29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 TEMMUZ 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER ÖĞRENCİLER KARŞI ÇIKIYOR 9 benim güzel ülkem... Soygun, vurgun, talan, rüşvet, ispiyon! Bunca acılar, savaşlar yüreğimizin derinliğinde hiç iz bırakmamış... Ortadoğu kaynıyor, yanı başımızdaki Suriye bir mezhep savaşına doğru Sınav sisteminde değişiklik yapılmasın ? “Sınav Sisteminde Yapılan Değişikliklere Bakış” başlıklı soruya yanıt veren öğrencilerin yüzde 88.7’si “Doğru bulmuyorum” derken yüzde 11.3’ü “Doğru buluyorum” yanıtını verdi. Eğitim Servisi Her 10 üniversite öğrencisi adayından dokuzu, sınav sisteminde yapılan değişiklikleri doğru bulmuyor. Dört öğrenciden biri bulunduğu üniversitenin ve okuduğu bölümün beklentilerini karşılamadığını düşünüyor. Hem üniversite adayları hem de veliler tarafından en çok tercih edilen eğitim alanı ise hukuk. Atılım Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği “Türkiye’de Üniversite Eğitimine Bakış ve Beklentilerin Ölçümlenmesi Araştırması”, üniversite adayları, öğrencileri ve mezunları ile aday ailelerinin ve işverenlerin üniversite eğitimine ve sınav sistemine bakışı ile ilgili çarpıcı sonuçları ortaya koydu. Sürecini AVD Araştırma’nın yürüttüğü ve 3000 kişinin katıldığı araştırmaya göre gençlerin üniversite eğitiminden beklentileri; öncelik sırasıyla bir meslek ve iş sahibi olmak, iyi bir gelecek sağlamak, yaşam standardını yükseltmek ve ekonomik özgürlüğünü kazanmak olarak öne çıkıyor. Üniversite adayları ve aday aileleri, halen bir üniversitede öğrenim görmekte olan öğrenciler, üniversite mezunları ve işverenler olarak beş ayrı grupla yüz yüze yapılan görüşme yöntemiyle gerçekleştirilen araştırmada, hem üniversite adayları hem de veliler tarafından en çok tercih edilen eğitim alanı ise hukuk oldu. Bir Hapislik Korkusu, Bir Cesaret... Yıldızların denize doğru aktığı gecelerde, kül rengi bir uyku gözkapaklarımın üzerinde geziniyor... Umutları savuran tutkular, şarkılar, şiirler ışık yağmurunun altında, geçmiş zaman öykülerini anımsatıyor. Hafif bir esinti... Elim dokunduğunda bir yerlere, evrenin yeniden kurulduğunu düşünürüm. Bir bakarım tükenmişim... Gözkapaklarım kapanır... Sönüp giden o insanlar ışık yağmurunun altında yürürken, zamana nasıl yenik düştüğümüzü, bunca acıları, kıyımları nasıl anımsadığımı kareli bir deftere yazmak isterim. Sahi yaşamak nedir benim, sizin, tüm toplum için, insanlar için?.. Pek yanıt veren çıkmaz... Başından mermiyle vurulan bir çocuk, yıllar sonra bu gerçeğin ortaya çıkması... İçinizi acıttı mı sizin de? ABD’deki Batman katliamı, Şam’da patlayan bir bomba. İzmir’de Melike Demirel adlı genç kız ve sevgilisi Gürcan Çelen... Önce Melike’yi pompalı tüfekle öldürüp ardından aynı silahla intihar eden Gürcan! Sahi kaç kadın cinayeti işleniyor günde benim ülkemde? Kaç genç kız intihar ediyor? ??? Buğulu aynaların, ölmüş alevlerin içinde yaşıyoruz... Şairin dediği gibi, dağılan saçlarımızın, içli türkülerin, her ulustan güçlü insanların, sonsuz sıcaklığın, uçsuz bucaksız bir göğün, tükenmeyen umutların içinde yuvarlanıp gidiyoruz. Bunları yaparken demokrasinin ve özgürlüklerin bir yaşam biçimi olduğunu unutuyoruz. Korkuyoruz, ürküyoruz... Neden ve niçin? Neredeyse düşünmenin suç sayıldığı bir dönemden geçerken, başı dik insan görmek zor! Sahtekârların cenneti olmuş Çocuklara dokunmayın! FİGEN ATALAY Her 4 çocuktan biri cinsel istismara uğruyor Üniversite hayata hazırlamıyor Üniversite adayları ve aday aileleri, üniversitenin öncelikli amacının meslek kazandırmak olduğunu düşünüyor. Bir diğer sonuç ise, üniversitede hangi bölümde okunacağına en yüksek oranda, adayın kendisinin karar veriyor olması. Araştırmaya göre, halen bir üniversitede okumakta olan her 4 öğrenciden 1’i, bulunduğu üniversitenin ve okuduğu bölümün beklentilerini karşılamadığı ve hayata hazırlamadığını düşünüyor. Ayrıca, hem üniversite öğrencileri hem de üniversite adaylarına göre üniversite eğitiminden beklentiler arasında “saygınlık elde etme” önceliğini yitirmiş bulunuyor. İşverenlerin yüzde 42’si, yeni mezunların üniversitede aldığı mesleki eğitimi yeterli bulmuyor. Ayrıca işverenler; üniversite adaylarının, öğrencilerinin ve velilerin aksine, üniversite eğitiminin öncelikli amacının felsefi ve bilimsel anlamda kişinin kendini geliştirebileceği bir ortam yaratmak olduğunu düşünüyor. Atılım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdurrahim Özgenoğlu, artık hangi meslek seçilirse seçilsin, o mesleğin dünyanın gelişimine paralel olarak ve aynı hızla değiştiğini, henüz eğitim devam ederken bile kimi mesleklerin ve sektörlerin değişime uğrayabildiklerini belirterek, “Üniversitenin bir misyonu da, mesleki ve teknik eğitimi vermenin yanı sıra öğrencilerin kendilerini uzmanlaştırabilecekleri ve yetiştirebilecekleri alanlarda sürekli bir eğitim ortamına sahip olabilmelerini sağlamaktır ve biz de tam da bu yönde bir ortam hazırlamaya çalışıyoruz” dedi. Her 4 çocuktan 1’i cinsel istismara uğruyor. Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisi’nin raporuna göre, dünyada bir yıl içinde çocuklara yönelik cinsel istismar olgu sayısı 800 binin üstünde. Bu sayının gerçekte daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Sadece İstanbul’da bir yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısı 1200. Çocuklara yönelik cinsel istismar olayları, tüm dünyada giderek görünür hale geliyor. Kız çocuklarda erkeklere oranla 4 kat daha fazla cinsel istismar görülüyor. Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı ile Doğuş Üniversitesi ortaklığında, Adalet Bakanlığı işbirliği ve İstanbul Hollanda Başkonsolosluğu’nun finansal desteğiyle sistemdeki uzmanlara, cinsel istismar mağduru olmuş çocuklarla görüşme teknikleri üzerine eğitim verildi. Doğuş Üniversitesi’nde bu konuda yapılan toplantıda, proje koordinatörü klinik psikolog Birgül Haznedaroğlu’nun verdiği bilgilere göre, tanıdık birisi ya da bir yabancı tarafından aile dışı istismar, çocuk ve erişkin arası cinsel temas vakalarının yüzde 3050’sini oluşturuyor. Kızlar da erkeklere oranla 4 kat daha fazla cinsel istismar görülüyor. İstismarcılar genellikle erkek, yüzde 515 oranında suçlu ise kadın. Kadınların istismarı genellikle erkek çocuğa yönelik oluyor. Aile içi istismar açığa çıkmıyor Ülkemizde, cinsel istismara uğrayan çocuklarla ilgili kesin rakamlar bilinmiyor. Trakya Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmaya göre, aile içi cinsel istismar oranı yüzde 1.4 olarak bulunmuş. 839 lise öğrencisinde istismar ve ihmalin araştırıldığı bir çalışmada ise cinsel istismar oranı yüzde 10.7 olarak belirlenmiş. Çocukluk çağı cinsel istismarına ait gerçek rakamların saptanmasını etkileyen nedenler; çocuğun yaşadığı olayı söyleyememesi, söylediğinde şüpheyle karşılanması ya da kendisine inanılmaması, ailenin fark edip kabul etmesine karşın olayı bildirmemesi şeklinde sıralanabilir. Bazı çocuklar cinsel yönden istismara uğradıklarını fark edemedikleri için söylemezken, bazıları korktuğu ve korkutulduğu için bu olayı söyleyemiyor. Cinsel istismarı ailesine bildiren mağdurların bir bölümünün yakınları da zarar görme korkusuyla sessiz kalmayı tercih ediyor. gidiyor. Nerede kaldı “Arap Baharı” söyler misiniz? Denizin bittiği yerde sonu gelmez öpüşlerle, havaya, suya, yaprağa, güneşe, yıldızlara doğru koşmak, çağı yakalamak varken bu akan kan niye? Suriye’de patlayan bombalarla, açılan ateşlerle çocuklar ve kadınlar ölüyor. Masum insanlar! Kardeş kanı akıyor... Benim ülkemde kadına şiddet giderek ivme kazanıyor... ??? Yokluğun cehenneminde dolaşan insanlar, acıları, hüzünleri bir kıyıya itip, sevgiyi, umudu, aşkı yakalayabiliyor mu? Zindanların tıka basa dolu olduğu bir ülkedeyiz... Toplumun sevgiye gereksinimi var. Kadın cinayetlerine, şiddete alkış tutanlar bakın ne diyor: “Erkek kadını boş yere dövmez, öldürmez, mutlaka bir suçu vardır!” Bu çağda bu kafa! Bir gece bunları düşündüm uzun uzun... Sonra aklıma Şükran Kurdakul’un dizeleri geldi: “Bir hapislik korkusu, bir cesaret Bir seferberlik karanlığı, bir ışık Bir kitap, her yaprağında anıların kanı Bir şarkı alanlara sığmayan Bir heves denize çıkar gibi Bir sevda dar gelir damarlarına Bir resim, kendini arayanlardan biri Bir kuşku soranlardan sormayanlara Bir gerçek dünyaların gerçeği Bir kadın senin gibi Bir adam benim gibi.” ??? Yıldızların denize aktığı bir gece, ölen çocuklar, kadınlar... Bir yalnızlık! Bir hüzün! Gözkapaklarımın üzerinde uyku hali... Akvaryumda küçük kırmızı bir balık, alaycı gülümsemeyle beni seyrederken belki şöyle diyordu: “Ben de tutsağım sizin gibi!” 10 ENGELLİYE SANDALYE İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Kurumları İşletmeciliği Kulübü, Toplumsal Duyarlık Kulübü ve Küçükçekmece Kent Konseyi işbirliği ile yürütülen “Tekerlekli Sandalye İçin Mavi Kapak Toplama Kampanyası” 10 engelliyi sevindirdi. İAÜ öğrencileri ve personeli tarafından toplanan kapaklar karşılığında Küçükçekmece Sosyal İşler Müdürlüğü’nden temin edilen tekerlekli sandalyeler, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın ve İAÜ Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli tarafından 10 engelliye teslim edildi. İstanbul Aydın Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’na bağlı öğrenci kulüpleri çatısı altında birlik beraberlik, yardımlaşma ve dayanışmayı benimseyen, bu amaçla faaliyet gösteren öğrenciler, farklı sosyal sorumluluk projeleri ile çalışmalarına devam edecek. Bu işte bir oyun var Kültür Servisi Bahçeşehir Üniversitesi Oyun Laboratuvarı’nın (BUG), ilk büyük etkinliği Oyun Atölyeleri 13 Temmuz’da son buldu. “Sistem çalışmıyorsa, düzeltecek bir bug gerek!” sloganıyla başlayan BUG’ın düzenlediği atölyeye, 1333 yaş aralığında 521 kişi başvurdu. “Keşif” teması ile yolan çıkan ve etkinliğin destekçilerinden “Unity” oyun motorunu kullanan takımlar, atölyeler kapsamında farklı oyunlar ürettiler. Güz dönemiyle birlikte sektör için insan kaynağı yetiştirmeye ve sektörü bir araya getirmeye odaklı eğitim faaliyetlerine devam edecek olan BUG’un kurucusu ve koordinatörü, İletişim Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Güven Çatak. Alana yönelik çeşitli deneyimleri olan 41 katılımcının seçildiği bu Bahçeşehir Üniversitesi Oyun Laboratuvarı Halk YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ kütüphaneleri dijital ortama taşınıyor Eğitim Servisi Yakın Doğu Üniversitesi, TC Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı 1118 kütüphaneye “Elektronik Kütüphane İşletim Sistemi” kuruyor. Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda “Türkiye’deki kütüphanelerin otomasyon sistemine geçişini” içeren bir protokole imza atan Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel, atılan adımı TC KKTC bütünleşmesinde önemli bir gelişme olarak yorumladı. İmza töreninde konuşan Kütüphane Hizmetleri Müsteşarı Özgür Özarslan, atılan adımın çok önemli olduğuna dikkat çekerek kütüphaneciliğin büyük önem taşıdığını ve Türkiye’de bilgiye kaliteli ve hızlı bir şekilde ulaşmak için atılan adımın değerli olduğunu söyledi. üç haftalık programda, 31 eğitmen 40 farklı ders verdi. Oyun programlaması, tasarımı, prodüksiyonu, görseli, sesi ve ekonomisi olarak bölümlenen derslerde, bilgisayar oyunlarının temel tasarım kavramlarından, oyunlarda dünya kurulumuna, “oyunlaştırma” gibi güncel eğilimlere kadar çeşitlenen konulara değinildi. http://vimeo.com/buggamelab ‘KKTC’den hizmet alıyoruz’ Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Onur Bilgekul da Türkiye’de 1118 halk kütüphanesi olduğunu ve geçilecek olan otomasyon sistemi ile kaliteli, hızlı kaynağa ulaşmanın bu anlamda önemi olduğunu belirterek, “TC’den KKTC’ye hizmet götürüldüğü şeklinde bir kanı vardır. Biz bunu aştık. KKTC’den artık hizmet alıyoruz ve bu gurur verici” dedi. YDÜ Kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel ise Yakın Doğu Üniversitesi’nin teknoloji ve bilgiye çok önem verdiğini, üniversitede bulunan inovasyon sistemi ile gerek ülkede gerekse dünyada birçok başarıya imza atıldığını, imzalanan protokolün ise hepsinden önemli olduğunu belirterek, “Bu protokolle TC KKTC bütünlüğüne imza konulmuştur” diye konuştu. Üniversitenin eğitim, sağlık ve turizm konularına çok önem verdiğini vurgulayan Günsel, Yakın Doğu Hastanesi olarak SGK zincirine dahil olunacağını da söyledi. ANTALYA ÜNİVERSİTESİ KURULDU Eğitim Servisi Uluslararası Antalya Üniversitesi 20122013 eğitimöğretim yılında eğitime başlayacak. Eğitim dilinin İngilizce olacağı üniversite, Antalya’yı eğitim turizminin başkenti haline getirmeyi hedefliyor. Mütevelli heyeti başkanlığı’nı işadamı Fettah Tamince, rektörlük görevini ise Prof. Dr. Cihat Göktepe’nin üstlendiği Uluslararası Antalya Üniversitesi, bu yıl 398’i Türk, 122’si yabancı olmak üzere toplam 520 öğrenci kabul edecek. Gaye Vakfı tarafından kurulan üniversitede, ilk aşamada, iktisadi ve idari bilimler fakültesi, turizm fakültesi, mühendislik fakültesi ve hukuk fakültesi ile eğitime başlanacak. Mühendislik fakültesinde bilgisayar, elektrikelektronik, inşaat ve endüstri mühendisliği, iktisadi ve idari bilimler fakültesinde ekonomi, işletme, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler, turizm fakültesinde ise turizm ve otel işletmeciliği bölümleri yer alacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle