeli Kürtleri eğitiyoruz” birbirlerine karşı kullanmamdan demişti. kaynaklanır!” Irak’ın kuzeyinden Suriye’nin Anadolu’nun Güneydoğusu, kuzeyine genişleyen bu Kürt komşu ülkelerden bugün yayılması hakkında BDP Müslüman ağırlıkta görünür. Oysa Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş o Müslümanlar da “Sünni, Şii, şöyle diyor: Alevi vs.” çeşitli mezhep ve inanç “Bu olaylar üç dört günde ortaya çıkmadı. Suriyeli Kürtlerin özgürlük, demokrasi arayışı yeni değil... Baas düzeninin çatırdaması onlar için tarihi bir fırsat yarattı. Suriye Kürtleri Suriye’deki PKK. (Fotoğraf: Milliyet) düşmanlaştırılmamalı. Topraklarında 20 milyon Kürt gruplarını oluştururlar. Buna ek yaşayan bir Türkiye komşusundaki olarak Hıristiyanlar da kendi Kürtlerle ilgili yapıcı söylem içlerinde mozaiktirler. Hatta kullanmalı.” Yahudiler bile... Basit bir örnek Demirtaş’ın sözlerine bir tehdit vereyim... “Kürt” derken havası seziliyor! Suriye’nin toplam genelleme yaparız... Ancak gidin nüfusu 22 milyonken, azınlıktaki Zaho’da “Yahudi Kürtler”le de Kürtlerin, çatırdayan Esad tanışabilirsiniz! iktidarının yerine geçtiği ABD Irak’a demokrasi getirmek düşünülürse, Türkiye’de 20 milyon için işgal etti de ne oldu? Ülkede Kürt’ün ne yapacağını aklınıza her geçen gün kanlı olaylar koyun, demek istiyor. sürmüyor mu? Örneğin daha Bu oluşumlardan sonra pazartesi günü Sünniler, bir çarşamba günü Başbakanlık’ta bomba yüklü otomobili Bağdat’ta Suriye güvenlik doruğu yapılmış. patlatıp 100’den fazla Şii’yi Ardından Başbakan, Dışişleri öldürmediler mi? Bakanı’nın Kuzey Irak’a gideceğini Kuzey Irak’ta Mesud Barzani açıklamış. Suriye bölünmeye “Kürdistan Bölgesi Yönetimi” giderse mezhepler çatışması kurup bağımsızlığa doğru çıkarmış. PKKPYD yapılanmasına ilerlerken Irak bölünmüyor mu? asla “eyvallah” demezmişiz. ??? Müdahale doğal hakkımızmış. Fizikte “Her boşluk doldurulur” Sınırda önlemler alınmışmış... diye genel bir kural vardır. Gümrük ve Ticaret Bu kural siyasal ve Bakanı Hayati Yazıcı toplumsal olaylar için de yaşam olağana dönünceye geçerlidir. değin sınır kapılarının “Arap Baharı”nın,“Arap kapatıldığını açıklamış. baharatı” olma yoluna Yöredeki ekonomi felç ilerleyişinin son olaylarına olmuş. Olsun varsın... “0” komşu Suriye’de tanık sorun siyasası oluyoruz. Bir zamanlar uygulanıyor... Devlet Başkanı Beşşar Suriye ile dostluğun Esad ile şapur şupur Salih Muhammed pekişmesi için sınır öpüşen Başbakanımız Müslim. boyunca, aralarında bugün “0” siyasası Lavrence’ın arkeolojik sonrasında kanlı bıçaklı oldu. kazı yaptığı Karkamış da dahil Kendi ülkesindeki sorunlar olmak üzere mayınlar yumağıyla uğraşırken Irak kaldırılıyordu. Şimdi ne olacak, Başbakanı El Maliki’nin Bağdat’ta yeniden mi yerleştirilecek? yapılan Arap Birliği toplantısında Hiç kuşkum yok... Şu anda “Suriye’de karşıtların Kandil’de PKK göbek atıyordur... silahlandırılması bölgede daha ??? tehlikeli gelişmelere yol açar. Ortadoğu, Yakındoğu ve Kuzey Ateşe körükle gitmek yerine Afrika’da Müslüman ülkeler söndürmeliyiz” sözlerine kulaklar arasında “tek demokratik” ve “laik” tıkandı. ülke Atatürk’ün “Türkiye Her geçen gün Suriye’den ölüm Cumhuriyeti” idi. Yunanistan haberleri geometrik diziyle artarak “demokratik” ama “laik” değil, gelirken Türkiye’ye sığınanlar 40 çünkü anayasasının birinci bini aştı. Lübnan 20 bin Suriyeliyi maddesinde bir Ortodoks ülke ağırlarken Ürdün 150 binlik olduğu yazılı. İsrail “demokratik”, göçmenle rekor kırdı. Artık ama “laik” değil. Geri kalanların Suriye’de bir iç savaş yaşanıyor, hiçbiri “demokratik” ve “laik” caddelerde tanklar yeterli değil... Sorun buradan olmayınca, savaş uçakları da kaynaklanıyor. “Ilımlı İslam” Halep’i bombalıyor. palavrası Türkiye Cumhuriyeti’ni Bu durumda “iktidar boşluğu” tehdit ediyor... doğunca Yakış’ın öngördüğü smanlı İmparatorluğu’nu O Ortadoğu’da parçalayan ünlü İngiliz casusu Yarbay Pazar yerine Pakistan’ın kuzeybatısında, Afganistan sınırı yakınındaki Bacur aşiret bölgesinde bir pazar yerinde düzenlenen bombalı saldırıda 7 kişi yaşamını yitirdi. Bir hükümet yetkilisi saldırıda 10 kişinin de yaralandığını duyurdu. Salarzai kasabasındaki saldırıda bazı dükkân ve araçların hasar gördüğü, olayın ardından kurtarma görevlilerinin enkazda arama çalışmaları yaptığı bildirildi. Saldırının sorumluluğunu henüz üstlenen olmadı. Ancak Bacur bölgesi Taliban’ın karargâhlarından biri olarak biliniyor. (Fotoğraf: AP) bomba SUUDİ KADINA BASKI Yurtdışının yolu sahte evlilikten geçiyor CİDDE (AA) Suudi Arabistan’da kadınların yurtdışı seyahatlerinde “mahrem” şartı aranması, eğitimlerini Amerika ve Avrupa ülkelerinde tamamlamak isteyenleri kâğıt üzerinde evlilik yapmaya zorluyor. Suudi Arabistanlı hukukçu aktivist Sehile Zeynelabidin, gün geçtikçe yaygınlaşan kâğıt üzerindeki evlilikleri “Bir sorunun daha büyük bir sorunla çözülmesi” olarak niteledi. Ülkedeki mevcut kanunların kadınları bu tür evlilikler yapmaya zorladığını belirten Zeynelabidin, bu tür evliliklerin sağlam bir temelden yoksun olduğunu belirtti. Söz konusu evliliklerin çok riskli olduğunu söyleyen Zeynelabidin, “Kadınlar, kâğıt üzerinde evlendikleri şahısları çok iyi tanıyamıyor. Bu yüzden evlendikleri şahıslar onları kendi çıkarlarına alet edebilir” diye konuştu. Suudi Arabistan’da, yurtdışında eğitimlerini tamamlamak için kâğıt üzerinde evlilik yapmak isteyenlerin tanışacağı internet siteleri yaygınlaşıyor. Bu amaçla kurulan “Suudlu bursiyerlerin evliliği” adlı internet sitesinin 170 kadın, 310 erkek üyesi bulunuyor. Londra’da yayımlanan EşŞarku’lEvsat dergisinin yaptığı anket sonuçlarına göre, Suudi Arabistan toplumunun yüzde 81’i yurtdışında eğitim almak için kâğıt üzerinde evlilik yapmayı onaylamazken, yüzde 19’u bu uygulamayı normal görüyor. Yine ankete göre Suudi Arabistanlıların yüzde 57’si kadının yanında bir mahremi olmaksızın yurtdışına yolculuk yapmasının ve orada tek başına ikamet etmesinin uygun olmayacağını düşünürken, yüzde 42’si bu uygulamayı destekliyor. Suudi Arabistan kanunlarına göre kadınlar, beraberlerinde baba, erkek kardeş ya da eş gibi birinci derecede yakınları olmadan yurtdışına çıkamıyor. İstanbul Haber Servisi Almanya Türk Toplumu (TGD), Taksim Hill Otel’de dün düzenlediği basın toplantısıyla Türkiye’deki kamuoyunu Almanya’da 8 Türk’ün katledildiği Neonazi cinayetleriyle ilgili gelişmelere duyarlı olmaya çağırdı. TGD Genel Başkanı Kenan Kolat Almanya’da “kurumsal ırkçılık” olduğunu ancak güçlü bir siyasi parti olarak örgütlenmemiş olmasından dolayı uluslararası kamuoyunda ciddi bir tehlike olarak algılanmadığını belirtti. Ortaya koyduğu kurumsal ırkçılık kavramını tanımlayan Kolat, Almanya’da yaşayan azınlıklara ilişkin devlet kurumları içinde yerleşmiş önyargılar bulunduğuna dikkat çekerek “Kurumsal ırkçılık belli bir yöne özellikle bakmamaktır. Alman Başkanı Kenan Kolat Almanya’da ‘kurumsal ırkçılık’ olduğunu söyledi ATK ‘Almanya’nın sağ gözü kör’ ? Türklere yönelik cinayetlerin engellenebilecek olmasına rağmen Alman gizli servisi Anayasayı Koruma Örgütü’nün elindeki bilgileri gizleyerek olaya çanak tuttuğunu belirten Kolat, “Bu kurum anayasayı, demokrasiyi tehdit eder hale gelmiştir” dedi. (Fotoğraf: ECE ÇEKİM) ya’nın sağ gözü, ırkçılığa bakan gözü kördür” dedi. Yaşanan ırkçı cinayetlerin engellenebilecek olmasına rağmen Alman gizli servisi Anayasayı Koruma Örgütü’nün elindeki istihbarat bilgilerini gizleyerek olaya çanak tuttuğunu söyleyen Kolat, “Bu kurum işlevini yitirmiştir. Anayasayı, demokrasiyi tehdit eder hale gelmiştir” diye konuştu. “Almanya’da nefret suçlarına karşı etkin bir mücadele başlatılmalıdır. Almanya bu konuda sınıfta kalmıştır” dedi. “Biz Almanya’daki Türklerin hakları adına mücadele etmekten öte artık Alman demokrasisi için mücadele eder hale geldik” diyerek eleştirileri sebebiyle pek çok tehdit aldığını ifade etti. Kolat, Türk hükümetlerinin Avrupa’da yaşayan Türklere diyaspora politikaları yerine yaşadıkları ülkelerde katılımlarını artırmayı teşvik eden politikalara yönelmesi gerektiğinin altını çizdi. ‘Tehdit ediliyorum’ Kolat, Almanya’da devletten bağımsız bir ırkçılıkla mücadele merkezi kurulması gerektiğini belirterek Patriğe FEMEN karşılaması kraynalı kadın hakları örgütü FEMEN’in U hedefinde bu kez Rusya Ortodoks Kilisesi Patriği Kiril vardı. Göstericiler, Ukrayna’yı ziyaret eden Patrik Kiril’i Kiev Havaalanı’nda “Kill Kirill” (Kiril’i Öldür) sloganıyla karşıladı. Patrik konuşma yapmaya hazırlandığı sırada kalabalığın arasından fırlayan yarı çıplak FEMEN üyesi Yana Jdanova, “İblis yok ol” diye bağırarak dini lidere saldırdı. FEMEN’den yapılan açıklamada, Moskova’da beş aydır tutuklu bulunan “Pussy Riot” punk grubundan üç genç kızın Patrik Kiril’in isteği üzerine tutulduğu belirtildi. “Pussy Riot” üyeleri Moskova’da bir kilisede, Devlet Başkanı Vladimir Putin karşıtı bir şarkı söylemişler, bunun üzerine tutuklanmışlardı. RAUL CASTRO: ABD ile masaya oturabiliriz Dış Haberler Servisi Küba devriminin başlangıç tarihi olan dün bir açıklama yapan Devlet Başkanı Raul Castro, ABD ile her konuda görüşmek için masaya oturmaya istekli olduklarını söyledi. ABD ile demokrasi, basın özgürlüğü ve insan hakları dahil olmak üzere her konuda görüşebileceklerini belirten Castro, bunun eşitler arasında bir görüşme olması gerektiğini belirtti. Castro, “Ne gün isterlerse masa hazır. Bu zaten diplomatik kanallar yoluyla söylendi. Konuşmak isterlerse konuşuruz. Kimsenin kolonisi, kuklası değiliz” dedi. (Fotoğraf: AP) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle